süratli - Türkisch Englisch Wörterbuch

süratli

Bedeutungen von dem Begriff "süratli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
süratli fast adj.
These are solutions offered for easy and fast integration of data in EDI messages to ERP applications.
Bunlar, EDI mesajlarındaki verilerin ERP uygulamalarına kolay ve süratli entegrasyonu için sunulan çözümlerdir.

More Sentences
süratli quick adj.
Easy to handle, quick to the helm, fast, bright.
Kullanımı kolay, dümeni hızlı çalışıyor, süratli, ışıl ışıl.

More Sentences
Technical
süratli fast adj.
Excellent work and very fast return.
Başarılı bir çalışma ve süratli bir geri dönüş.

More Sentences
Common Usage
süratli express adj.
süratli swift adj.
General
süratli fastmoving adj.
süratli hastier adj.
süratli fleet adj.
süratli expeditious adj.
süratli rapid adj.
süratli speedy adj.
süratli arrowy adj.
süratli pacy adj.
süratli pacey adj.
süratli wingy adj.
süratli wing-footed adj.
süratli posthaste [obsolete] adj.
süratli flight [obsolete] adj.
süratli short adj.
süratli sporting adj.
süratli tachy- pref.
Idioms
süratli fleet of foot expr.
Technical
süratli quick adj.
Archaic
süratli posting adj.

Bedeutungen, die der Begriff "süratli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 57 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
daha süratli gitmek outspeed v.
General
süratli gel-git akıntısı run n.
süratli seyir scorch n.
süratli gitmek skirr v.
daha süratli hastier adj.
en süratli hastiest adj.
aşırı süratli overfast adj.
fazla süratli overquick adj.
süratli uçan fast-flying adj.
süratli giden fast-paced adj.
fazla süratli superfast adj.
süratli bir şekilde swiftly adv.
süratli bir şekilde speedily adv.
süratli bir biçimde in an expeditious manner adv.
mümkün olduğunca süratli as swiftly as possible adv.
en süratli şekilde quickest adv.
Colloquial
süratli araba cruiser n.
Idioms
(arabayla) hızlı/süratli gitmek keep/put the pedal to the metal [us] v.
hızlı/süratli gitmek be balling the jack v.
hızlı/süratli olmak put foot [south africa] v.
çok süratli (as) swift as the wind adv.
çok süratli (as) swift as thought adv.
Trade/Economic
süratli aşınma accelerated depreciation n.
ticaret gemilerine zarar vermek için kullanılan bir çeşit süratli ve zırhsız muhrip commerce raider n.
ticaret gemilerine zarar vermek için kullanılan bir çeşit süratli ve zırhsız muhrip commerce destroyer n.
genel ve süratli denetim yapmak scan v.
Law
süratli muhakeme summary proceeding n.
Computer
daha süratli yazdırma hızı faster printing speed n.
Automotive
süratli giden fast-moving adj.
Aeronautic
sabit süratli pervane constant speed propeller n.
süratli basınç değişimi blast n.
süratli frekans değiştirme frequency agility n.
Marine
süratli vapur express steamer n.
yüksek süratli gemi high-speed vessel n.
süratli (gemi) rakish adj.
Medical
ateş sebebiyle süratli nefes alma thermopolypnea n.
Gastronomy
süratli hazırlanan minute adj.
Botanic
çin ve japonya'nın alçak dağlarında yetişen, süratli büyüyen bir ağaç katsura tree (cercidiphyllum japonicum) n.
çin ve japonya'nın alçak dağlarında yetişen, süratli büyüyen bir ağaç katsura (cercidiphyllum japonicum) n.
Military
avrupa müttefik komutanlığı süratli reaksiyon merkezi ace rapid reaction centre n.
avrupa kara süratli reaksiyon kuvveti eurofor n.
avrupa müttefik komutanlığı süratli reaksiyon kolordu komutanı commander ace rapid reaction corps n.
nato süratli intikal kolordusu-türkiye nato rapid deployable corps-turkey n.
nato süratli intikal kolordusu-türkiye nato rapid deployable corps-turkey (nrdc-t) n.
orta süratli atış medium fire n.
sancağa süratli dönüş hard starboard n.
süratli ateş rapid fire n.
süratli reaksiyon kuvveti rapid reaction force n.
süratli teyp müşiri rapid tape designator n.
süratli hedef transient target n.
süratli intikal kuvveti rapid deployment force n.
trinitrotolüen ve pul veya toz halinde alüminyum karışımından elde edilen yüksek süratli infilak özelliğine sahip bir madde ammonal n.
yüksek süratli denizaltı high-speed submarine n.
yüksek süratli patlama high order detonation n.
yüksek süratli infilak maddesi dunnite n.
Sport
süratli koşu trot n.
Slang
çok süratli giden sucking diesel adj.