kalkmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

kalkmak

Bedeutungen von dem Begriff "kalkmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 48 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kalkmak stand up v.
Have no fear, and stand up, for I love you.
Korkusuz ol ve kalk ayağa, çünkü seviyorum seni.

More Sentences
kalkmak get up v.
I do hope you think it is worthwhile getting up that early.
Umarım o kadar erken kalkmaya değeceğini düşünüyorsundur.

More Sentences
General
kalkmak run v.
Every household needs electricity and no one can run the risk of its non-availability.
Her hanenin elektriğe ihtiyacı vardır ve hiç kimse elektriksiz kalma riskini göze alamaz.

More Sentences
kalkmak get up v.
This morning, when I got up, I found that I had lost my voice.
Bu sabah kalktığımda sesimi kaybettiğimi fark ettim.

More Sentences
kalkmak take off v.
What time is your plane scheduled to take off?
Uçağınız ne zaman kalkacak?

More Sentences
kalkmak stand up v.
My leg's gone to sleep, so I don't think I can stand up right away.
Bacağım uyuşmuş. Hemen kalkabileceğimi sanmıyorum.

More Sentences
kalkmak go out v.
My one disappointment about the enlargement process is that the passion has gone out of it.
Büyütme süreciyle ilgili tek hayal kırıklığım, tutkunun ortadan kalkmış olması.

More Sentences
kalkmak lift v.
I feel now as if a weight has lifted from me.
Sanki üzerimden bir yük kalkmış gibi hissediyorum.

More Sentences
kalkmak off v.
Tom helped Mary up off the floor.
Tom, Mary'nin yerden kalkmasına yardım etti.

More Sentences
kalkmak leave v.
There are too many of them and not enough planes leaving.
Sayıları çok fazla ve yeterli sayıda uçak kalkmıyor.

More Sentences
kalkmak rise v.
He rose to make some coffee.
Kahve yapmak için kalktı.

More Sentences
kalkmak stand on v.
We stood on our heads.
Amuda kalktık.

More Sentences
kalkmak stand v.
She stood and walked toward the window.
O kalktı ve pencereye doğru yürüdü.

More Sentences
kalkmak start v.
He started early in the morning.
Sabah erken kalktı.

More Sentences
kalkmak try v.
And put these weapons away before someone tries to use one on me.
Ve biri üzerimde kullanmaya kalkmadan önce şu silahları da kaldır.

More Sentences
kalkmak depart v.
The train departs in five minutes.
Tren beş dakika içinde kalkıyor.

More Sentences
kalkmak go v.
I'm leaving soon because my bus goes in half an hour.
Birazdan çıkıyorum çünkü otobüsüm yarım saat içinde kalkacak.

More Sentences
Phrasals
kalkmak get up off (of) (something) v.
Tom got up off the floor.
Tom yerden kalktı.

More Sentences
Colloquial
kalkmak be off v.
The paint is off.
Boya kalkmış.

More Sentences
Automotive
kalkmak lift v.
The fog began to lift.
Sis kalkmaya başladı.

More Sentences
General
kalkmak straighten v.
kalkmak attempt v.
kalkmak be about again v.
kalkmak become unfashionable v.
kalkmak straighten up v.
kalkmak lift off v.
kalkmak pull away v.
kalkmak stand upon v.
kalkmak be cancelled v.
kalkmak end v.
kalkmak recover v.
kalkmak arise v.
kalkmak presume v.
kalkmak stir v.
kalkmak be about again v.
kalkmak arise from v.
kalkmak move v.
kalkmak uprise v.
kalkmak hike v.
kalkmak offtake [obsolete] v.
Phrasals
kalkmak push along v.
kalkmak tootle along v.
kalkmak blast off (for some place) v.
Colloquial
kalkmak erect v.
kalkmak surface v.
Idioms
kalkmak get off (one's) tail v.
kalkmak get on (one's) feet v.
Slang
kalkmak get a hard on v.

Bedeutungen, die der Begriff "kalkmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 422 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ayağa kalkmak stand up v.
I applaud the fact that the European Union wants to stand up for these people.
Avrupa Birliği'nin bu insanlar için ayağa kalkmasını alkışlıyorum.

