relationship - Türkisch Englisch Wörterbuch

relationship

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "relationship" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 28 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
relationship n. ilişki
The EU-Canada summit is a chance to renew this relationship.
AB-Kanada zirvesi bu ilişkiyi yenilemek için bir fırsattır.

More Sentences
General
relationship n. ilişki
There is a very well established relationship here.
Burada çok iyi kurulmuş bir ilişki var.

More Sentences
Trade/Economic
relationship n. ilişki
More of a relationship with provincial politics will improve the quality of our supranational democracy.
Taşra siyaseti ile daha fazla ilişki uluslarüstü demokrasimizin kalitesini arttıracaktır.

More Sentences
Law
relationship n. ilişki
What has happened also raises the question of the Franco-German relationship.
Yaşananlar aynı zamanda Fransız-Alman ilişkileri sorununu da gündeme getirmektedir.

More Sentences
Common Usage
relationship n. münasebet
relationship n. bağlantı
relationship n. alaka
General
relationship n. dostluk
relationship n. alaka
relationship n. akrabalık bağı
relationship n. bağ
relationship n. yakınlık
relationship n. arkadaşlık
relationship n. bağlantı
relationship n. ilişki (insanlar arasındaki)
relationship n. karabet
relationship n. hısımlık
relationship n. akrabalık
relationship n. ilgi
relationship n. bağıntı
Trade/Economic
relationship n. akrabalık
Law
relationship n. akrabalık
relationship n. hısımlık
relationship n. ilgi
relationship n. rabıta
Technical
relationship n. bağlantı
Construction
relationship n. bağıntı
Biochemistry
relationship n. ilgi

Bedeutungen, die der Begriff "relationship" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 248 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
friendly relationship n. dostça ilişki
If people have friendly relationships, I hope the world will be a better place.
İnsanlar dostça ilişkiler kurarsa, umarım dünya daha iyi bir yer olur.

More Sentences
family relationship n. aile ilişkileri
Even a homosexual partnership, for instance, is seen here as equivalent to a family relationship.
Örneğin eşcinsel bir birliktelik bile burada bir aile ilişkisine eşdeğer olarak görülmektedir.

More Sentences
causal relationship n. nedensel ilişki
What is the difference between a causal relationship and a casual relationship?
Nedensel ilişkiyle gündelik ilişki arasındaki fark nedir?

More Sentences
love-hate relationship n. aşk-nefret ilişkisi
We Danes have a special love-hate relationship with our Swedish neighbours.
Biz Danimarkalıların İsveçli komşularımızla özel bir aşk-nefret ilişkisi var.

More Sentences
secret relationship n. gizli ilişki
Mary found out about Tom's secret relationship.
Mary Tom'un gizli ilişkisi hakkında öğrendi.

More Sentences
working relationship n. iş ilişkisi
Plus, international student exchange allows countries to establish working relationships with one another.
Ayrıca, uluslararası öğrenci değişimi ülkelerin birbirleriyle iş ilişkileri kurmasına olanak tanır.

More Sentences
potential relationship n. potansiyel ilişki
The first is the potential relationship between the Barcelona Process and the situation in the Middle East.
Bunlardan ilki Barselona Süreci ile Orta Doğu'daki durum arasındaki potansiyel ilişkidir.

More Sentences
in a relationship adv. ilişkisi var
Since when have you been in a relationship?
Ne zamandan beri bir ilişkiniz var?

More Sentences
relationship between prep. arasındaki ilişki
They fix clear rules regarding the relationship between military and humanitarian actors in UN humanitarian operations.
BM insani yardım operasyonlarında askeri ve insani yardım aktörleri arasındaki ilişkiye dair net kurallar belirlerler.

More Sentences
Trade/Economic
relationship marketing n. ilişki pazarlaması
Relationship marketing is definitely a "two-way" street.
İlişki pazarlaması kesinlikle "iki yönlü" bir yol.

More Sentences
customer relationship management n. müşteri ilişkileri yönetimi
Systems for customer relationship management are not just for sales and marketing employees.
Müşteri ilişkileri yönetimi sistemleri sadece satış ve pazarlama çalışanları için değildir.

