|
Kategorie |
Englisch |
Türkisch |
|
General |
|
1 |
General |
fade away v.
|
unutulup gitmek |
|
Old soldiers never die, they just fade away.
Eski askerler asla ölmez, öylece unutulup giderler.
More Sentences
|
2 |
General |
fade away v.
|
ortadan kaybolmak |
|
Old soldiers never die, they just fade away.
Yaşlı askerler asla ölmez, yavaş yavaş ortadan kaybolurlar.
More Sentences
|
3 |
General |
fade away v.
|
yok olmak |
|
We should not abandon vast areas of our countries, where human activity will fade away.
Ülkelerimizin insan faaliyetlerinin yok olacağı geniş alanlarını terk etmemeliyiz.
More Sentences
|
Technical |
|
4 |
Technical |
fade away v.
|
yok olmak |
|
Old soldiers never die, they simply fade away.
Görmüş geçirmiş olanlar asla ölmez, sadece yok olurlar.
More Sentences
|
Common Usage |
|
5 |
Common Usage |
fade out v.
|
karartmak |
|
General |
|
6 |
General |
fade in n.
|
görüntü ve sesin yavaş yavaş görülmesi ve duyulması |
|
7 |
General |
fade-out n.
|
salınım |
|
8 |
General |
fade-out n.
|
titreşim |
|
9 |
General |
fade-in n.
|
açılma |
|
10 |
General |
fade [scotland] n.
|
yuvarlak kalın bir somun ekmek |
|
11 |
General |
fade [ireland] n.
|
patatesli kek veya ekmek |
|
12 |
General |
fade-out n.
|
yavaş yavaş yok olma |
|
13 |
General |
fade-out n.
|
giderek yok olma |
|
14 |
General |
fade-out n.
|
sönümlenme |
|
15 |
General |
fade up v.
|
artırmak |
|
16 |
General |
fade away v.
|
yavaş yavaş yok olmak |
|
17 |
General |
fade away v.
|
gözden kaybolmak |
|
18 |
General |
fade in v.
|
azaltmak |
|
19 |
General |
fade out v.
|
zayıflayıp kaybolmak |
|
20 |
General |
fade away v.
|
rengi atmak |
|
21 |
General |
cause to fade v.
|
soldurmak |
|
22 |
General |
do a fade-out v.
|
defolup gitmek |
|
23 |
General |
fade-up v.
|
(ses/görüntü) yavaş yavaş açmak |
|
24 |
General |
fade away v.
|
solmak |
|
25 |
General |
fade away v.
|
canlılığını yitirmek |
|
26 |
General |
fade into oblivion v.
|
unutulmaya yüz tutmak |
|
27 |
General |
fade something down v.
|
sesi kısmak |
|
|
Phrasals |
|
28 |
Phrasals |
fade back v.
|
geri gitmek (amerikan futbolu) |
|
29 |
Phrasals |
fade back v.
|
geri çekilmek (amerikan futbolu) |
|
30 |
Phrasals |
fade back v.
|
amerikan futbolunda diğer hücum oyuncuları ileri giderken bir hücum oyuncusunun geri gitmesi |
|
31 |
Phrasals |
fade back v.
|
yavaş yavaş gözden kaybolmak |
|
32 |
Phrasals |
fade back v.
|
yavaş yavaş kaybolmak |
|
33 |
Phrasals |
fade back v.
|
geride kalmak |
|
34 |
Phrasals |
fade back (into something) v.
|
belli bir alana geri dönmek/gitmek |
|
35 |
Phrasals |
fade back v.
|
(amerikan futbolunda ileri pas atmak için zaman kazanmak amacıyla) hücum çizgisinden uzaklaşmak |
|
36 |
Phrasals |
fade back v.
|
(amerikan futbolunda ileri pas atmak için zaman kazanmak amacıyla) hücum yönünün tersine doğru gitmek |
|
37 |
Phrasals |
fade back v.
|
bir şeyi bir noktaya geri çekmek/geriletmek |
|
38 |
Phrasals |
fade back v.
|
bir şeyi bir noktaya kadar azaltmak |
|
39 |
Phrasals |
fade back v.
|
bir şeyi belli bir noktaya indirgemek/indirmek |
|
40 |
Phrasals |
fade back v.
|
(amerikan futbolunda) biraz geri çekilmek |
|
41 |
Phrasals |
fade back v.
|
(amerikan futbolunda) geriye gitmek |
|
42 |
Phrasals |
fade back v.
|
arkada uzaklaşmak |
|
43 |
Phrasals |
fade back v.
