toplantı - Türkisch Englisch Wörterbuch

toplantı

Bedeutungen von dem Begriff "toplantı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 62 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
toplantı assembly n.
The Intergovernmental Conference is only an assembly of all the governments.
Hükümetlerarası Konferans sadece tüm hükümetlerin bir araya geldiği bir toplantıdır.

More Sentences
toplantı meeting n.
More and more, we insist on using and meeting in non-smoking areas.
Sigara içilmeyen alanları kullanma ve buralarda toplantı yapma konusunda giderek daha fazla ısrar ediyoruz.

More Sentences
General
toplantı reunion n.
I went to the reunion.
Mezunlar toplantısına gittim.

More Sentences
toplantı session n.
The group was planning a bull session to talk about the upcoming party.
Grup, yaklaşmakta olan parti hakkında konuşmak için toplantı planlıyordu.

More Sentences
toplantı convention n.
There was a convention last month.
Geçen ay bir toplantı vardı.

More Sentences
toplantı meeting n.
This group of texts will be examined anew at the IGC ministerial meeting of 8 December.
Bu metin grubu 8 Aralık'taki Hükûmetlerarası Konferans bakanlar toplantısında yeniden ele alınacaktır.

More Sentences
toplantı conference n.
The lawyer gave an important paper at the conference.
Avukat toplantıda önemli bir kağıt verdi.

More Sentences
Trade/Economic
toplantı meeting n.
This is an interesting point for the European Union and Vietnam to reflect on for tomorrow’s meeting.
Bu, Avrupa Birliği ve Vietnam'ın yarınki toplantı için üzerinde düşünmesi gereken ilginç bir noktadır.

More Sentences
Politics
toplantı conference n.
Tom went to a parent-teacher conference.
Tom veli toplantısına gitti.

More Sentences
Technical
toplantı assembly n.
I still believe that our serious mistake was precisely cancelling the sitting of the equal ACP-European Union assembly.
ACP-Avrupa Birliği eşit toplantısının iptal edilmesinin ciddi bir hata olduğuna hala inanıyorum.

More Sentences
General
toplantı congregation n.
toplantı function n.
toplantı party n.
toplantı muster n.
toplantı powwow n.
toplantı highlight n.
toplantı forum n.
toplantı gathering n.
toplantı pow wow n.
toplantı company n.
toplantı concourse n.
toplantı congress n.
toplantı rally n.
toplantı entertainment n.
toplantı seance n.
toplantı convocation n.
toplantı synod n.
toplantı court n.
toplantı assemblage n.
toplantı parley n.
toplantı get-together n.
toplantı mote n.
toplantı concertation (fr) n.
toplantı korero n.
toplantı bevy n.
toplantı meet n.
toplantı hookup n.
toplantı hui n.
toplantı occurse n.
toplantı occursion n.
toplantı hobnob n.
toplantı rout n.
toplantı imparlance [obsolete] n.
toplantı dissembly [obsolete] n.
toplantı ingathering n.
toplantı fest n.
toplantı convent [obsolete] n.
toplantı conventicle n.
toplantı sit-down n.
toplantı mtg. (meeting) abrev.
Colloquial
toplantı pow-wow n.
Law
toplantı conseil n.
toplantı session n.
toplantı gathering n.
Politics
toplantı assemblage n.
toplantı congress n.
Telecom
toplantı mtng (meeting) abrev.
Apiculture
toplantı hearing n.
Social Sciences
toplantı baraza n.
toplantı imbizo [south africa] n.
Religious
toplantı somaj [india] n.
Archaic
toplantı presence n.

Bedeutungen, die der Begriff "toplantı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 447 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
toplantı (birini/bir davayı desteklemek için yapılan) rally n.
Do you really want to go to the pep rally?
Gerçekten moral toplantısına gitmek istiyor musun?

More Sentences
toplantı başkanı chairman n.
We have elected him chairman of the meeting.
Biz onu toplantının başkanı seçtik.

More Sentences
toplantı salonu meeting room n.
I forgot my phone at the meeting room.
Telefonumu toplantı salonunda unuttum.

More Sentences
toplantı düzenlemek hold a meeting n.
On 27 October, the Council of Environment Ministers will be holding a meeting.
27 Ekim'de Çevre Bakanları Konseyi bir toplantı düzenleyecek.

