ilgi - Türkisch Englisch Wörterbuch

ilgi

Bedeutungen von dem Begriff "ilgi" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 62 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ilgi concern n.
I was moved by the concern I received after my accident.
Geçirdiğim kazadan sonra gördüğüm ilgiden ötürü duygulandım.

More Sentences
ilgi relevance n.
I have the greatest respect for the family, but that has no relevance to the debate underway here.
Aileye büyük saygı duyuyorum ancak bunun burada devam eden tartışmayla hiçbir ilgisi yok.

More Sentences
ilgi attention n.
I am grateful for the cooperation I have enjoyed, and I thank all of you for your attention.
Sağladığınız işbirliği için minnettarım ve ilginiz için hepinize teşekkür ediyorum.

More Sentences
ilgi interest n.
I hope that the research study will be of interest to medical students.
Araştırma çalışmasının tıp öğrencilerinin ilgisini çekeceğini umuyorum.

More Sentences
General
ilgi involvement n.
Tom denied any involvement.
Tom olayla herhangi bir ilgisi olduğunu inkar etti.

More Sentences
ilgi connection n.
I have no connection the matter.
Konuyla hiçbir ilgim yok.

More Sentences
ilgi bearing n.
Surely these directives have a bearing on the matter?
Şüphesiz bu direktiflerin konuyla bir ilgisi var mı?

More Sentences
ilgi interest n.
It follows logically from the Unesco declaration and we are studying it with interest.
Bu, Unesco deklarasyonundan mantıksal olarak çıkmaktadır ve biz de bunu ilgiyle inceliyoruz.

More Sentences
ilgi sympathy n.
We have a lot of sympathies in common.
Ortak bir sürü ilgimiz var.

More Sentences
ilgi affection n.
He tried to gain her affection.
Onun ilgisini kazanmaya çalıştı.

More Sentences
ilgi interest in n.
Moreover, there is already a high degree of media interest in this proposal.
Ayrıca bu teklife halihazırda yüksek derecede bir medya ilgisi bulunmaktadır.

More Sentences
Colloquial
ilgi thing n.
Tom has a thing for Mary.
Tom'un Mary'ye karşı bir ilgisi var.

More Sentences
Technical
ilgi attention n.
Parliament, too, has made its own important contribution in a public hearing which attracted a great deal of attention.
Parlamento da büyük ilgi gören halka açık bir oturumda kendi önemli katkısını yapmıştır.

More Sentences
Common Usage
ilgi relevancy n.
General
ilgi thought n.
ilgi care n.
ilgi play n.
ilgi attachment n.
ilgi liking n.
ilgi curiosity n.
ilgi solicitude n.
ilgi rapport n.
ilgi connexion n.
ilgi regard n.
ilgi pertinence n.
ilgi connecting link n.
ilgi concerns n.
ilgi relativeness n.
ilgi respect n.
ilgi relation n.
ilgi relationship n.
ilgi interesse n.
ilgi affinity n.
ilgi countenance n.
ilgi communication n.
ilgi spotlight n.
ilgi attending behavior n.
ilgi traction n.
ilgi habitude [obsolete] n.
ilgi hand n.
ilgi hypothec [scotland] n.
ilgi love-drury n.
ilgi ride n.
ilgi buzz n.
ilgi consciousness n.
ilgi concerning [obsolete] n.
ilgi contemplation [obsolete] n.
ilgi favor n.
ilgi favour n.
ilgi gaum [dialect] [uk] n.
ilgi gear [dialect] n.
ilgi foster n.
ilgi skill [dialect] [uk] n.
ilgi relevant adj.
Colloquial
ilgi flack n.
Law
ilgi relationship n.
ilgi relation n.
Technical
ilgi affinity n.
ilgi relation n.
Computer
ilgi reference n.
Biochemistry
ilgi relationship n.
Slang
ilgi trip n.

Bedeutungen, die der Begriff "ilgi" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ilgi çekici interesting adj.
Moreover, the topics of the IGC are sufficiently interesting to be the subject of the election battle.
Ayrıca Hükûmetlerarası Konferans konuları seçim mücadelesine konu olacak kadar ilgi çekicidir.

More Sentences
General
ilgi çekme appeal n.
He tried to appeal.
İlgi çekmeye çalıştı.

