sormak

Bedeutungen von dem Begriff "sormak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	sormak	ask v.
I know that the honourable Members will have plenty of questions to ask me. Sayın Üyelerin bana soracakları pek çok soru olduğunu biliyorum. More Sentences
General
2	General	sormak	consult v.
I never make a big decision before consulting with my father. Önemli bir kararı babama sormadan asla vermem. More Sentences
3	General	sormak	ask about v.
He asked about the Commission's plans as regards the timing of the revision of the European works council directive. Avrupa çalışma konseyi direktifinin revizyonunun zamanlamasıyla ilgili olarak Komisyon'un planlarını sordu. More Sentences
4	General	sormak	enquire v.
It is only good parliamentary control if we enquire, one year on, what has become of them. Bir yıl sonra bu konulara ne olduğunu sorarsak, bu sadece iyi bir parlamenter denetim olur. More Sentences
5	General	sormak	inquire about v.
They inquired about his past experience. Geçmiş deneyimlerini sordular. More Sentences
6	General	sormak	pose v.
It is open to any Member to pose any question they wish in respect of the time that is now available for debate. Şu anda tartışmaya açık olan süreyle ilgili olarak herhangi bir Üye istediği soruyu yöneltebilir. More Sentences
7	General	sormak	query v.
"Are you sure you want to do this?' queried Kate. "Bunu yapmak istediğine emin misin?" diye sordu Kate. More Sentences
8	General	sormak	inquire v.
May I inquire why you wish to speak to him? Onunla neden konuşmak istediğinizi sorabilir miyim? More Sentences
9	General	sormak	put v.
Please allow me to put this question to you again in today's climate. Lütfen bu soruyu günümüz koşullarında size tekrar sormama izin verin. More Sentences
10	General	sormak	ax v.
If I ax my mates back home where they come from, they would say Devon. Eğer arkadaşlarıma nereden geldiklerini sorsaydım, Devon derlerdi. More Sentences
Technical
11	Technical	sormak	inquire v.
I am writing to inquire whether you have any positions available. Herhangi bir mevcut pozisyonunuz olup olmadığını sormak için yazıyorum. More Sentences
General
12	General	sormak	inquire of v.
13	General	sormak	demand v.
14	General	sormak	propose v.
15	General	sormak	quaere v.
16	General	sormak	spier v.
Phrasals
17	Phrasals	sormak	know of v.
18	Phrasals	sormak	inquire of v.

Bedeutungen, die der Begriff "sormak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 257 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	soru sormak	ask v.
That is why we asked these questions. Bu yüzden bu soruları sorduk. More Sentences
2	Common Usage	soru sormak	ask a question v.
Representatives of the Commission, I would like to ask a question which refers rather more to the future. Komisyon temsilcileri, ben daha ziyade geleceğe yönelik bir soru sormak istiyorum. More Sentences
General
3	General	soru sormak	query v.
The CEO was queried about his plans for investment. CEO'ya yatırım planları hakkında sorular soruldu. More Sentences
4	General	sorular sormak	question v.
Can I question Tom? Tom'a soru sorabilir miyim? More Sentences
5	General	çevresine sormak	ask around v.
I asked around and everybody says Tom is a good guy. Çevreye sordum ve herkes Tom'un iyi bir adam olduğunu söylüyor. More Sentences
6	General	hakkında sormak	ask about v.
Tom asked about the meeting. Tom toplantı hakkında soru sordu. More Sentences
7	General	birilerine sormak	ask around v.
I'll ask around for you. Senin için birilerine soracağım. More Sentences
8	General	bir şey sormak	ask something v.
Can I ask something? Bir şey sorabilir miyim? More Sentences
9	General	adres sormak	ask for direction v.
Tom asked for directions. Tom adres sordu. More Sentences
10	General	sadece sormak	just ask v.
I'm just asking you. Sadece soruyorum. More Sentences
11	General	ne olduğunu sormak	ask what happened v.
The citizens ask what happens if the criteria are not met. Vatandaşlar, kriterler karşılanmazsa ne olacağını soruyor. More Sentences
12	General	bir soru sormak	raise a question v.
He raised a question. Bir soru sordu. More Sentences
13	General	soru sormak	pose a question v.
When you pose a question, you expect an answer. Bir soru sorduğun zaman bir cevap beklersin. More Sentences
Phrasals
14	Phrasals	durumunu sormak	ask after v.
Mary asked after his father. Mary, babasının durumunu sordu. More Sentences
15	Phrasals	halini hatırını sormak	ask after v.
She asked after her friend. O, arkadaşının halini hatırını sordu. More Sentences
16	Phrasals	sağlığını sormak	ask after v.
She asked after my parents' health when I met her the other day. Geçen gün onunla görüştüğümde ailemin sağlığını sordu. More Sentences
17	Phrasals	(birine) sormak	check with (someone) v.
I'll have to check with Tom. Tom'a sormam gerekecek. More Sentences
18	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında soru sormak	inquire about (someone or something) [us] v.