More Sentences
General
ortadan kalkmak disappear v.
It has been calculated that 20% of distributors may disappear with associated job losses.
Distribütörlerin %20'sinin ilgili iş kayıplarıyla birlikte ortadan kalkabileceği hesaplanmıştır.

More Sentences
amuda kalkmak do a handstand v.
Tom did a handstand on the beach.
Tom sahilde amuda kalktı.

More Sentences
ayağa kalkmak rise v.
I rise in defence of the workers in the industry.
Sektör çalışanlarını savunmak için ayağa kalkıyorum.

More Sentences
düşüp kalkmak go with v.
Tom went with Mary.
Tom, Mary ile düşüp kalkıyordu.

More Sentences
erken kalkmak get up early v.
I got up early this morning.
Bu sabah erken kalktım.

More Sentences
ayağa kalkmak get up v.
Get up at once, monsieur, or I shall ring the bell!
Derhâl ayağa kalkın, mösyö, yoksa şimdi zili çalacağım.

More Sentences
ortadan kalkmak die out v.
Many old customs are gradually dying out.
Çok sayıda eski gelenek yavaş yavaş ortadan kalkıyor.

More Sentences
uykudan geç kalkmak sleep in v.
Tom sometimes sleeps in.
Tom bazen uykudan geç kalkar.

More Sentences
yataktan kalkmak get up v.
Very hard for me to get up every day.
Her gün yataktan kalkmak benim için çok zor.

More Sentences
kalkmak (araba) pull v.
The bus has just pulled out.
Otobüs az önce kalktı.

More Sentences
ayağa kalkmak stand v.
He stood and stretched his legs.
Ayağa kalkarak bacaklarını uzattı.

More Sentences
amuda kalkmak headstand v.
My neck snapped when I did a headstand.
Amuda kalktığımda boynum çatırdadı.

More Sentences
masadan kalkmak leave the table v.
She left the table several times to make phone calls.
Telefon görüşmesi yapmak için birkaç kez masadan kalktı.

More Sentences
geç kalkmak wake up late v.
We usually wake up late on the weekends.
Hafta sonları genelde geç kalkarız.

More Sentences
erken kalkmak wake up early v.
In spring, everyone wakes up early.
İlkbaharda herkes erken kalkar.

More Sentences
yerinden kalkmak get up v.
He helped an old lady get up from her seat.
Yerinden kalkması için yaşlı bir bayana yardım etti.

More Sentences
geç kalkmak get up late v.
She got up late.
O geç kalktı.

More Sentences
sorun ortadan kalkmak (the problem) go away v.
The Kashmir problem has not gone away, and it is one of the major focuses of conflict in Asia.
Keşmir sorunu ortadan kalkmamıştır ve Asya'daki başlıca çatışma odaklarından biridir.

More Sentences
yük kalkmak (burden) be lifted v.
It's like a weight has been lifted from my shoulders.
Sanki omuzlarımdan bir yük kalktı.

More Sentences
ayağa kalkmak up v.
He will be up and about in a week.
Bir hafta içinde ayağa kalkacak.

More Sentences
ortadan kalkmak cease v.
That technology may cease to exist in a couple of years.
Bu teknoloji birkaç yıl içerisinde ortadan kalkabilir.

More Sentences
Phrasals
ayağa kalkmak get up v.
Tom finished his beer and then got up to leave.
Tom birasını bitirdi ve gitmek için ayağa kalktı.

More Sentences
yataktan kalkmak roll out v.
You look like you just rolled out of bed.
Az önce yataktan kalkmışsın gibi görünüyorsun.

More Sentences
tekrar ayağa kalkmak get back up v.
When he got back up on his feet, the girl and the goat had disappeared.
Tekrar ayağa kalktığında, kız ve keçi ortadan kaybolmuştu.

More Sentences
Sport
amuda kalkmak do a handstand v.
Tom can do a handstand.
Tom amuda kalkabilir.

