|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
modern edebiyat |
modern literature n.
|
|
The Satanic Verses by Salman Rushdie is a real masterpiece of modern literature.
Salman Rüşdi'nin "Şeytan Ayetleri" modern edebiyatın gerçek başyapıtıdır.
More Sentences
|
2 |
General |
modern medeniyet |
modern civilization n.
|
|
Modern civilization is founded on science and education.
Modern medeniyet bilim ve eğitim üzerine kurulmuştur.
More Sentences
|
3 |
General |
modern uygarlık |
modern civilization n.
|
|
Modern civilisation is rightly offended by this unregulated trade in death.
Modern uygarlık, bu kuralsız ölüm ticaretinden haklı olarak rahatsızdır.
More Sentences
|
4 |
General |
modern felsefesi |
modern philosophy n.
|
|
Modern philosophy has its beginnings in the 19th century.
Modern felsefenin başlangıcı 19. yüzyıla dayanıyor.
More Sentences
|
5 |
General |
modern resim |
modern painting n.
|
|
Tom has an aesthetic sense for modern painting.
Tom'un modern resim için estetik bir anlayışı var.
More Sentences
|
6 |
General |
modern sanat |
modern art n.
|
|
He gave an interesting broadcast about modern art.
Modern sanat hakkında ilginç bir yayın yaptı.
More Sentences
|
7 |
General |
modern diller |
modern languages n.
|
|
I'm losing my passion for modern languages.
Modern dillere olan tutkumu kaybediyorum.
More Sentences
|
8 |
General |
modern tarih |
modern history n.
|
|
He knows about the modern history of France.
O, Fransa'nın modern tarihi hakkında bilgi sahibidir.
More Sentences
|
9 |
General |
modern bilim |
modern science n.
|
|
Modern science has turned many impossibilities into possibilities.
Modern bilim pek çok imkânsızlığı imkânlara dönüştürdü.
More Sentences
|
10 |
General |
modern çalışma |
modern study n.
|
|
All of the modern studies run to the contrary.
Tüm modern çalışmalar bunun tam tersini söylemektedir.
More Sentences
|
11 |
General |
modern çağ |
modern era n.
|
|
In the modern era, they have twice been overrun in brutal wars serving oil interests.
Modern çağda, petrol çıkarlarına hizmet eden acımasız savaşlarda iki kez istila edilmişlerdir.
More Sentences
|
12 |
General |
modern çağ |
modern age n.
|
|
Perhaps in the modern age such markets are no longer the best way of dealing with the trade in animals.
Belki de modern çağda bu tür pazarlar artık hayvan ticaretiyle başa çıkmanın en iyi yolu değildir.
More Sentences
|
|
13 |
General |
modern şehir |
modern city n.
|
|
São Paulo is Brazil's most modern city.
São Paulo Brezilya'nın en modern şehridir.
More Sentences
|
14 |
General |
modern devlet |
modern state n.
|
|
Policing is one of the key functions of modern states.
Polislik, modern devletlerin temel işlevlerinden biridir.
More Sentences
|
15 |
General |
modern kölelik |
modern slavery n.
|
|
Mr Van Hecke's report focuses on terrorism and modern slavery.
Bay Van Hecke'nin raporu terörizm ve modern köleliğe odaklanıyor.
More Sentences
|
16 |
General |
modern kolaylık |
mod con n.
|
|
My mother had none of the mod cons which are available to today's housewives.
Annem bugünün ev kadınlarının sahip olduğu hiçbir modern kolaylığa sahip değildi.
More Sentences
|
17 |
General |
daha modern |
more modern adj.
|
|
This represents a first step towards the European Union's lawmaking becoming more modern.
Bu, Avrupa Birliği'nin kanun yapma sürecinin daha modern hale gelmesine yönelik ilk adımı temsil etmektedir.
More Sentences
|
18 |
General |
çok modern tarzda (mobilya) |
high-tech adj.
|
|
The showroom featured minimalist high-tech furniture pieces.
Sergi salonunda minimalist ve çok modern tarzda mobilyalar yer alıyordu.
More Sentences
|
Linguistics |
|
19 |
Linguistics |
modern ibranice |
modern hebrew n.
|
|
Modern Hebrew is easier than Ancient Hebrew.
Modern İbranice, Eski İbraniceden daha kolay.
More Sentences
|
Sport |
|
20 |
Sport |
(antik veya modern) olimpiyat oyuncusu |
olympian n.
|
|
Michael Phelps is the winningest Olympian ever.