More Sentences
ilgi alanı field of interest n.
History is not really my field of interest.
Tarih pek ilgi alanım değil.

More Sentences
ilgi alanı area of interests n.
Another area of interest for the enlarged Europe is its eastern borders.
Genişleyen Avrupa için bir diğer ilgi alanı da doğu sınırlarıdır.

More Sentences
ilgi alanları interests n.
I am not going to speak about lobsters, but I share the interests of the two previous speakers.
Istakozlar hakkında konuşmayacağım, ancak önceki iki konuşmacının ilgi alanlarını paylaşıyorum.

More Sentences
özel ilgi special attention n.
I welcome the cooperation you have outlined and the special attention which will be given to nuclear installations.
Belirttiğiniz iş birliğini ve nükleer tesislere gösterilecek özel ilgiyi memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
öğrenmeye ilgi interest to learn n.
It's interesting to learn a foreign language.
Yabancı bir dil öğrenmek ilgi çekicidir.

More Sentences
bireysel ilgi individual attention n.
The old doctor gave individual attention to each patient.
Yaşlı doktor, her bir hastaya bireysel ilgi gösterdi.

More Sentences
ilgi odağı focus n.
I believe it to be important that rural and regional development should be a key focus of attention.
Kırsal ve bölgesel kalkınmanın temel ilgi odağı olmasının önemli olduğuna inanıyorum.

More Sentences
ilgi çekme capture n.
Our new product ensured the capture of young consumers.
Yeni ürünümüz genç tüketicilerin ilgisini çekmeyi başardı.

More Sentences
ilgi odağı draw n.
The statue was an excellent draw for tourists.
Heykel turistler için mükemmel bir ilgi odağı olmuştur.

More Sentences
ilgi çekme exposure n.
There has been a great deal of exposure of the divorce of the famous power couple.
Ünlü ve başarılı çiftin boşanması kamuoyunun çok ilgisini çekti.

More Sentences
ilgi alanı interest n.
Gardening is my main interest these days.
Bugünlerde esas ilgi alanım bahçecilik.

More Sentences
ilgi duymak be interested in v.
Tom thinks Mary is interested in John.
Tom, Mary'nin John'a ilgi duyduğunu düşünüyor.

More Sentences
ilgi göstermek show interest v.
Tom showed interest in the plan.
Tom plana ilgi gösterdi.

More Sentences
ilgi çekmek attract attention v.
Children often cry just to attract attention.
Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar.

More Sentences
ilgi duymak take interest in v.
My older brother started to take interest in Japanese folk songs when he was around 12 years old.
Benim abim yaklaşık 12 yaşındayken Japon halk şarkılarına ilgi duymaya başladı.

More Sentences
büyük ilgi çekmek attract considerable attention v.
Tom's experience attracted considerable attention.
Tom'un deneyimi büyük ilgi çekti.

More Sentences
(enerji, ilgi) adamak throw v.
I have thrown myself into it from the outset.
Başından beri kendimi bu işe adadım.

More Sentences
(ilgi vb.) çekmek hold v.
Visual aids help hold the students’ interest.
Görsel araçlar öğrencilerin ilgisini çekmeye yardımcı olur.

More Sentences
ilgi çekmek interest v.
Somehow his story failed to interest me.
Hikayesi nedense ilgimi çekmeyi başaramadı.

More Sentences
ilgi çekici interesting adj.
The area is also interesting due to its having a kind of counter-cyclical economic significance.
Bu alan, bir tür konjonktür karşıtı ekonomik öneme sahip olması nedeniyle de ilgi çekicidir.

More Sentences
ilgi çekici intriguing adj.
We are working on an intriguing project, since September last year.
Geçen yılın eylül ayından bu yana ilgi çekici bir proje üzerinde çalışıyoruz.

More Sentences
ilgi uyandıran intriguing adj.
Tom is an intriguing guy.
Tom ilgi uyandıran bir adam.

More Sentences
ilgi uyandıran compelling adj.
That's a very compelling story.
Bu çok ilgi uyandıran bir hikaye.

More Sentences
Colloquial
ilgi manyağı drama queen n.
Mary is by far the best drama queen I have ever seen.
Mary şimdiye kadar gördüğüm en ilgi manyağı insan.