More Sentences
Common Usage
uykudan kalkmak awake v.
General
alarmın çalmasından sonra sürekli kalkmak zorunda olduğunu bilerek uyuma durumu unprotected sleep n.
yürürlükten kalkmak be abolished v.
altından kalkmak surmount v.
ortadan kalkmak be destroyed v.
altından kalkmak overcome v.
uykudan kalkmak wake up v.
atağa kalkmak go on attack v.
şaha kalkmak rear up v.
şaha kalkmak rear v.
sertleşip kalkmak (penis) get erect v.
düşüp kalkmak hobnob v.
şaha kalkmak ramp v.
yukarı kalkmak rise v.
ayağa kalkmak arise v.
kalkmak (cinsel organ) become erect v.
yataktan kalkmak rise v.
düşüp kalkmak consort with v.
inip kalkmak (göğüs) heave v.
ters tarafından kalkmak get out of the wrong side v.
şaha kalkmak start up v.
havaya kalkmak levitate v.
atağa kalkmak attack v.
ayağa kalkmak get better v.
kalkmak (taşıt) leave v.
düşüp kalkmak consort v.
uykudan kalkmak awake v.
çabuk eğilip kalkmak bob v.
yürürlükten kalkmak fall into desuetude v.
biriyle düşüp kalkmak sleep with v.
ters tarafından kalkmak wake up on the wrong side of bed v.
tedavülden kalkmak be taken out of circulation v.
ayağa kalkmak recover v.
ortadan kalkmak be removed v.
şaha kalkmak curvet v.
düşüp kalkmak carry on with v.
ayağa kalkmak alight on one's feet v.
tutunarak kalkmak dade v.
inip kalkmak heave v.
ters tarafından kalkmak get up on the wrong side of the bed v.
yere düşmüşken ayağa kalkmak pick oneself up v.
düşüp kalkmak carry on v.
yayından kalkmak be removed from broadcasting v.
uykudan kalkmak awaken from sleep v.
uykusundan kalkmak awake from sleep v.
uykudan kalkmak awake from sleep v.
yataktan kalkmak get out of the bed v.
yataktan kalkmak climb out of the bed v.
yataktan kalkmak leap out of the bed v.
yük kalkmak (burden) be removed v.
uykusundan kalkmak awaken from sleep v.
uykudan kalkmak wake from sleep v.
kullanımdan kalkmak discontinue v.
kullanımdan kalkmak fall into disuse v.
masadan kalkmak get up from the table v.
kış uykusundan kalkmak emerge from hibernation v.
gemi kalkmak (the ship) to depart v.
kullanımdan kalkmak go out of use v.
limanından kalkmak hail from v.
-den kalkmak arise from v.
(çocuklar için) yemekten kalkmak get down v.
yemek sırasında sofradan kalkmak get down v.
(işin) altından kalkmak get through v.
ile kalkmak get up with v.
rekabete kalkmak compete v.
tohuma kalkmak run to seed v.
sonlara doğru atağa kalkmak sprint to the finish v.
tahtaya kalkmak go to the blackboard v.
ayağa kalkmak rise to one's feet v.
gündemden kalkmak fall off the agenda v.
gündemden kalkmak off the agenda v.
depara kalkmak dash v.
depara kalkmak sprint v.
tedavülden kalkmak be out of circulation v.
yerinden kalkmak stand up v.
ayağa kalkmak upstand v.
koltuğundan kalkmak get out of one’s seat v.
hızla ayağa kalkmak stand up too fast v.
ayağa kalkmak get to one's feet v.
problem ortadan kalkmak (the problem) go away v.
gecenin bir yarısında kalkmak get up in the middle of the night v.
amuda kalkmak handstand v.
yataktan geç kalkmak stay in bed late v.
gösterimden kalkmak leave theatres v.
sabah kalkmak wake up in the morning v.
(uçak) kalkmak/havalanmak left the ground v.
amuda kalkmak do handspring v.
yataktan kalkmak roll out of bed v.
yataktan kalkmak get up from bed v.
uykudan kalkmak arise from sleep v.
yemekten kalkmak get up from a meal v.
uykudan kalkmak abray [obsolete] v.
uykudan kalkmak adaw [obsolete] v.
yataktan kalkmak rear [dialect] v.
yeniden kalkmak rearise v.
yataktan kalkmak unbed v.
tünekten kalkmak unroost v.
gizlenmek için çömelinen yerden kalkmak untappice v.
