pronounce

Bedeutungen von dem Begriff "pronounce" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	pronounce v.	telaffuz etmek
For the record, my name is pronounced van Velzen. Kayıtlara geçmesi için söylüyorum, adım van Velzen olarak telaffuz edilir. More Sentences
General
2	General	pronounce v.	ilan etmek
The culls were pronounced illegal. İtlaflar yasadışı ilan edildi. More Sentences
3	General	pronounce v.	söylemek
I do not want to pronounce on the debate which is being held today in the Security Council. Bugün Güvenlik Konseyi'nde yapılmakta olan tartışma hakkında bir şey söylemek istemiyorum. More Sentences
4	General	pronounce v.	duyurmak
The doctor pronounced him dead. Doktor onun öldüğünü duyurdu. More Sentences
5	General	pronounce v.	ileri sürmek
6	General	pronounce v.	resmi eda ile söylemek
7	General	pronounce v.	bildirmek
8	General	pronounce v.	resmen bildirmek
Law
9	Law	pronounce v.	bildirmek (kararı)
10	Law	pronounce v.	resmen beyan etmek
11	Law	pronounce v.	tefhim etmek

Bedeutungen, die der Begriff "pronounce" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 20 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	pronounce correctly v.	doğru telaffuz etmek
People shouldn't be allowed to invade countries whose names they can't pronounce correctly. İnsanların isimlerini doğru telaffuz edemedikleri ülkeleri işgal etmelerine izin verilmemeli. More Sentences
2	General	be unable to pronounce correctly v.	dili dönmemek
3	General	pronounce the verdict v.	kararı tefhim etmek
4	General	pronounce judgment v.	kararı bildirmek
5	General	pronounce judgment v.	hükmü bildirmek
6	General	can't pronounce their r's v.	r'leri söyleyememek
7	General	can't pronounce her r's v.	r'leri söyleyememek
Phrasals
8	Phrasals	pronounce something on someone or something v.	biriyle ilgili karar/fikir açıklamak
9	Phrasals	pronounce on v.	hakkında karar/fikir beyan etmek
10	Phrasals	pronounce on v.	ile ilgili demeç vermek
11	Phrasals	pronounce on v.	hakkında bildiri yapmak
12	Phrasals	pronounce on v.	ilgili karar/fikir açıklamak
13	Phrasals	pronounce on v.	üzerine yargıda bulunmak
14	Phrasals	pronounce on v.	ile ilgili fikrini söylemek
15	Phrasals	pronounce on v.	hakkında hüküm vermek
Speaking
16	Speaking	and so I pronounce you man and wife expr.	ben de sizleri karı koca ilan ediyorum
17	Speaking	I pronounce you husband and wife expr.	sizi karı koca ilan ediyorum
18	Speaking	I now pronounce you husband and wife expr.	sizi karı koca ilan ediyorum
19	Speaking	I now pronounce you man and wife expr.	sizi karı koca ilan ediyorum
Religious
20	Religious	pronounce absolution v.	bir günahkarın allah tarafından affedildiğini söylemek (papaz)