More Sentences
Idioms
ilgi odağı center of attention n.
Tom wanted to be the center of attention.
Tom ilgi odağı olmak istedi.

More Sentences
Common Usage
cinselliğe ilgi duymayan asexual adj.
ilgi çekici catchy adj.
General
özel ilgi speciality n.
özel ilgi alanı specialty n.
ilgi alanı pursuit n.
ilgi çekici olay highlight n.
ilgi arayan kimse recognition seeker n.
yabancı şeylere ilgi duyma xenophilia n.
ilgi odağı limelight n.
ilgi tümcesi relative clauses n.
geçmişte önemli veya ünlü oluşundan dolayı ilgi çekici kabul edilen atraksiyon historical attraction n.
ilgi çeken şey interest n.
ilgi zamiri relative n.
ilgi çekici program drawing card n.
ilgi odağı focus of interest n.
ilgi çekici şey goody n.
ilgi çeken kimse draw n.
yetişkinlerin, genelde 15-19 yaş aralığında olan kendinden yaşça küçük genç kız veya erkeklere ilgi duyması ephebophilia n.
sıcak ilgi warm interest n.
kişinin cinsel yönden kendine ilgi duyması autosexuality n.
kişinin cinsel yönden kendine ilgi duyması autoeroticism n.
ilgi dağıtıcı şey distraction n.
çapraz ilgi cross reference n.
ilgi alanı domain n.
ilgi çekici şey draw n.
ilgi çeken olay draw n.
çocuğun ateşle oynama ilgi duyması juvenile fire involvement n.
ilgi merkezi limelight n.
ilgi çeken kimse cynosure n.
hayvanlara sapıklık derecesinde ilgi duyma zoophilia n.
ilgi (belirli bir konuyla olan) relevance n.
ilgi çekmeye çalışan kimse showman n.
ilgi duymama incuriosity n.
yoğun ilgi deep interest n.
yoğun ilgi great interest n.
yoğun ilgi intense interest n.
ilgi odağı attraction center n.
ilgi odağı centre of attraction n.
ilgi alanı area of interest n.
yeni teknolojiye ilgi duyan kişi technophile n.
ilgi odağı centre of attention n.
birçok şeye ilgi duyan adam man of wide interests n.
büyük ilgi enthusiasm n.
empatik ilgi emphatic concern n.
geçici ilgi fad n.
gereken ilgi necessary concern n.
gereken ilgi necessary interest n.
ilgi uyandırma interest n.
sekse ilgi bawdy n.
kalp hastalıklarıyla ilgi cardiac n.
ilgi merkezi focal point n.
aşırı ilgi fetish n.
(çocuğun ihtiyaç duyduğu) yakın ilgi tender loving care n.
(çocuğun ihtiyaç duyduğu) sıcak ilgi tlc (tender loving care) n.
(çocuğun ihtiyaç duyduğu) yakın ilgi tlc (tender loving care) n.
(çocuğun ihtiyaç duyduğu) sıcak ilgi tender loving care n.
ilgi alanı province n.
ilgi alanındaki kişiler people of concern n.
ilgi alanı concern n.
beklenen ilgi expected interest n.
normal ilgi ve dikkat ordinary diligence n.
esas ilgi primary interest n.
yakın ilgi close interest n.
özel ilgi particular interest n.
ilgi alanı point of interest n.
heteroseksüel olup kendi cinsine de ilgi duyan kimse heteroflexible n.
ilgi çekici yer place of interest n.
yabancı kültürlere ve adetlere ilgi duyma/gösterme durumu xenophilia n.
özel ilgi concernment n.
büyük ilgi big interest n.
özel ilgi gerektiren olay event of special interest n.
insani ilgi human interest n.
ilgi yazısı referred letter n.
duygusal ilgi love interest n.
duygusal ilgi romantic interest n.
ilgi canlanması revival of interest n.
ilgi uyanışı revival of interest n.
ilgi beyanı declaration of interest n.
ilgi çekmeyen bilgi dry fact n.
ilgi çekmeye çalışma attention seeking n.
ilgi çekmeye çalışma drawing attention n.
ilgi çekmeye çalışma garnering attention n.
acil çözüm veya ilgi bekleyen bir konu burning issue n.
atasözlerinin kökeni, tarihçesi gibi konular üzerine çalışan ilgi alanı paremiology n.
