Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
a short sharp shock
insana benzeyen
komünist manifestosu
chrysosplenium cinsi bodur su bitkisi
runner
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"runner"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 130 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
runner
n.
koşucu
Lions are fast
runners.
Aslanlar hızlı
koşuculardır.
More Sentences
General
2
General
runner
n.
atlet
He did his best but soon saw that he could not compete with such a fast
runner.
O elinden geleni yaptı ama kısa sürede böyle bir hızlı
atlet
ile rekabet edemeyeceğini gördü.
More Sentences
Trade/Economic
3
Trade/Economic
runner
n.
koşucu
You're a very fast
runner.
Çok hızlı bir
koşucusun.
More Sentences
General
4
General
runner
n.
kaçkın
5
General
runner
n.
ulak
6
General
runner
n.
makinist
7
General
runner
n.
saban demiri
8
General
runner
n.
çığırtkan
9
General
runner
n.
kahya
10
General
runner
n.
ray
11
General
runner
n.
haberci
12
General
runner
n.
yarış atı
13
General
runner
n.
yarışçı
14
General
runner
n.
dağıtıcı
15
General
runner
n.
ayak işlerini yapan kimse
16
General
runner
n.
yol halısı
17
General
runner
n.
simsar
18
General
runner
n.
kaçak
19
General
runner
n.
kaçakçı
20
General
runner
n.
ayakçı
21
General
runner
n.
sürüngen sap
22
General
runner
n.
uzun ve ensiz masa örtüsü
23
General
runner
n.
çalıfasulyesi
24
General
runner
n.
yolluk (halı)
25
General
runner
n.
kirişleme
26
General
runner
n.
kızak ayağı
27
General
runner
n.
oyuna rakip pullarından başlayan tavla oyuncusu
28
General
runner
n.
topa hakim futbolcu
29
General
runner
n.
bağış işi yapan kimse
30
General
runner
n.
alınan yardımları sahiplerine ulaştırma işini yürüten kimse
31
General
runner
n.
bahisçi
32
General
runner
n.
iddia bayii
33
General
runner
n.
bahisleri kabul eden bayi
34
General
runner
n.
müşterek bahisçi
35
General
runner
n.
komisyoncu
36
General
runner
n.
uyuşturucu kaçakçısı
37
General
runner
n.
uyuşturucu kuryesi
Trade/Economic
38
Trade/Economic
runner
n.
acenta
39
Trade/Economic
runner
n.
akan
40
Trade/Economic
runner
n.
akar
41
Trade/Economic
runner
n.
cari
42
Trade/Economic
runner
n.
haberci
43
Trade/Economic
runner
n.
müteahhit
44
Trade/Economic
runner
n.
sürekli
45
Trade/Economic
runner
n.
temsilci
46
Trade/Economic
runner
n.
ulak
47
Trade/Economic
runner
n.
üstenci
48
Trade/Economic
runner
n.
antikacı
49
Trade/Economic
runner
n.
sanat eseri satıcısı
50
Trade/Economic
runner
n.
açık artırmaya katılan antika satıcısı
51
Trade/Economic
runner
n.
kaçakçı
52
Trade/Economic
runner
n.
gümrük kaçakçısı
53
Trade/Economic
runner
n.
kaçak taşıt
Industry
54
Industry
runner
n.
yük taşıtı kullanan işçi
Technical
55
Technical
runner
n.
çalıştırıcı
56
Technical
runner
n.
çark
57
Technical
runner
n.
dışıklık
58
Technical
runner
n.
kanal
59
Technical
runner
n.
türbin çarkı
60
Technical
runner
n.
yolluk (döküm)
61
Technical
runner
n.
çekmece altlık desteği
62
Technical
runner
n.
sürgülü kapı desteği
63
Technical
runner
n.
(makaraya takılan ve tekli hareket edebilir bloktan geçirilen) ip
64
Technical
runner
n.
döner değirmen taşı
65
Technical
runner
n.
(taş veya cam parlatmak veya işlemek için kullanılan) hareketli plaka
66
Technical
runner
n.
hareketli palanga
67
Technical
runner
n.
hareketli makara bloku
68
Technical
runner
n.
avara kasnağı
69
Technical
runner
n.
avara çarkı
70
Technical
runner
n.
gergi tekerleği
71
Technical
runner
n.
istikamet tekeri
72
Technical
runner
n.
pompa çarkı
73
Technical
runner
n.
(saatçi tezgahında) sürgülü merkez
74
Technical
runner
n.
(saatte) dişli çark
75
Technical
runner
n.
hidrolik araba kuplajının sürülen üyesi
76
Technical
runner
n.
(vida veya cıvata çevirmede kullanılan) döner alet
77
Technical
runner
n.
şemsiye sürgüsü
78
Technical
runner
n.