yataktan kalkmak uprise v.
birden kalkmak jump up v.
aniden ayağa kalkmak jump up v.
hızlıca kalkmak hale [obsolete] v.
yerinden kalkmak hike v.
geç kalkmak oversleep v.
ortadan kalkmak improve v.
ortadan kalkmak disperse v.
(gemi) kalkmak discost [obsolete] v.
(otobüs, tren) belirli bir noktadan kalkmak originate [us/canada] v.
ortadan kalkmak set v.
sahura kalkmak get up for sahur v.
hararetle yerinden kalkmak skit v.
(saç) havaya kalkmak stare v.
ortadan kalkmak sterve v.
birden kalkmak stoit [dialect] [uk] v.
ortadan kalkmak üzere olan (fikir vb) moribund adj.
Phrasals
ayağı kalkmak start up v.
yataktan kalkmak turn out v.
(kelimeler) kullanımdan kalkmak fall off v.
eğilip kalkmak bend before (something) v.
eğilip kalkmak bend before something v.
altından başarıyla kalkmak come through v.
birini itip kalkmak jostle someone around v.
kalkmak (araba) pull away v.
şaha kalkmak rear back v.
(hastalıktan) kalkmak/iyileşmek convalesce from v.
aniden ayağa kalkmak draw up v.
havaya kalkmak stick up v.
biriyle/bir grupla düşüp kalkmak fraternize with someone or something v.
dış tabakası kalkmak peel off v.
herkesle yatıp kalkmak get around v.
bir yerden kalkmak get off v.
(bir yerden) kalkmak get up off (of) (something) v.
ayağa kalkmak get up off (of) (something) v.
(bir yerden) kalkmak get up off (of) (something) v.
(bir şeyin üstünden) kalkmak get up off (of) (something) v.
ayağa kalkmak get up off (of) (something) v.
(birine) hücuma kalkmak set at v.
biriyle/bir grupla düşüp kalkmak take up v.
biriyle/bir grupla düşüp kalkmak 16. take up with v.
geç kalkmak sleep in v.
derisi kalkmak skin up v.
tekrar ayağa kalkmak pick up v.
başarıyla altından kalkmak nail down v.
bir şeyden kalkmak arise from something v.
bir şeyden kalkmak arise out of something v.
(bir şeyden) kalkmak arise out of (something) v.
bir yerden destek alarak ayağa kalkmak lever oneself up v.
bir yerden destek alarak ayağa kalkmak lever yourself out of something v.
bir yerden destek alarak ayağa kalkmak lever yourself onto something v.
eğilip kalkmak bend before v.
önüne gelenle yatıp kalkmak cat around v.
bir sürü kişiyle yatıp kalkmak cat around v.
ortadan kalkmak clear up v.
(hastalıktan) kalkmak convalesce from (something) v.
tekrar ayağa kalkmak firm up v.
(dört ayaklılarda) arka ayaklar üzerine kalkmak rise up v.
şaha kalkmak rise up v.
(bir şeyden) ayağa kalkmak get up (from something) v.
-den kalkmak get up off v.
'-den ayağa kalkmak get up off v.
biriyle/bir şeyle düşüp kalkmak hobnob with someone or something v.
(biriyle) düşüp kalkmak roll with (someone) v.
ile yatıp kalkmak screw around with v.
ile sağda solda yatıp kalkmak screw around with v.
(biriyle) yatıp kalkmak screw around with (someone) v.
(biriyle) sağda solda yatıp kalkmak screw around with (someone) v.
vurmaya kalkmak swing at v.
(birine/bir şeye) vurmaya kalkmak swing at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) vurmaya kalkmak swing for (someone or something) v.
(bir şeyden) hızla/anında kalkmak/ayrılmak tear off of (something) v.
hemencecik ayağa kalkmak snap back v.
Proverb
erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise
erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar early to bed, early to rise (makes a man healthy, wealthy, and wise)
Colloquial
yataktan kalkmak turn out v.
bir işin altından başarıyla kalkmak nail it v.
bir konuşma yapmak için ayağa kalkmak take the floor v.
dansa kalkmak take the floor v.
güzelliğine güzellik katmaya kalkmak gild the lily v.
