office

Bedeutungen von dem Begriff "office" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 90 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	office n.	makam
It is worth remembering, however, who it was who helped promote him to high office. Bununla birlikte, onu yüksek makamlara terfi ettirenlerin kimler olduğunu hatırlamakta fayda var. More Sentences
2	Common Usage	office n.	ofis
I urge him to set up this office without delay - we have already lost too much time. Komisyon Üyesini bu ofisi derhal kurmaya teşvik ediyorum; biz çok fazla zaman kaybettik. More Sentences
3	Common Usage	office n.	büro
The ECHO office in Amman is the regional hub for the Iraq crisis. Amman'daki Avrupa Topluluğu İnsani Yardım Bürosu Irak krizi için bölgesel bir merkezdir. More Sentences
General
4	General	office n.	görev
I campaigned on the issue of costs even during the previous term of office. Bir önceki görev dönemimde de maliyetler konusunda kampanya yürüttüm. More Sentences
5	General	office n.	iş
This is particularly true for those of us holding elected office. Bu durum özellikle seçimle iş başına gelen bizler için geçerlidir. More Sentences
6	General	office n.	hizmet
He works at the welfare office. O, sosyal hizmetler müdürlüğünde çalışıyor. More Sentences
7	General	office n.	büro
All visitors must check out at the main office. Tüm ziyaretçilerin ana bürodan çıkış yapması gerekiyor. More Sentences
8	General	office n.	yazıhane
The boss strolled around the balcony above the office, observing the workers. Patron, yazıhanenin üzerindeki balkonda işçileri gözleyerek gezindi. More Sentences
9	General	office n.	işyeri
The boss asked Mr Brown to take charge of the office while she was away. Patron, Bay Brown'dan kendisi yokken işyerinin sorumluluğunu almasını istedi. More Sentences
10	General	office n.	ofis
Members sitting in their offices must count on these events occurring. Ofislerinde oturan üyeler bu olayların gerçekleşeceğine güvenmelidir. More Sentences
11	General	office n.	iş yeri
My office is near Starbucks. İş yerim Starbucks'a yakın. More Sentences
12	General	office n.	makam odası
The president ignored the protesters outside his office. Başkan, makam odasının önündeki protestocuları görmezden geldi. More Sentences
13	General	office n.	çalışma odası
This is the principal's office. Burası müdürün çalışma odası. More Sentences
14	General	office n.	çalışma yeri (ofis)
The office where my father works is near the station. Babamın çalıştığı yer istasyonun yakınındadır. More Sentences
Trade/Economic
15	Trade/Economic	office n.	büro
We'll talk in my office. Büromda konuşalım. More Sentences
16	Trade/Economic	office n.	görev
Thank you and good luck for the rest of your term of office. Teşekkür ediyor ve görev sürenizin geri kalanında iyi şanslar diliyorum. More Sentences
17	Trade/Economic	office n.	iş
I wish I had a cushy office job with a nice salary. Keşke maaşı iyi, rahat bir masabaşı işim olsaydı. More Sentences
18	Trade/Economic	office n.	ofis
Mr Léotard is initially locating himself in the Commission's delegation office in Skopje. Bay Léotard ilk etapta Komisyonun Üsküp'teki delegasyon ofisine yerleşiyor. More Sentences
General
19	General	office n.	ambar
20	General	office n.	dini tören
21	General	office n.	devlet dairesi
22	General	office n.	kiler
23	General	office n.	ima
24	General	office n.	sorumluluk
25	General	office n.	orun
26	General	office n.	memuriyet
27	General	office n.	sandalye
28	General	office n.	ticarethane
29	General	office n.	vazife
30	General	office n.	bakanlık
31	General	office n.	daire
32	General	office n.	kalem
33	General	office n.	atölye
34	General	office n.	ofiste çalışan idari personel
35	General	office n.	ofiste çalışan yöneticiler
36	General	office n.	ofiste çalışan personel
37	General	office n.	kamu sıfatı
38	General	office n.	başkası için yapılan hizmet
39	General	office n.	başkası için yapılan faydalı eylem
40	General	office n.	küçük görev
41	General	office n.	küçük hizmet
42	General	office n.	kuruluştaki görev
43	General	office n.	hayır işi
44	General	office n.	sorumluluk gerektiren mevki
45	General	office n.	bir dereceye kadar icra yetkisi gerektiren mevki
46	General	office n.	ayin
47	General	office n.	dini tören
48	General	office n.	işlev
49	General	office n.	fonksiyon
50	General	office n.	girişimin yönetim merkezi
51	General	office n.	organizasyonun yönetim merkezi
52	General	office n.	doktor, avukat gibi mesleki işlerin yürütüldüğü yer
53	General	office n.	işlerini ofiste yürüten şirket
54	General	office n.	başkası için yapılmış şey
55	General	office n.	başkası için söylenmiş şey
56	General	office n.	muayenehane
57	General	office n.	müdürlük
58	General	office v.	mesleki makamı sürdürmek
59	General	office v.	mesleki makama sahip olmak
60	General	office v.	ticari makamı sürdürmek
61	General	office v.	ticari makama sahip olmak
Trade/Economic
62	Trade/Economic	office n.	daire