büyük ilgi göreceği düşünülen film tentpole n.
mermilere karşı aşırı ilgi ballistomania n.
ilgi odağında olan kişi ya da şey center n.
ilgi odağında olan kişi ya da şey centre n.
asıl ilgi odağı olan şey centre stage n.
özel ilgi red carpet n.
yeniden ilgi göstermeye başlama rediscovery n.
romantik ilgi duyulan genç kadın lady friend n.
ilgi toplayan şey noise n.
ilgi konusu olmayan şey nonconcern n.
ilgi çekici olmayan hikaye nonstory n.
ilgi çekici olmayan konu nonsubject n.
ilgi çekici atraksiyon number n.
kişinin temel ilgi ve ihtiyaçları number one n.
aşırıya kaçan ilgi, şefkat ve onaylanma ihtiyacı neediness n.
belli belirsiz ilgi ifadesi nibble n.
ilgi düzeyinde fazlalık temperature n.
bilgi veya ilgi alanı terrain n.
ilgi alanı territory n.
ilgi bölgesi region of interest (roi) n.
yazı yazmada kullanılan ilgi çekici bir tür metalik kalem text pen n.
okuma yazması olduğu halde okumaya ilgi duymama aliteracy n.
okuma yazması olduğu halde okumaya ilgi duymayan kimse aliterate n.
okuma yazması olduğu halde okumaya ilgi duymayan kimse aliterate person n.
çocuklar için yaralanma tehlikesi yaratan ilgi çekici şey attractive nuisance n.
ilgi uyandırma gücü attractivity n.
genç erkeklere ilgi duyan orta yaşlı homoseksüel erkek aunty n.
ilgi alanı bag n.
ilgi çekmeme uninterestingness n.
ilgi alanı bag n.
özel ilgi, yetki veya beceri alanı bailiffwick n.
aşırı ilgi weakness n.
dışarıya ait olan şeylere duyulan ilgi externalism n.
ilgi odağı eye n.
sıradan bir kişiye genel ilgi alanına giren bir konu hakkında fikrinin sorulduğu bir mülakat vox pop n.
sevgi ve ilgi isteyen kimse mash n.
bir faaliyet veya ilgi alanının merkezi olarak görülen yer mekka n.
ilgi uyandırma wow n.
ilgi odağı kimse bombshell n.
ilgi merkezi home n.
okuyucuların veya izleyicilerin ilgisini çekmek için kullanılan kısa ve ilgi çekici giriş hook n.
yeni ilgi alanlarına açıklık hospitality n.
ilgi eksikliği misregard n.
ilgi alanı reume n.
ilgi odağı kimse lion n.
amerikan iç savaş dönemi tarihine hobi olarak ilgi duyan kimse civil war buff n.
bunaltıcı ilgi glare n.
kamusal ilgi ride n.
ilgi duyulan şey darling n.
ilgi ve dikkate layık olan kimse desirable n.
ilgi ve dikkati hak eden şey desirable n.
cazip gelen ve ilgi çeken kimse desirable n.
cazip gelen ve ilgi çeken şey desirable n.
aşırı ilgi heat n.
özel ilgi alanı hobby n.
özel ilgi odds n.
fazla ilgi overconcern n.
aşırı ilgi overfondness n.
ilgi duyulan yerlere bakmaya gitme rubber-necking n.
ilgi budalası attention seeker n.
ortak ilgi alanına sahip kişilerin oluşturduğu birlik confrerie n.
ilgi isteme insistence n.
ilgi alanı circle n.
ilgi noktası clou n.
benzer ilgi alanı veya faaliyete yönelmiş grup coville n.
bir konuya yüzeysel ilgi duyan kimse dilettante n.
tek ilgi alanı olan erkek fanboy n.
(bir şeye) ilgi duyan kimse fancier n.
özel ilgi besleyen kimse fancier n.
özel ilgi duyma fancy n.
bir alana yoğun ilgi duyan kimse fancy n.
tek bir ilgi alanı olan kadın fangirl n.
özel ilgi konusu pidgin n.
kabul görmüş iş veya ilgi alanı pidgin n.
özel ilgi konusu pigeon n.
kabul görmüş iş veya ilgi alanı pigeon n.
ilgi odağı polestar n.
bir gruba, ilgi alanına, mesleğe uzun süre odaklanamayan kimse butterfly n.
ilgi alanı country n.
ilgi çekici özellik fascination n.
ilgi grubu fellow feeling n.
ilgi çekici olma intrigue n.