Michael Phelps şimdiye kadarki en başarılı Olimpiyat oyuncusudur.
More Sentences
|
General |
|
21 |
General |
modern güzel sanatlar |
modern arts n.
|
|
22 |
General |
modern estetik |
modern aesthetics n.
|
|
23 |
General |
modern askeri tarih |
modern military history n.
|
|
24 |
General |
modern kadın ticareti |
global trafficking of women n.
|
|
25 |
General |
modern heykel |
modern sculpture n.
|
|
26 |
General |
modern kamboçya'nın yerlisi |
khmer n.
|
|
27 |
General |
modern mimari |
modern architecture n.
|
|
28 |
General |
modern dans |
modern dancing n.
|
|
29 |
General |
modern israil devletine ait veya onunla ilgili olan |
israeli n.
|
|
30 |
General |
modern ahlak |
modern ethics n.
|
|
31 |
General |
modern dans |
modern dance n.
|
|
32 |
General |
modern bale |
modern ballet n.
|
|
33 |
General |
kabin veya koltuk taşıyabilen modern kayak teleferiklerine verilen isim |
chondola n.
|
|
34 |
General |
modern kadın ticareti |
modern woman trade n.
|
|
35 |
General |
modern geometri |
modern geometry n.
|
|
36 |
General |
modern kimse |
modern n.
|
|
37 |
General |
modern heykeltıraşlık |
modern sculpture n.
|
|
38 |
General |
modern ispanyolca |
modern spanish n.
|
|
39 |
General |
modern cadılık |
wicca n.
|
|
40 |
General |
modern pazarlama |
modern marketing n.
|
|
41 |
General |
modern ama yine de klişe olmuş yeni kelime |
buzzword n.
|
|
42 |
General |
post-modern toplum |
post industrial society n.
|
|
43 |
General |
modern genetiğin bulgularıyla darwincilik |
neo-darwinism n.
|
|
44 |
General |
modern eğitim |
modern education n.
|
|
45 |
General |
modern toplumun sorunları |
challenges of modern society n.
|
|
46 |
General |
modern yabancı dil |
modern foreign language n.
|
|
47 |
General |
modern psikoloji |
modern psychology n.
|
|
48 |
General |
modern dönemden sonraki döneme verilen ad |
postmodernism n.
|
|
49 |
General |
geç modern dönem |
late modern period n.
|
|
50 |
General |
erken modern dönem |
early modern period n.
|
|
51 |
General |
modern bilimin doğuşu |
the birth of modern science n.
|
|
52 |
General |
modern bilimin doğuşu |
the dawn of modern science n.
|
|
53 |
General |
modern çizgi |
modern line n.
|
|
54 |
General |
modern çizgi |
modern style n.
|
|
55 |
General |
modern fabrika |
modern factory n.
|
|
56 |
General |
modern şeyler |
modern things n.
|
|
57 |
General |
(elektronik eşyalar gibi hayatı kolaylaştıran) modern kolaylıklar |
modern conveniences n.
|
|
58 |
General |
modern sanat müzesi |
museum of modern art n.
|
|
59 |
General |
havalı, modern revaçta mekan |
hip venue n.
|
|
60 |
General |
modern elektronik çağı |
modern electronic age n.
|
|
61 |
General |
modern dansçı |
modern dancer n.
|
|
62 |
General |
ingiliz matematikçi ve modern bilgisayarlardakine benzer prensiplere dayanan analitik makinenin mucidi |
babbage charles n.
|
|
63 |
General |
modern alim |
modern scholar n.
|
|
64 |
General |
modern bilgin |
modern scholar n.
|
|
65 |
General |
modern fenomen |
modern phenomenon n.
|
|
66 |
General |
modern durum |
modern state n.
|
|
67 |
General |
doğasındaki özenli tarafı ortaya çıkararak, çocuk bakımı ve ev işlerinde eşit sorumluluk alan modern erkek |
new man n.
|
|
68 |
General |
modern italya'da geniş bir malikane |
latifondo n.
|
|
69 |
General |
modern cadılık inancında ve diğer birtakım dinlerde kişisel dönüşüme veya dışsal değişime sebep olduğu düşünülen faaliyet |
magick n.
|
|
70 |
General |
(malezya'da) modern ilaçların yanında geleneksel otların da satıldığı fakat reçete edilmiş ilaçların tedarik edilemediği çin menşeli eczane |
medicine shop n.