More Sentences
General
relationship on the rock n. bitmek üzere olan ilişki
fiduciary relationship n. güvene dayalı ilişki
cause effect relationship n. neden sonuç ilişkisi
relationship marketing n. bağlantılı pazarlama
spatial relationship n. mekansal ilişki
logical relationship n. mantıksal ilişki
relationship marketing n. ilgili pazarlama
partnership relationship n. ortaklık ilişkisi
business relationship n. iş ilişkisi
sexual relationship n. cinsel birleşme
sexual relationship n. cinsel ilişki
personal relationship n. şahsi münasebet
close relationship n. sıkı ilişki
open relationship n. açık ilişki
relationship manager n. ilişki yönetmeni
healthy relationship n. sağlıklı ilişki
incest relationship n. ensest ilişki
degree of relationship n. akrabalık derecesi
romantic relationship n. romantik ilişki
romantic relationship n. aşk ilişkisi
stormy relationship n. fırtınalı ilişki
inter-relationship n. ara bağlantı
mother-child relationship n. anne ve çocuk ilişkileri
committed relationship n. ciddi ilişki
(a) relationship based on self-interest n. çıkar ilişkisi
committed relationship n. karşılıklı saygı ve dürüstlüğe dayalı ilişki
committed relationship n. kişinin kendini adadığı ilişki
cause and effect relationship n. sebep-sonuç ilişkisi
cause and effect relationship n. neden-sonuç ilişkisi
organic relationship n. organik ilişki
informal relationship n. gayri resmi/resmi olmayan ilişki
confidential relationship n. gizli ilişki
discreet relationship n. seviyeli ilişki
discreet relationship n. seviyeli münasebet
relationship status n. ilişki durumu
relationship by affinity n. hısımlık bağı
relationship by affinity n. akrabalık bağı
long distance relationship n. uzak mesafe ilişkisi
long distance relationship n. birbirinden uzakta ilişki yaşama
causality relationship n. nedensellik ilişkisi
real relationship n. gerçek ilişki
contextual relationship n. bağlamsal ilişki
serious relationship n. düzeyli ilişki
respectful relationship n. düzeyli birliktelik
respectful relationship n. düzeyli ilişki
serious relationship n. düzeyli birliktelik
peer relationship n. akran ilişkisi
superior-subordinate relationship n. ast üst ilişkisi
contractual relationship n. sözleşme ilişkisi
contractual relationship n. akdi ilişki
relationship management n. ilişki yönetimi
social relationship n. toplumsal ilişki
warm relationship n. samimi ilişki
warm relationship n. sıcak ilişki
master-apprentice relationship n. usta çırak ilişkisi
relationship based on mutual interests n. karşılıklı çıkar ilişkisi
familial relationship n. ailevi ilişki
romantic relationship n. gönül ilişkisi
relationship coach n. ilişki koçu
casual relationship n. karşı cinsle kurulan geleceği olmayan, gayriciddi ilişki
ldr (long distance relationship) n. uzak mesafe ilişkisi
marital relationship n. karı ve koca arasındaki ilişki
human relationship n. insanlar arasındaki ilişki
spousal relationship n. evlilik bağı
spousal relationship n. karı-koca ilişkisi
break up the relationship with somebody v. ipleri koparmak
establish a relationship with v. münasebet kurmak
be in a relationship with someone v. biriyle ilişkisi olmak
be in a relationship with v. ilişki içinde olmak
be in a relationship with v. ilişki içinde bulunmak
establish a formal relationship v. resmi ilişki kurmak
have an adulterous relationship with v. metres hayatı yaşamak
have an adulterous relationship with v. dost hayatı yaşamak
continue a relationship v. ilişki sürdürmek
maintain a relationship v. ilişki sürdürmek
continue a relationship v. ilişki yürütmek
maintain a relationship v. ilişki yürütmek
run a relationship v. ilişki sürdürmek
manage a relationship v. ilişki sürdürmek
handle a relationship v. ilişki yürütmek
run a relationship v. ilişki yürütmek
keep a relationship going v. ilişki sürdürmek
keep a relationship going v. ilişki yürütmek
handle a relationship v. ilişki sürdürmek
manage a relationship v. ilişki yürütmek
build a relationship v. bir ilişki kurmak
take a break in the relationship v. ilişkiye ara vermek
be in intimate relationship with v. samimi ilişkide bulunmak