karga bokunu yemeden kalkmak rise with the lark v.
yeniden ayağa kalkmak dust off v.
bir anda kalkmak hop up v.
hızla ayağa kalkmak hop up v.
sırtından/üzerinden yük kalkmak monkey off (one's) back v.
(birini) dolandırmaya kalkmak scam on (one) v.
herkesle düşüp kalkmak be anyone's v.
önüne gelenle yatıp kalkmak/takılmak be anyone's v.
hop oturup hop kalkmak be jumping up and down v.
hatalıktan kalkmak be up and around v.
hasta yatağından kalkmak be up and around v.
Idioms
(at) atlarken ön bacakları zeminden çok az kalkmak beat the dust v.
hafifçe şaha kalkmak beat the dust v.
kalkmak üzere olmak hoist the blue peter v.
tavuklar gibi erkenden kalkmak/uyanmak be up with the chickens v.
horozlar öter ötmez kalkmak/uyanmak be up with the chickens v.
ortadan kalkmak cease to be v.
görünce bile midesi kalkmak hate the sight of (someone or something) v.
görünce bile midesi kalkmak not bear the sight of (someone or something) v.
ağaçlar gibi eğilip kalkmak bend in the wind v.
tümüyle iyileşmek/ayağa kalkmak get (oneself) into the best of health v.
öküzü/koçu sağmaya kalkmak milk the bull v.
öküzü/koçu sağmaya kalkmak milk the ram v.
yere düşse de/tökezleyip yine ayağa kalkmak take a licking but keep on ticking v.
ayağa kalkmak get off (one's) tail v.
çok erken kalkmak be up with the chickens v.
sabahın köründe kalkmak be up with the chickens v.
karga bokunu yemeden kalkmak be up with the chickens v.
çok erken kalkmak get up with the chickens v.
sabahın köründe kalkmak get up with the chickens v.
karga bokunu yemeden kalkmak get up with the chickens v.
çok erken kalkmak wake up with the chickens v.
sabahın köründe kalkmak wake up with the chickens v.
karga bokunu yemeden kalkmak wake up with the chickens v.
zor bir işin altından kalkmak come off with flying colors v.
zor bir işin altından kalkmak come through with flying colors v.
düşüp kalkmak/oynaşmak/takılmak mess about with v.
uyanmak/kalkmak up an’ adam v.
altından kalkmak get out from under something v.
altından kalkmak pull it off v.
ayağa kalkmak set on one's feet v.
ayağa kalkmak alight on one's feet v.
ayağa kalkmak spring to one's feet v.
bir şeyle yatıp kalkmak live and breathe something v.
boyundan büyük işe kalkmak bite off more than one can chew v.
bir şey ile yatıp onunla kalkmak hot on something v.
birden fazla kişiyle düşüp kalkmak play the field v.
düşüp kalkmak take up with someone v.
el attığı her işin altından başarıyla kalkmak turn one's hand to v.
hop oturup hop kalkmak be on pins and needles v.
hasta yatağından kalkmak up and around v.
hop oturup hop kalkmak be like a cat on hot bricks v.
hop oturup hop kalkmak sit on the edge of one's seat v.
erkenden kalkmak be up with the lark v.
hızla ayağa kalkmak spring to one's feet v.
hasta yatağından kalkmak up and about v.
karga bokunu yemeden kalkmak be up with the lark v.
kullanımdan kalkmak go the way of the horse and buggy v.
karga bokunu yemeden kalkmak rise with the lark v.
midesi kalkmak feel sick to one's stomach v.
kullanımdan kalkmak go the way of the dodo v.
sol tarafından kalkmak start off on the wrong foot v.
sol tarafından kalkmak get out of the wrong side of the bed v.
sol tarafından kalkmak get off on the wrong foot v.
tedavülden kalkmak fall into disuse v.
ters tarafından kalkmak get out of the bed on the wrong side v.
(hastalıktan) kalkmak be up and about v.
(hasta) yataktan kalkmak be up and about v.
yataktan kalkmak hit the deck (us) v.
(saygıdan) ayağa kalkmak come to one's feet v.
(hasta) yataktan kalkmak be up and around v.
yataktan kalkmak get oneself up v.
