patika - Türkisch Englisch Wörterbuch

patika

Bedeutungen von dem Begriff "patika" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 19 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
patika path n.
We followed a path through the forest.
Ormanın içinden geçen bir patikayı takip ettik.

More Sentences
patika footpath n.
We took a leisurely stroll along the footpath.
Patika boyunca dolaşmaya çıktık.

More Sentences
General
patika pathway n.
We went back up a narrow pathway, past churches and schools that had been destroyed.
Yıkılmış kilise ve okulların yanından geçerek dar bir patikadan geri döndük.

More Sentences
patika trail n.
The trail led them to a wooden cabin.
Patika onları ahşap bir kulübeye götürüyordu.

More Sentences
Automotive
patika path n.
In order to increase predictability, a pre-announced path for monetary and exchange rate policy has been defined.
Öngörülebilirliği artırmak amacıyla, para ve döviz kuru politikası için önceden ilan edilmiş bir patika tanımlanmıştır.

More Sentences
patika trail n.
My house is near a bike trail.
Benim evim bir bisiklet patikasının yanında.

More Sentences
General
patika gate n.
patika lane n.
patika alley n.
patika walkway n.
patika track n.
patika footway n.
patika trod [dialect] n.
patika lode [uk] n.
patika pad [dialect] [uk] n.
patika slot n.
Technical
patika pain n.
Automotive
patika byway n.
Archaic
patika lane-way n.

Bedeutungen, die der Begriff "patika" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 34 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kervanların geçtiği patika yol pack trail n.
patika (orman) trace n.
fransızca'da parke taşlı yol, cadde veya patika pavé n.
dağ sırtı boyunca uzanan yol veya patika ridgeway n.
patika başlangıcı trailhead n.
dolambaçlı patika winding trail n.
patika başlangıcı trail head n.
dar patika wynd [scotland] n.
dar patika loke [dialect] [uk] n.
(hayvanların kullandığı) patika runway n.
dar yol/patika pace [obsolete] n.
yük hayvanlarının yürüdüğü patika packway n.
binicilerin kullandığı patika spurway n.
dar patika strake n.
patika açmak lane v.
Phrasals
bir yol/patika (bir şeyin/bir yerin) başından sonuna/bir ucundan diğer ucuna dolanarak gitmek wind through (something or some place) v.
bir yol/patika (bir şeyin/bir yerin) arasından dolanarak gitmek wind through (something or some place) v.
Idioms
patika yapmak blaze the trail v.
patika yapmak blaze a trail v.
Trade/Economic
patika bağımlılığı path dependence n.
Technical
çakıl patika gravel path n.
patika bağımlılığı path dependence n.
patika bağımlılığı path dependency n.
patika yol pathway n.
Biology
çevresel patika environmental pathway n.
Breeding
sığırların pazara doğru sürüldüğü patika yol cattle trail n.
sürünün izlediği patika stockroute [australia/new zealand] n.
Archaeology
pist, patika, ayak izi gibi fosilleşmiş kalıntılar trace fossil n.
Geography
orman veya dağlık bir bölgeden geçen patika trailway n.
kavisli bir şekilde inan dik yol veya patika bajada n.
kavisli bir şekilde inan dik yol veya patika bahada n.
iskoçya sınırına kadar ulaşan uzun bir patika pennine way n.
Sport
patika koşusu trail running n.
Archaic
(yol, kanal, patika) dönüşü crank n.