ilgi alanı ve kişilik özellikleri anketi inventory n.
özel ilgi peculiar [obsolete] n.
özel ilgi peculiarity n.
ortak bir iş veya ilgi alanı paylaşan insanlar people n.
ilgi noktası pivot n.
geçici ilgi play n.
ilgi alanı firmament n.
ilgi odağı flavor n.
garip ilgi foible n.
ilgi alanı orbit n.
aşırı ilgi periergy n.
gerçek iş veya faaliyetlere ilgi duyma practicality n.
ilgi çekici yazı scribbling n.
bir kimseye özgü ilgi alanı shtick n.
ilgi talep etme pressure n.
geçmişe ilgi duyan kimse preterist n.
yüzeysel ilgi slight care n.
özel ilgi alanı beat n.
sakala aşırı ilgi duyan kimse pogonophile n.
ilgi odağı stage n.
sanatsal metinlere ilgi duymama subliteracy n.
ilgi duymak be interested v.
çekmek (dikkat/ilgi) draw v.
ilgi görmek get attention v.
özel ilgi alanı (belirli bir şey) olmak specialize in v.
ilgi göstermemek be indifferent to v.
uyandırmak (ilgi/heves/heyecan vb'ni) work up v.
ilgi uyandırmak spark v.
ilgi göstermek take an interest in v.
ilgi görmek draw interest v.
ilgi duymamak be uninterested in v.
ilgi toplamak arouse interest v.
ilgi duymak give importance to v.
ilgi odağı olmak be in the limelight v.
ilgi çekmek için dikkat çekici giyinmek camp v.
ilgi göstermek be solicitous about v.
ilgi duymak care v.
ilgi çekmek draw attention v.
ilgi görmek attract attention v.
ilgi çekmek arouse interest v.
ilgi çekmek catch someone’s attention v.
ilgi uyandırmak entrance v.
ilgi odağı olmak be the center of interest v.
ilgi göstermek show an interest in v.
halkın ilgi odağı olmak be in the limelight v.
çekmek (ilgi vb) catch v.
ilgi göstermek take on interest v.
yoğun ilgi görmek draw intense interest v.
yoğun ilgi görmek attract intensive attention v.
yoğun ilgi görmek draw heavy attention v.
yoğun ilgi görmek attract a great deal of attention v.
ilgi duymak show interest to v.
ilgi odağı olmak be spotlighted v.
ilgi çekmek spotlight v.
ilgi odağı olmak be the centre of attraction v.
ilgi göstermek give consequence to v.
ilgi göstermemek show no interest v.
ilgi duymamak show no interest v.
büyük ilgi göstermek show great interest v.
ilgi istemek need attention v.
ilgi istemek require attention v.
büyük ilgi çekmek draw great interest v.
büyük ilgi çekmek attract great attention v.
büyük ilgi görmek draw great interest v.
büyük ilgi görmek draw considerable interest v.
büyük ilgi çekmek draw considerable interest v.
büyük ilgi görmek attract great attention v.
büyük ilgi görmek attract considerable attention v.
ilgi çekmek make a splash v.
ilgi kesmek disconnect v.
ilgi kesmek divorce v.
çok ilgi göstermek enthuse v.
beklediğinden az ilgi göstermek give short change v.
-e karşı şiddetli ilgi duymak take an eager interest in v.
-e ilgi duymak be interested in v.
ilgi göstermek be interested in v.
yakın ilgi göstermek devote close attention to v.
yakın ilgi göstermek give close attention to v.
ilgi uyandırmak arouse curiosity v.
ilgi uyandırmak arouse interest v.
ilgi odağı olmak be under the spotlight v.
ilgi çekmek draw interest v.
bir şeye aşırı/çok ilgi duymak be very interested in something v.
bir şeye aşırı/çok ilgi duymak have a strong interest in something v.
büyük ilgi görmek receive a great deal of attention v.
ilgi uyandırmak inspire interest v.
önemseyen/ilgi/şefkat gösteren bir toplum oluşturmak/inşa etmek build a caring society v.
ilgi duymamak not seem interested in v.
bir ilgi alanı seçmek select an area of interest v.