(hesap cetveli ölçeği boyunca devam eden) ince çizgili parça
Textile
79
Textile
runner
n.
(çorap) sökülme
80
Textile
runner
n.
(dikiş) kaçma
81
Textile
runner
n.
(dikiş) atma
Construction
82
Construction
runner
n.
besleme geçidi
Furniture
83
Furniture
runner
n.
dantel
84
Furniture
runner
n.
mobilyaların üzerine yerleştirilen dekoratif küçük örtü
85
Furniture
runner
n.
beşik ayağı
86
Furniture
runner
n.
kavisli beşik ayağı
87
Furniture
runner
n.
kavisli sallanan sandalye ayağı
Automotive
88
Automotive
runner
n.
manifolt borusu
Marine
89
Marine
runner
n.
(yalnız kısa süreli sefere çıkan) denizci
90
Marine
runner
n.
hızlı sevkiyat gemisi
91
Marine
runner
n.
balıkçıların çıkardığı deniz mahsullerini toplayan gemi
92
Marine
runner
n.
(gemi direğinden inen) kıç ıstralya
Marine Biology
93
Marine Biology
runner
n.
batı atlantik'e özgü bir balık
Zoology
94
Zoology
runner
n.
büyük aktif bir istavritgiller balığı
95
Zoology
runner
n.
iğbiçimli bir tür balık
96
Zoology
runner
n.
trakun balığı
97
Zoology
runner
n.
kızıl orkinos
98
Zoology
runner
n.
oligoplit
99
Zoology
runner
n.
tropik amerika sularında yaşayan ve çizgi şeklinde pulları olan balık
100
Zoology
runner
n.
kobia balığı
101
Zoology
runner
n.
hint koşucu ördeği
102
Zoology
runner
n.
karayılan
103
Zoology
runner
n.
boyunduruklu yılan
104
Zoology
runner
n.
evcil hayvanın ince bağırsağı
Botanic
105
Botanic
runner
n.
kök filizi
106
Botanic
runner
n.
suyelvesi
107
Botanic
runner
n.
sürüngen sap
108
Botanic
runner
n.
yan filiz
History
109
History
runner
n.
(18. yüzyıl londra'sında) polis memuru
110
History
runner
n.
(18. yüzyıl londra'sında) polis dedektifi
Military
111
Military
runner
n.
yaya haberci
Sport
112
Sport
runner
n.
skor hamlesi yapan kriket vurucusu
113
Sport
runner
n.
(skor hamlesi yapan) yedek kriket vurucusu
114
Sport
runner
n.
kale koşucusu
115
Sport
runner
n.
paten bıçağı
116
Sport
runner
n.
buz pateni
117
Sport
runner
n.
kızak ayağı
118
Sport
runner
n.
kızak
119
Sport
runner
n.
halatın dağcı çengeli ile klipslenmesi
120
Sport
runner
n.
hareket halindeyken emniyet alma
121
Sport
runner
n.
simul tırmanışı
Ornithology
122
Ornithology
runner
n.
su kılavuzu
123
Ornithology
runner
n.
su yelvesi
124
Ornithology
runner
n.
yerde hızlıca yürüyen bir kuş
125
Ornithology
runner
n.
(uçamayıp yürüyen) yaralı kuş
Slang
126
Slang
runner
n.
dedektif
127
Slang
runner
n.
dağıtıcı
128
Slang
runner
n.
haberci
129
Slang
runner
n.
hapishaneye kaçak mal sokan tip
130
Slang
runner
n.
kaçakçı
Bedeutungen, die der Begriff
"runner"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 144 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
front-runner
n.
favori
Tom is the
front-runner,
based on polls.
Anketlere göre
favori
Tom.
More Sentences
Sport
2
Sport
marathon runner
n.
maraton koşucusu
The
marathon runners
were out of breath.
Maraton, koşucularının
soluğu kesildi.
More Sentences
General
3
General
runner bean
n.
çalıfasulyesi
4
General
blockade runner
n.
abluka kaçağı
5
General
long distance runner
n.
uzun mesafe koşucusu
6
General
runner up
n.
yarış ikincisi
7
General
runner up
n.
ikinci (yarış)
8
General
runner up
n.
yarışta ikinci gelen
9
General
runner up
n.
ikinci gelen
10
General
rum-runner
n.
içki kaçakçısı
11
General
runner bracket
n.
kapı askısı
12
General
runner beans (uk)
n.
taze fasulye
13
General
blockade-runner
n.
ablukayı yaran gemi
14
General
blockade runner
n.
ablukayı yaran kimse
15
General
runner (aus)
n.
çöp toplama işçisi
16
General
runner (aus)
n.
çöpçü
17
General
runner (aus)
n.