I would like to inquire about your services and prices. Hizmetleriniz ve ücretleriniz hakkında soru sormak istiyorum. More Sentences
Common Usage
19	Common Usage	hatır sormak	ask about v.
General
20	General	ahiret sorusu sormak	ask a really hard question n.
21	General	ahiret suali sormak	ask a really hard question n.
22	General	kimlik sormak	challenge n.
23	General	parola sormak	challenge n.
24	General	anket yapmak için soru sormak	survey v.
25	General	çok soru sormak (birine)	quiz v.
26	General	akıl sormak	inquire v.
27	General	soru sormak	put a question to v.
28	General	hesabını sormak	pay somebody back v.
29	General	kimlik sormak	ask for identification v.
30	General	arayıp sormak	show concern for v.
31	General	adını sormak	ask one's name v.
32	General	yol sormak	ask somebody the way v.
33	General	hal hatır sormak	inquire after somebody's health v.
34	General	birini sormak	inquire after someone v.
35	General	doğruluğunu sormak	query v.
36	General	halini sormak	inquire after health v.
37	General	soru sormak	enquire v.
38	General	bir kişinin görüş ve düşüncelerini sormak	pick one's brain v.
39	General	soru sormak	inquire v.
40	General	soru sormak	question v.
41	General	soru sormak	interrogate v.
42	General	adres sormak	enquire about an address v.
43	General	halini sormak	inquire after somebody's health v.
44	General	birinin hal ve hatırını sormak	inquire after someone v.
45	General	cevap veremeyeceği bir soru sormak (birine)	stump v.
46	General	hesap sormak	call somebody to account for v.
47	General	kimlik sormak	challenge v.
48	General	hesap sormak	call somebody to account v.
49	General	birinin sağlığını sormak	ask after someone v.
50	General	sual sormak	put a question v.
51	General	birinden hesap sormak	call someone to account v.
52	General	ona buna sormak	ask around v.
53	General	akıl sormak	consult v.
54	General	pat diye sormak	pop v.
55	General	hal hatır sormak	inquire after health v.
56	General	adres sormak	ask the address of v.
57	General	ıcığını cıcığını sormak	investigate all the characteristics of someone (or some subject) v.
58	General	çalışmadığı yerden sormak	ask from where one hasn't studied v.
59	General	fikrini sormak	ask someone for one's opinion v.
60	General	sözünü kesip soru sormak	heckle v.
61	General	halini hatırını sormak	ask about the health or condition of someone v.
62	General	halini hatırını sormak	ask how someone is doing v.
63	General	halini hatırını sormak	ask about v.
64	General	halini hatırını sormak	inquire after someone v.
65	General	kimlik sormak	check for identification v.
66	General	yeniden sormak	ask again v.
67	General	hesap sormak	pay one to account v.
68	General	soru sormak	call in question v.
69	General	soru sormak	place in question v.
70	General	sorular sormak	quiz v.
71	General	akıl sormak	advise v.
72	General	birisine bir şey sormak	ask about a thing v.
73	General	rahatsız edici sorular sormak	ask annoying questions v.
74	General	can sıkıcı sorular sormak	ask disturbing questions v.
75	General	rahatsız edici sorular sormak	ask disturbing questions v.
76	General	can sıkıcı sorular sormak	ask annoying questions v.
77	General	ne olduğunu sormak	ask what it is v.
78	General	isim sormak	ask name v.
79	General	saati sormak	ask the time v.
80	General	saat sormak	ask the time v.
81	General	hal hatır sormak	ask after someone v.
82	General	birinin durumunu sormak	ask after someone v.
83	General	görüş sormak	ask for an opinion v.
84	General	görüşünü sormak	ask for one's opinion v.
85	General	güzelce sormak	ask nice v.
86	General	yanlış kişiye sormak	ask the wrong person v.
87	General	birine bir dizi soru sormak	ask somene a series of questions v.
88	General	zor bir sual sormak	ask a hard question v.
89	General	zor bir sual sormak	ask a difficult question v.
90	General	zor bir soru sormak	ask a difficult question v.
91	General	zor bir soru sormak	ask a tough question v.
92	General	zor bir soru sormak	ask a hard question v.
