husband - Türkisch Englisch Wörterbuch

husband

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "husband" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
husband n. koca
She could have told us of how ETA deprived her of her husband, Senator Casas.
Bize ETA'nın onu kocası Senatör Casas'tan nasıl mahrum bıraktığını anlatabilirdi.

More Sentences
husband n.
I think that you and your husband are faced with a very difficult decision.
Bence siz ve eşiniz oldukça zorlu bir kararla karşı karşıyasınız.

More Sentences
General
husband n. erkek
husband n. efendi
husband n. hayat arkadaşı
husband n. evli erkek
husband v. gelecek zamana kalması için kullanmamak
husband v. idareli kullanmak
husband v. idare etmek
husband v. ilgilenmek
husband v. göz kulak olmak
husband v. lehine kullanmak
Trade/Economic
husband n. gemi tamir ve bakım kurumu
Marine
husband v. (gemi) donatıp bakımını yapmak
Ottoman Turkish
husband n. refik
husband n. zevç
Archaic
husband n. çiftçi
husband n. tutumlu patron
husband n. tutumlu kimse
husband v. ekmek
husband v. toprağı işlemek
husband v. kocası olmak
husband v. (birine) koca bulmak
husband v. (erkekle) evlenmek

Bedeutungen, die der Begriff "husband" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 108 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
husband and wife n. karı koca
They were made in sets of two, husband and wife.
Karı koca ikişerli setler halinde üretildiler.

More Sentences
General
sister's husband n. enişte
My mother's sister's husband is my uncle.
Annemin kız kardeşinin kocası benim eniştemdir.

More Sentences
husband and wife n. karı-koca
They were made in sets of two, husband and wife.
Karı-koca olmak üzere ikişerli setler halinde yapılmışlardı.

More Sentences
ex-husband n. eski koca
Your ex-husband has been trying to break us apart since day one.
Eski kocan ilk günden beri bizi ayırmaya uğraşıyor.

More Sentences
husband and wife n. koca ve karı
Tom and Mary pretended to be husband and wife.
Tom ve Mary sanki koca ve karıymış gibi davrandılar.

More Sentences
Colloquial
a terrible husband n. berbat bir koca
Tom was a terrible husband.
Tom berbat bir kocaydı.

More Sentences
my wife/husband n. benim eşim
She is my wife's mother, that is to say, my mother-in-law.
O benim eşimin annesidir, yani, benim kayınvalidemdir.

More Sentences
Speaking
my ex-husband n. eski kocam
First, stop this person who'll soon be my ex-husband.
Öncelikle, yakında eski kocam olacak bu kişiyi durdurun.

More Sentences
my husband n. eşim (erkek)
The other was with my husband and it was a very difficult decision.
Diğeri eşimin yanındaydı ve çok zor bir karardı.

More Sentences
my husband expr. kocam
My husband always said to earn a child's respect, never give in to them.
Kocam her zaman bir çocuğun saygısını kazanmak için onlara asla boyun eğmemelisin derdi.

More Sentences
my aunt's husband expr. teyzemin kocası
Can I marry my aunt's husband's nephew?
Teyzemin kocasının yeğeni ile evlenebilir miyim?