|
geride gözden kaybolmak |
|
44 |
Phrasals |
fade back v.
|
arkada yavaş yavaş yok olmak |
|
45 |
Phrasals |
fade back v.
|
geride yavaşça görünmez olmak |
|
46 |
Phrasals |
fade back v.
|
ortadan kaybolmak |
|
47 |
Phrasals |
fade back v.
|
(ağrı) yavaşça parmaklarına vs. çekilmek |
|
48 |
Phrasals |
fade something in v.
|
görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekrana/yayına vermek |
|
49 |
Phrasals |
fade something in v.
|
görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekranda/yayında belirginleştirmek |
|
50 |
Phrasals |
fade something out v.
|
görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekrandan/yayından almak |
|
51 |
Phrasals |
fade something out v.
|
görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş ekrandan/yayından çıkarmak/kaybetmek |
|
52 |
Phrasals |
fade something out v.
|
görüntüyü ve/veya sesi yavaş yavaş kaybetmek |
|
53 |
Phrasals |
fade something out v.
|
görüntüyü ve/veya sesi azaltarak yok etmek |
|
54 |
Phrasals |
fade something out v.
|
görüntüyü ve/veya sesi zayıflatıp kaybetmek |
|
55 |
Phrasals |
fade something up v.
|
sesi yavaş yavaş yükseltmek/artırmak |
|
56 |
Phrasals |
fade down v.
|
yavaş yavaş kısmak |
|
57 |
Phrasals |
fade down v.
|
kademe kademe kısmak/azaltmak |
|
58 |
Phrasals |
fade from v.
|
-den çekilmek |
|
59 |
Phrasals |
fade from v.
|
-den kaybolmak |
|
60 |
Phrasals |
fade from v.
|
yavaş yavaş çekilmek/kaybolmak |
|
61 |
Phrasals |
fade from v.
|
yavaş yavaş yok olmak |
|
62 |
Phrasals |
fade from (something) v.
|
(bir şeyden) yavaş yavaş çekilmek/kaybolmak |
|
63 |
Phrasals |
fade from (something) v.
|
(bir şeyden) yavaş yavaş/gitgide yok olmak |
|
64 |
Phrasals |
fade into v.
|
gitgide/yavaş yavaş (siyaha, aydınlığa) düşmek |
|
65 |
Phrasals |
fade into v.
|
giderek/yavaş yavaş (farklı bir görünüme, renge, ışığa) bürünmek |
|
66 |
Phrasals |
fade into (something) v.
|
yavaş yavaş (bir şeye) geçiş yapmak |
|
67 |
Phrasals |
fade into (something) v.
|
gitgide (bir şeye) dönmek/dönüşmek |
|
68 |
Phrasals |
fade up v.
|
yavaş yavaş güçlenmek |
|
69 |
Phrasals |
fade up v.
|
yavaş yavaş yükselmek |
|
70 |
Phrasals |
fade up v.
|
yavaş yavaş baskın hale gelmek |
|
71 |
Phrasals |
fade up v.
|
yavaş yavaş artmak |
|
72 |
Phrasals |
fade up v.
|
yavaş yavaş güçlendirmek |
|
73 |
Phrasals |
fade up v.
|
yavaş yavaş yükseltmek |
|
74 |
Phrasals |
fade up v.
|
yavaş yavaş baskın hale getirmek |
|
75 |
Phrasals |
fade up v.
|
yavaş yavaş artırmak |
|
Colloquial |
|
76 |
Colloquial |
do a fade v.
|
sıvışmak |
|
77 |
Colloquial |
do a fade v.
|
kaybolmak |
|
78 |
Colloquial |
do a fade v.
|
toz olmak |
|
79 |
Colloquial |
do a fade v.
|
tüymek |
|
80 |
Colloquial |
do a fade v.
|
fıymak |
|
Idioms |
|
81 |
Idioms |
fade from the scene v.
|
aradan çekilmek |
|
82 |
Idioms |
fade into background v.
|
arka plana düşmek |
|
83 |
Idioms |
have a brain fade v.
|
beyni donmak |
|
84 |
Idioms |
have a brain fade v.
|
beyni durmak |
|
85 |
Idioms |
fade into insignificance v.
|
diğerine göre daha az önemli görünmek |
|
86 |
Idioms |
fade into insignificance v.
|
diğerine göre önemi olmamak |
|
87 |
Idioms |
fade into insignificance v.
|
diğerine göre önemsiz görünmek |
|
88 |
Idioms |
fade into background v.