63	Trade/Economic	office n.	hizmet
64	Trade/Economic	office n.	işyeri
65	Trade/Economic	office n.	memuriyet
66	Trade/Economic	office n.	ticarethane
67	Trade/Economic	office n.	vazife
68	Trade/Economic	office n.	yazıhane
Politics
69	Politics	office n.	hükümet dairesinin alt şubesi
70	Politics	office n.	hükümetin büyük bir idari dairesi
71	Politics	office n.	görev soruşturması
72	Politics	office n.	makam soruşturması
Religious
73	Religious	office n.	tören
74	Religious	office n.	ayin
75	Religious	office n.	dini tören
76	Religious	office n.	kilise tarafından ayin için belirlenen yedi zamandan her biri
77	Religious	office n.	anglikan kilisesi'nde dua etme
78	Religious	office n.	özel amaç için yapılan bir tören
79	Religious	office n.	özel amaç için yapılan bir ayin
80	Religious	office n.	özel amaç için yapılan bir dini tören
Theatre
81	Theatre	office n.	bilgi alınan yer
Slang
82	Slang	office n.	mahrem
83	Slang	office n.	özel
84	Slang	office n.	kişisel
85	Slang	office n.	özel sinyal
86	Slang	office n.	özel uyarı
87	Slang	office n.	özel ipucu
88	Slang	office n.	gizli sinyal
89	Slang	office n.	gizli uyarı
90	Slang	office n.	gizli ipucu

Bedeutungen, die der Begriff "office" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	post office n.	postane
Liberalisation is not the only potential threat to post office services. Serbestleşme, postane hizmetlerine yönelik tek potansiyel tehdit değildir. More Sentences
2	Common Usage	branch office n.	şube
She was transferred from the head office to a branch office last month. Geçen ay merkez ofisten bir şubeye transfer edildi. More Sentences
General
3	General	foreign office n.	dışişleri bakanlığı
To my astonishment I even agree with my own Foreign Office, for the first time ever. Şaşkınlığıma rağmen ilk defa kendi Dışişleri Bakanlığımla bile aynı fikirdeyim. More Sentences
4	General	administrative office n.	idari ofis
Please forward the document to the administrative office for review. Lütfen incelemesi için belgeyi idari ofise gönderin. More Sentences
5	General	government office n.	hükümet konağı
He has a good position in a government office. Hükümet konağında iyi bir işi var. More Sentences
6	General	home office n.	içişleri bakanlığı
This Home Office advisor for Roma issues himself belongs to the Roma minority. İçişleri Bakanlığı'nın Romanlarla ilgili danışmanının kendisi de Roman azınlığa mensuptur. More Sentences
7	General	information office n.	danışma bürosu
Where is the tourist information office? Turist danışma bürosu nerede? More Sentences
8	General	government office n.	devlet dairesi
The lack of coordination leads to friction costs in the work of the NGOs and government offices. Koordinasyon eksikliği, STK'ların ve devlet dairelerinin çalışmalarında sürtüşme maliyetlerine yol açmaktadır. More Sentences
9	General	microsoft office n.	microsoft office
I have installed Microsoft Office on my personal computer, so please use its file format when you send me the attachment. Ben, kişisel bilgisayarıma Microsoft Office yükledim, bu yüzden bana eklenti gönderdiğinde lütfen onun dosya formatını kullan. More Sentences
10	General	office hours n.	mesai saatleri
What are your office hours? Senin mesai saatlerin ne? More Sentences
11	General	main office n.	ana ofis
The main office was raided by the police. Ana ofis polis tarafından basılmıştı. More Sentences
12	General	office manager n.	büro müdürü
I'm the office manager of a small law firm. Ben küçük bir hukuk firmasının büro müdürüyüm. More Sentences
13	General	information office n.	bilgi bürosu
They go to a Parliament Information Office or Commission Representation, get our form and complain to us. Bir Parlamento Bilgi Bürosuna veya Komisyon Temsilciliğine giderler, formumuzu alırlar ve bize şikayette bulunurlar. More Sentences
14	General	branch office n.	şube
I do not have any account in the branch office of Tokai bank. Tokai bankasının şubesinde herhangi bir hesabım yok. More Sentences
15	General	ticket office n.	bilet ofisi
Where is the ticket office? Bilet ofisi nerede? More Sentences
16	General	office building n.	ofis binası
Bathing waters may be contaminated by bacteria which originate from households, hotels or maybe office buildings. Banyo suları evlerden, otellerden ya da ofis binalarından kaynaklanan bakteriler tarafından kirletilebilir. More Sentences
17	General	head office n.	merkez
In our head office, we have two meeting rooms. Merkez ofisimizde iki toplantı odamız var. More Sentences
18	General	ticket office n.	bilet gişesi
He had to stand in line at the ticket office. Bilet gişesindeki kuyrukta beklemek zorunda kaldı. More Sentences
19	General	law office n.	hukuk bürosu
He passed the law examination and set up a law office. Hukuk sınavını geçti ve bir hukuk bürosu kurdu. More Sentences
20	General	main office n.	yönetim merkezi
Please come to the main office. Lütfen yönetim merkezine gelin. More Sentences
