prevent

Bedeutungen von dem Begriff "prevent" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 31 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	prevent v.	engellemek
The subsidiarity principle prevents us from harmonising criminal and administrative penalties throughout Europe. Yetki ikamesi ilkesi, cezai ve idari yaptırımların Avrupa çapında uyumlaştırılmasını engellemektedir. More Sentences
2	Common Usage	prevent v.	önlemek
The written documents are intended to prevent misunderstanding. Yazılı belgeler yanlış anlaşılmaları önlemeye yöneliktir. More Sentences
3	Common Usage	prevent v.	engel olmak
I can't prevent that from happening. Buna engel olamam. More Sentences
General
4	General	prevent v.	mani olmak
What prevented you from coming earlier? Daha erken gelmene ne mani oldu? More Sentences
5	General	prevent v.	engel olmak
A slight cold prevented me from going to Ibusuki with my family. Hafif bir soğuk algınlığı, ailemle Ibusuki'ye gitmeme engel oldu. More Sentences
6	General	prevent v.	alıkoymak
Nevertheless, the current situation must not prevent us from trying to improve it. Bununla birlikte, mevcut durum bizi bu durumu iyileştirmeye çalışmaktan alıkoymamalıdır. More Sentences
7	General	prevent v.	önlemek
The Belgian Government should take responsibility for this and should prevent this from happening again. Belçika Hükümeti bu konuda sorumluluk almalı ve bunun tekrarlanmasını önlemelidir. More Sentences
8	General	prevent v.	önüne geçmek
We will be asking for a split vote in order to isolate these words, to prevent such an inference. Bu kelimelerin ayrıştırılması ve böyle bir çıkarımın önüne geçilmesi için oylama yapılmasını isteyeceğiz. More Sentences
Law
9	Law	prevent v.	önlemek
Only fishermen themselves and their fight can reverse these policies and prevent their extermination. Sadece balıkçıların kendileri ve mücadeleleri bu politikaları tersine çevirebilir ve yok olmalarını önleyebilir. More Sentences
Technical
10	Technical	prevent v.	engellemek
This is why I have tabled an amendment which should prevent this improper use of rural subsidies in future. Bu nedenle gelecekte kırsal desteklerin bu şekilde uygunsuz kullanımını engelleyecek bir değişiklik önergesi verdim. More Sentences
11	Technical	prevent v.	önlemek
In the First World War that became the deciding factor in preventing the expansion of imperial Germany. Birinci Dünya Savaşı'nda bu, imparatorluk Almanya'sının genişlemesini önlemede belirleyici faktör oldu. More Sentences
General
12	General	prevent v.	kösteklemek
13	General	prevent v.	durdurmak
14	General	prevent v.	menetmek
15	General	prevent v.	meydan vermemek
16	General	prevent v.	önden gitmek
17	General	prevent v.	yol göstermek
18	General	prevent v.	engel oluşturmak
19	General	prevent v.	engel çıkmak
20	General	prevent v.	mani çıkmak
Technical
21	Technical	prevent v.	korumak
Archaic
22	Archaic	prevent v.	(bir olayı, kararlaştırılan zamanı) hazırlıkla veya faaliyetle beklemek
23	Archaic	prevent v.	hazır olmak
24	Archaic	prevent v.	hazır durumda bulunmak
25	Archaic	prevent v.	(soruyu, isteği, itirazı) önceden karşılamak
26	Archaic	prevent v.	evvelden yerine getirmek
27	Archaic	prevent v.	önceden ulaşmak
28	Archaic	prevent v.	önceden gelmek
29	Archaic	prevent v.	önden koşmak
30	Archaic	prevent v.	geçmek
31	Archaic	prevent v.	tövbekar kılmak

Bedeutungen, die der Begriff "prevent" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 78 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	prevent from v.	engellemek
Employers are so frightened of making a procedural mistake that consultation is actually prevented from the word go. İşverenler usule ilişkin bir hata yapmaktan o kadar korkuyorlar ki, istişare daha en başından engelleniyor. More Sentences
2	General	prevent the war v.	savaşı önlemek
He had to prevent the war. O savaşı önlemeliydi. More Sentences
Idioms
3	Idioms	take steps (to prevent something) v.	(bir şeyi önlemek için) tedbir almak
We have to take steps to prevent air pollution. Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız. More Sentences
General
4	General	prevent from v.	önlemek
5	General	prevent someone from enjoying (something) v.	zevkini bozmak
6	General	not to prevent v.	engel olmamak
7	General	prevent the infection v.	enfeksiyonu önlemek
8	General	prevent the disease v.	hastalığı önlemek
9	General	prevent wastage v.	israfı önlemek
10	General	prevent the occurrence of v.	olmasını engellemek
11	General	prevent the occurrence of v.	olmasını önlemek
12	General	prevent a probable disaster v.	olası bir facianın önüne geçilmek
13	General	prevent a possible disaster v.	olası bir facianın önüne geçilmek
14	General	prevent a potential disaster v.	olası bir facianın önüne geçilmek
15	General	prevent a potential disaster v.	olası bir facianın önüne geçmek
16	General	prevent a probable disaster v.	olası bir facianın önüne geçmek
17	General	prevent a possible disaster v.	olası bir facianın önüne geçmek
18	General	prevent someone from doing her/his job v.	işini yapmasına engel olmak
