| 1 |
activate |
etkinleştirmek |
v. |
|
- Unlock the door, activate the alarm, or access climate controls - all from a distance.
- Kapı kilidini açın, alarmı etkinleştirin veya klima kontrollerine erişin; hepsi de uzaktan.
- DriveSecurity automatically activates its license on the flash drive when the end user first initializes the drive.
- DriveSecurity, son kullanıcı sürücüyü ilk kez başlattığında flash sürücüdeki lisansını otomatik olarak etkinleştirir.
- He activated nothing.
- O hiçbir şeyi etkinleştirmedi.
- She activated the account.
- Hesabı etkinleştirdi.
- Somehow I accidently activated it.
- Bir şekilde onu kazayla etkinleştirdim.
Show More (2)
|
| 2 |
activate |
çalıştırmak |
v. |
|
- I had activated the machine seconds before you appeared inside it.
- Sen içinde belirmeden saniyeler önce makineyi çalıştırmıştım.
- I had activated the machine seconds before you appeared inside it.
- Sen içinde görünmeden saniyeler önce makineyi çalıştırmıştım.
- The thieves stole the giant gold coin without being noticed by security guards or activating the alarm system.
- Hırsızlar dev altın sikkeyi güvenlik görevlilerince fark edilmeden ya da alarm sistemini çalıştırmadan çalmışlardır.
Show More (0)
|
| 3 |
activate |
aktif hale getirmek |
v. |
|
- Somehow I accidently activated it.
- Bir şekilde yanlışlıkla aktif hale getirdim.
- She activated an account.
- O bir hesabı aktif hale getirdi.
Show More (-1)
|
| 4 |
activate |
aktifleştirmek |
v. |
|
- She activated the account.
- Hesabı aktifleştirdi.
- She activated an account.
- Bir hesabı aktifleştirdi.
Show More (-1)
|
| 5 |
activate |
harekete geçirmek |
v. |
|
- And we have also ensured that the citizens can activate popular initiative when the law so establishes.
- Ayrıca, yasaların öngördüğü durumlarda vatandaşların halk inisiyatifini harekete geçirebilmelerini de sağladık.
Show More (-2)
|
| 6 |
activate |
faaliyete geçirmek |
v. |
|
- Notwithstanding this, the Czech Republic is trying, by activating the reactor, to present us with a fait accompli.
- Buna rağmen Çek Cumhuriyeti reaktörü faaliyete geçirerek bize bir oldu bitti sunmaya çalışıyor.
Show More (-2)
|
| 7 |
activate |
etkinleştir |
expr. |
|
- Unlock the door, activate the alarm, or access climate controls - all from a distance.
- Kapıyı açabiliyor, alarmı etkinleştirebiliyor ve klima denetimlerine erişebiliyorsunuz; hem de tamamen uzaktan.
Show More (-2)
|
| 8 |
activate |
etkin hale getirmek |
v. |
|
- She activated the account.
- O, hesabı etkin hale getirdi.
Show More (-2)
|
| 9 |
activate |
aktive etmek |
v. |
|
- She activated the account.
- O, hesabı aktive etti.
Show More (-2)
|