21	General	travel office n.	seyahat ofisi
I wish to raise a point about yet another problem with the travel office in Strasbourg. Strazburg'daki seyahat ofisi ile ilgili bir başka soruna dikkat çekmek istiyorum. More Sentences
22	General	head office n.	genel merkez
Our head office is in Boston. Bizim genel merkezimiz Boston'dadır. More Sentences
23	General	tourist office n.	turizm bürosu
The tourist office is open from nine o'clock to one o'clock. Turizm bürosu, saat dokuzdan saat bire kadar açıktır. More Sentences
24	General	principal's office n.	müdürün odası
They both got sent to the principal's office for misbehaving in class. Her ikisi de sınıfta yaramazlık ettiği için müdürün odasına gönderildi. More Sentences
25	General	home office n.	ev ofis
The home offices have now become a separate space in the houses. Ev ofisleri artık evlerin içinde ayrı bir mekan halini aldı. More Sentences
26	General	term in office n.	görev süresi
During its term in office, the Presidency has, therefore, made every effort to try to address this issue. Bu nedenle Başkanlık, görev süresi boyunca bu sorunu çözmeye çalışmak için her türlü çabayı göstermiştir. More Sentences
27	General	old office n.	eski ofis
The old office was less illuminated. Eski ofis daha az aydınlatılmıştı. More Sentences
28	General	run for office v.	adaylığını koymak
You should consider running for office. Adaylığını koymayı düşünmelisin. More Sentences
29	General	run for office v.	adaylık koymak
Tom has never run for office. Tom asla seçimler için adaylığını koymadı. More Sentences
30	General	leave the office v.	ofisten ayrılmak
My boss gave me so much work that I couldn't leave the office. Patronum bana o kadar çok iş verdi ki ofisten ayrılamadım. More Sentences
31	General	leave the office v.	ofisten çıkmak
My boss gave me so much work that I couldn't leave the office. Patronum bana o kadar çok iş verdi ki ofisten çıkamadım. More Sentences
32	General	take office v.	göreve gelmek
When I took office, I pledged that enlargement would be my Commission's top priority. Göreve geldiğimde genişlemenin Komisyon'un en önemli önceliği olacağı sözünü vermiştim. More Sentences
Trade/Economic
33	Trade/Economic	office hours n.	çalışma saatleri
What are the doctor's office hours? Doktorun çalışma saatleri nedir? More Sentences
Common Usage
34	Common Usage	tax office n.	vergi dairesi
35	Common Usage	marriage registry office n.	evlendirme memurluğu
36	Common Usage	accounting office n.	muhasebe ofisi
37	Common Usage	the attorney general's office n.	başsavcılık
General
38	General	state office n.	resmi daire
39	General	banking office n.	banka binası
40	General	private employment office n.	özel istihdam bürosu
41	General	office employee n.	büro elamanı
42	General	dean's office n.	dekanlık
43	General	post office clerk n.	postane memuru
44	General	record office n.	evrak kalemi
45	General	finance office n.	maliye
46	General	police office n.	emniyet müdürlüğü
47	General	the foreign office n.	dışişleri bakanlığı
48	General	office stationery n.	büro malzemesi
49	General	registered office of the company n.	şirketin merkezi
50	General	district office n.	bölge müdürlüğü
51	General	office furniture n.	büro mobilyası
52	General	office stock n.	demirbaş
53	General	central office n.	merkez
54	General	war office n.	savaş bakanlığı
55	General	office keeper n.	büro müdürü
56	General	title deeds registry office n.	tapu sicil müdürlüğü
57	General	office management n.	büro idaresi
58	General	office copier n.	büro tipi kopya makinası
59	General	main office n.	merkez büro
60	General	stamp office n.	damga müdürlüğü
61	General	office holder n.	memur
62	General	understaffed office n.	kadrosu yetersiz büro
63	General	office machine n.	büro makinesi
64	General	office furniture n.	ofis mobilyası
65	General	head of the registry office n.	nüfus müdürü
66	General	office of a head clerk n.	başkatiplik
67	General	box office n.	gişe
68	General	main office n.	ana bayii
69	General	rotation in office n.	rotasyon
70	General	office of the general director n.	başmüdürlük
71	General	box office n.	bilet gişesi
72	General	cashier's office n.	vezne
73	General	registered office n.	işyeri
74	General	misconduet in office n.	memuriyette suistimal
75	General	environmental office n.	çevre işleri müdürlüğü
76	General	head of the finance office n.	mal müdürü
77	General	cashier's office n.	muhasebe
78	General	register office n.	sicil dairesi
79	General	registry office n.	evlendirme dairesi
80	General	office management n.	büro yönetimi
81	General	central office n.	merkez büro
82	General	birth registration office n.	nüfus müdürlüğü
83	General	box office n.	gişe (sinema)
84	General	ticket office n.	biletlerin satın alınabildiği yer
85	General	term of office n.	hizmet süresi
86	General	head office location n.	merkez ofis mahalli
87	General	local post office n.	mahalli postane
88	General	chief public prosecutor's office n.	cumhuriyet başsavcılığı
