put up with

Bedeutungen von dem Begriff "put up with" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	put up with v.	katlanmak
We just have to put up with it, as it were. Biz buna öylece katlanmak zorundayız, her nasılsa o şekilde. More Sentences
General
2	General	put up with v.	acıya dayanmak
Tom couldn't put up with the pain. Tom acıya dayanamadı. More Sentences
3	General	put up with v.	tahammül etmek
No democrat should put up with that. Hiçbir demokrat buna tahammül etmemeli. More Sentences
4	General	put up with v.	dayanmak
Tom can't put up with Mary's carelessness any longer. Tom Mary'nin dikkatsizliğine daha fazla dayanamaz. More Sentences
Idioms
5	Idioms	put up with v.	dayanmak
I couldn't put up with her arrogant behavior. Onun küstah tavırlarına dayanamadım. More Sentences
6	Idioms	put up with v.	katlanmak
That is the kind of cooperation we Unionists have to put up with! İşte biz Birlikçiler böyle bir işbirliğine katlanmak zorundayız! More Sentences
7	Idioms	put up with v.	tahammül etmek
We can no longer put up with the existence of such huge risks. Bu kadar büyük risklerin varlığına daha fazla tahammül edemeyiz. More Sentences
General
8	General	put up with v.	sineye çekmek
9	General	put up with v.	müsamaha etmek
10	General	put up with v.	hazmetmek
11	General	put up with v.	acıya katlanmak
12	General	put up with v.	çekmek
13	General	put up with v.	takat getirmek
Phrasals
14	Phrasals	put up with v.	sabretmek
15	Phrasals	put up with v.	katlanmak (birine/bir şeye)
Idioms
16	Idioms	put up with v.	çekmek
17	Idioms	put up with v.	sineye çekmek

Bedeutungen, die der Begriff "put up with" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 22 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	put up with (a pain, sorrow) v.	acıya katlanmak
Tom put up with the pain. Tom acıya katlandı. More Sentences
2	General	put up with somebody's whims v.	nazını çekmek
3	General	put up with something with patience v.	ya sabır çekmek
4	General	put up with a lot of trouble v.	kahır çekmek
5	General	have to put up with somebody v.	kahrını çekmek
Phrasals
6	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birine birinin) yanında kalacak yer sağlamak
7	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini) bir süreliğine (birinin) yanına yerleştirmek
8	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini birinde) misafir etmek
9	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini) bir süreliğine (birinin) yanına bırakmak
10	Phrasals	put (someone) up with (one) v.	(birini) bir süreliğine (birinin) yanında kalması için bırakmak
11	Phrasals	put someone up with someone v.	birine birinin yanında kalacak yer sağlamak
12	Phrasals	put someone up with someone v.	birini bir süreliğine birinin yanına yerleştirmek
13	Phrasals	put someone up with someone v.	birini birinde misafir etmek
14	Phrasals	put someone up with someone v.	birini bir süreliğine birinin yanına bırakmak
15	Phrasals	put someone up with someone v.	birini bir süreliğine birinin yanında kalması için bırakmak
16	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) katlanmak
17	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sineye çekmek
18	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) tahammül etmek
19	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) çekmek
20	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) dayanmak
21	Phrasals	put up with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) sabretmek
Idioms
22	Idioms	put up with someone v.	birinin derdini çekmek