yüreği kalkmak get into a flap v.
rafa kalkmak be ruled out of court v.
beklenmedik koşullar yüzünden ortadan kalkmak be ruled out of court v.
hop oturup hop kalkmak jump up and down v.
hop oturup hop kalkmak jump up and down v.
aniden ayağa kalkmak draw (oneself) up v.
yapabileceğinin fazlasını üstlenmeye kalkmak cut a fat hog v.
bir anda ayağa kalkmak leap to (one's) feet v.
(bir şeyin) altından kalkmak be out from under (something) v.
altından kalkmak be out from under v.
sıkıntının/borcun altından kalkmak be out from under v.
ayağa kalkmak get on (one's) feet v.
penisi kalkmak get on the horn [dated] v.
arka ayaklarının üstüne kalkmak (dört bacaklı bir hayvan) get up on its hind legs v.
iki bacağının üstüne kalkmak (dört bacaklı bir hayvan) get up on its hind legs v.
(birine) hücuma kalkmak take a run at (someone) v.
sinirleri ayağa kalkmak go into orbit v.
kullanımdan kalkmak go the way of the dinosaur v.
kullanımdan kalkmak go the way of the dinosaurs v.
(bir şeyden) midesi kalkmak (one's) gorge rises (at something) v.
bir şeyi yapma ihtimali ortadan kalkmak get out of the way v.
ayağa kalkmak stand up on (one's) hind legs v.
konuşma yapmak için ayağa kalkmak stand up on (one's) hind legs v.
yerinden kalkmak stand up on (one's) hind legs v.
hop oturup hop kalkmak be on the edge of (one's) chair v.
amuda kalkmak stand on (one's) hands v.
ellerin üstünde amuda kalkmak stand on (one's) hands v.
geç kalkmak lie in [us] v.
(biriyle) arasındaki anlaşmazlık ortadan kalkmak be square (with one) v.
ayak altından çekilmek/kalkmak be out of the way v.
(birinin) sinirleri ayağa kalkmak (one's) hackles rise v.
tekrar ayağa kalkmak back on feet v.
rafa kalkmak be dead in the water v.
masadan kalkmak be off the table v.
ortadan kalkmak be off the table v.
erkenden kalkmak be up with the lark v.
karga bokunu yemeden kalkmak/uyanmak be up with the lark v.
sabahın köründe uyanmak/kalkmak be up with the lark v.
erkenden kalkmak be up with the larks v.
karga bokunu yemeden kalkmak/uyanmak be up with the larks v.
sabahın köründe uyanmak/kalkmak be up with the larks v.
erkenden kalkmak rise with the lark v.
karga bokunu yemeden kalkmak/uyanmak rise with the lark v.
sabahın köründe uyanmak/kalkmak rise with the lark v.
ağaçlar gibi eğilip kalkmak bend with the wind v.
zor bir işin altından kalkmak come through (something) with flying colors v.
(saygıdan) ayağa kalkmak come to feet v.
yeniden ayağa kalkmak/kaldırmak dig (oneself) out of a hole v.
ayağa kalkmak get on feet v.
sol tarafından kalkmak get out of bed the wrong side v.
ters tarafından kalkmak get out of bed the wrong side v.
tersinden kalkmak get out of bed the wrong side v.
sol tarafından kalkmak get out of bed on the wrong side v.
tersinden kalkmak get out of bed on the wrong side v.
ayağa kalkmak get to feet v.
arka ayaklarının üstüne kalkmak (dört bacaklı bir hayvan) get up on hind legs v.
şaha kalkmak get up on hind legs v.
ters tarafından kalkmak get up on the wrong side of bed v.
tersinden kalkmak get up on the wrong side of bed v.
solundan kalkmak get up on the wrong side of bed v.
tersinden kalkmak get out of the wrong side of bed v.
solundan kalkmak get out of the wrong side of bed v.
ortadan kalkmak go to glory v.
suçu, sorumluluğu, zorunluluğu ortadan kalkmak be let off the hook v.
ayağa kalkmak rise to feet v.
gün doğumuyla birlikte kalkmak rise with the sun v.
hop oturup hop kalkmak sit on the edge of (one's) chair v.
ayağa kalkmak spring to feet v.
hızla ayağa kalkmak spring to feet v.