More Sentences
toplantı yeri venue n.
Where is the venue for the meeting?
Toplantı yeri neresi?

More Sentences
ikili toplantı bilateral meeting n.
There should be more scope for free discussion and bilateral meetings.
Serbest tartışma ve ikili toplantılar için daha fazla alan olmalıdır.

More Sentences
özel toplantı conclave n.
The world leaders gathered for a secret conclave.
Dünya liderleri, gizli bir özel toplantı için bir araya geldi.

More Sentences
toplantı yeri meeting place n.
Mr Posselt is concerned about whether Strasbourg will remain the meeting place of the European Parliament.
Sayın Posselt, Strazburg'un Avrupa Parlamentosu'nun toplantı yeri olarak kalıp kalmayacağı konusunda endişe duyuyor.

More Sentences
olağanüstü toplantı extraordinary meeting n.
These proposals were firmly supported by the European Council at its extraordinary meeting on 21 September.
Bu teklifler, 21 Eylül'deki olağanüstü toplantısında Avrupa Konseyi tarafından güçlü bir şekilde desteklenmiştir.

More Sentences
toplantı odası meeting room n.
Remember that your meeting room is not your own personal space.
Toplantı odanızın size ait kişisel alan olmadığını unutmayın.

More Sentences
(çözüm, tavsiye amaçlı) toplantı clinic n.
The financial advisor held a clinic to help people plan for retirement.
Mali danışman, insanların emeklilik planlarını yapmalarına yardım etmek amacıyla bir toplantı düzenledi.

More Sentences
toplantı yapmak hold a meeting v.
The Bureau of my group recently held a meeting in Ankara.
Grubumun Başkanlık Divanı geçtiğimiz günlerde Ankara'da bir toplantı yaptı.

More Sentences
sona ermek (toplantı/oturum) adjourn v.
I declare resumed the session of the European Parliament adjourned on Thursday, 30 May 2002.
Avrupa Parlamentosu'nun 30 Mayıs 2002 Perşembe günü sona eren oturumunun yeniden başladığını bildiririm.

More Sentences
toplantı ayarlamak schedule a meeting v.
Tom has scheduled a meeting for next Monday.
Tom gelecek Pazartesi için bir toplantı ayarladı.

More Sentences
toplantı ayarlamak arrange a meeting v.
They arranged a meeting.
Bir toplantı ayarladılar.

More Sentences
(toplantı) yapmak call v.
We called a joint meeting with the other departments.
Diğer departmanlarla ortak bir toplantı yaptık.

More Sentences
Trade/Economic
düzenli toplantı regular meeting n.
We have an ongoing discussion about the preparation of our regular meetings with the development NGOs.
Kalkınma STK'ları ile düzenli toplantılarımızın hazırlanması konusunda devam eden bir görüşmemiz var.

More Sentences
toplantı gündemi agenda n.
Will the Council please give its view of the agenda of the June Council meeting in Thessaloniki?
Konsey lütfen Haziran ayında Selanik'te yapılacak Konsey toplantısının gündemine ilişkin görüşünü bildirir mi?

More Sentences
yıllık toplantı annual meeting n.
I am planning to attend the annual meeting.
Yıllık toplantıya katılmayı planlıyorum.

More Sentences
Law
olağanüstü toplantı extraordinary meeting n.
An extraordinary meeting of the Commission took place this morning.
Komisyon'un olağanüstü toplantısı bu sabah gerçekleşti.

More Sentences
Politics
üçlü toplantı tripartite meeting n.
This objective is of course the holding of such a tripartite meeting.
Böyle bir üçlü toplantının düzenlenmesi elbette ki bu amaca yöneliktir.

More Sentences
Computer
toplantı salonu auditorium n.
Everybody's in the auditorium.
Herkes toplantı salonunda.

