vessel - English Turkish Sentences
English Turkish
vessel gemi n.
  • Supplies are ready to be loaded onto the cargo vessel.
  • Malzemeler yük gemisine yüklenmeye hazır durumda.
  • EUR 800 million have been marked for vessel renewal.
  • Gemi yenileme için 800 milyon Euro işaretlenmiştir.
  • What is a dirty vessel?
  • Kirli gemi nedir?
Show More (14)
vessel tekne n.
  • There will be a 30% increase in the number of vessels, which averaged 42 under the previous protocol, to 55.
  • Önceki protokol kapsamında ortalama 42 olan tekne sayısında %30'luk bir artış olacak ve bu sayı 55'e yükselecektir.
  • This situation has affected 400 vessels and 4 300 fishermen.
  • Bu durum 400 tekne ve 4.300 balıkçıyı etkilemiştir.
  • There are 56.000 fishermen and a fleet of over 6.800 vessels.
  • 56.000 balıkçı ve 6.800'den fazla teknesi olan bir filo vardır.
Show More (2)
vessel kap n.
  • First, heat the liquid in a glass vessel.
  • Önce sıvıyı cam bir kapta ısıtın.
  • Your bodies, your earth vessels, represent your direct connection to the planet.
  • Bedenleriniz, toprak kaplarınız, gezegenle olan doğrudan bağlantınızı temsil eder.
Show More (-1)
vessel damar n.
  • The doctors repaired a broken blood vessel in his brain.
  • Doktorlar beynindeki kırık bir kan damarını onardılar.
  • Research and higher education have mutual benefits and are interconnected vessels.
  • Araştırma ve yükseköğretimin karşılıklı faydaları vardır ve birbirlerine bağlı damarlardır.
Show More (-1)
vessel fıçı n.
  • Empty vessels make the most noise.
  • Boş fıçı çok langırdar.
  • Empty vessels make the most sound.
  • Boş fıçılar en çok ses çıkarırlar.
Show More (-1)