just get out of a relationship v. bir ilişkiden yeni çıkmak
have a good relationship with v. biriyle iyi ilişkide bulunmak
want a serious relationship v. ciddi bir ilişki istemek
bear no apparent relationship to v. ile açık/bilinen/görünen bir ilişkisi/akrabalığı olmamak
be in a relationship v. birliktelik yaşamak
develop a relationship v. ilişki geliştirmek
establish relationship v. ilişki kurmak
ltr (long-term relationship) abrev. uzun süreli ilişki
Phrases
based on our relationship expr. ilişkimize dayanarak
Colloquial
parasocial relationship n. parasosyal ilişki
parasocial relationship n. parasosyal bağ
parasocial relationship n. ünlülere/sosyal medya fenomenlerine aşırı derecede yakınlık duyma
have a sexual relationship v. heyecan yaşamak
a bad relationship expr. kötü bir ilişki
Idioms
on again off again relationship n. bir dargın bir barışık ilişki
rebound relationship n. biten bir ilişkiden iyileşmek için başkasıyla başlanan ilişki
rebound relationship n. biten ilişkiyi/ayrıldığı kişiyi unutmak için başkasıyla yaşanan ilişki
wear the pants in the relationship v. ilişkide ipler elinde olmak
bear a relation/relationship to v. ile alakası olmak
Speaking
I told you I didn't want a relationship expr. bir ilişki istemediğimi sana söylemiştim
I am not much of a relationship guy expr. ilişki bana göre değil
I don’t want a relationship expr. ilişki istemiyorum
what's your relationship with him/her expr. o senin neyin olur?
what's your relationship with him/her? expr. nesi oluyorsun?
what's your relationship with him/her? expr. neyi oluyorsun?
I am not much of a relationship guy expr. pek ilişki adamı değilim
Trade/Economic
debt/credit relationship n. borç alacak ilişkisi
cost-of-carry relationship n. bulundurma ve sürdürme maliyeti
borrowing and lending relationship n. borç alacak ilişkisi
debt-credit relationship n. borç-alacak ilişkisi
employee relationship management n. çalışan lişkileri yönetimi
exchange relationship n. değiş-tokuş ilişkisi
external economic relationship n. dış ekonomik ilişkiler
linear relationship n. doğrusal ilişki
line relationship n. düşey ilişki
temporary employment relationship n. geçici iş ilişkisi
hedging relationship n. finansal riskten korunma ilişkisi
temporary working relationship n. geçici iş ilişkisi
income-consumption relationship n. gelir-tüketim ilişkisi
job relationship n. iş ilişkisi
job relationship n. işlerin birbiriyle olan ilgisi
relationship pricing n. ilişkisel fiyatlandırma
symbiotic relationship n. karar ortaklığı
control relationship n. kontrol ilişkisi
cost volume-profit relationship n. masraf ve kar hacmi ilişkisi
customer relationship manager n. müşteri ilişkileri müdürü
positive working relationship n. olumlu iş ilişkisi
partner relationship management (prm) n. ortaklık ilişkileri yönetimi
positive relationship n. pozitif ilişki
symbiotic relationship n. toplu sözleşmede anlaşmaya varmak için tarafların işbirliği yapmalarının gerekli olduğu aralarındaki çekişmenin asıl amacının ise bu işbirliğinden doğacak yararların bölüşümüyle ilgili olduğu görüşü
supplier relationship management n. tedarikçi ilişkileri yönetimi
inverse relationship n. ters ilişki
Law
debtor-creditor relationship n. borç ilişkisi
affinity relationship by marriage n. dünür hısımlığı
adoptive relationship n. evlatlık rabıtası
adoptive relationship n. evlat edinmeden doğan akrabalık
legal relationship n. hukuki ilişki
legal relationship n. hukuki münasebet
blood relationship n. kan hısımlığı
blood relationship n. kan akrabalığı
affinity relationship by marriage n. sıhri hısımlık
legal relationship n. yasal münasebet
legal relationship n. yasal ilişki
Politics
family relationship advice line n. aile ilişkileri danışma hattı
enhanced relationship agreement n. geliştirilmiş işbirliği anlaşması
employment relationship n. istihdam ilişkisi
Technical
arrhenius relationship n. arrhenius bağlantısı
equilibrium relationship n. denge bağıntısı
experimental relationship n. deneysel ilişki
nonlinear relationship n. doğrusal olmayan ilişki
linear calibration relationship n. doğrusal kalibrasyon ilişkisi
phase relationship n. evre bağıntısı