More Sentences
General
kamuya açık toplantı public meeting n.
eğlenceli toplantı do n.
toplantı mevcudu turnout n.
genel toplantı plenary meeting n.
jainizm ve budizm'de toplantı sangh n.
toplantı odası convention hall n.
jainizm ve budizm'de toplantı sangha n.
kargaşalı toplantı circus n.
toplantı salonları convention facilities n.
genel toplantı plenum n.
yemekli toplantı bake n.
budizm'de öğrenci ve ustası arasında öğrencinin meditasyon gelişmesi üzerine günde iki kere yapılan günlük toplantı sanzen n.
dini görüşlerin güçlenmesi amacıyla toplantı yapan veya bu tür toplantılara katılan kimse revivalist n.
sanatsal toplantı conversazione n.
toplantı başkanı moderator n.
resmi bir toplantı veya konferans convention n.
toplantı anlamına gelen bir zulu ifadesi indaba n.
toplantı yeri gathering place n.
büyük bir toplantının dağılmasından sonra yapılan toplantı rump session n.
herkesin katıldığı toplantı plenum n.
yemekli toplantı dinner party n.
basına kapalı toplantı closed-door meeting n.
ön toplantı preassembly n.
toplantı tutanağı proceedings n.
toplantı salonu assembly hall n.
barışçı toplantı peaceful assembly n.
bir topluluğun, toplantı veya derneğin başında bulunan kimse president n.
basımevlerinde çalışanların düzenlediği yıllık yemek veya toplantı wayzgoose n.
toplantı salonu assembly room n.
inancı pekiştirmek ve yaymak için düzenlenen bir dizi toplantı revival n.
gizli dini toplantı conventicle n.
toplantı hakkı right of assembly n.
toplantı yeter sayısı quorum n.
toplantı aşaması meeting phase n.
tüccarların toplantı yeri tolsey n.
toplantı neticesi result of meeting n.
toplantı sonucu result of meeting n.
toplantı neticesi outcome of meeting n.
yıllık toplantı yearly assembly n.
yıllık toplantı annual convention n.
yıllık toplantı yearly gathering n.
yıllık toplantı yearly meeting n.
toplantı tutanağı meeting record n.
toplantı tutanağı meeting minutes n.
toplantı tutanağı minutes of a meeting n.
ön toplantı preliminary meeting n.
toplantı salonu hall n.
toplantı açılışı opening of meeting n.
toplantı zaptı the minutes of the meeting n.
toplantı tutanağı the minutes of the meeting n.
toplantı alanı plaza n.
toplantı odası boardroom n.
toplantı hazırlığı meeting preparation n.
toplantı yeri agora n.
toplantı organizatörü convener n.
toplantı organizatörü convenor n.
bir toplantı ya da partide geçirilen eğlenceli vakit big time n.
bir toplantı ya da partide geçirilen iyi vakit big time n.
sessiz toplantı quaker meeting n.
önemli toplantı important meeting n.
kahve içilip sohbet edilen toplantı coffee klatch n.
kahve içilip sohbet edilen toplantı kaffeeklatsch n.
üst düzey toplantı senior level meeting n.
üst düzey toplantı top level meeting n.
üç buçuk saatlik toplantı three-and-a-half-hour meeting n.
acil bir toplantı an emergency meeting n.
kritik bir toplantı a critical meeting n.
toplantı masası boardroom table n.
toplantı masası meeting table n.
verimli bir toplantı a fruitful meeting n.
toplantı kayıtları meeting logs n.
genel katılımlı toplantı town hall meeting n.
zirve veya toplantı sonunda herkesin iştirak ettiği toplu fotoğraf çekimi family photo n.
toplantı salonu board room n.
kısa toplantı briefing n.
dini toplantı camp meeting n.
şamatalı toplantı clam n.
edebi toplantı conversazione n.
dini toplantı binası conventicle n.
toplantı konusu subject of the meeting n.
bilimsel toplantı scientific meeting n.
toplantı raporu meeting report n.
toplantı daveti meeting invitation n.
toplantı katılımcısı conventioneer n.
masaların gezilmesi suretiyle katılımcıların bilgilerinin alındığı toplantı şekli tour-de-table n.
toplantı çağrısı calling together n.
bir akşam kampı ateşinde ya da toplantı sonunda söylenen kapanış şarkısı taps n.