89	General	exchange office n.	döviz bürosu
90	General	registered office n.	şirket merkezi
91	General	register office n.	evlendirme dairesi
92	General	office job n.	büro işi
93	General	office buildings n.	büro binaları
94	General	registered office n.	merkez
95	General	registry office n.	evlendirme memurluğu
96	General	office typewriter n.	büro daktilo makinası
97	General	office layout n.	büro planı
98	General	disaster field office n.	afet koordinasyon bürosu
99	General	office holder n.	devlet memuru
100	General	electrical office machine n.	elektrikli büro makinesi
101	General	marriage office n.	nikah dairesi
102	General	post office building n.	postane binası
103	General	box office n.	sinema gişesi
104	General	post office department n.	ptt bakanlığı
105	General	home office n.	idare merkezi
106	General	notary office n.	noterlik
107	General	the office of standard bearer n.	bayraktarlık
108	General	office clerk n.	büro memuru
109	General	special office for making coffee n.	kahve ocağı
110	General	office for women’s social problems n.	kadın ve sosyal hizmetler müsteşarlığı
111	General	central office n.	genel merkez
112	General	department or office concerned n.	merci
113	General	recruiting office n.	askerlik şubesi
114	General	ticket office n.	gişe
115	General	bonus from ottoman sultan during entering upon office n.	cülus bahşişi
116	General	the prime minister's office n.	başbakanlık
117	General	business office n.	muhasebe
118	General	manager of a branch office n.	şube müdürü
119	General	doctor's office n.	muayenehane
120	General	fiscal office of a district n.	mal müdürlüğü
121	General	cartel office n.	(alman) rekabet kurulu
122	General	office block n.	iş hanı (büroların bulunduğu)
123	General	fiscal office n.	maliye bakanlığı
124	General	design office n.	proje bürosu
125	General	conduct in office n.	büro idaresi
126	General	office decoration n.	büro dekorasyonu
127	General	office equipment n.	büro ekipmanı
128	General	home office n.	şirketin idare merkezi
129	General	register office n.	evlendirme memurluğu
130	General	office practice n.	büro uygulamaları
131	General	microsoft office professional n.	microsoft office professional
132	General	left luggage office n.	emanetçi
133	General	lose office n.	kayıp eşya bürosu
134	General	office staff n.	kurmay subay
135	General	financial office n.	defterdarlık
136	General	office expenses n.	büro giderleri
137	General	booking office n.	bilet gişesi
138	General	successor in office n.	halef
139	General	inquiry office n.	istihbarat bürosu
140	General	lost property office n.	kayıp eşya bürosu
141	General	notary's office n.	noterlik
142	General	chief office n.	merkez
143	General	general post office n.	merkez postanesi
144	General	office bearer n.	memur
145	General	cashier's office n.	kasa
146	General	permanent office n.	merkez büro
147	General	office phone n.	iş telefonu
148	General	central office n.	santral
149	General	office telephone number n.	iş telefonu
150	General	notary public's office n.	noterlik
151	General	notarial office n.	noter bürosu
152	General	notary's office n.	noter bürosu
153	General	office practice in government n.	kamuda büro uygulamaları
154	General	governor´s office n.	valilik binası
155	General	post office buildings n.	postane yapıları
156	General	office politics n.	büro politikası
157	General	international labor office n.	ilo
158	General	government office n.	devlet kapısı
159	General	office environment n.	iş çevresi
160	General	office table n.	ofis masası
161	General	front office manager n.	önbüro müdürü
162	General	office equipment n.	ofis malzemesi
163	General	office equipment n.	ofis malzemeleri
164	General	office equipments n.	ofis gereçleri
165	General	tax office n.	vergi dairesi müdürlüğü
166	General	office stationery n.	ofis gereçleri
167	General	office machinery n.	büro makineleri
168	General	central office n.	yönetim merkezi
169	General	head office n.	yönetim merkezi
170	General	oval office n.	oval ofis
171	General	branch office n.	şube müdürlüğü
172	General	baggage registration office n.	bagaj kayıt ofisi
173	General	booking office n.	gişe
174	General	box office n.	bilet gişesi (sinema/tiyatro)
175	General	central office n.	merkez bürosu
176	General	technical office manager n.	teknik ofis müdürü
177	General	executive office n.	idarehane
178	General	public accountant office n.	mali müşavirlik bürosu
179	General	islamic-ottoman office for public regularity n.	ihtisab
180	General	left-luggage office n.	emanet
181	General	islamic-ottoman office for public regularity n.	hisbe
182	General	islamic-ottoman office for public regularity n.	muhtesiblik
183	General	jack-in-office n.	kendini abartılı bir şekilde önemli gören ikinci derece çalışan
184	General	ottoman printing office n.	darü’t-tıbaa
185	General	office-holder n.	memur
186	General	post-office box n.	posta kutusu
187	General	post-office department n.	ptt bakanlığı
188	General	pay-office n.	vezne