19	General	prevent marine pollution v.	deniz kirliliğini engellemek
20	General	prevent marine pollution v.	deniz kirliliğini önlemek
21	General	prevent someone from doing her/his job v.	işinden alıkoymak
22	General	prevent the crisis v.	krizi engellemek
23	General	prevent the wars v.	savaşları önlemek
24	General	prevent weapons from being illegally smuggled across the border v.	silahların sınırdan yasa dışı yollarla kaçırılmasını engellemek
25	General	prevent weapons smuggling v.	silah kaçakçılığını engellemek
26	General	prevent/control the fraud v.	sahtekarlığın önüne geçmek
27	General	prevent the cost v.	maliyeti önlemek
28	General	prevent the spread of virus v.	virüsün yayılmasını önlemek
29	General	prevent arms smuggling v.	silah kaçakçılığını engellemek
30	General	prevent the delay v.	gecikmeyi engellemek
31	General	prevent viruses v.	virüsleri önlemek
32	General	can not prevent v.	engel olamamak
33	General	prevent injury v.	yaralanmayı önlemek
34	General	prevent [obsolete] v.	(bir olayın) gelişini hızlandırmak
35	General	prevent [obsolete] v.	önceden ele geçirmek
36	General	prevent [obsolete] v.	önceden sahibi olmak
37	General	prevent [obsolete] v.	önceden tutmak
38	General	prevent [obsolete] v.	önce davranmak
39	General	prevent [obsolete] v.	önceden gelmek
40	General	prevent errors from being repeated v.	hataların tekrarını önlemek
41	General	to prevent cigarette consumption adv.	sigara tüketimini önlemek için
42	General	to prevent tobacco consumption adv.	sigara tüketimini önlemek için
43	General	to prevent tobacco use adv.	sigara tüketimini önlemek için
Phrasals
44	Phrasals	prevent (someone or something) from (doing something) v.	(birinin/bir şeyin bir şey yapmasını) engellemek
45	Phrasals	prevent (someone or something) from (doing something) v.	(birinin/bir şeyin bir şey yapmasına) mani/engel olmak
46	Phrasals	prevent (someone or something) from (doing something) v.	(birinin/bir şeyin bir şey yapmasını) önlemek
47	Phrasals	prevent (someone or something) from (doing something) v.	(birini/bir şeyi bir şey yapmaktan) alıkoymak
48	Phrasals	prevent (someone) from doing v.	yapmasını engellemek
49	Phrasals	prevent (someone) from doing v.	yapmasına mani/engel olmak
50	Phrasals	prevent (someone) from doing v.	yapmasını önlemek
51	Phrasals	prevent (someone) from doing v.	yapmaktan alıkoymak
Phrases
52	Phrases	to prevent this expr.	bunu engellemek için
Proverb
53	Proverb	a stumble may prevent a fall	bir aksilik sonradan olacak daha büyük bir problemi engelleyebilir
54	Proverb	a stumble may prevent a fall	her şerde bir hayır vardır
55	Proverb	a stumble may prevent a fall	bir aksilik/engel uzun vadede daha büyük problemlerin oluşmasını engelleyebilir
56	Proverb	a stumble may prevent a fall	bazen istediğin şeyin olmaması bir şanstır
Idioms
57	Idioms	take steps (to prevent something) v.	(bir şeyi önlemek için) gerekli önlemleri almak
58	Idioms	take steps (to prevent something) v.	(bir şeyi önlemek için) girişimlerde bulunmak
Speaking
59	Speaking	we should use public transport in order to prevent air pollution expr.	hava kirliliğini önlemek için toplu taşıma kullanmalıyız
60	Speaking	I won't prevent you expr.	sana engel olmayacağım
Trade/Economic
61	Trade/Economic	prevent the production v.	üretimi engellemek
Law
62	Law	corporate offence of failing to prevent bribery n.	rüşveti önlemede kurumsal başarısızlık suçu
63	Law	prevent execution v.	yürütmeyi önlemek
64	Law	prevent weapons smuggling v.	silah kaçakçılığını engellemek
65	Law	prevent weapons from being illegally smuggled across the border v.	silahların sınırdan yasa-dışı yollarla alınması/kaçırılmasını engellemek
Politics
66	Politics	prevent roll-call v.	sayım vermemek
Technical
67	Technical	safety distances to prevent danger zones being reached by the lower limbs n.	ayak ve bacakların tehlikeli bölgelere erişmesine karşı güvenlik mesafeleri
68	Technical	safety distances to prevent danger zones being reached by the upper limbs n.	el ve kolların tehlikeli bölgelere erişmesine karşı güvenlik mesafeleri
69	Technical	devices to prevent the unauthorized use of motor vehicles n.	motorlu taşıtların izinsiz kullanımına karşı koruma cihazları
Computer
70	Computer	prevent control expr.	denetimi önle
71	Computer	prevent changes expr.	değişiklikleri engelle
72	Computer	prevent others to see who you are following expr.	kimi takip ettiğini görmelerini engelle
73	Computer	prevent deletes expr.	silmeleri engelle
Automotive
74	Automotive	protective devices intended to prevent the unauthorized use of two-or three-wheel motor vehicles n.	iki veya üç tekerlekli motorlu araçların yetkisiz kullanımını önlemek amacıyla tasarlanmış koruyucu tertibatlar
75	Automotive	devices to prevent the unauthorized use of motor vehicles n.	motorlu araçların izinsiz kullanımına karşı koruma cihazları
Medical
76	Medical	pill taken to prevent pregnancy n.	doğumu önleyici hap
77	Medical	prevent spermatogenesis v.	spermatogenezi engellemek
Football
78	Football	prevent defense n.	uzun pasları kesme amaçlı ek defans oyuncusu alarak savunmayı güçlendirme