|
|
71 |
General |
kuzey iskoçya'daki klan üyeleri ve askerlerce giyilen tarihi kıyafetin resmi etkinliklerde giyilen modern versiyonu |
highland dress n.
|
|
72 |
General |
modern olma |
hipness n.
|
|
73 |
General |
klasik baleden daha gayri resmi olan bir modern bale türü |
modern dance n.
|
|
74 |
General |
modern olan şey |
modernity n.
|
|
75 |
General |
(modern etkinliklerde ödül olarak verilen) büyük dekoratif kupa |
loving cup n.
|
|
76 |
General |
modern bir roma arşını türü |
geometric pace n.
|
|
77 |
General |
gramın onda birine eşit olan modern bir yunan ağırlık birimi |
obolus n.
|
|
78 |
General |
(bale, modern dans veya caz dansında) ayakların birbirinden ayrı durduğu bir pozisyon |
open position n.
|
|
79 |
General |
(bazı modern inançlarda) sihirli çember |
circle of being n.
|
|
80 |
General |
modern bir roma arşın birimi |
pace n.
|
|
81 |
General |
peçiç oyununun modern bir versiyonu |
pachisi n.
|
|
82 |
General |
modern pagan |
pagan n.
|
|
83 |
General |
antik hindistan'da oynanan masa oyununun modern versiyonu |
parchesi n.
|
|
84 |
General |
modern kimse |
fellow n.
|
|
85 |
General |
modern şey |
fellow n.
|
|
86 |
General |
bir tür modern dans |
interpretative dancing n.
|
|
87 |
General |
modern mızraklı süvari rejimini temsil eden flama |
pennon n.
|
|
88 |
General |
modern mızraklı süvari rejimini temsil eden flama |
penon n.
|
|
89 |
General |
modern sonrası kimse |
postmodern n.
|
|
90 |
General |
yaklaşık 1 tona eşdeğer olan modern bir ağırlık birimi |
fodder n.
|
|
91 |
General |
rafael öncesi resmini takip ettiğini öne süren modern bir sanat akımı |
preraphaelism n.
|
|
92 |
General |
britanya'nın kültür ve eğitimini dünyaya yayma amaçlı kurulmuş bir konsey tarafından verilen modern bir onur ödülü |
freedom of the city n.
|
|
93 |
General |
(modern cadılık uygulamalarında) çıplak olma |
sky clad n.
|
|
94 |
General |
modern seyirci |
modern audience n.
|
|
95 |
General |
modern izleyici |
modern audience n.
|
|
96 |
General |
bir ayağın modern vezinde kullanımı |
substitution n.
|
|
97 |
General |
modern evrimsel sentez |
synthesis n.
|
|
98 |
General |
modern sentez |
synthesis n.
|
|
99 |
General |
son derece modern |
ultramodern adj.
|
|
100 |
General |
sözümona modern |
modernistic adj.
|
|
101 |
General |
modern ötesi |
postmodern adj.
|
|
102 |
General |
daha modern |
more contemporary adj.
|
|
103 |
General |
modern zaman |
modern-day adj.
|
|
104 |
General |
çok modern |
ultramodern adj.
|
|
105 |
General |
modern olmayan |
unmodern adj.
|
|
106 |
General |
modern olmayan |
not modern adj.
|
|
107 |
General |
modern olmayan |
old-fashioned adj.
|
|
108 |
General |
modern insan ile ilgili |
neoanthropic adj.
|
|
109 |
General |
modern insana benzeyen |
neoanthropic adj.
|
|
110 |
General |
modern davranışlara karşı olan |
antimodern adj.
|
|
111 |
General |
modern olmayan |
uncontemporary adj.
|
|
112 |
General |
aşırı modern |
fangled adj.
|
|
113 |
General |
modern dönem öncesi |
premodern adj.
|
|
114 |
General |
ultra modern |
supermodern adj.
|
|
115 |
General |
son derece modern |
up to the minute adv.
|
|
116 |
General |
modern olarak |
contemporarily adv.
|
|
117 |
General |
modern zamanlarda |
in modern times adv.
|
|
118 |
General |
modern bir tarzda |
neoterically adv.
|
|
119 |
General |
modern zamanlarda |
modernly adv.
|
|
120 |
General |
modern bir şekilde |
modernly adv.
|
|
Phrasals |
|
121 |
Phrasals |
birine/bir şeye modern bir görünüm kazandırmak |
jazz someone/something up v.