(birine/bir şeye) vurmaya kalkmak/yeltenmek take a swing at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) vurmaya kalkmak/yeltenmek take a swipe at (someone or something) v.
ters tarafından kalkmak wake up on the wrong side of (the) bed v.
midesi kalkmak your gorge rises v.
kalkmak hoşuma gitmiyor ama hate to eat and run expr.
Speaking
ayağa kalkmak biraz zaman aldı it took a while to get up expr.
kalkmak hoşuma gitmiyor ama I hate to eat and run expr.
Trade/Economic
üretimden kalkmak be discontinued v.
Law
yürürlükten kalkmak be abolished v.
yürürlükten kalkmak cease to have effect v.
yürürlükten kalkmak be legislated away v.
Technical
gizlenmek için çömelinen yerden kalkmak untarnished adj.
Dyeing
(boya) kalkmak crawl v.
Aeronautic
kalkmak için bekleyen uçağa yoluna devam etmesi için verilen izin clearance n.
yerden kalkmak lift off v.
aşırı hız nedeniyle sert bir şekilde inip tekrar kalkmak bounce v.
Marine
limandan kalkmak hail from v.
Medical
hastalıktan kalkmak recover from the illness v.
hastalıktan kalkmak get about v.
Agriculture
tohuma kalkmak bolt v.
tohuma kalkmak run to seed v.
Sport
depara kalkmak dash v.
depara kalkmak sprint v.
finişe kalkmak spurt v.
Theatre
kalkmak (perde) go up v.
Archaic
(hastalıktan sonra) ayağa kalkmak upsitting n.
(doğumdan sonra) ayağa kalkmak upsitting n.
yataktan kalkmak unroost v.
önüne gelenle yatıp kalkmak corinthianize v.
önüne gelenle yatıp kalkmak corinthianise v.
Slang
kalkmak/erekte olmak have a hard on v.
onunla bununla düşüp kalkmak chippy around v.
önüne gelenle yatıp kalkmak chippy around v.
bir yerden yavaş yavaş/sürüne sürüne/tembelce kalkmak/ayrılmak/uzaklaşmak shag ass (out of something or some place) v.
kuşu kalkmak proud below the navel [outdated] [uk] v.
götü kalkmak give oneself airs v.
götü kalkmak get a big head v.
götü kalkmak be too big for one's britches v.
götü kalkmak put on airs v.
kumarla yatıp kalkmak sleep and breath gambling v.
önüne gelenle düşüp kalkmak sleep around v.
sürekli birileriyle düşüp kalkmak be a bouncy-bouncy v.
(penis) kalkmak (penis) get hard v.
(penis) kalkmak (penis) harden v.
(penis) kalkmak (penis) stiffen v.
(penis) kalkmak (penis) become hard v.
(penis) kalkmak (penis) go hard v.
bir yerden ayrılmak/kalkmak/çıkmak drag one's ass v.
bir yerden ayrılmak/kalkmak/çıkmak drag it v.
bir yerden ayrılmak/kalkmak/çıkmak drag/haul ass v.
herkesle yatıp kalkmak quench (one's) thirst at any dirty puddle v.
penisi kalkmak get it on v.
(biriyle) dansa kalkmak get it on (with somebody) v.
penisi kalkmak get it on (with somebody) v.
penisi kalkmak have lead in one’s pencil v.
yatıp kalkmak screw around v.
sağda solda yatıp kalkmak screw around v.
herkesle yatıp kalkmak screw around v.
önüne gelenle yatıp kalkmak screw around v.
onunla bununla yatıp kalkmak screw around v.
götü kalkmak be smelling (oneself) v.
kumar masasından kalkmak/ayrılmak cash in your chips [us] v.
herkesle yatıp kalkmak put it (or yourself) about [uk] v.
önüne gelenle yatıp kalkmak put it (or yourself) about [uk] v.
biriyle yatıp kalkmak sack up v.
biriyle düşüp kalkmak sack up v.
(biriyle) düşüp kalkmak sack up with (one) v.
penisi kalkmak be on the horn [dated] v.
fahişelerle yatıp kalkmak whore v.
penisi kalkmak come aloft v.
biriyle düşüp kalkmak consort with someone v.
(biriyle) düşüp kalkmak consort with (one) v.
götü kalkmak give yourself airs v.
götü kalkmak put on airs v.
penisi kalkmak/sertleşmek have a hard-on v.
önüne gelenle düşüp kalkmak whore around v.
British Slang
(penis) kalkmak get it up v.