|
geri plana düşmek |
|
89 |
Idioms |
fade into the woodwork v.
|
kimsenin fark etmeyeceği şekilde davranmak |
|
90 |
Idioms |
fade into insignificance v.
|
önemli ya da anlamlı görünmemek |
|
91 |
Idioms |
fade from the scene v.
|
ortadan kaybolmak |
|
92 |
Idioms |
have a brain fade v.
|
kafa karışıklığı yaşamak |
|
93 |
Idioms |
fade from the scene v.
|
sahneden çekilmek |
|
94 |
Idioms |
fade into the woodwork v.
|
yokmuş gibi görünmek |
|
95 |
Idioms |
fade from view v.
|
yavaş yavaş gözden kaybolmak |
|
96 |
Idioms |
fade fast v.
|
hızlıca ölüme yaklaşmak |
|
97 |
Idioms |
fade fast v.
|
hastalıktan/yaralanmadan dolayı ölümü hızlıca yaklaşmak |
|
98 |
Idioms |
fade fast v.
|
hızlıca ölüme doğru gitmek |
|
99 |
Idioms |
fade fast v.
|
ayık kalmakta giderek zorlanmak |
|
100 |
Idioms |
fade fast v.
|
bilincini açık tutmakta giderek zorlanmak |
|
101 |
Idioms |
fade fast v.
|
hızlıca gözen kaybolmak |
|
102 |
Idioms |
fade fast v.
|
hızlıca eriyip gitmek |
|
103 |
Idioms |
fade fast v.
|
hızlıca çözünmek |
|
104 |
Idioms |
fade fast v.
|
hızlıca dağılmak |
|
105 |
Idioms |
fade fast v.
|
hızlıca yok olmak/etmek |
|
106 |
Idioms |
fade fast v.
|
hızlıca ortadan kaybolmak |
|
107 |
Idioms |
fade fast v.
|
hızlıca unutulup gitmek |
|
108 |
Idioms |
fade into the woodwork v.
|
kimsenin fark etmeyeceği şekilde davranmak |
|
109 |
Idioms |
fade into the woodwork v.
|
yokmuş gibi görünmek |
|
110 |
Idioms |
fade into the woodwork v.
|
kendini pek göstermemek |
|
111 |
Idioms |
fade into the woodwork v.
|
fark edilmez olmak |
|
112 |
Idioms |
fade into the woodwork v.
|
pek ortalarda görünmemek |
|
113 |
Idioms |
fade into the woodwork v.
|
pek göze batmamak |
|
114 |
Idioms |
fade into the woodwork v.
|
araya karışmak |
|
115 |
Idioms |
fade into the woodwork v.
|
arada kaynamak |
|
116 |
Idioms |
fade into obscurity v.
|
unutulmak |
|
117 |
Idioms |
fade into obscurity v.
|
bilinmez olmak |
|
Media |
|
118 |
Media |
cross-fade n.
|
(ses veya görüntü) başka bir ses veya görüntü yok olurken ortaya çıkma |
|
119 |
Media |
cross-fade n.
|
bir ses veya görüntü yok olurken diğerini başlatma tekniği |
|
120 |
Media |
cross-fade v.
|
(ses veya görüntüyü) başka bir ses veya görüntü yok olurken başlatmak |
|
121 |
Media |
cross-fade v.
|
(kamera veya ses aleti) bir diğer alet ortadan kaybolurken ortaya çıkmak |
|
Technical |
|
122 |
Technical |
fade in n.
|
açılma |
|
123 |
Technical |
fade-in n.
|
açılma |
|
124 |
Technical |
fade-out n.
|
görüntü yitimi |
|
125 |
Technical |
fade in n.
|
güçlenme |
|
126 |
Technical |
fade out n.
|
görüntü ve sesin yavaş yavaş kaybolması |
|
127 |
Technical |
fade-out n.
|
kararma |
|
128 |
Technical |
fade-out n.
|
kararma |
|
129 |
Technical |
fade away n.
|
sönmek |
|
130 |
Technical |
fade-out n.
|
sönüşüm |
|
131 |
Technical |
fade out v.
|
fondu olmak |
|
132 |
Technical |
fade in v.
|
görünür olmak |
|
133 |
Technical |
fade out v.
|
kararmak |
|
134 |
Technical |
fade away v.
|
ortadan kaybolmak |
|
135 |
Technical |
fade in v.
|
yavaş yavaş görünmek |
|
136 |
Technical |
fade out v.
|
yavaş yavaş gözden kaybolmak |
|
137 |
Technical |
fade out v.
|
zayıflamak |
|
138 |
Technical |
fade-in adj.
|
fondu açık |
|
139 |
Technical |
fade-resistant adj.
|
solmaya dayanaklı |
|
140 |
Technical |
fade-resistant adj.
|
solmaz |
|
Computer |
|
141 |
Computer |
fade effect n.
|
azalma efekti |
|
142 |
Computer |
fade-out n.
|
sönüşüm |
|
143 |
Computer |
fade task n.
|
zayıflatma görevi |
|
144 |
Computer |
fade time n.
|
zayıflatma zamanı |
|
145 |
Computer |
fade level n.
|
zayıflatma düzeyi |
|
146 |
Computer |
fade down expr.
|
aşağı soldur |
|
147 |
Computer |
fade in taskbar expr.
|
görev çubuğuna azaltarak göster |
|
148 |
Computer |
fade right expr.
|
sağa soldur |
|
149 |
Computer |
fade left expr.
|
sola soldur |
|
150 |
Computer |
fade through black expr.
|
soldur |
|
151 |
Computer |
fade up expr.
|
yukarı soldur |
|
Informatics |
|
152 |
Informatics |
fade-in n.
|
açılma |
|
153 |
Informatics |
fade-in n.
|
güçlenme (ses/görüntü) |
|
154 |
Informatics |
fade-out n.
|
kararma |
|
155 |
Informatics |
fade-out n.
|
sönüşüm |
|
156 |
Informatics |
fade-out n.
|
sönme |
|
157 |
Informatics |
fade-out n.
|
zayıflama |
|
158 |
Informatics |
fade-over n.
|
zincirleme geçiş |
|
Telecom |
|
159 |
Telecom |
fade-to-black n.
|
görüntünün kararması |
|
160 |
Telecom |
fade timer n.
|
sönümleme zamanlayıcısı |
|
161 |
Telecom |
fade in v.
|
(ses, görüntü) yavaş yavaş artmak |
|
162 |
Telecom |
fade in v.
|
(ses, görüntü) yavaş yavaş artırmak |
|
Automotive |
|
163 |
Automotive |
brake fade n.
|
fren boşalması |
|
164 |
Automotive |
brake fade n.
|
fren zayıflaması |
|
165 |
Automotive |
hydraulic brake fade assist n.
|
hidrolik fren zayıflama desteği |
|
166 |
Automotive |
mechanical fade n.
|
mekanik fren zayıflaması |
|
167 |
Automotive |
brake-fade n.
|
fren zayıflaması |
|
Aeronautic |
|
168 |
Aeronautic |
fade in v.
|
açılmak |
|
Medical |
|
169 |
Medical |
fade-out n.
|
kısılma (ses) |
|
Military |
|
170 |
Military |
divertive fade margin n.
|
yönlendirici sönme aralığı |
|
Painting |
|
171 |
Painting |
fade away v.
|
karartmak |
|
Theatre |
|
172 |
Theatre |
fade out n.
|
ışık solması |
|
173 |
Theatre |
fade in n.
|
ışık parlaması |
|
Cinema |
|
174 |
Cinema |
fade-in n.
|
açılma (tv) |
|
175 |
Cinema |
fade-out n.
|
fondu |
|
176 |
Cinema |
fade-out n.
|
kararma (tv) |
|
177 |
Cinema |
laboratory fade n.
|
kimyasal kararma |
|
178 |
Cinema |
laboratory fade n.
|
kimyasal fondu |
|
179 |
Cinema |
fade-out n.
|
film karesinin yavaş yavaş karardığı görüntü efekti |
|
180 |
Cinema |
fade-out n.
|
yayının sinyal gücünün yavaş yavaş azalması |
|
181 |
Cinema |
fade-out n.
|
alınan sinyalin yavaş yavaş ve geçici olarak kaybolması |
|
182 |
Cinema |
fade in v.
|
açılmak (tv) |
|
183 |
Cinema |
fade out v.
|
kararmak (tv) |
|
184 |
Cinema |
fade in v.
|
açılmak (tv) |
|
Modern Slang |
|
185 |
Modern Slang |
all blade no fade n.
|
90'larda popüler olmuş, saçın alt yarısının kazınıp üst yarısının uzun bırakıldığı bir saç stili |
|
186 |
Modern Slang |
all blade no fade adj.
|
ağzı çok laf yapan |
|
187 |
Modern Slang |
all blade no fade adj.
|
çok konuşup boş konuşan |
|
188 |
Modern Slang |
all blade no fade adj.
|
sadece kuru gürültü |
|