189	General	office-bearer n.	memur
190	General	home-office n.	içişleri bakanlığı
191	General	criminal record office n.	adli sicil
192	General	business office n.	iş yeri
193	General	office bearer n.	görevli
194	General	payoff office n.	gişe
195	General	office tower n.	gökdelen işhanı
196	General	travelling post office n.	gezici postane
197	General	enquiry office n.	istihbarat bürosu
198	General	stationery and office supplies n.	kırtasiye ve büro malzemesi
199	General	office premises n.	işyeri
200	General	telegraph office n.	telgrafhane
201	General	office copy n.	onaylı kopya
202	General	post office box n.	posta kutusu
203	General	tourism office n.	turizm bürosu
204	General	office block n.	iş hanı
205	General	office computer n.	büro bilgisayarı
206	General	office building n.	büro binası
207	General	office work n.	büro işi
208	General	office organisation n.	büro organizasyonu
209	General	office building n.	işhanı
210	General	office equipment n.	büro gereçleri
211	General	office work n.	ofis çalışması
212	General	office table n.	büro masası
213	General	office call n.	hizmet çağrısı
214	General	(land) registry office manager n.	tapu sicil müdürü
215	General	paperless office n.	elektronik ofis
216	General	land registry office director’ n.	tapu sicil müdürü
217	General	paperless office n.	kağıtsız ofis
218	General	police office n.	karakol
219	General	social security office n.	sosyal sigorta müdürlüğü
220	General	registry office n.	nikah dairesi
221	General	registered office n.	kanuni merkez
222	General	box office n.	gişe hasılatı
223	General	box-office return n.	gişe hasılatı
224	General	box office gross n.	gişe hasılatı
225	General	civil registry office n.	nüfus idaresi
226	General	law office n.	avukatlık bürosu
227	General	marriage office n.	evlendirme dairesi
228	General	booking office n.	bilet satış noktası
229	General	ticket office n.	bilet satış noktası
230	General	betting office n.	bahis bürosu
231	General	issuing registry office n.	verildiği nüfus dairesi
232	General	issuing register office n.	verildiği nüfus dairesi
233	General	box-office hit n.	kapalı gişe oynayan film/oyun
234	General	office boy n.	büro elemanı
235	General	prophetic office n.	peygamberlik mertebesi
236	General	head of land registry office n.	tapu sicil müdürü
237	General	office of the chief public prosecutor n.	başsavcılık
238	General	lost-and-found office n.	kayıp ve buluntu eşya bürosu
239	General	lost-and-found office n.	kayıp eşya bürosu
240	General	the manager's office n.	müdürün odası
241	General	front office manager n.	ön büro müdürü
242	General	technical office chief n.	teknik ofis şefi
243	General	public record office n.	arşiv dairesi
244	General	period of office n.	görev süresi
245	General	office of mufti n.	müftülük
246	General	office cubicle n.	diğer bölümlerden ayrılmış küçük bölme/ofis
247	General	press office n.	basın bürosu
248	General	office accident n.	ofis kazası
249	General	lost and found office n.	kayıp ve bulunan eşya ofisi
250	General	booking office n.	rezervasyon bürosu
251	General	family office n.	aile ofisi
252	General	teacher's office n.	öğretmenler odası
253	General	office space n.	büro mekanı
254	General	office space n.	büro alanı
255	General	office politics n.	işyeri entrikaları
256	General	license office n.	lisans bürosu
257	General	license office n.	lisans ofisi
258	General	office mate n.	iş arkadaşı
259	General	busy office n.	meşgul ofis
260	General	term in office n.	hizmet süresi
261	General	open office n.	açık ofis
262	General	jack-out-of-office n.	makamından kovulmuş kimse
263	General	jack-out-of-office n.	koltuğunu kaybetmiş kimse
264	General	main office n.	şirket merkezi
265	General	office document n.	ofis belgesi
266	General	office [uk] n.	ayakyolu
267	General	office [uk] n.	hela
268	General	office [uk] n.	lavabo
269	General	office [uk] n.	tuvalet
270	General	office [uk] n.	sigorta şirketi
271	General	office [uk] n.	sigorta firması
272	General	office [uk] n.	(çamaşır odası, mutfak) evde hizmetçilerin ev işlerini yaptığı bölümler
273	General	office block n.	ofis binası
274	General	office boy n.	odacı
275	General	office boy n.	hademe
276	General	office seeker n.	mevki peşinde koşan kimse
277	General	office worker n.	büro memuru
278	General	office-bearer n.	makam sahibi kimse
279	General	office-bearer n.	rütbe sahibi kimse
280	General	office-holder n.	makam sahibi kimse
281	General	distributing past office n.	kargo dağıtım ofisi
282	General	the attorney general's office n.	başsavcılık
283	General	pipe office n.	(ingiltere'de) eskiden maliye bakanlığı'na bağlı bir daire
284	General	post office n.	postacı taklidi yapan oyuncuların ödeme olarak birbirini öpmesiyle oynanan bir oyun
285	General	post-office box number n.	posta kutusu numarası
286	General	virtual office n.	sanal ofis
287	General	dead-letter office n.	alıcısına teslim edilemeyen postaların açılıp iade edilmek üzere gönderildiği posta departmanı