toplantı veya bazı faaliyetler için tesisleri olan bina veya binanın bir kısmı center n.
toplantı veya bazı faaliyetler için tesisleri olan bina veya binanın bir kısmı centre n.
standart konferans biçiminden daha serbest şekilde organize edilen toplantı unconference n.
bir proje için gerçekleştirilen, kamu kurumları ya da çevreciler gibi üçüncü tarafların da dahil edildiği ortak oturum/toplantı charette n.
bir proje için gerçekleştirilen, kamu kurumları ya da çevreciler gibi üçüncü tarafların da dahil edildiği ortak oturum/toplantı charrette n.
toplantı niteliğinde olmayan toplanma nonmeeting n.
gizli toplantı trist [obsolete] n.
iş veya toplantı için en çok istenen veya sevilen kişilerin listesi a list n.
gizli toplantı confidential meeting n.
gizli toplantı confidential record n.
üç kişiarasında geçen diyalog/toplantı trilogue n.
acil toplantı emergency meeting n.
(hindistan'da) halka açık toplantı sabha n.
(hindistan'da) halka açık toplantı sabha n.
sohbet amaçlı gayri resmi toplantı klatch n.
sohbet amaçlı gayri resmi toplantı klatsch n.
beetle oyunu turnuvalarının yapıldığı sosyal toplantı beetle drive n.
bir toplantı veya sunumda katılımcıların soru sorduğu kısım q and a n.
haşlanmış yemeklerin servis edildiği toplantı bile [dialect] n.
(ingiliz üniversitelerinde) şarap servis edilen sosyal toplantı wine [uk] n.
konferans salonunda küçük bir grubun toplantı yapabileceği bir oda breakout n.
küçük ve özel toplantı huddle n.
hayır kurumu şubesinin toplantı salonu lodge n.
siyasi toplantı clambake n.
toplantı kararı declaration n.
resmi toplantı group meeting n.
birden fazla katılımcının yer aldığı toplantı round robin n.
toplantı yeri close n.
yapılan harcamaların paylaşıldığı sosyal toplantı club [obsolete] n.
düzenli toplantı club [obsolete] n.
kulüpte toplantı veya aktivite odası clubroom n.
küçük toplantı conciliable n.
yasadışı dini grupların düzenlediği özel toplantı conciliable n.
yasadışı dini grupların düzenlediği küçük toplantı conciliabule n.
kilise veya devletin mevcut otoritesine karşı komplo tertipleyenlerin yaptığı gizli toplantı conciliabule n.
gürültülü toplantı dovercourt n.
şamatalı toplantı dovercourt n.
(meclis salonu) toplantı yeri consistory [obsolete] n.
resmi toplantı consulta n.
toplantı masası council table n.
toplantı masası council board n.
birini sorunlarına dair ikaz edip durumla yüzleştirmek için yapılan sürpriz toplantı intervention n.
sosyal amaçlı toplantı powwow n.
toplantı yeri convergence n.
dini toplantı prayer n.
resmi toplantı başkanı presiding officer n.
toplantı sonucu varılan genel anlaşma sense of the meeting n.
gürültülü ve intizamsız toplantı shine [dialect] n.
toplantı salonu forum n.
güncel tartışmalar için halka açık toplantı düzenleyen organizasyon forum n.
daimi bir birlik kurmanın öncesinde yapılan toplantı preunion n.
kalabalık toplantı squeeze n.
ayak üstü toplantı stand-up n.
saatini öne almak (toplantı/randevu vb) put something back to v.
toplantı saatini ileri almak put something forward to v.
düzenlemek (toplantı) arrange v.
ilan etmek (toplantı/seçim/grev vb'nin yapılacağını) call v.
yapılmak (toplantı) convene v.
toplantı halinde olmak (resmi bir meclis/kurul vb) sit v.
tarihini öne almak (toplantı/randevu vb) put something back to v.
düzenlemek (toplantı) hold v.
toplantı yapmak conduct a meeting v.
toplantı yapmak make meeting v.
toplamak (toplantı vb) convoke v.
geçmek (zaman/toplantı) go v.
toplantı halinde olmak be in session v.
ön toplantı yapmak preassemble v.
toplantı tarihini ileri almak put something forward to v.
toplantı gerçekleştirmek make a meeting v.
toplantı yapmak make a meeting v.
toplantı yönetmek preside over a meeting v.
toplantı yönetmek conduct a meeting v.