greninger-toriano relationship n. greninger-toriano bağıntısı
trust relationship n. güven ilişkisi
return on relationship n. ilişki dönüsü ölçüm sistemi
kurdjumow-sachs relationship n. kurdjumow-sachs bağıntısı
nonlinear relationship n. lineer olmayan ilişki
levy-mises relationship n. levy-mises bağıntısı
precedence relationship n. öncüllük ilişkisi
cryptographic key relationship n. sirotografik şifreleme ilişkisi
intensity-duration-frequency relationship n. şiddet-süre-frekans ilişkisi
inverse relationship n. ters ilişki
viscosity- temperature relationship n. viskozite-sıcaklık ilişkisi
zener smith relationship n. zener smith bağıntısı
orientation relationship n. yönelim bağıntısı
Computer
relationship status (it's) complicated n. ilişki durumu karışık
causal relationship n. nedensel ilişki
create relationship expr. ilişki yarat
delete relationship expr. ilişki sil
edit relationship expr. ilişkileri düzenle
Informatics
many-to-one relationship n. çoktan bire ilişki
causal relationship n. nedensel ilişki
entity-relationship diagram n. öge-ilişki çizeneği
entity relationship n. öğeler arası ilişki
Telecom
income consumption relationship n. gelir tüketim ilişkisi
Medical
mother-infant relationship n. anne-bebek ilişkisi
bacteria-human relationship n. bakteri insan ilişkisi
dose-tumor size relationship n. doz-tümör boyutu ilişkisi
dose-response relationship n. doz-etki ilişkisi
exposure-response relationship n. doz yanıt ilişkisi
dose-response relationship n. doz yanıt ilişkisi
doctor-patient relationship n. doktor hasta ilişkisi
nurse-patient relationship n. hemşire-hasta ilişkisi
nurse- patient relationship n. hemşire hasta ilişkisi
disease and diet relationship n. hastalık ve diet ilişkisi
drug dose-response relationship n. ilaç doz-etki ilişkisi
graded dose response relationship n. kademeli doz yanıt ilişkisi
quantal dose response relationship n. kuantal doz yanıt ilişkisi
exposure-response relationship n. maruziyet cevap ilişkisi
exposure response relationship n. maruziyet cevap ilişkisi
aberrant relationship n. sapkın ilişki
Psychology
therapeutic relationship n. terapötik ittifak
therapeutic relationship n. terapist ile danışan arasındaki ilişki
relationship between mother and infant n. anne-bebek ilişkisi
statistical relationship n. istatistiksel ilişki
closed relationship n. kapalı ilişki
exchange relationship n. mübadele ilişkisi
negative relationship n. negatif ilişki
adequacy of causal relationship n. nedensel ilişki yeterliliği
pseudo relationship n. sahte ilişki
helping relationship n. yardım ilişkisi
relationship-centered adj. ilişki merkezli
Math
linear relationship n. doğrusal ilişki
straight line relationship n. doğrusal ilişki
straight line relationship n. lineer ilişki
linear relationship n. lineer ilişki
Statistics
functional relationship n. işlevsel ilişki
spurious relationship n. sahte/aldatıcı ilişki
Physics
moisture-density relationship n. nem yoğunluk ilişkisi
Biology
structure-activity relationship (sar) n. yapı-aktivite ilişkisi
Marine Biology
weight-length relationship n. ağırlık-boy ilişkisi
length-weight relationship n. boy-ağırlık ilişkisi
stock recruitment relationship n. stok içgöç ilişkisi
spawner-recruit relationship n. yumurtlayan-içgöçer ilişkisi
Social Sciences
de facto relationship n. evlilik bağı olmadan yürütülen beraberlik
relationship breakdown n. ilişkinin bozulması
relationship breakdown n. ilişkinin kopması
lateral relationship n. yanal ilişki
toxic relationship n. zararlı ilişki
Education
sending/receiving relationship n. gönder al ilişkisi
Linguistics
linear relationship n. doğrusal ilişki
linear relationship n. doğrusal bağıntı
modes of relationship n. ilişki türleri
Philosophy
causal relationship n. nedensel ilişki
Environment
dose-response relationship n. doz-davranış ilişkisi
Geology
frequency-magnitude relationship of earthquake statistics n. deprem istatistiğinin frekans-magnitüd bağıntısı
Military
arms length relationship n. mesafeli ilişki
entity-relationship data model n. varlık-ilişki veri modeli
Abbreviation
crm (customer relationship management) n. müşteri ilişkileri yönetimi