288	General	shipping office n.	gemicilik şirketi bürosu
289	General	shipping office n.	denizcilerin işe alındığı ofis
290	General	municipality marriage office n.	belediye evlendirme dairesi
291	General	post-office box number n.	posta kutusu numarası
292	General	post-office box number n.	posta numarası
293	General	sorting office n.	kargo ve mektupların dağıtım öncesi ayrıştırıldığı birim
294	General	staff office n.	insan kaynakları birimi
295	General	staff office n.	işe alımlardan sorumlu kurumsal birim
296	General	sub-post office [uk] n.	postane şubesi
297	General	take office v.	resmi olarak göreve başlamak
298	General	remove from a government office v.	açığa çıkarmak
299	General	resign one's office v.	istifa etmek
300	General	hold office v.	bir makamda bulunmak
301	General	get into a office v.	işe yerleşmek
302	General	stand for election/office v.	seçimler için adaylığını koymak
303	General	be appointed (to a duty or office) v.	tayini çıkmak
304	General	be appointed (to a duty or office) v.	tayin olmak
305	General	come to the office v.	işe gelmek
306	General	remove from office v.	görevine son vermek
307	General	retire from office v.	görevden çekilmek
308	General	enter upon an office v.	göreve başlamak
309	General	take office v.	görev almak
310	General	run for office v.	seçimler için adaylığını koymak
311	General	hold an office v.	bir makam işgal etmek
312	General	hold office v.	görevde bulunmak
313	General	come into office v.	göreve başlamak
314	General	waited for someone in one's office v.	makamında beklemek
315	General	visit someone in his office v.	makamında ziyaret etmek
316	General	discharge from an office or position v.	görevden/mevkiden almak
317	General	not do as well as expected at the box office v.	gişede umduğunu bulamamak
318	General	be a box office disappointment v.	gişede umduğunu bulamamak
319	General	be a failure in the box office v.	gişede umduğunu bulamamak
320	General	live under a law office v.	bir hukuk bürosunun altında/alt katında yaşamak/oturmak
321	General	come home from the office v.	ofisten eve gelmek
322	General	remove the sheriff from office v.	şerifi görevinden almak
323	General	hold office v.	görev yapmak
324	General	set up an office v.	ofis kurmak
325	General	move/relocate someone to central office v.	merkeze almak
326	General	leave the office v.	görevi bırakmak
327	General	leave the office v.	görevden ayrılmak
328	General	not do as well as expected at the box office v.	gişede beklediğini bulamamak
329	General	run for an office v.	bir makam için aday olmak
330	General	serve an office v.	kamu görevini yerine getirmek
331	General	serve an office v.	kamuda çalışmak
332	General	office [obsolete] v.	göreve yerleştirmek
333	General	office [obsolete] v.	göreve atamak
334	General	office based adj.	ofis tabanlı
335	General	at my office adv.	benim büroda
336	General	out of office adv.	işyeri dışında
337	General	out of office adv.	ofis dışında
338	General	by the approval/confirmation/acceptance of governors office adv.	valiliğin oluru ile
339	General	gpo (general post office) abrev.	genel postane
340	General	off (office) abrev.	makam
341	General	off (office) abrev.	ofis
342	General	cpo (county prosecutor's office) abrev.	ilçe savcılığı
343	General	pob (post office box) abrev.	posta kutusu
Phrases
344	Phrases	out of office/working hours expr.	mesai saatleri dışında
Colloquial
345	Colloquial	bo (box office) n.	bilet gişesi
346	Colloquial	bo (box office) n.	sinema gişesi
347	Colloquial	box office n.	bilet gişesi
348	Colloquial	box office n.	sinema gişesi
349	Colloquial	circumlocution office n.	işleri birbirine paslayarak geçiştirme ofisi
350	Colloquial	dole office [uk] n.	iş ve işçi bulma kurumu
351	Colloquial	during office hours expr.	çalışma saatleri içerisinde
352	Colloquial	send it to my office expr.	ofisime yolla
353	Colloquial	clean out your office expr.	ofisini boşalt
354	Colloquial	I gave at the office expr.	ofisteki yardıma katıldım
355	Colloquial	I gave at the office expr.	ofiste toplanan bağışa katıldım
356	Colloquial	I gave at the office expr.	bağışı ofiste yaptım
357	Colloquial	I gave at the office expr.	yardım veya bağış istendiğinde söylenen bir bahane
Idioms
358	Idioms	box-office bomb n.	gişe bombası
359	Idioms	box-office bomb n.	çok az gişe hasılatı kazanan film
360	Idioms	box-office bomb n.	para kazanmayan film
361	Idioms	box-office bomb n.	yapım masrafları bile kazanamayan film
362	Idioms	box-office bomb n.	fiyasko/başarısız film