toplantı yönetmek chair a meeting v.
bir toplantı yapmak hold meeting v.
(toplantı vb) düzenlemek hold v.
toplantı yapmak congregate v.
(toplantı/ders vb'ye) konuk olarak alınmak sit in v.
toplantı düzenlemek assemble a meeting v.
bir toplantı düzenlemek assemble a meeting v.
bir toplantı düzenlemek organise a meeting v.
bir toplantı düzenlemek organize a meeting v.
toplantı planlamak plan a meeting v.
toplantı yapmak assemble v.
toplantı verimli geçti the meeting was fruitful v.
(randevuyu/toplantı tarihini) öne çekmek bring forward v.
gizli toplantı yapmak be in conclave v.
matbaa çalışanlarıyla toplantı düzenlemek hold a chapel v.
toplantı başkanı olarak seçmek put into the chair v.
toplantı yapmak congress v.
toplantı yapmak powwow v.
(özellikle bir toplantı yapmak amacıyla birisiyle) tarih ve saat belirlemek/randevulaşmak book time with (someone) v.
bütün üyelerin hazır bulunduğu (toplantı/kurul) plenary adj.
iki taraflı toplantı bilateral adj.
çift taraflı toplantı bilateral adj.
gizli dini toplantı ile ilgili conventical adj.
toplantı öncesi meydana gelen preconvention adj.
toplantı öncesi premeet adj.
toplantı öncesi gerçekleşen premeet adj.
bol katılımlı (toplantı) frequent [obsolete] adj.
oturumda/oturum halinde/toplantı halinde in session adv.
ile toplantı yaparak in meeting with prep.
(özellikle müsabaka amaçlı) toplantı anlamı veren son ek -fest suf.
Phrasals
beklendiğinden uzun sürmek (toplantı) run over v.
(toplantı vb amacıyla) birilerini/insanları toplamak call someone together v.
ile toplantı, etkinlik, görüşme organize etmek line up with v.
ile toplantı, etkinlik, görüşme planlamak line up with v.
ile toplantı, etkinlik, görüşme tarihi belirlemek line up with v.
ile toplantı, etkinlik, görüşme ayarlamak line up with v.
biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme organize etmek line someone or something up with someone or something v.
biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme planlamak line someone or something up with someone or something v.
biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme tarihi belirlemek line someone or something up with someone or something v.
biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme ayarlamak line someone or something up with someone or something v.
(biriyle) toplantı yapmak parley with (one) v.
saatini öne almak (toplantı/randevu) put back to v.
tarihini öne almak (toplantı/randevu) put back to v.
Colloquial
1960'larda insanların bir araya toplanıp sevginin ve esrarın etkisiyle uçtukları toplantı love-in n.
1960'larda gençlerin yasaya karşı şekilde alenen esrar içtiği toplantı smoke-in n.
(bir şey, toplantı, etkinlik) için müsait olmak able to make (something) v.
toplantı yapmak pow-wow v.
katılımı yüksek (toplantı vb) well-attended adj.
bugünkü toplantı ertelendi today's meeting was postponed expr.
toplantı sırasında kameraların kullanılması yasaktır use of cameras is forbidden while the meeting is in session expr.
ünlülerin/önemli kişilerin bir araya geldiği toplantı who's who expr.
en ünlü/önemli kişilerin buluştuğu toplantı who's who expr.
Idioms
katılımcıların günahlarından tövbe edip isa mesih'i kurtarıcı olarak kabul ettikleri toplantı come-to-jesus meeting n.
katılmanın zorunlu olduğu toplantı, yemek, etkinlik command performance n.
gizli toplantı yeri autem cackletub [obsolete] n.
bir hristiyanlık mezhebine muhalif olanların toplantı yeri autem cackletub [obsolete] n.
az sayıda insanın toplanıp önemli kararlar aldığı toplantı odası smoke-filled room n.
gizli toplantı odası smoke-filled room n.
kapalı kapılar ardında gerçekleşen siyasi toplantı smoke-filled room n.