|
|
Phrases |
|
122 |
Phrases |
günümüz modern dünyasında |
in today's our modern world expr.
|
|
123 |
Phrases |
günümüzün modern dünyasında |
in today's our modern world expr.
|
|
Colloquial |
|
124 |
Colloquial |
modern/son moda görünmeye çalışan kimse |
mod poser n.
|
|
125 |
Colloquial |
modern/modaya uygun bir görüntü çizmeye çalışan kimse |
mod poser n.
|
|
126 |
Colloquial |
modern pozlarına giren kimse |
mod poser n.
|
|
127 |
Colloquial |
sadece dış görünüşü modern olan kimse |
mod poser n.
|
|
128 |
Colloquial |
dışarıda modern görünen/modernlik taslayan kimse |
mod poser n.
|
|
129 |
Colloquial |
sadece kıyafetleri modern olan kimse |
mod poser n.
|
|
130 |
Colloquial |
seri üretimden çıkmış gibi görünen, ayırt edici özellikleri bulunmayan ve yerel mimariyle uyumsuz olan büyük ve modern ev |
mcmansion n.
|
|
131 |
Colloquial |
(elektronik eşyalar gibi hayatı kolaylaştıran) modern kolaylıklar |
mod cons n.
|
|
132 |
Colloquial |
modern düşünmemek |
live in the past v.
|
|
133 |
Colloquial |
güncellenmiş veya modern versiyon belirten ön ek |
nu- pref.
|
|
134 |
Colloquial |
günümüz modern zamanlarında |
in this day and time expr.
|
|
Idioms |
|
135 |
Idioms |
puta tapanların veya modern büyücülüğe inananların ayinlerinde kullandıkları eşyaları sakladıkları dolap |
broom closet n.
|
|
136 |
Idioms |
modern davranmak |
go with the tide v.
|
|
137 |
Idioms |
modern davranmak |
go with the times v.
|
|
138 |
Idioms |
modern olmak/olmaya çalışmak |
keep in step with the times v.
|
|
139 |
Idioms |
konfor sağlayan modern eşyalı |
(with) all mod cons adj.
|
|
140 |
Idioms |
modern kolaylıklarla dolu |
(with) all mod cons adj.
|
|
141 |
Idioms |
modern ve ileri |
all-dancing adj.
|
|
142 |
Idioms |
günümüz modern zamanlarında |
in this day and age expr.
|
|
143 |
Idioms |
en modern |
at the cutting edge expr.
|
|
144 |
Idioms |
en modern |
on the leading edge expr.
|
|
145 |
Idioms |
en modern |
on the cutting edge expr.
|
|
146 |
Idioms |
en modern |
on the bleeding edge expr.
|
|
147 |
Idioms |
modern ve ileri |
all-singing expr.
|
|
148 |
Idioms |
modern (bir şey) |
(something) is not your dad's expr.
|
|
149 |
Idioms |
modern (bir şey) |
(something) is not your daddy's expr.
|
|
150 |
Idioms |
(modern zaman cadılığında) büyü çemberi oluşturma |
drawing down the moon expr.
|
|
Speaking |
|
151 |
Speaking |
çok modern/moda |
the height of fashion expr.
|
|
Trade/Economic |
|
152 |
Trade/Economic |
modern proje yönetimi |
modern project management n.
|
|
Law |
|
153 |
Law |
modern yunan yasama meclisinin alt kanadı |
boule n.
|
|
Politics |
|
154 |
Politics |
modern yunanistan’daki eyalet yönetim sistemi |
nomarchy n.
|
|
155 |
Politics |
(modern diplomaside) ingiltere, fransa, almanya, avusturya, rusya ve italya |
the great powers n.
|
|
156 |
Politics |
avrupa modern diller merkezi |
european centre for modern languages n.
|
|
157 |
Politics |
modern amerikan romani |
the modern american novel n.
|
|
158 |
Politics |
sanayi ötesi/post modern tartışması |
post-industrial/post-modern debate n.
|
|
159 |
Politics |
(modern yunanistan'da) ilçe |
eparchy n.
|
|
160 |
Politics |
(modern yunanistan'da) belediye |
demos n.
|
|
161 |
Politics |
(modern yunanistan'da) bir kenti veya birkaç köyü kapsayan idari bölge |
demos n.
|
|
162 |
Politics |
yozlaşmış ülkelerin prestijli spor organizasyonlarına ev sahipliği yaparak uluslararası arenada kendilerini modern/gelişmiş gösterme çabası |
sportswashing n.