büyük/yoğun bir katılım/ilgi beklemek expect a huge turnout v.
ilgi alanına girmek be of interest to someone v.
ilgi dağıtmak distract v.
ilgi sunmak offer interest v.
ilgi alanına girmek be within one's area of interest v.
ilgi alanına girmek be in/within one's field of interest v.
ilgi görmek gain traction v.
ilgi beklemek seek attention v.
ilgi beklemek expect attention v.
ilgi çekmek attract someone's attention v.
ilgi çekmek attract someone's attention v.
ilgi çekmek attract one's attention v.
aynı ilgi alanlarına sahip olmak have the same interests v.
ilgi uyandırmak challenge v.
(ilgi) çekmek challenge v.
aşırı ilgi duymak be into v.
ilgi veya heyecandan mahrum etmek tame v.
ilgi göstermek care v.
yeniden ilgi göstermeye başlamak rediscover v.
(birine/bir şeye) ilgi/merak duymaya başlamak become a fan of (someone or something) v.
(ilgi, dikkat) çekmek enchain v.
ilgi odağından çıkarmak upstage v.
(bir şeyi) başlıca ilgi alanı olarak seçmek major v.
(bir şeyi) başlıca ilgi alanı yapmak major v.
uzun bir süre boyunca ilgi veya etkiyi sürdürmek hold up v.
bir şeye ilgi beslemek grow fond of v.
bir şeye ilgi duymaya başlamak grow fond of v.
ilgi duymaya başlamak glom v.
ilgi konusu olmak go v.
giderek ilgi çekici olmak grow (on) v.
giderek ilgi çekici olmak grow (upon) v.
(istenmeyen) cinsel ilgi göstermek hit v.
aşırı ilgi göstermek overtreat v.
ilgi uyandırmak rivet v.
ilgi alanına girmemek disinterest v.
bir şeye yönelik ilgi uyandırmak incline v.
ilgi göstermek distinguish of [obsolete] v.
ilgi uyandırmak drum v.
fantastik unsurlara ilgi duymak fantasticate v.
ortak ilgi alanlarına sahip olmak have common interests v.
düz ve geniş bir aletle vurarak ilgi çekmek flap v.
ilgi veya enerjiyi yoğunlaştırmak focus v.
aşırı ilgi duymak follow v.
ilgi çekmek gather v.
temel ilgi konusu olmak polarise [uk] v.
temel ilgi konusu olmak polarize [us] v.
ilgi çeken attractive adj.
karşı cinse ilgi duyan straight adj.
ilgi duymayan uninterested adj.
belli bir dine ilgi göstermeyen laodicean adj.
ilgi çekici attractive adj.
karşı cinse ilgi duyan heterosexual adj.
ilgi çekici challenging adj.
marazi konulara aşırı ilgi duyan morbid adj.
ilgi çekici absorbing adj.
cinsel yönden kendine ilgi duyan autosexual adj.
ilgi çekici gripping adj.
ilgi çekici attracted adj.
ürkütücü konulara aşırı ilgi duyan morbid adj.
ilgi gösterilmeyen uncared adj.
ilgi gösterilmeyen untended adj.
fazla ilgi görmüş oversubscribed adj.
ilgi gerektiren demanding adj.
heteroseksüel olup kendi cinsine de ilgi duyan kimse bi-curious adj.
heteroseksüel olup kendi cinsine de ilgi duyan kimse bicurious adj.
ilgi gösteren caring adj.
ilgi çekici crowd-pulling adj.
ilgi/alaka/dikkat isteyen/bekleyen needy adj.
ilgi çekme meraklısı attention-seeking adj.
ilgi alanına dayalı interest-based adj.
ilgi çeken catchy adj.
fazla ilgi gösteren officious adj.
okuma yazması olduğu halde okumaya ilgi duymayan aliterate adj.
hem aynı hem karşı cinsten üyelere cinsel ilgi duyan amphigenous adj.
ilgi çekmeyen uncompelling adj.
ilgi gerektirmeyen undemanding adj.
bir kimsenin faaliyet veya ilgi alanı dışında out of one's way [brit] adj.
ilgi çekici olmayan unglamorous adj.
ilgi çekici olmayan unglamourous adj.
ilgi duymayan uninteressed adj.
müziğe ilgi duymayan unmusical adj.
ilgi uyandırmayan weariful adj.
birçok ilgi alanı olan many-sided adj.