363	Idioms	box-office bomb n.	az gişe yapan film
364	Idioms	box-office bomb n.	gişe hasılatı fiyasko olan film
365	Idioms	box-office bomb n.	gişede beklentilerin altında kalan film
366	Idioms	box-office bomb n.	gişede balon gibi sönen film
367	Idioms	box-office bomb n.	gişede umduğunu bulamayan film
368	Idioms	land-office business n.	karlı iş
369	Idioms	land-office business n.	kazançlı iş
370	Idioms	land-office business n.	kısa sürede çok kazandıran karlı iş
371	Idioms	the blue-eyed boy in the office n.	ofisin gözdesi
372	Idioms	the fair-haired boy in the office n.	ofisin gözdesi
373	Idioms	the front office n.	yönetici kadrosu
374	Idioms	fill an office v.	bir memuriyeti doldurmak
375	Idioms	do a land-office business v.	çok iş yapmak
376	Idioms	lay down one's office v.	görevi bırakmak
377	Idioms	drive someone out of office v.	istifaya zorlamak
378	Idioms	force someone out of office v.	istifaya zorlamak
379	Idioms	do a land-office business v.	küpünü doldurmak
380	Idioms	do a land-office business v.	parsayı toplamak
381	Idioms	be doing a land-office business v.	çok iş yapmak
382	Idioms	be doing a land-office business v.	parsayı toplamak
383	Idioms	be doing a land-office business v.	iyi satış yapmak
384	Idioms	be doing a land-office business v.	küpünü doldurmak
385	Idioms	be doing a land-office business [us] v.	işleri iyi gitmek
386	Idioms	be doing a land-office business [us] v.	çok iş yapmak
387	Idioms	be doing a land-office business [us] v.	parsayı toplamak
388	Idioms	be doing a land-office business [us] v.	iyi satış yapmak
389	Idioms	be doing a land-office business [us] v.	küpünü doldurmak
390	Idioms	be doing land-office business [us] v.	işleri iyi gitmek
391	Idioms	be doing land-office business [us] v.	çok iş yapmak
392	Idioms	be doing land-office business [us] v.	parsayı toplamak
393	Idioms	be doing land-office business [us] v.	iyi satış yapmak
394	Idioms	be doing land-office business [us] v.	küpünü doldurmak
395	Idioms	drive (one) out of office v.	(birini) istifaya zorlamak
396	Idioms	drive (one) out of office v.	(birine) el çektirmek
397	Idioms	force (one) out of office v.	(birini) istifaya zorlamak
398	Idioms	force (one) out of office v.	(birini) pozisyonunu/koltuğunu bırakmaya zorlamak
399	Idioms	force (one) out of office v.	(birini) pozisyonundan ayrılmaya zorlamak
400	Idioms	force (one) out of office v.	(birini) istifa etmek/pozisyonundan ayrılmak zorunda bırakmak
401	Idioms	force (one) out of office v.	(birini) el çekmeye zorlamak
402	Idioms	force out of office v.	istifaya zorlamak
403	Idioms	just another day at the office expr.	her zaman karşılaşılan durum
404	Idioms	just another day at the office expr.	sıradan durum
405	Idioms	just another day at the office expr.	rutin durum/mesele
Speaking
406	Speaking	I work at a post office expr.	bir postanede çalışıyorum
407	Speaking	welcome to my office expr.	büroma hoş geldiniz
408	Speaking	it's not exactly an office work expr.	bunu tam olarak bir ofis işi olduğu söylenemez
409	Speaking	who regional office for europe expr.	dünya sağlık örgütü avrupa bölge ofisi
410	Speaking	I cannot use msn in the office expr.	işyerinde msn kullanamıyorum
411	Speaking	I am out of the office expr.	ofıs dışındayım
412	Speaking	see you back at the office expr.	ofiste görüşürüz
413	Speaking	could i see you in my office? expr.	ofisimde görüşelim mi?
414	Speaking	I was out of the office expr.	ofis dışındaydım
415	Speaking	welcome to my office expr.	ofisime hoş geldiniz
416	Speaking	you can wait in his office expr.	ofisinde bekleyebilirsiniz
417	Speaking	can I see you in my office? expr.	ofisimde görüşelim mi?
418	Speaking	welcome to my office expr.	ofisime hoş geldin
419	Speaking	she entered the director's office with a sinking feeling expr.	müdürün odasına endişe içinde girdi
420	Speaking	I'll put you through to his office expr.	sizi ofisine bağlıyorum
421	Speaking	how do I get to the post office? expr.	postaneye nasıl gidebilirim?
422	Speaking	can I see you in my office? expr.	sizi ofisimde görebilir miyim?
423	Speaking	can I see you in my office? expr.	seni ofisimde görebilir miyim?
424	Speaking	how do I get to the post office? expr.	postaneye nasıl giderim?
425	Speaking	could I see you in my office? expr.	sizi ofisimde görebilir miyim?
426	Speaking	could I see you in my office? expr.	seni ofisimde görebilir miyim?
427	Speaking	can I see you in my office? expr.	seni ofisimde görebilir miyim?
428	Speaking	I am currently out of the office expr.	şu anda ofis dışındayım