|
|
Technical |
|
163 |
Technical |
modern büro |
automated office n.
|
|
164 |
Technical |
modern el terazisine benzeyen bir denge aleti |
roman balance n.
|
|
Computer |
|
165 |
Computer |
modern görünüş |
modern cool n.
|
|
166 |
Computer |
modern çince |
simplified chinese n.
|
|
167 |
Computer |
modern şekiller |
modern shapes n.
|
|
168 |
Computer |
modern şık |
modern cool adj.
|
|
169 |
Computer |
modern: bant |
modern: band expr.
|
|
Telecom |
|
170 |
Telecom |
modern eşdeğer varlık |
modern equivalent asset (mea) n.
|
|
Textile |
|
171 |
Textile |
deseni modern bahçe tasarımlarını andıran duvar halısı |
verdure n.
|
|
Architecture |
|
172 |
Architecture |
modern mimarlık |
modern architecture n.
|
|
Automotive |
|
173 |
Automotive |
modern dönem otomobili |
modern era car n.
|
|
Medical |
|
174 |
Medical |
modern periton diyaliz tedavisi |
modern peritoneal dialysis therapy n.
|
|
175 |
Medical |
modern tıp |
modern medicine n.
|
|
Psychology |
|
176 |
Psychology |
modern toplum |
modern community n.
|
|
Biology |
|
177 |
Biology |
(modern sınıflandırmada) geniş protozoa şubesi |
infusoria n.
|
|
178 |
Biology |
modern genetiğin bulgularıyla düzenlenen darwinizm öğretisini esas alan |
neo-darwinian adj.
|
|
Marine Biology |
|
179 |
Marine Biology |
modern zarganaları ve birçok ilgili fosil balığı içeren parlak pullu bir balık takımı |
ginglymodi n.
|
|
Astronomy |
|
180 |
Astronomy |
modern astronominin erken dönemlerinde gezegenlerin konumlarını hesaplamakta kullanılan bir cihaz |
theoric n.
|
|
Zoology |
|
181 |
Zoology |
modern at ile genetik bağı olan at |
horse n.
|
|
Botanic |
|
182 |
Botanic |
modern yulafın atası olan akdeniz yulafı |
animated oat n.
|
|
183 |
Botanic |
modern yulafın atası olan akdeniz yulafı |
wild red oat n.
|
|
184 |
Botanic |
modern yulafın atası olan akdeniz yulafı |
avene sterilis n.
|
|
185 |
Botanic |
modern yulafın atası olan akdeniz yulafı |
animated oats n.
|
|
Social Sciences |
|
186 |
Social Sciences |
modern yönetim becerileri |
modern management skills n.
|
|
187 |
Social Sciences |
modern insan |
modern n.
|
|
188 |
Social Sciences |
modern afrika halklarının lunda krallığı asıllı bir üyesi |
lunda n.
|
|
189 |
Social Sciences |
(modern mısır'da) antik mısır asıllı bir etnik köken |
fellah n.
|
|
Education |
|
190 |
Education |
modern ingilizce'nin yapısı |
structure of modern english n.
|
|
191 |
Education |
modern ingiliz şiiri |
modern english poetry n.
|
|
192 |
Education |
modern fransız edebiyatı |
modern french literature n.
|
|
193 |
Education |
modern diller masterı |
master of modern languages n.
|
|
194 |
Education |
modern ingilizcenin kaynakları ve gelişmesi |
sources and development of modern english n.
|
|
195 |
Education |
modern felsefe tarihi |
history of modern philosophy n.
|
|
196 |
Education |
modern felsefeye giriş |
introduction to modern philosophy n.
|
|
197 |
Education |
modern ingiliz romanı |
modern english novel n.
|
|
198 |
Education |
modern tiyatro |
modern drama n.
|
|
199 |
Education |
modern alman edebiyatı |
modern german literature n.
|
|
200 |
Education |
modern türkiye tarihi |
history of modern turkey n.
|
|
Linguistics |
|
201 |
Linguistics |
modern ibranice |
neo-hebraic n.
|
|
202 |
Linguistics |
modern yunanca |
neo-hellenic n.
|
|
203 |
Linguistics |
yunanistan'ın belirli bölgelerinde konuşulan modern bir yunan lehçesi |
tsakonian n.
|
|
204 |
Linguistics |
erken modern ingilizce dönemi |
early modern english n.