birinin kendi memnuniyetine duyduğu takıntılı ilgi ile ilişkili me adj.
insanlığa duyulan büyük ilgi ve endişe ile nitelenen humanistic adj.
ilgi uyandırıcı galvanic adj.
birçok konuya ilgi duyan omnivorous adj.
büyük ilgi duyan in love adj.
ilgi alanı kısıtlı olan cloistered adj.
ilgi çekmeyen dreich [scotland] adj.
ilgi çekmeyen dreigh [scotland] adj.
ilgi çekmeyen driech [scotland] adj.
ilgi çekmeyen driegh adj.
ilgi uyandıramayan dryasdust adj.
farklı ilgi alanları peşinde koşan fancy-free adj.
içi boş olmasına karşın genel ilgi gören popcorn adj.
ilgi odağı olan cynosural adj.
ilgi çekici fascinated adj.
ilgi uyandıran feature adj.
ilgi uyandıran featured adj.
ilgi eksikliği olan deadening adj.
insanları gaza getirerek ilgi uyandıran (habercilik) gee-whiz adj.
ahlaki, manevi veya entelektüel ilgi alanları bulunmayan sensual adj.
ilgi çeken showmanly adj.
topluma ilgi duyan social-minded adj.
yüzeysel ilgi duyan sunday adj.
ilgi isteyen clingy adj.
ilgi çekici bir şekilde spectacularly adv.
ilgi çekici bir şekilde grippingly adv.
ilgi çekici bir şekilde appealingly adv.
faaliyet veya ilgi alanı dışında out of the way [brit] adv.
aşırı ilgi göstererek peculiarly adv.
'-e ilgi göstererek over prep.
ilgi alanı poi (point of interest) abrev.
özel bilimsel ilgi alanı sssi (site of special scientific interest) abrev.
Phrasals
ilgi göstermek sit up v.
ilgi toplamaya devam etmek hold up v.
bir kimsenin bir şeyle ilgilenmesini/ilgi duymasını/alakadar olmasını sağlamak get someone interested in something v.
bir şeye ilgi duymak turn onto something v.
birinin başka birine karşı ilgi duymasını sağlamak interest someone in someone v.
ilgi göstermek give heed v.
(birinin bir şeye) ilgi duymasını sağlamak get into (someone or something) v.
(birine/bir şeye) ilgi duymak interest in (someone or something) v.
(bir şeyle) ilgili ilgi uyandırmak/yaratmak interest in (something) v.
(birine) ilgi duymak interest in (someone) v.
birinde birine/bir şeye ilgi uyandırmak interest someone in someone or something v.
birinin birine/bir şeye ilgi duymasını sağlamak interest someone in someone or something v.
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) daha ilgi çekici bir hale getirmek refresh (someone, something, or oneself) with (something) v.
(birine/bir şeye) ilgi göstermek tune into (someone or something) v.
(bir şeyi bir şeyle) daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek salt (something) with (something) v.
(bir şeyi bir şeyle) daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek season (something) with (something) v.
-e ilgi affinity for v.
-e ilgi affinity for v.
-e ilgi uyandırmak attract to v.
aşırı ilgi göstermek fall all over v.
(birini) kovalamak (ilgi duyduğu için) call on (someone) v.
(birinin) peşine düşmek (ilgi duyduğu için) call on (someone) v.
(birileri tarafından) ilgi görmek catch on with (one) v.
bir şeye ilgi uyandırmak drum something up v.
-'e ilgi duymaya başlamak groove on v.
(birine/bir şeye) ilgi duymaya başlamak groove on (someone or something) v.
birine/bir şeye ilgi duymaya başlamak groove on someone/something v.
ile daha ilgi çekici bir hale getirmek refresh with v.
ile daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek salt with v.
ile daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek season with v.
-e ilgi duymak turn onto v.
birine/bir şeye ilgi duymak turn onto someone/something v.
(birine/bir şeye) ilgi duymak turn on to (someone or something) v.
(özellikle karşı cinse) bariz ilgi göstermek shine up v.
yüzeysel ilgi göstermek skate over v.
Phrases
benim ilgi alanım değil not my cup of tea expr.
Proverb
ilgi gösterme ilgi duysun treat them mean keep them keen
yasak olan şey daha ilgi çekicidir forbidden fruit is the sweetest
bir şeye olan ilgi çok uzun sürmez a wonder lasts but nine days
bir şeye olan ilgi kısa sürede dağılır gider a wonder lasts but nine days
Colloquial
ilgi çekici karakter caution n.
ilgi alanı thing n.
twitter'da diğer kullanıcılardan büyük ilgi gören paylaşım twitter storm n.
twitter'da diğer kullanıcılardan büyük ilgi gören paylaşım twitterstorm n.
ilgi alanı thing n.
bir ilgi göstergesi a sign of affection n.
herşeyi sorun haline getirip ilgi çekmeye çalışan tip drama queen n.
ilgi odağı in the limelight n.
japon anime veya mangalarına aşırı ilgi duyan kimse weeb n.
özel ilgi red-carpet n.
bir kadının başka bir kadına duyduğu hayranlık ya da ilgi girl crush n.
ilgi çekici kimse/şey hot stuff [uk] n.
asgari düzeyde ilgi hang n.
aşırı ilgi gören kimse hit n.
aşırı ilgi gören şey hit n.
ana akım zevklere, ilgi alanlarına ve bakış açılarına sahip kişileri tanımlamak için kullanılan ifade normie n.
az ilgi nibble n.
çok ilgi ve beğeni toplamak go down a bomb v.
ilgi odağı olmak be the centre of attention v.
ilgi odağı olmak be the center of attention v.
ilgi çekici olmak be of interest to someone v.
en ufak bir ilgi duymamak not care twopence [uk/australia] v.
en ufak bir ilgi duymamak not give twopence [uk/australia] v.
pek/hiç ilgi çekici olmamak not be any/much good v.
ilgi odağı olmak/haline gelmek run and run v.
(birine/bir şeye) ilgi duymak be a fan of (someone or something) v.
(bir şeye) ilgi duymak be down with (something) v.
(birine) ilgi duymak be into (someone) v.
(birine/bir şeye) artık ilgi/heves duymamak be over (someone or something) v.
ilgi uyandırmak grab v.
ilgi çeken catch adj.
ilgi çekici catch adj.
ilgi meraklısı clingy adj.
batıni felsefelere, geleneksel ilaçlara ilgi duyan herbal [australia] adj.
yoğun ilgi uyandıran hot adj.
kültürel ilgi konusu olan buzzy adj.
ilgi uyandıran infectious adj.
ilgi çeken succulent adj.
sana çok ilgi duyuyorum I'm so into you expr.
biriyle/bir şeyle ilgi çok profesyonel at home with someone or something expr.
yapmaya ilgi/heves duymak care to do expr.
Idioms
kısa süreli ilgi a nine days' wonder n.
herhangi bir ilgi the faintest interest n.
zerre kadar ilgi the faintest interest n.
ilgi odağı olma the spotlight n.
ilgi alanı (one's) line of country n.
ilgi alanı line of country [brit] n.
ilgi göstermeme cool reception n.
çok hoşlanma, duyulan ilgi affinity for (someone or something) n.
ilgi merkezi crosshairs n.
ilgi odağı a center of interest n.
ilgi odağı centre of attention n.
ilgi merkezi center of attention n.
ilgi odağı crosshairs n.
ilgi merkezi a center of interest n.
(bir şeyin) en önemli ya da ilgi çekici kısmı highlight n.
ilgi alanı (one's) line of country n.
medyada olumlu ilgi ve alaka gören meşhur ya da popüler kişi media darling n.
şımarık/ilgi odağı tek çocuk little emperor n.
çok ilgi göreceği düşünülen film tentpole film n.
kadın seyirciler tarafından çok ilgi gören yıldız aktör matinee idol n.
köklü ilgi rooting interest [uk] n.
büyük ilgi göreceği düşünülen film tentpole movie n.