çöp toplama görevlisi
18
General
buffet runner
n.
açık büfe servis görevlisi
19
General
gingerbread runner
n.
zencefilli kurabiye adam
20
General
parkour runner
n.
parkur koşucusu
21
General
art runner
n.
muhtemel alıcılar ile satıcılar arasında aracılık yapan sanat tüccarı
22
General
gag runner
n.
atın boyunluğunda dizgini kontrol eden halka
23
General
runner-up
n.
yarışta üçüncü veya dördüncü olan yarışmacı
24
General
runner-up
n.
ilk ona giren yarışmacı
25
General
runner-up
n.
birinci olmamasına karşın ödül veya mansiyon alan yarışmacı
26
General
mountain runner
n.
dağ koşucusu
27
General
stretch runner
n.
(son düzlükte) büyük bahis konulan yarış atı
28
General
do a runner
v.
(hesabı ödemeden) kaçmak
29
General
lose one's title to last year's runner-up
v.
unvanını geçen yılın ikincisine kaptırmak
Colloquial
30
Colloquial
be done a runner
v.
sıvışmak
31
Colloquial
be done a runner
v.
kaçmak
Trade/Economic
32
Trade/Economic
runner-up prize
n.
ikincilik ödülü
33
Trade/Economic
book runner
n.
talep toplama görevlisi
Technical
34
Technical
blockade runner
n.
ablukayı aşmaya çalışan gemi
35
Technical
nut runner
n.
bijon anahtarı
36
Technical
forked runner
n.
çatallı besleyici
37
Technical
slag runner
n.
curuf kanalı
38
Technical
runner shaft
n.
çark mili
39
Technical
nut-runner with ratcheting action
n.
cırcır hareketli somun sıkıcı
40
Technical
runner seal
n.
çark salmastrası
41
Technical
cinder runner
n.
curuf kanalı
42
Technical
ronceray runner
n.
delikli yolluk
43
Technical
intake manifold runner control
n.
emme manifoldu akış kontrolü
44
Technical
door-runner bracket and guide
n.
kapı askı suportu
45
Technical
runner cut
n.
koşucu kesiği
46
Technical
runner bar
n.
koşucu çubuk
47
Technical
door runner bracket
n.
makara gövdesi
48
Technical
metal runner
n.
metal kirişleme
49
Technical
runner brick
n.
oluk tuğlası
50
Technical
curtain runner
n.
perde kılavuz rayı
51
Technical
rotor runner hub
n.
rotor üst gövdesi
52
Technical
rocking runner
n.
sarsak yolluk
53
Technical
ronceray runner
n.
ronceray yolluğu
54
Technical
runner band
n.
rotor alt gövdesi
55
Technical
hot runner system
n.
sıcak yolluk sistemi
56
Technical
iron runner
n.
sıvı demir akağı
57
Technical
nut runner
n.
somun döküm başı
58
Technical
edge runner
n.
şili değirmeni
59
Technical
runner blade
n.
türbin çark kanadı
60
Technical
top runner crane
n.
üstten hareketli vinç
61
Technical
iron runner
n.
yan maden kanalı
62
Technical
runner pin
n.
yolluk pimi
63
Technical
runner riser
n.
yolluk besleyici
64
Technical
runner extension
n.
yolluk uzantısı
65
Technical
runner head
n.
yolluk başı
66
Technical
runner box
n.
yolluk haznesi
67
Technical
runner brick
n.
yolluk tuğlası
Automotive
68
Automotive
window runner
n.
cam kılavuzu
69
Automotive
intake manifold runner control
n.
emme manifoldu kontrolü
70
Automotive
turbine runner
n.
türbin
Marine
71
Marine
blockade-runner
n.
abluka yaran
72
Marine
blockade-runner
n.
ablukayı yaran
73
Marine
runner and tackle
n.
çifte tirfil palangası
74
Marine
thrust runner
n.
itme kolonu
Gastronomy
75
Gastronomy
runner bean
n.
çalı fasulyesi
76
Gastronomy
runner beans with slices of lamb
n.
etli taze fasulye
77
Gastronomy
green runner beans
n.
zeytinyağlı fasulye
Marine Biology
78
Marine Biology
rainbow runner
n.
iğbiçimli bir tür balık
79
Marine Biology
front runner
n.
başat
80
Marine Biology
blue runner
n.
trakun balığı
81
Marine Biology
sand runner
n.
kumu kazarak yollar açan tatlı su midyesi
82
Marine Biology
sand runner
n.
mississippi vadisi'ne ve abd'nin güneydoğusuna özgü, kalın sarı kabuklu ve sedef üreten bir tatlı su midyesi
Zoology
83
Zoology
race runner
n.
meksika'nın kuzeyinde ve amerika birleşik devletleri'nin doğusunda ve ortasında yaşayan hızlı bir kertenkele
Botanic
84
Botanic
scarlet runner
n.
amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen büyük parlak kırmızı çiçekleri olan tırmanıcı bir fasulye
85
Botanic
scarlet runner bean
n.
amerika'nın tropik bölgelerinde yetişen büyük parlak kırmızı çiçekleri olan tırmanıcı bir fasulye
86
Botanic
scarlet runner
n.
