fully - Türkisch Englisch Wörterbuch

fully

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "fully" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 20 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
fully adv. tamamıyla
I haven't had time to fully discuss the matter with Tom.
Tom'la konuyu tamamıyla görüşmek için zamanım yoktu.

More Sentences
General
fully adv. tam olarak
The Barcelona agreement on Euromed also certainly needs to be fully implemented.
Euromed'e ilişkin Barselona anlaşmasının da kesinlikle tam olarak uygulanması gerekmektedir.

More Sentences
fully adv. etraflıca
These issues were fully explored at an important conference last autumn, attended by the principal interested partners.
Bu konular geçtiğimiz sonbaharda ilgili başlıca ortakların katıldığı önemli bir konferansta etraflıca ele alındı.

More Sentences
fully adv. tam
Yet virtually everything that comes through is stamped as being fully compatible, even though it is obviously not.
Her ne kadar uyumlu olmadığı aşikar olsa da, ortaya çıkan neredeyse her şey tam uyumlu olarak damgalanıyor.

More Sentences
fully adv. tamamen
The Commission fully supports the resolutions tabled by the different groups in the European Parliament.
Komisyon, Avrupa Parlamentosundaki farklı gruplar tarafından sunulan karar tasarılarını tamamen desteklemektedir.

More Sentences
fully adv. tümüyle
I fully endorse this report, which calls for a revitalisation of European youth policy.
Avrupa gençlik politikasının yeniden canlandırılması çağrısında bulunan bu raporu tümüyle destekliyorum.

More Sentences
Trade/Economic
fully adv. tamamen
This is what the Commission proposes and I fully endorse it.
Komisyon'un önerdiği budur ve ben bunu tamamen destekliyorum.

More Sentences
General
fully adv. iyice
fully adv. iyiden iyiye
fully adv. tamı tamına
fully adv. bütünüyle
fully adv. adamakıllı
fully adv. enikonu
fully adv. iyicene
fully adv. dört dörtlük
fully adv. enine boyuna
fully adv. uzun uzadıya
fully adv. bütün yönleriyle
fully adv. bütün yanlarıyla
Technical
fully adv. tamamiyle

Bedeutungen, die der Begriff "fully" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 173 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
fully loaded adj. tamamen dolu
This car is fully loaded.
Bu araba tamamen dolu.

More Sentences
fully automatic adj. tam otomatik
Fully automatic story generation remains an unsolved problem for computer scientists.
Tam otomatik hikaye üretimi bilgisayar bilimcileri için çözülmemiş bir problem olmaya devam ediyor.

More Sentences
Computer
fully automated n. tam otomatik
We also engineer partially and fully automated testing systems for industry.
Ayrıca sektör için kısmi ve tam otomatik test sistemleri de tasarlıyoruz.

More Sentences
General
fully developed personality n. oturmuş kişilik
fully automatic washing machine n. tam otomatik çamaşır makinesi
fully realized person n. gerçeği anlamış kişi/tamamen aydınlanmış birey
be fully dedicated v. tam adamak (kendini vb)
perform fully v. eksiksiz çalışmak
enjoy fully v. tadını çıkarmak
specify fully v. tam olarak belirtmek
not being fully awake v. kendinde olmamak
live life fully v. dolu dolu yaşamak
be fully aware of one's actions v. yaptıklarının tamamen bilincinde olmak
be fully booked v. tüm odalar dolu olmak
be fully booked up v. yer kalmamak
be fully booked v. yer kalmamak
be fully booked up v. tüm odalar dolu olmak
fully fledged adj. tamamen tüylenmiş
fully entitled adj. tam yetkili
fully armed adj. tepeden tırnağa silahlı
fully insured adj. tümüyle sigorta edilmiş
fully paid adj. tamamen ödenmiş
fully amenable adj. tam mükellef
fully accountable adj. tam mükellef
fully responsible adj. tam mükellef
fully loaded adj. tamamen yüklü
fully loaded adj. tamamen doldurulmuş
fully independent adj. tam bağımsız
fully developed adj. tam gelişmiş
fully-furnished adj. tam möbleli
fully-installed adj. tam kurulu
fully-converged adj. tam birleşmiş
fully-furnished adj. tamamı mobilyalı
fully-furnished adj. ful möbleli
fully articulated adj. tümüyle dile getirilen
fully fashioned adj. bedeni sımsıkı saran
fully matured adj. tamamen olgun
fully refurbished adj. baştan aşağıya yenilenmiş
fully dressed adj. tamamen giyinik
fully furnished adj. dayalı döşeli
fully blocked adj. tam tıkalı
fully-grown adj. yetişkin
fully glazed adj. tam/tamamen camlı
fully competent adj. tam ehliyetli
fully up to date adj. tamamıyla güncel
fully trained adj. tam eğitilmiş
fully operational adj. tam kapasiteyle işleyen/çalışan
fully equipped adj. dayalı döşeli
fully operational adj. tamamen kullanıma hazır
as fully as possible adv. mümkün olduğunca tamamen
Phrases
fully owned by the state expr. devletin hüküm ve tasarrufunda olan
fully owned by the state expr. devletin hüküm ve tasarrufu dahilinde olan
without ever being fully extended expr. güçlük çekmeden
without ever being fully extended expr. kolayca
without ever being fully extended expr. rahatlıkla
fully owned by the state expr. tüm hüküm ve tasarruf devlette olan
without ever being fully extended expr. zorlanmadan
Colloquial
without fully understanding expr. tam olarak anlamadan
Idioms
a (fully) paid-up member n. daimi üye
a (fully) paid-up member n. resmi üye
a (fully) paid-up member n. tutkulu destekçi
a (fully) paid-up member n. daimi destekçi
a (fully) paid-up member n. güçlü destekçi
a (fully) paid-up member n. sadık destekçi
be a fully paid-up member of something v. daimi üye olmak
be a fully paid-up member of something v. resmi üye olmak
Speaking
fully booked adj. tamamıyla dolu
I don't expect you to fully understand expr. senden bunu tam olarak anlamanı beklemiyorum
Trade/Economic
fully secured creditor n. alacağının tümü teminat altına alınmış alacaklı
fully paid stock n. bedeli tamamen ödenmiş hisse senedi
fully paid share n. bedeli tamamen ödenmiş hisse senedi
fully diluted earnings per share n. bir hisse senedinin gelecekteki olası pay sayısı artışları dikkate alınarak en yüksek pay ayrıldıktan sonraki getirişi
non-fully hedged borrowings n. hedge edilmeyen krediler
not fully paid stock n. kısmen ödenen hisse senedi
fully paid up share n. ödenmiş hisse senedi
not fully paid stock n. tamamı ödenmeyen hisse senedi
not fully paid-up stock n. tamamen ödenmemiş hisse senetleri
fully paid shares n. tamamı ödenmiş hisse senetleri
fully hedged borrowing n. tam hedge edilen
fully authorized to represent n. tam temsile yetkili
fully paid-up share n. tamamıyla ödenmiş hisseler
fully amortized loan n. tamamen ödenmiş borç
not fully paid stock n. tamamen ödenmemiş hisse senedi
fully paid up capital n. tamamen ödenmiş sermaye
fully funded adj. tam finanse edilmiş
fully insured adj. tümü sigorta edilmiş
fully good adj. tamamen iyi kalite
fully insured adj. tamamen sigorta edilmiş
fully fledged adj. tam yetkili
fully employed adj. tamamen istihdam edilen
fully insured adj. tümüyle sigorta edilen
fully employed adj. tam zamanlı istihdam edilen
fully-staffed adj. yeterli sayıda çalışanı olan
as if fully set forth herein expr. bu sözleşmede yer alıyormuş gibi
Insurance
fully paid adj. tamamı ödenmiş
Tourism
fully booked adj. tam dolu
Technical
the batteries are fully charged n. piller tamamen dolu
fully continuous mill n. tam sürekli hadde
fully killed steel n. tam durgun çelik
fully automatic machine n. tam otomatik makine
fully open the throttle n. tam gaz
fully processed electrical sheet n. tam işlenmiş elektrik sacı
fully-wrapped composite cylinder n. tamamen sarılmış kompozit tüp
fully mechanized welding n. tam mekanize kaynak
fully qualified domain name n. tam nitelikli alan adı
fully wrapped composite cylinder n. tamamen sarılı kompozit tüp
cold rolled non-oriented electrical steel sheet delivered in the fully processed state n. tam işlenmiş durumda teslim edilen soğuk haddelendirilerek yönlendirilmemiş taneli elektrik çelikten levha
fully killed steel n. tam oksijen giderilmiş çelik
fully enclosed askarel-filled electrical equipment n. tamamen kapalı askarel ile doldurulmuş elektrik donanımı
fully automatic adj. ful otomatik
fully operational adj. işlevsel
fully killed adj. tam durgun
fully operational adj. tam randımanla çalışan
fully automatic adj. tam otomatik
fully synthetic adj. tamamen sentetik
fully equipped adj. tam teçhizatlı
fully equipped adj. tam donanımlı
Computer
fully qualified domain name n. tam tanımlanmış alan adı
fully redundant n. tam artıklık
fully populated matrix n. tamamen dolu matris
fully charged adj. tam dolu
fully enclosed adj. tam seçim
fully enclosed adj. tamamen kapalı
Informatics
fully populated board n. montajı tamamlanmış kart
fully connected network n. tam bağlantılı ağ
Telecom
fully connected network n. tam bağlantılı şebeke
fully connected network n. tam bağlantılı ağ
fully authorized vendor n. tam yetkili tedarikçi
fully distributed cost n. tam dağıtılmış maliyet
fully dissociated signalling n. tamamen sökülmüş işaretleşme
Textile
fully fashioned n. bedeni sımsıkı saran
fully fashioned n. reglan
Construction
fully cured adj. tam kürlenmiş
Woodworking
fully supported non-structural floating floor n. tam olarak desteklenen yapısal olmayan yüzer döşeme
Automotive
fully electronic ignition n. full elektronik ateşleme
fully floating axle n. taşıyıcı diferansiyel
fully laden tyre pressure n. tam yüklü lastik basıncı
fully electronic ignition n. tam elektronik ateşleme
fully galvanized body n. tam galvanize gövde
fully locked n. tam kilitleme
nearly fully n. yaklaşık dolu
accelerate fully v. tam gaz hızlanmak
fully laden adj. tam dolu
fully closed adj. tam kapalı
fully floating adj. tam yüzer
fully laden adj. tam yüklü
fully floating adj. tam yüzer
fully floating adj. tam serbest
fully opened adj. tam açık
turn fully expr. tam çevirin
Railway
fully fitted passenger coaches n. tamamen teçhiz edilmiş yolcu vagonları
Aeronautic
fully factored load n. dizayn yükü
fully lie-flat seat n. tam yatar koltuk
fully bearing shoulder n. tam dayanıklı banket
Marine
fully arisen sea n. tam gelişmiş deniz durumu
Biology
fully formed adj. olgunlaşmış
fully grown adj. olgunlaşmış
fully formed adj. oluşumunu tamamlanmış
fully grown adj. tam gelişmiş
fully formed adj. tam gelişmiş
fully-fledged adj. tam olgunlaşmış
fully-fledged adj. tam gelişmiş
Marine Biology
fully fished adj. olgunca avlanmış
fully exploited adj. olgunca sömürülmüş
Environment
fully encapsulating suit n. tam koruyucu giysi
Military
fully mission capable n. tam olarak göreve hazır
fully planned movement n. tam planlı intikal
fully mission capable n. tam görev yapabilir
Slang
fully sick adj. çok iyi
fully sick adj. mükemmel
fully sick adj. harika
fully sick adj. çok havalı
fully sick adj. çok güzel