|
|
205 |
Linguistics |
modern yunan edebiyatında antik yunanca'ya özgü birtakım özellikleri barındıran bir tarz |
katharevusa n.
|
|
206 |
Linguistics |
eski ingilizcede ve modern izlandacada sesli ve sessiz -th harflerini temsil eden çizgili d harfi |
eth n.
|
|
207 |
Linguistics |
geç modern ingilizce |
late modern english n.
|
|
208 |
Linguistics |
soğdca ve saka dillerini kapsayan eski ve modern dilleri içeren iran dilleri |
middle iranian n.
|
|
209 |
Linguistics |
modern yunanca'nın halk ağzını temel alan, başka dilden alınmış kelimelerin kabul edildiği ve çekim eklerinin basitleştirildiği formu |
demotic n.
|
|
210 |
Linguistics |
ırak'ta konuşulan modern arapça lehçesi |
iraki n.
|
|
211 |
Linguistics |
ırak'ta konuşulan modern arapça lehçesi |
iraqi n.
|
|
212 |
Linguistics |
modern hint-aryan dili |
prakrit n.
|
|
213 |
Linguistics |
incil sonrası dönemde konuşulan modern ibranice ile ilgili |
neo-hebraic adj.
|
|
214 |
Linguistics |
bir dilin veya edebiyatın eski ile yeni veya modern dönemleri arasında bulunan dönemini oluşturan |
middle adj.
|
|
215 |
Linguistics |
antik veya modern yunan diline ait |
hellenic adj.
|
|
216 |
Linguistics |
antik veya modern yunan diliyle ilgili |
hellenic adj.
|
|
217 |
Linguistics |
modern yunanca'nın halk ağzını temel alan, başka dilden alınmış kelimelerin kabul edildiği ve çekim eklerinin basitleştirildiği formuna ait veya ilişkin |
demotic adj.
|
|
218 |
Linguistics |
modern dil birliği |
mla (modern language association) abrev.
|
|
History |
|
219 |
History |
modern rusya'nın selefi olan bir ortaçağ slav devleti |
kievan russia n.
|
|
220 |
History |
modern tahran'ın güneydoğusunda yer alan bir med imparatorluğu kenti |
rhagae n.
|
|
221 |
History |
geçmişe modern pencereden bakan |
revisionist adj.
|
|
Archaeology |
|
222 |
Archaeology |
modern atlarla ilişkili soyu tükenmiş anchiterium cinsi memeli |
anchithere n.
|
|
223 |
Archaeology |
soyu tükenmiş modern atlarla ilişkili bir memeli cinsi |
anchitherium n.
|
|
224 |
Archaeology |
arkeolojik kalıntıları inceleyip yorumlarken arkeoloji bilimi ve modern teknolojinin kullanımı |
archaeological science n.
|
|
225 |
Archaeology |
arkeolojik kalıntıları inceleyip yorumlarken arkeoloji bilimi ve modern teknolojinin kullanımı |
archaeometry n.
|
|
226 |
Archaeology |
arkeolojik kalıntıları inceleyip yorumlarken arkeoloji bilimi ve modern teknolojinin kullanımı |
archeometry n.
|
|
227 |
Archaeology |
arkeolojik kalıntıları inceleyip yorumlarken arkeoloji bilimi ve modern teknolojiden faydalanan kimse |
archaeometrist n.
|
|
228 |
Archaeology |
modern insanları ve birçok soyu tükenmiş türü içeren bir primat cinsi |
homo n.
|
|
229 |
Archaeology |
modern ligurya'da yaşayan kimse |
ligurian n.
|
|
230 |
Archaeology |
modern kahire'nin kuzeyinde yer alan antik bir kent |
on n.
|
|
231 |
Archaeology |
modern teknolojiyle yapılan arkeolojik keşif çalışması |
prospection n.
|
|
232 |
Archaeology |
antik kalıntıları arkeoloji bilimi ve modern teknolojiyle yorumlayan |
archaeometric adj.
|
|
Religious |
|
233 |
Religious |
yahudiliği modern bir anlayışla ele almaya çalışan yahudi |
reform Jew n.
|
|
234 |
Religious |
çeşitli mezheplerden kişilerin oluşturduğu ingiliz ekip tarafından hazırlanan modern bir incil çevirisi |
new english bible n.
|
|
235 |
Religious |
daha modern veya liberal dini görüşleri, doktrinleri veya yöntemleri kabul eden kimse |
new light n.
|
|
236 |
Religious |
dolunay sırasında gerçekleştirilen on üç modern cadı ritüelinden biri |
esbat n.