More Sentences
General
aunt's husband n. enişte
henpecked husband n. kılıbık
y's husband n. gemi müdürü
ship's husband n. gemi müdürü
wife's sister's husband n. bacanak
being a husband n. kocalık
husband-wife n. karı-koca
ex-husband n. eski eş
husband violence n. koca dayağı
husband-to-wife violence n. koca dayağı
jealous husband n. kıskanç koca
husband violence n. koca zulmü
cheating husband n. eşini aldatan koca
cheating husband n. karısını aldatan koca
prospective husband n. müstakbel koca
intended husband n. müstakbel koca
husband to be n. müstakbel koca
loyal husband n. sadık koca
loyal husband n. sadık eş
devoted husband n. sadık eş
devoted husband n. sadık koca
ex husband n. eski/önceki eş
ex husband n. eski/önceki kocası
late husband n. rahmetli (ölmüş) eş
house husband n. eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca
husband-to-be n. müstakbel eş
husband of sister-in-law n. bacanak
husband and wife fight n. karı koca tartışması
husband and wife fight n. karı koca kavgası
husband [uk] n. ev hizmetlisi
husband [uk] n. müdür
separate from her husband v. kocasından ayrılmak
suspect one’s husband/wife cheating v. (eşinin) aldattığından şüphelenmek
walk out one's husband v. kocasını terk etmek
walk out one's husband v. kocasından kaçmak
walk out on one's husband and children v. kocasını ve çocuklarını yüzüstü bırakmak
walk out on one's husband and children v. kocasını ve çocuklarını terk etmek
find her husband in bed with another woman v. kocasını yatakta başka bir kadınla yakalamak
catch her husband in bed with another woman v. kocasını yatakta başka bir kadınla yakalamak
be charged with murdering her husband v. kocasını öldürmekle suçlanmak
stay faithful to her husband v. kocasına sadık kalmak
remain faithful to her husband v. kocasına sadık kalmak
stay faithful to her husband v. kocasına bağlı kalmak
cheat on one's husband v. kocasını aldatmak
remain faithful to her husband v. kocasına bağlı kalmak
make a good husband v. iyi bir koca olmak
make a good husband v. kocalık vazifesini/görevini yapmak
separate from/divorce/split up with one's husband/wife/spouse v. eşinden ayrılmak
live separated from her husband v. kocasından ayrı yaşamak
live apart from her husband v. kocasından ayrı yaşamak
live separated from her husband v. eşinden ayrı yaşamak
live apart from her husband v. eşinden ayrı yaşamak
Phrases
this is my husband expr. bu benim eşim
this is my husband expr. bu benim kocam
Proverb
a good husband makes a good wife evlilikte de ne ekersen onu biçersin
a good husband makes a good wife karısından saygı ve sevgi bekleyen adam önce kendisi saygı ve sevgi göstermelidir
Colloquial
patient's husband n. hastanın kocası
my wife/husband expr. eşim
Idioms
et con. (and husband) abrev. ve eşi
et con. (and husband) abrev. ve kocası
Speaking
my future wife/husband n. müstakbel eşim
tell me about your husband expr. bana kocandan söz et
I love my husband expr. ben kocamı seviyorum
how is your husband? expr. eşiniz nasıl?
go home to your husband expr. evine kocana dön
the man that you call your husband expr. kocan olacak adam
how's your husband? expr. kocan nasıl?
the man that you call your husband expr. kocan olacak o adam
the man that you call your husband expr. o kocan olacak adam
I have to get back to my husband expr. kocamın yanına dönmeliyim
do you take him to be your husband? expr. onu kocan olarak kabul ediyor musun?
how's the husband? expr. kocan nasıl?
I'm here with your husband expr. kocanızın yanındayım
that low-lying/good-for-nothing/piece of worthless junk/shit whom you call your husband/father/mother/wife expr. o karın/baban/annen/kocan olacak herif/kadın
we have your husband expr. kocan elimizde
he is my husband expr. o benim kocam
you are my husband expr. kocamsın
that low-lying/good-for-nothing/piece of worthless junk/shit who is supposed to be your husband/father/mother/wife expr. o kocan/baban/annen/karın olacak herif/kadın
I told you not to call my husband expr. sana kocamı arama demiştim
I pronounce you husband and wife expr. sizi karı koca ilan ediyorum
I thought you were my husband expr. sizi kocam sandım
you're my husband expr. sen benim kocamsın
I now pronounce you husband and wife expr. sizi karı koca ilan ediyorum
I think my husband would like you expr. sanırım kocam senden hoşlanırdı
how's your husband? expr. (bir kadına) eşin nasıl?
how's the husband? expr. (bir kadına) eşin nasıl?
Trade/Economic
ship's husband n. gemi müdürü
Law
rights of husband n. kocanın hakları
common law husband n. nikahsız koca
husband-wife privilege n. karı koca imtiyazı
husband-wife privilege n. karı koca gizliliği
husband-wife privilege n. eşlerin birbirlerine karşı ifade vermeye zorlanamaması
Marine
ship's husband n. gemi bakım şirketi
ship’s husband n. gemi acentesi
ship's husband n. gemi tamir ve bakım kurumu
Slang
husband material n. evlenilecek adam
I worked my ass off to be a good husband expr. iyi bir koca olabilmek için canımı dişime taktım