hristiyanlık mezhepleriyle fikir ayrılığı içinde olanların gizli toplantı yeri autem cackletub [obsolete] n.
hiçbir sonuca varmayan tartışmaların yaşandığı toplantı/organizasyon a talking shop [uk] n.
her şeyin lafta kaldığı bir toplantı/organizasyon a talking shop [uk] n.
hiçbir sonuca varmayan tartışmaların yaşandığı toplantı/organizasyon a talk shop [us] n.
her şeyin lafta kaldığı bir toplantı/organizasyon a talk shop [us] n.
belli bir meseleyi çözmek için açık sözlü bir biçimde yürütülen toplantı come-to-jesus meeting n.
(ders, toplantı) kırmak/asmak/ekmek blow the coop v.
toplantı çağrısında bulunmak call a meeting v.
toplantı yapmak get someone around the table v.
toplantı yapmak get around the table v.
toplantı/görüşme bitiminde (birini) yollamak send (one) on (one's) way v.
toplantı veya oturuma başkanlık eden in the chair adj.
Speaking
bugünkü toplantı ertelendi the meeting today was postponed expr.
devam eden bir toplantı var there is a meeting in progress expr.
sürmekte olan bir toplantı var there is a meeting in progress expr.
toplantı yaptık we had a meeting expr.
Trade/Economic
belli aralıklarda yapılan toplantı regular meeting n.
bütün çalışanların katıldığı toplantı all hands meeting n.
her zamanki toplantı stated meeting n.
haftalık toplantı gündemi weekly meeting agenda n.
hükümet politikasından memnuniyetsizliği dile getirmek için yapılan toplantı indignation meeting n.
ilk toplantı first meeting n.
ilk toplantı kickoff meeting n.
idari bina toplantı odası administrative building meeting room n.
konuyla ilgili herkesin katıldığı toplantı all hands meeting n.
konferans veya toplantı odası conference or meeting room n.
müşterek toplantı joint meeting n.
olağanüstü toplantı emergency meeting n.
olağan toplantı stated meeting n.
olağanüstü toplantı special meeting n.
ortak toplantı joint meeting n.
paralel/eş zamanlı toplantı parallel meeting n.
para politikası kurulu toplantı özeti the summary of the monetary policy committee meeting n.
paralel/eş zamanlı toplantı simultaneous meeting n.
şirket toplantı tutanağı minutes of company meeting n.
toplantı nisabı quorum n.
toplantı tutanağı transactions n.
tartışmalı toplantı brainstorming n.
toplantı zabıtları minutes n.
toplantı tutanakları proceedings n.
toplantı devresi term n.
toplantı notları meeting notes n.
toplantı yeter sayısı quorum for meetings n.
toplantı tutanakları mom minutes of the meeting n.
toplantı katılım defteri sign-in sheet n.
toplantı takvimleri meeting calendars n.
toplantı katılımcıları meeting participants n.
toplantı açılış konuşması keynote address n.
toplantı yazmanı minutes clerk n.
toplantı tutanakları minutes of meeting n.
toplantı zabıtları minutes of meeting n.
toplantı detayı meeting details n.
toplantı salonu meeting hall n.
toplantı yapma hakkı right of assembly n.
tüm tarafların bir araya geldiği toplantı all hands meeting n.
toplantı açılış konuşması keynote speech n.
toplantı çağrısı call for/invitation to a meeting n.
yönetim kurulu toplantı odası boardroom n.
yönetim kurulu toplantı tutanakları defteri minute book n.
yerinde toplantı yönetimi on-site meeting management n.
yönetim kurul toplantı tutanakları defteri minute book n.
görüntülü toplantı videoconference n.
ayrı toplantı yapmak için büyük gruptan ayrılan küçük grup break-out group n.
ayakta yapılan gündelik toplantı stand-up meeting n.
Law
toplantı çağrısı convocation n.
kanuna aykırı toplantı unlawful assembly n.
olağanüstü toplantı special session n.
sulh mahkemesi toplantı devresi session of the peace n.
toplantı tutanağı proceedings of reunion n.
toplantı yeter sayısı quorum of meeting n.
toplantı tutanağı meeting record n.
toplantı ve gösteri yapma hakkı right to assembly and demonstration n.
toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasası law on meetings and demonstrations n.
toplantı ve gösteri yasası law on meetings and demonstrations n.
yasa dışı toplantı unlawful assembly n.
duruşma öncesinde daha sonra sunulacak kanıtları göstermek için yapılan toplantı examination for discovery [canada] n.
toplantı tepesi mute-hill [scotland] n.
üst düzey toplantı parliament n.
yasadışı toplantı parasynaxis n.
hukuk dışı toplantı parasynaxis n.
duruşma öncesi ana maddelerin konuşulduğu toplantı pretrial conference n.
(toplantı/duruşma vb) yapmak hold v.
kapalı toplantı yürüten (yasama/yürütme organı) star-chamber adj.
(mahkeme) tam toplantı halinde en banc expr.
(mahkeme) tam toplantı halinde in banc expr.
(mahkeme) tam toplantı halinde in bank expr.
(mahkeme) tam toplantı halinde in banco expr.
Politics
erteleme (toplantı) adjournal n.
seçim veya genel toplantı öncesi siyasi parti üyelerinin gizli toplantı yapması caucussing n.
abd'de başkan adayını seçmek için siyasi partilerin dört yılda bir düzenlediği toplantı national convention n.
abd'de, bir iş için önerilen kişiye o görevin verilip verilmeyeceğinin tartışıldığı toplantı confirmation hearing n.
anlaşmazlığı gidermeye yönelik toplantı conciliatory meeting n.
ayin yapmak amacıyla yapılan gizli toplantı conventicle n.
barışçı toplantı hakkı right of peaceful assembly n.
baş başa toplantı tête-à-tête meeting n.
büyük toplantı mass meeting n.
erteleme (toplantı) adjournment n.
gayriresmi toplantı unofficial meeting n.
gizli dini toplantı conventicle n.
gizli toplantı clandestine gathering n.
her üç yılda bir düzenlenen ve avrupalı ve abd'li önemli bankerlerin, ekonomistlerin, siyasetçilerin ve hükümet yetkililerinin katıldığı ve dünya meselelerinin tartışıldığı çok gizli niteliğindeki toplantı bilderberg n.
iki senede bir yapılan toplantı biennial session n.
komite toplantı odası boardroom n.
olağanüstü toplantı extraordinary session n.
parti adaylarının belirlenmesi için yapılan ilk toplantı primary meeting n.
senelik toplantı annual session n.
toplantı yeri court n.
toplantı başkanı speaker n.
toplantı veya karar yeter sayısı quorum n.
toplantı ve gösteri yapma hakkı right to congregate and demonstrate n.
toplantı yapma özgürlüğü freedom of assembly n.
toplantı hürriyeti freedom of meeting n.
toplantı serbestisi freedom of meeting n.
toplantı saati the hour of meeting n.
toplantı tutanağı minutes of the meeting n.
toplantı özgürlüğü freedom of assembly n.
toplantı divanı meeting council n.
üçlü toplantı trilateral meeting n.
üyelerin hepsinin hazır bulunduğu toplantı plenum n.
üç tarafın katılımıyla yapılan toplantı tripartite meeting n.
yıllık olağan toplantı per annum session n.
siyasi bir çıkmazı aşmak için yapılan toplantı bosberaad [south africa] n.
her yıl irlanda'nın dublin kentinde düzenlenen, galcenin kullanımının teşvik edilmesini amaçlayan bir toplantı oireachtas n.
iskoç riti'nin derecelerini veren kuruluş veya kuruluş kolunun düzenlediği toplantı consistory court n.
(parlamento, toplantı salonunda) üyelerin oturarak konuşma yaptıkları bölüm floor n.
kongre ve senato'nun birlikte yaptığı (oturum, toplantı) joint adj.
Industry
hata veya başarısızlığın sorumlusunu bulmak için yapılan toplantı blamestorm n.
(iş arkadaşları) hata veya başarısızlığın sorumlusunu bulmak için toplantı yapmak blamestorm v.
Tourism
konukların çay, börek, pasta gibi içecek ve yiyeceklerle ağırlandığı toplantı stream n.
toplantı oteli convention hotel n.
Technical
görüntülü toplantı videoconferencing n.
toplantı dizin sunucusu conferencing directory server n.
toplantı yöneticisi conference manager n.
uziletişimli toplantı teleconferencing n.
Computer
bilgisayar ortamlı toplantı computer conferencing n.