|
|
237 |
Religious |
modern cadılık |
witchcraft n.
|
|
238 |
Religious |
modern pagan ayini |
blessing n.
|
|
239 |
Religious |
sonbahar ekinoksu dolaylarında yapılan modern bir pagan seremonisi |
harvest n.
|
|
240 |
Religious |
modern ve reformist bir hindu mezhebi |
brahmo-somaj n.
|
|
241 |
Religious |
modern cadılıkta üçüncü veya dördüncü derece erkek |
high priest n.
|
|
242 |
Religious |
zerdüştlüğün modern bir versiyonu olan bir iran mezhebine mensup kimse |
gabar n.
|
|
243 |
Religious |
zerdüştlüğün modern bir versiyonu olan bir iran mezhebine mensup kimse |
gheber n.
|
|
244 |
Religious |
zerdüştlüğün modern bir versiyonu olan bir iran mezhebine mensup kimse |
ghebre n.
|
|
245 |
Religious |
modern bir tür protestanlık akımı |
liberalism n.
|
|
246 |
Religious |
bazı modern hristiyan cemaatlerinde düzenlenen dostluk ziyafetine benzer sembolik ziyafet |
love feast n.
|
|
247 |
Religious |
(modern paganlıkta) kutsal yer |
garth n.
|
|
248 |
Religious |
zerdüştlüğün modern bir versiyonu olan bir iran mezhebine mensup kimse |
gueber n.
|
|
249 |
Religious |
gerçek katolik olduğunu öne sürüp modern roma katolik kilisesi'nin yanılmazlık yasası gibi belirli doktrin, dogma ve uygulamalarını reddeden çeşitli avrupa kiliselerinden birinin üyeleri |
old catholics n.
|
|
250 |
Religious |
budizm ve taoizm uygulamalarını birleştiren modern dini bir hareket |
falun gong n.
|
|
251 |
Religious |
musa hukukunun bazı koşullarını muhafaza edip kalanını modern şartlara uyduran yahudi |
conservative jew n.
|
|
252 |
Religious |
israil'de konuşulan modern ibranicenin telaffuzu |
sephardi n.
|
|
Geography |
|
253 |
Geography |
kuzey afrika'da (modern libya'da) bir şehir |
cyrene n.
|
|
254 |
Geography |
korint antik kentine yakın bulunan modern bir yunan limanı |
kórinthos n.
|
|
255 |
Geography |
italya'da bulunan ve antik bölgenin büyük bölümünü içine alan modern bir bölge |
lucania n.
|
|
256 |
Geography |
(modern yunanca) hymettus |
imittós n.
|
|
Military |
|
257 |
Military |
kıyı bombardımanında kullanılan küçük bir tür modern savaş gemisi |
monitor n.
|
|
Sport |
|
258 |
Sport |
modern iniş kayağı tekniğinin başlıca formu |
alpine skiing n.
|
|
259 |
Sport |
uluslararası modern pentatlon ve biatlon birliği |
union internationale de pentathlon modern et biathlon (uipmb) n.
|
|
260 |
Sport |
uluslararası modern pentatlon birliği |
union internationale de pentathlon modern (uipm) n.
|
|
261 |
Sport |
modern pentatlon |
modern pentathlon n.
|
|
262 |
Sport |
modern olimpiyat oyunlarının düzenlenmesi |
olympiad n.
|
|
263 |
Sport |
(antik veya modern) olimpiyat sporcusu |
olympian n.
|
|
264 |
Sport |
modern olimpiyat oyunlarında ata binme, atışçılık, eskrim, yüzme ve koşudan oluşan yarışma |
pentathlon n.
|
|
Volleyball |
|
265 |
Volleyball |
modern voleybol |
modern volleyball n.
|
|
Art |
|
266 |
Art |
modern sanatta veya yaşamda helenizmin canlandırılması |
neo-hellenism n.
|
|
267 |
Art |
modern dansta vurma hareketi |
thrust n.
|
|
268 |
Art |
modern dans |
modern dance n.
|
|
269 |
Art |
modern soyut sanat |
modern abstract art n.
|
|
270 |
Art |
modern soyut sanat |
contemporary abstract art n.
|
|
271 |
Art |
yüzyıl ortası modern tarz |
mid-century modern n.
|
|
272 |
Art |
modern amerikan sanatı |
american moderne n.
|
|
273 |
Art |
i̇stanbul modern sanat müzesi |
istanbul museum of modern art n.
