göz ardı etmek

Bedeutungen von dem Begriff "göz ardı etmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 32 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	göz ardı etmek	ignore v.
They made an offer he couldn't ignore. Göz ardı edemeyeceği bir teklifte bulundular. More Sentences
2	General	göz ardı etmek	rule out v.
Nevertheless, other ways of transmission cannot be ruled out, such as direct close contact with an infected person. Bununla birlikte enfekte bir kişiyle doğrudan yakın temas gibi diğer bulaşma yolları da göz ardı edilemez. More Sentences
3	General	göz ardı etmek	overlook v.
Moreover, the people on the ground sometimes get overlooked, but they also have similar rights. Dahası, sahadaki insanlar bazen göz ardı edilse de onların da benzer hakları vardır. More Sentences
4	General	göz ardı etmek	ignore v.
It is of course entirely proper that we as legislators do not ignore these concerns of the consumer. Yasa koyucular olarak tüketicinin bu kaygılarını göz ardı etmememiz elbette son derece yerinde olacaktır. More Sentences
5	General	göz ardı etmek	overlook v.
I think that recognition of the country of origin is vital and should not be overlooked. Menşe ülkenin tanınmasının hayati önem taşıdığını ve göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. More Sentences
6	General	göz ardı etmek	rule out v.
Therefore, from a strictly legal point of view, the establishment of a permanent exception should be ruled out forever. Bu nedenle, hukuki açıdan bakıldığında, daimi bir istisnanın tesis edilmesi sonsuza kadar göz ardı edilmelidir. More Sentences
7	General	göz ardı etmek	neglect v.
It neglects the plight of many very poor black people in Zimbabwe. Zimbabve'deki çok sayıda yoksul siyah insanın içinde bulunduğu kötü durumu göz ardı etmektedir. More Sentences
Phrasals
8	Phrasals	göz ardı etmek	gloss over v.
These points are too important to be glossed over and taken lightly. Bu hususlar göz ardı edilemeyecek ve hafife alınamayacak kadar önemlidir. More Sentences
Law
9	Law	göz ardı etmek	ignore v.
We must therefore not ignore these, just as we should not ignore the use of biocides. Dolayısıyla tıpkı biyosit kullanımını göz ardı etmememiz gerektiği gibi bunları da göz ardı etmemeliyiz. More Sentences
General
10	General	göz ardı etmek	pigeonhole v.
11	General	göz ardı etmek	blip (out) v.
12	General	göz ardı etmek	blow v.
13	General	göz ardı etmek	bracket v.
14	General	göz ardı etmek	brush off v.
15	General	göz ardı etmek	oversee [dialect] v.
16	General	göz ardı etmek	overslip [obsolete] v.
17	General	göz ardı etmek	belay v.
18	General	göz ardı etmek	paper v.
19	General	göz ardı etmek	flaunt v.
20	General	göz ardı etmek	sink v.
21	General	göz ardı etmek	sleep v.
Phrasals
22	Phrasals	göz ardı etmek	place aside v.
23	Phrasals	göz ardı etmek	look beyond v.
24	Phrasals	göz ardı etmek	pass over v.
25	Phrasals	göz ardı etmek	wish away v.
26	Phrasals	göz ardı etmek	brush off v.
27	Phrasals	göz ardı etmek	place behind v.
28	Phrasals	göz ardı etmek	set by [obsolete] v.
Colloquial
29	Colloquial	göz ardı etmek	blink the fact v.
Idioms
30	Idioms	göz ardı etmek	tell no store of v.
31	Idioms	göz ardı etmek	look past v.
32	Idioms	göz ardı etmek	be blind to v.

Bedeutungen, die der Begriff "göz ardı etmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek	overgeneralize v.
2	General	meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek	overgeneralize v.
3	General	meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek	overgeneralise v.
4	General	meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek	overgeneralise v.
Phrasals
5	Phrasals	(birini bir şey) nedeniyle göz ardı etmek	place behind (someone or something) v.
6	Phrasals	göz/kulak ardı etmek	wave aside v.
7	Phrasals	göz/kulak ardı etmek	wave off v.
8	Phrasals	(bir şeyi) göz/kulak ardı etmek	pave (something) over v.
9	Phrasals	göz/kulak ardı etmek	pave over v.
10	Phrasals	(bir şeyi) göz ardı etmek	blind to (something) v.
11	Phrasals	(bir şeyi) göz ardı etmek	blink at (something) v.
12	Phrasals	bir şeyi bir şey olarak göz ardı etmek	dismiss something as something v.
13	Phrasals	(birini/bir şeyi) göz ardı etmek	pass (someone or something) over v.
14	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) alay edip başından savmak/göz ardı etmek	scoff at (someone or something) v.
15	Phrasals	meseleyi göz ardı etmek	skate over v.
Idioms
16	Idioms	ayrıntılarla uğraşırken büyük resmi göz ardı etmek	trade off the orchard for an apple v.
17	Idioms	anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek	put aside (one's) differences v.
18	Idioms	birini göz ardı etmek	kiss someone off v.
19	Idioms	bir şeyi göz ardı etmek	rule something out of court v.
20	Idioms	bir şeyi göz ardı etmek	throw something out of court v.
21	Idioms	anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek	set aside (one's) differences v.
22	Idioms	(bir şeyi) göz ardı etmek	leave (something) out of account v.
23	Idioms	(bir şeyi) göz ardı etmek	breeze past (something) v.
24	Idioms	(bir şeyi) göz ardı etmek	breeze past (something) v.
25	Idioms	(bir şeyi) göz ardı etmek	gloss over (something) v.
26	Idioms	birini/bir şeyi göz ardı etmek	leave someone/something out in the cold v.
27	Idioms	(bir şeyi) göz ardı etmek	lose sight of (something) v.
28	Idioms	bir şeyi göz ardı etmek	lose sight of something v.
29	Idioms	duygularını görmezden gelmek/göz ardı etmek	shut down emotionally v.
Slang
30	Slang	(birini/bir şeyi) göz ardı etmek	sleep on (someone or something) v.
31	Slang	(birini/bir şeyi) göz ardı etmek	be sleeping on (someone or something) v.