bilgisayar aracılığıyla toplantı computer conferencing n.
çevrimiçi toplantı online meeting n.
sunu toplantı sihirbazı presentation conference wizard n.
son toplantı tarihi last meetingdate n.
toplantı yöneticileri moderators n.
toplantı türü type of meeting n.
toplantı planlayıcısı meeting planner n.
toplantı defteri meeting minutes n.
toplantı isteği meeting request n.
toplantı defteri meeting minder n.
toplantı türü meeting type n.
toplantı tutanakları meeting minutes n.
toplantı adı meeting name n.
toplantı çizelgesi band schedule n.
toplantı araçları meeting tools n.
toplantı adres listesi conference address list n.
toplantı tutanağı meeting minutes n.
toplantı reddi meeting decline n.
toplantı durumu meeting status n.
video toplantı videoconferencing n.
yeni toplantı new meeting n.
(agile yazılım geliştirmede) günlük toplantı scrum n.
şimdi toplantı yap meet now expr.
toplantı düzenle arrange meeting expr.
toplantı planla plan a meeting expr.
toplantı düzenle host a meeting expr.
toplantı düzenle make meeting expr.
toplantı adres listesini aç open conference address list expr.
toplantı tutanağını not sayfalarına ekle add meeting minutes to notes pages expr.
toplantı düzenle host meeting expr.
toplantı kurtar recover meeting expr.
Informatics
bilgisayar aracılığıyla toplantı computer conferencing n.
görüntülü toplantı videoconferencing n.
uziletişimli toplantı teleconferencing n.
Telecom
tele toplantı telecon n.
Architecture
toplantı salonu aula n.
toplantı yeri wharenui n.
Gastronomy
balık güveç servis edilen toplantı muddle n.
çorba ikramı yapılan piknik veya toplantı burgoo n.
Social Sciences
toplantı yeri wharepuni n.
Education
amerika'daki üniversitelerin öğretim yılı başlangıcında her bir fakültenin ayrı ayrı düzenlediği içkisiz toplantı master's tea n.
History
eskiden yazarlar ve düşünürler tarafından yapılan toplantı salon n.
Religious
çadırda veya açık havada düzenlenen ve genellikle birkaç gün süren dini toplantı camp meeting n.
toplantı için bir araya gelen üyeler vestry n.
(protestan ve reform kilisesi'nde) düzenli buluşup dayanışmayı artırmak ve ortak sorunları konuşmak için toplantı düzenleyen papaz grubu ministerium n.
dini duyguların canlandırılmasını amaçlayan inancı yaymaya yönelik toplantı revival meeting n.
katılımcıların iyi niyete teşvik edilmesi amacıyla gerçekleştirilen toplantı love feast n.
protestan piskoposluk kilisesi'nde yıllık toplantı convocation n.
(mormonlukta) isa mesih'in son zaman azizler kilisesi'nde gerçekleştirilen ek toplantı fireside n.
dini toplantı somaj [india] n.
dini toplantı synaxis n.
Art
gal sanatlarının incelenmesi ve icrası için yapılan bir toplantı mod n.
Latin
bir sorunu incelemek için yapılan toplantı colloquium n.
Archaic
prestijli toplantı tempest n.
eğlence için düzenlenen toplantı merrymeeting n.
hainlik veya ayaklanma planlanan gizli toplantı consult n.
halka açık toplantı conversation n.
edebi toplantı conversation n.
sanatsal toplantı conversation n.
bilimsel toplantı symposiac n.
Slang
herkesin yalnızca kendini tatmin ettiği boş tartışma/toplantı circle-jerk n.
sıkıcı/zaman kaybı bir toplantı circle-jerk n.
hiçbir yere varmayan bir tartışma/toplantı circle-jerk n.
Star Wars
afe klanı toplantı evi afe clan meetinghouse n.
toplantı salonu assembly hall n.
cliffhold toplantı salonu cliffhold meeting hall n.
ilk jedi konseyi'nin toplantı mağarası first jedi council's meeting cave n.
geonosis droid dökümhaneleri toplantı odası geonosis droid foundries boardroom n.
imparatorluk sarayı toplantı salonu imperial palace meeting hall n.
toplantı evi meeting house n.
toplantı odası a3000291 meeting room a3000291 n.
yüksek moff konseyi toplantı odası moff high council meeting chambers n.