|
|
274 |
Art |
modern sanatla uğraşan kimse |
modern n.
|
|
275 |
Art |
modern sanat eserleri üreten kimse |
modern n.
|
|
276 |
Art |
modern sanatın felsefesi ve uygulaması |
modernism n.
|
|
277 |
Art |
modern eserlerde özellikle eski tarzları kullanma |
historicism n.
|
|
278 |
Art |
modern eserlerde özellikle eski tarzları kullanma |
historism n.
|
|
279 |
Art |
bir tür modern dans |
interpretive dance n.
|
|
280 |
Art |
bir tür modern dans |
interpretive dancing n.
|
|
281 |
Art |
sıkıcı bir şekilde modern olan |
moderne adj.
|
|
282 |
Art |
yavan bir şekilde modern olan |
moderne adj.
|
|
283 |
Art |
gösterişli bir şekilde modern olan |
moderne adj.
|
|
284 |
Art |
queensland modern sanat galerisi |
goma (the queensland gallery of modern art) abrev.
|
|
Music |
|
285 |
Music |
modern batı popundan etkilenmiş geleneksel cezayir müziği alt yapısına sahip bir tür cezayir popüler müziği |
rai n.
|
|
286 |
Music |
standart modern çince ile yazılıp kanton çincesi ile söylenen pop müzik türü |
cantopop n.
|
|
287 |
Music |
bach müziğini çalarken clarino pasajlarında kullanılan üç valflı küçük, modern trompet |
bach trumpet n.
|
|
288 |
Music |
modern yunanca'da klasik gitarı tanımlayan telli bir antik çalgı |
cithara n.
|
|
289 |
Music |
modern yunanca'da klasik gitarı tanımlayan telli bir antik çalgı |
kithara n.
|
|
290 |
Music |
modern bir cava müzik tarzı |
jaipongan n.
|
|
291 |
Music |
afrika'ya özgü mbira çalgısının modern versiyonu |
kalimba n.
|
|
292 |
Music |
caz ve pop gibi modern müziklerde sıklıkla kullanılan, majör üçlüden ve üzerine majör yedinci eklenmiş kök sesten oluşan bir akor |
major seventh chord n.
|
|
293 |
Music |
geleneksel unsurlarla modern müziği birleştiren güney afrika'ya özgü bir dans müziği |
mbaqanga n.
|
|
294 |
Music |
geleneksel unsurlarla modern müziği birleştiren güney afrika'ya özgü bir dans müziği |
mbaganga n.
|
|
295 |
Music |
vücudun zeminde döndürüldüğü akrobatik ve modern dans egzersizi |
roll n.
|
|
296 |
Music |
1980'lere özgü hip-hop müzik tarzını taklit eden modern müzik |
old skool n.
|
|
297 |
Music |
ritim ve blues müziğinin modern ve ticari odaklı türü |
contemporary r&b n.
|
|
298 |
Music |
popüler hindistan sineması için bestelenen, geleneksel ve modern enstrümanların bir arada bulunduğu film müziği |
filmi n.
|
|
299 |
Music |
modern flütün eski bir formu |
flute a bec n.
|
|
300 |
Music |
modern bir yunan halk dansı |
romaika n.
|
|
301 |
Music |
modern latin müziğinin temellerini atmış olan geleneksel bir küba müziği tarzı |
sonero n.
|
|
302 |
Music |
alışılmadık ve çok popüler olmayan (modern elektronik tarzı) |
leftfield adj.
|
|
Theatre |
|
303 |
Theatre |
antik yunan ve eski roma'da oynanan sessiz tiyatronun modern formu |
mime n.
|
|
304 |
Theatre |
küçük ölçekli ve geleneklere bağlı olmadan icra edilen modern müzikal-dramatik eser |
music theatre n.
|
|
Cinema |
|
305 |
Cinema |
modern zamanlarda çekildiği halde olay örgüsü veya stil bakımından siyah-beyaz film özelliği gösteren |
neo-noir adj.
|
|
Slang |
|
306 |
Slang |
modern caz hayranı kimse |
hipster n.
|
|
307 |
Slang |
çok modern |
superfly adj.
|
|
Anthropology |
|
308 |
Anthropology |
modern insan türü homo sapiens'e ait veya ilişkili |
sapiens adj.
|
|
Star Wars |
|
309 |
Star Wars |
aldera modern anlatım müzesi |
aldera museum of modern expression n.
|
|