curiosity - Türkisch Englisch Wörterbuch

curiosity

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "curiosity" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 32 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
curiosity n. merak
Their curiosity only gets the better of them once the real procedure reaches completion.
Merakları ancak gerçek prosedür tamamlandığında alt edilir.

More Sentences
General
curiosity n. merak
Curiosity killed the cat, but satisfaction brought it back to life.
Merak kediyi öldürdü, ama memnuniyet onu hayata döndürdü.

More Sentences
Psychology
curiosity n. merak
Sagan's scientific curiosity led him to earn four degrees in physics, astronomy and astrophysics from the University of Chicago.
Sagan'ın bilimsel merakı onu Chicago Üniversitesi'nden fizik, astronomi ve astrofizik alanlarında dört derece almaya yöneltti.

More Sentences
General
curiosity n. tuhaf tip
curiosity n. tuhaf şey
curiosity n. ilginç şey
curiosity n. acibe
curiosity n. nadir şey
curiosity n. garabet
curiosity n. antika
curiosity n. tecessüs
curiosity n. ilgi
curiosity n. nadir bulunan ilginç eşyalar
curiosity n. garip
curiosity n. merak uyandıran şey
curiosity n. (seyahatlerde hediyelik eşya olarak alınan) ilginç süs eşyası
curiosity n. tuhaf özellik
curiosity n. tuhaf yön
Trade/Economic
curiosity n. antika
Astronomy
curiosity n. nasa tarafından atılmış bir keşif aracı
Archaic
curiosity n. kutsal konuları fazlaca deşmek
curiosity n. bilimsel veya sanatsal ilgi
curiosity n. değerlendirme ve beğenme isteği
curiosity n. dikkatli işçilik
curiosity n. yapıdaki incelik
curiosity n. mükemmele ulaşma çabası
curiosity n. aşırı nezaket
curiosity n. aşırı titizlik
curiosity n. ustalık
curiosity n. hüner
curiosity n. dikkat
curiosity n. titizlik

Bedeutungen, die der Begriff "curiosity" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 49 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
out of curiosity adv. meraktan
I did it out of curiosity.
Merakımdan yaptım.

More Sentences
Astronomy
curiosity (mars rover) n. curiosity (mars uzay aracı)
Curiosity has landed inside the Gale crater.
Curiosity Gale kraterinin içine iniş yaptı.

More Sentences
General
curiosity shop n. hediyelik eşya dükkanı
object of curiosity n. merak konusu
professional curiosity n. mesleki merak
idle curiosity n. boş merak
curiosity [obsolete] n. sıradışı konu
morbid curiosity n. marazi merak
morbid curiosity n. dehşetli şeylere duyulan merak
raise someone's curiosity v. birinin dikkatini çekmek
raise someone's curiosity v. birinin merakını uyandırmak
satisfy somebody's curiosity v. merakını gidermek
arouse somebody's curiosity v. meraklandırmak
arouse somebody's curiosity v. merakını uyandırmak
burst with curiosity v. meraktan çatlamak
satisfy one's curiosity v. merakını gidermek
satisfy one's curiosity v. merak gidermek
arouse curiosity v. ilgi uyandırmak
arouse curiosity v. merak uyandırmak
can't restrain one's curiosity v. merakını yenememek
arouse curiosity v. merak oluşturmak
arouse someone's curiosity v. birinin merakını uyandırmak
spark curiosity v. merak uyandırmak
out of curiosity adv. meraktan dolayı
out of curiosity adv. öğrenme merakından dolayı
Phrases
just out of curiosity expr. merak ettiğimden (soruyorum)
just out of curiosity expr. merakımdan (soruyorum)
Proverb
curiosity killed the cat fazla merak kediyi öldürür
curiosity killed the cat kediyi merak öldürür
curiosity killed the cat fazla merak iyi değildir
curiosity killed the cat merak insanı mezara sokar
curiosity killed the cat fazla merak zararlıdır
curiosity killed the cat insanın başına ne gelirse meraktan gelir
Colloquial
be burning with curiosity v. meraktan çatlamak
be burning with curiosity v. meraktan çatlamak
Idioms
pique someone's curiosity v. ilgisini çekmek
pique someone's curiosity v. ilgisini uyandırmak
(curiosity) get better of somebody v. merakına yenik düşmek
die from curiosity v. merakından çatlamak
die from curiosity v. meraktan ölmek
die of curiosity v. merakından çatlamak
die of curiosity v. meraktan ölmek
pique someone's curiosity v. merakını uyandırmak
pique someone's curiosity v. merakını celbetmek
(a feeling/curiosity/anger) get the better of someone v. (bir duygu/öfke vb) hakim olmak
(a feeling/curiosity/anger) get the better of someone v. (bir duygu/öfke vb) ele geçirmek
(a feeling/curiosity/anger) get the better of someone v. yenik düşmek (merakına/öfkesine vb)
Speaking
my curiosity got the better of me expr. merakıma yenik düştüm
Literature
old curiosity shop n. antikacı dükkanı