93	General	zor bir sual sormak	ask a tough question v.
94	General	bir bayana yaşını sormak	ask a lady her age v.
95	General	fikrini sormak	ask someone for advice v.
96	General	yolu sormak	ask someone the way v.
97	General	bir bayana yaşını sormak	ask a lady's age v.
98	General	ahiret suali sormak	ask an extremely/immensely difficult question v.
99	General	ahiret sorusu sormak	ask an extremely/immensely difficult question v.
100	General	tekrar soru sormak	requestion v.
101	General	yeniden sorular sormak	requestion v.
102	General	soru sormak	shoot v.
103	General	fiyatını sormak	cheapen v.
104	General	soru sormak	quaere v.
105	General	(görgü tanığına) yönlendirici soru sormak	lead v.
106	General	soru sormak	quizzify v.
107	General	istenen cevabı almak için (soru) sormak	load v.
108	General	bilmece sormak	riddle v.
109	General	soru sormak	buzz v.
110	General	hesap sormak	impeach v.
111	General	öğrenmek için sormak	crave [obsolete] v.
112	General	fiyatını sormak	price v.
Phrasals
113	Phrasals	hesap sormak	call out v.
114	Phrasals	(birine bir konuda) soru sormak/soru yöneltmek	question (one) about (something) v.
115	Phrasals	birine bir konuda soru sormak	question someone about someone or something v.
116	Phrasals	(birine bir konu hakkında) danışmak/akıl sormak	see (one) about (something) v.
117	Phrasals	(birine bir konu hakkında) danışmak/akıl sormak	see someone about someone or something v.
118	Phrasals	arayıp sormak	inquire after v.
119	Phrasals	arayıp sormak	inquire for v.
120	Phrasals	halini hatırını sormak	inquire after v.
121	Phrasals	sorular sormak	quiz about v.
122	Phrasals	arka arkaya soru sormak	fire off v.
123	Phrasals	arka arkaya soru sormak	fire off v.
124	Phrasals	hızlı hızlı sorular sormak	fire off v.
125	Phrasals	(birine) daha sonra tekrar sormak	check back with (one) v.
126	Phrasals	(birine) bir şeyi sormak	raise with (someone) v.
127	Phrasals	'-e (bir şey) sormak	ask (something) of v.
128	Phrasals	birine/bir şeye bir şey sormak	ask something of someone or something v.
129	Phrasals	herkese sormak	ask about v.
130	Phrasals	çevresine sormak	ask about v.
131	Phrasals	sağa sola sormak	ask about v.
132	Phrasals	sağlık durumunu sormak	ask after v.
133	Phrasals	herkese sormak	ask around about v.
134	Phrasals	çevresine sormak	ask around about v.
135	Phrasals	sağa sola sormak	ask around about v.
136	Phrasals	(birini/bir şeyi) herkese sormak	ask around about (someone or something) v.
137	Phrasals	(birini/bir şeyi) çevresine sormak	ask around about (someone or something) v.
138	Phrasals	(birini/bir şeyi) sağa sola sormak	ask around about (someone or something) v.
139	Phrasals	(birini/bir şeyi) herkese sormak	ask about someone or something v.
140	Phrasals	(birini/bir şeyi) çevresine sormak	ask about someone or something v.
141	Phrasals	(birini/bir şeyi) sağa sola sormak	ask about someone or something v.
142	Phrasals	birini/bir şeyi sormak	ask for someone or something v.
143	Phrasals	'-e sormak	ask of v.
144	Phrasals	herkese sormak	ask round [uk] v.
145	Phrasals	çevresine sormak	ask round [uk] v.
146	Phrasals	sağa sola sormak	ask round [uk] v.
147	Phrasals	sağı solu/birilerini arayıp (birini/bir şeyi) sormak	call around (about someone or something) v.
148	Phrasals	(birine) gidişatı tekrar sormak	check back (with someone) v.
149	Phrasals	gidişatı sormak için iletişim kurmak	check in v.
150	Phrasals	durumunu/halini hatırını sormak	check in v.
151	Phrasals	(bir şeyi) birine sormak	check with someone (about something) v.
152	Phrasals	(biriyle/bir şeyle ilgili) birine akıl sormak	consult (with) someone (about someone or something) v.
153	Phrasals	(birine) akıl sormak	consult (someone) v.
154	Phrasals	(bir şeyle) ilgili birine akıl sormak	consult (someone) about (something) v.
155	Phrasals	(birine) akıl sormak	consult with (someone) v.
156	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında soru sormak	enquire about (someone or something) [uk] v.
