| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | speedy adj. | hızlı | ||
|
We want to make speedy progress, but not at the expense of quality. Hızlı ilerleme kaydetmek istiyoruz ama kaliteden ödün vererek değil. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Technical | speedy adj. | hızlı | ||
|
Parliament will give it speedy consideration. Parlamento bunu hızlı bir şekilde değerlendirecektir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | speedy adj. | süratli | ||
| General | speedy adj. | seri | ||
| Technical | ||||
| Technical | speedy adj. | çabuk | ||
| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | speedy trials n. | hızlı yargılama | ||
|
There are other areas, such as the right to a speedy trial, where other states are not up to the mark. Hızlı yargılanma hakkı gibi diğer devletlerin yetersiz kaldığı başka alanlar da vardır. More Sentences |
||||
| General | speedy recovery n. | acil şifa | ||
|
Please accept my very best wishes for a speedy recovery, and many thanks for your marvellous work. Lütfen acil şifalar dileklerimi kabul edin ve harika çalışmalarınız için çok teşekkürler. More Sentences |
||||
| General | wish someone a speedy recovery v. | geçmiş olsun dilemek | ||
| Speaking | ||||
| Speaking | I wish you a speedy recovery expr. | çok geçmiş olsun | ||
| Law | ||||
| Law | speedy remedy n. | acele çare | ||
| Law | speedy trial n. | acele yargılama | ||
| Law | speedy trial n. | acele muhakeme | ||
| Law | speedy remedy n. | çabuk çare | ||
| Law | right to speedy and public trial by jury n. | abd anayasası'nın 6. maddesiyle tanınan hızlı ve açık yargılama hakkı | ||
| Construction | ||||
| Construction | speedy moisture tester n. | hızlı nem tayin cihazı | ||
| Slang | ||||
| Slang | speedy gonzales n. | hızlı gonzales | ||
| Slang | speedy gonzales n. | çok hızlı hareket eden/işleri çabucak halleden kişiler için kullanılan bir tabir | ||