429	Speaking	how do I get to the post office? expr.	postaneye nasıl gidilir?
430	Speaking	I'll be in the office tomorrow expr.	yarın ofiste olacağım
431	Speaking	I will be in the office tomorrow expr.	yarın ofiste olacağım
432	Speaking	I will be in the office tomorrow expr.	yarın ofisteyim
433	Speaking	I'll be in the office tomorrow expr.	yarın ofisteyim
434	Speaking	you call this an office? expr.	buna ofis mi diyorsun?
435	Speaking	you call this an office? expr.	sen buna ofis mi diyorsun?
436	Speaking	you call this an office? expr.	siz buna ofis mi diyorsunuz?
437	Speaking	you call this an office? expr.	bu ne biçim ofis?
438	Speaking	you call this an office? expr.	böyle ofis mi olur?
Trade/Economic
439	Trade/Economic	assay office n.	ayar kontrol firması
440	Trade/Economic	german federal office for taxes n.	alman federal vergi dairesi
441	Trade/Economic	australian taxation office n.	avustralya vergi dairesi
442	Trade/Economic	removal from office n.	açığa çıkarma
443	Trade/Economic	buying office n.	alım ofisi
444	Trade/Economic	home office n.	ana büro
445	Trade/Economic	corporate office n.	ana merkez
446	Trade/Economic	anti smuggling and organized crime department of police office of ankara n.	ankara emniyet müdürlüğü kaçakçılık ve organize suçlarla şube müdürlüğü
447	Trade/Economic	back office n.	arka ofis
448	Trade/Economic	European Antifraud Office n.	avrupa dolandırıcılıkla mücadele bürosu
449	Trade/Economic	office girl n.	ayak işlerine bakan kız
450	Trade/Economic	accounting office for equipment and office supply inventory n.	ayniyat saymanlığı
451	Trade/Economic	removal from office n.	azletme
452	Trade/Economic	registered tax office n.	bağlı olduğu vergi dairesi
453	Trade/Economic	treasurer's office n.	belediye veznesi
454	Trade/Economic	baggage office n.	bagaj bürosu
455	Trade/Economic	affiliated tax office n.	bağlı bulunduğu vergi dairesi
456	Trade/Economic	registered tax office n.	bağlı bulunduğu vergi dairesi
457	Trade/Economic	office manager n.	büro müdürü
458	Trade/Economic	office supplies on hand n.	büro malzemesi mevcudu
459	Trade/Economic	in-office coordination n.	büro içi koordinasyon
460	Trade/Economic	office automation n.	büro otomasyonu
461	Trade/Economic	office furniture and equipment n.	büro mobilya ve malzemesi
462	Trade/Economic	office environment n.	büro ortamı
463	Trade/Economic	office staff n.	büro personeli
464	Trade/Economic	office machinery n.	büro makineleri
465	Trade/Economic	large taxpayer office (lto) n.	büyük mükellefler vergi dairesi
466	Trade/Economic	rent of office n.	büro kirası
467	Trade/Economic	office supplies n.	büro malzemesi
468	Trade/Economic	budget office n.	bütçe ofisi
469	Trade/Economic	office fund n.	büro için ayrılmış fon
470	Trade/Economic	office furniture n.	büro mobilyası
471	Trade/Economic	office requisites n.	büro malzemeleri
472	Trade/Economic	office clerk n.	büro memuru
473	Trade/Economic	office furniture n.	büro eşyası
474	Trade/Economic	office equipment n.	büro demirbaşı
475	Trade/Economic	office equipper n.	büro organizatörü
476	Trade/Economic	office fund n.	büro fonu
477	Trade/Economic	office equipment n.	büro eşyası
478	Trade/Economic	office equipment n.	büro malzemesi
479	Trade/Economic	office fund n.	büro sermayesi
480	Trade/Economic	office girl n.	büro elemanı
481	Trade/Economic	office requisites n.	büro ihtiyaçları
482	Trade/Economic	office expenses n.	büro giderleri
483	Trade/Economic	office stationery n.	büro malzemesi
484	Trade/Economic	office bearer n.	büro memuru
485	Trade/Economic	office heat and light expenses n.	büro ısıtma ve aydınlatma masrafları
486	Trade/Economic	office work n.	büro işi
487	Trade/Economic	office staff n.	büro kadrosu
488	Trade/Economic	district office n.	bölge müdürlüğü
489	Trade/Economic	office equipment n.	büro malzemeleri
490	Trade/Economic	office salaries n.	büro memur ücretleri
491	Trade/Economic	office rent n.	büro kirası
492	Trade/Economic	office salaries n.	büro memurları maaşları
493	Trade/Economic	office registration certificate n.	büro tescil belgesi
494	Trade/Economic	office staff n.	büro ofis personeli
495	Trade/Economic	office equipment n.	büro ekipmanı
496	Trade/Economic	branch office n.	bir satıcı firmanın belli bir yöredeki satışlarını yürüten şubesi
497	Trade/Economic	office equipment n.	büro donanımı
498	Trade/Economic	deposit and consignment office n.	depozit ve konsinye bürosu
499	Trade/Economic	distribution office n.	dağıtım bürosu
500	Trade/Economic	office holder n.	devlet memuru