157	Phrasals	(birini) sormak	enquire after (one) v.
158	Phrasals	(birinin) hal ve hatırını sormak	enquire after (one) v.
159	Phrasals	(birinin) nasıl olduğunu sormak	enquire after (one) v.
160	Phrasals	(birini) arayıp sormak	inquire after (one) [us] v.
161	Phrasals	(birinin) halini hatırını sormak	inquire after (one) [us] v.
162	Phrasals	(birini) sormak	inquire after (one) [us] v.
163	Phrasals	(birini) sormak	inquire for (one) v.
164	Phrasals	(birine) sormak	inquire of (one) [dated] v.
165	Phrasals	(birini/bir şeyi) sormak	inquire of (someone or something) v.
166	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında soru sormak	inquire of (someone or something) v.
167	Phrasals	hakkında soru sormak/soru yöneltmek	question about v.
168	Phrasals	(birine bir konuda) sorular sormak	quiz (one) about (something) v.
169	Phrasals	bir şeyi sormak	raise with v.
Colloquial
170	Colloquial	bir sürü soru sormak	ask a lot of questions v.
171	Colloquial	cevabını bilmediği sorular sormak	ask questions that someone doesn't know the answers v.
172	Colloquial	fiyatını sormak	price out v.
173	Colloquial	(birine) mesajla bir şey sormak	ping (one) v.
174	Colloquial	suçlayarak hesap sormak	haul up v.
175	Colloquial	kimlik sormak	card v.
Idioms
176	Idioms	lafını sakınmadan ve doğrudan sormak/istemek	ask (one) point-blank v.
177	Idioms	pat diye sormak	ask (one) point-blank v.
178	Idioms	kendine bir sormak	search (one's) conscience v.
179	Idioms	kendine gerçekten ne istediğini sormak	search (one's) conscience v.
180	Idioms	kendine bir sormak	search (one's) heart v.
181	Idioms	kendine gerçekten ne istediğini sormak	search (one's) heart v.
182	Idioms	kendine bir sormak	search your heart/soul/conscience v.
183	Idioms	kendine gerçekten ne istediğini sormak	search your heart/soul/conscience v.
184	Idioms	(birine bir konuda) ahiret sualleri sormak	grill (someone) (about something) v.
185	Idioms	birinden hesap sormak	bring someone to book v.
186	Idioms	birine beklemediği bir soru sormak	throw someone a curve (us) v.
187	Idioms	birine beklemediği bir soru sormak	bowl someone a googly (uk) v.
188	Idioms	hesap sormak	call someone to account v.
189	Idioms	fikir sormak/istemek	pick somebody's brain v.
190	Idioms	fikrini sormak	pick somebody's brain v.
191	Idioms	hesap sormak	bring to book v.
192	Idioms	hesap sormak	bring someone to book v.
193	Idioms	hesap sormak	bring someone to account v.
194	Idioms	fikrini sormak	pick somebody's brains v.
195	Idioms	fikir sormak/istemek	pick somebody's brains v.
196	Idioms	suçlayarak hesap sormak	call to account v.
197	Idioms	suçlayarak hesap sormak	bring to account v.
198	Idioms	ıncığını cıncığını sormak	get the third degree v.
199	Idioms	(birine) arka arkaya sorular sormak	drill (someone) (with questions) v.
200	Idioms	(birine) şaşırtıcı bir soru sormak, bilgi vermek	throw (someone) a googly [uk] v.
201	Idioms	(birine) ummadığı bir soru sormak, bilgi vermek	throw (someone) a googly [uk] v.
202	Idioms	birine direkt sormak, söylemek	ask (or tell) someone point-blank v.
203	Idioms	birine dobra dobra sormak, söylemek	ask (or tell) someone point-blank v.
204	Idioms	birine lafı dolandırmadan sormak, söylemek	ask (or tell) someone point-blank v.
205	Idioms	birine pat diye sormak, söylemek	ask (or tell) someone point-blank v.
206	Idioms	birine doğrudan sormak, söylemek	ask (or tell) someone point-blank v.
207	Idioms	birine açıkça/direkt sormak, söylemek	ask (or tell) someone point-blank v.
208	Idioms	birine direkt sormak	ask someone point-blank v.
209	Idioms	birine dobra dobra sormak	ask someone point-blank v.
210	Idioms	birine lafı dolandırmadan sormak	ask someone point-blank v.
211	Idioms	birine pat diye sormak	ask someone point-blank v.
212	Idioms	birine doğrudan sormak	ask someone point-blank v.
213	Idioms	birine açıkça/direkt sormak	ask someone point-blank v.
214	Idioms	birine olduğu gibi sormak	ask someone point-blank v.
215	Idioms	birine lafı kıvırtmadan sormak	ask someone point-blank v.
216	Idioms	(birine/birinden) hesap sormak	bring (one) to account v.
217	Idioms	(birine/birinden) hesap sormak	bring (one) to book v.
218	Idioms	birine/birinden (bir şey için) hesap sormak	bring somebody to book (for something) [uk] v.
219	Idioms	birinden (bir şeyin) hesabını sormak	bring somebody to book (for something) [uk] v.
220	Idioms	birinden hesap sormak	bring somebody to book v.
221	Idioms	hesap sormak	bring somebody to book v.
222	Idioms	birine/birinden (bir şey için/hakkında) hesap sormak	call somebody to account (for/over something) v.
223	Idioms	birine hal hatır sormak	give someone the time of day v.
224	Idioms	tanığa cevabı belli bir soru sormak	lead a witness v.
225	Idioms	tanıktan belli bir cevabı almak için düzenlenmiş bir soru sormak	lead a witness v.
226	Idioms	tanığa belirli bir cevaba yönelten soru sormak	lead a witness v.
227	Idioms	tanığa cevabı yönlendiren soru sormak	lead a witness v.
228	Idioms	tanığa cevabı belli bir soru sormak	lead the witness v.
229	Idioms	tanıktan belli bir cevabı almak için düzenlenmiş bir soru sormak	lead the witness v.
230	Idioms	tanığa belirli bir cevaba yönelten soru sormak	lead the witness v.
231	Idioms	tanığa cevabı yönlendiren soru sormak	lead the witness v.
232	Idioms	(birine) sorular sormak	pick (one's) brain v.
233	Idioms	(birinin) görüş ve düşüncelerini sormak	pick (one's) brain v.
234	Idioms	(birinin) fikrini sormak	pick (one's) brain v.
235	Idioms	(birine) sorular sormak	pick (one's) brains v.
236	Idioms	(birinin) görüş ve düşüncelerini sormak	pick (one's) brains v.
237	Idioms	(birinin) fikrini sormak	pick (one's) brains v.
238	Idioms	görüş ve düşüncelerini sormak	pick brain v.
239	Idioms	fikrini sormak	pick brain v.
240	Idioms	sorular sormak	pick brain v.
241	Idioms	birine fikir sormak	pick someone's brain v.
242	Idioms	birinin fikrini sormak	pick someone's brain v.
243	Idioms	yine de sormak istedim	doesn't hurt to ask expr.
244	Idioms	yine de sormak istedim	never hurts to ask expr.
245	Idioms	yine de sormak istedim	it doesn't hurt to ask expr.
246	Idioms	yine de sormak istedim	it never hurts to ask expr.
Speaking
247	Speaking	hatır sormak	ask somebody how he is v.
248	Speaking	bana hayatımla ilgili sorular sormak zorunda değilsin	you don't need to ask me about my life expr.
249	Speaking	birşey sormak istiyorum	I want to ask something expr.
250	Speaking	birşeyler sormak istiyorum	I want to ask something expr.
251	Speaking	babana sormak zorundayım	I have to ask your father expr.
252	Speaking	size sormak istediğim bir şey var	there is something I wanted to ask you expr.
253	Speaking	size bir soru sormak istiyorum	I want to ask you a question expr.
Trade/Economic
254	Trade/Economic	hesap sormak	call someone to account v.
255	Trade/Economic	hesap sormak	call somebody to account v.
Law
256	Law	karşı tarafın şahidine soru sormak	crossquestion v.
Slang
257	Slang	kimliğini sormak	card v.