çalı fasulyesi
87
Botanic
scarlet runner bean
n.
çalıfasulyesi
88
Botanic
scarlet runner
n.
çalıfasulyesi
89
Botanic
scarlet runner bean
n.
çalı fasulyesi
90
Botanic
english runner bean
n.
ingiliz çalı fasulyesi
91
Botanic
runner bean
n.
sırık fasulyesi
Agriculture
92
Agriculture
stub-runner opener
n.
balta tipi çizi açıcı
93
Agriculture
runner opener
n.
nacak tip çizi açıcı
Apiculture
94
Apiculture
frame runner
n.
çerçeve rayı
History
95
History
bow street runner
n.
eskiden londra'da suçluları yakalamakla görevli polis memuru
Military
96
Military
dan runner
n.
markalama şamandırası doğrultusunda hareket eden gemi
97
Military
arms-runner
n.
silah kaçakçısı
Sport
98
Sport
dummy runner
n.
arkadaşlarına alan açan (boş alan yaratan) oyuncu
99
Sport
runner-up
n.
ikinci gelen yarışmacı
100
Sport
first runner-up
n.
ikinci
101
Sport
first runner
n.
ilk koşucu
102
Sport
runner-up
n.
ikinci gelen takım
103
Sport
first runner-up
n.
ikinci bitiren
104
Sport
front-runner
n.
kazanmaya en yakın koşucu
105
Sport
marathon runner
n.
maratoncu
106
Sport
road runner
n.
maratoncu
107
Sport
long-distance runner
n.
maratoncu
108
Sport
middle distance runner
n.
orta mesafe koşucusu
109
Sport
dummy runner
n.
topsuz koşu yapan oyuncu
110
Sport
second runner-up
n.
üçüncü
111
Sport
second runner-up
n.
üçüncü bitiren
112
Sport
long distance runner
n.
uzun mesafe koşucusu
113
Sport
marathon runner
n.
uzun mesafe koşucusu
114
Sport
long-distance runner
n.
uzun mesafe koşucusu
115
Sport
road runner
n.
uzun mesafe koşucusu
116
Sport
front runner
n.
yarışın favorisi
117
Sport
runner up
n.
yarışmayı ikincilikle bitiren
118
Sport
front runner
n.
yarışı önde götüren
119
Sport
runner up
n.
yarışmada ikinci gelen kimse
120
Sport
runner-up finish
n.
(yarışta) ikincilik
121
Sport
distance runner
n.
uzun mesafe koşucusu
122
Sport
fell runner
n.
bayır koşucusu
123
Sport
fell runner
n.
(özellikle ingiltere'nin kuzeybatısında) tepelik bölgelerde koşu yapan kimse
Baseball
124
Baseball
base runner
n.
kale koşucusu
125
Baseball
base runner
n.
bir kaleden diğerine koşarak puan almaya çalışan oyuncu
126
Baseball
pinch runner
n.
kale koşucusunun yerine geçen yedek oyuncu
Printery
127
Printery
runner [uk]
n.
sayfa sayısı
Ornithology
128
Ornithology
tree runner [australia]
n.
neositta cinsine mensup küçük siyah-beyaz renkli kuşlara verilen ad
129
Ornithology
velvet runner
n.
su kılavuzu
130
Ornithology
velvet runner
n.
su tavuğu
131
Ornithology
sand runner
n.
küçük yağmurkuşu
132
Ornithology
sand runner
n.
çulluk
Slang
133
Slang
dope runner
n.
uyuşturucu kaçakçısı/taciri
134
Slang
a drug runner
n.
uyuşturucu kuryesi
British Slang
135
British Slang
do a runner
v.
arazi olmak
136
British Slang
do a runner
v.
sıvışmak
137
British Slang
do a runner
v.
tüymek
138
British Slang
do a runner
v.
topuklamak
Star Wars
139
Star Wars
belt-runner i
n.
kuşak-koşucusu i
140
Star Wars
blockade runner
n.
abluka yarıcı
141
Star Wars
d9 runner light freighter
n.
d9 koşucu hafif yük gemisi
142
Star Wars
foray-class blockade runner
n.
akın-sınıfı abluka yarıcı
143
Star Wars
kesselian blockade runner
n.
kessel abluka kaçıcısı
144
Star Wars
lucky runner
n.
şanslı koşucu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of runner
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy