ameliyat - Turkish English Dictionary

ameliyat

Meanings of "ameliyat" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
Common Usage
ameliyat operation n.
Before the operation date is agreed, the women concerned should therefore also be given an information sheet.
Bu nedenle, ameliyat tarihi kararlaştırılmadan önce ilgili kadınlara bir bilgi formu da verilmelidir.

More Sentences
ameliyat surgery n.
Nearly a year later he had another surgery on his feet.
Yaklaşık bir yıl sonra ayağından bir ameliyat daha geçirdi.

More Sentences
Trade/Economic
ameliyat operation n.
In this operation, a special device with light and camera is used.
Bu ameliyatta, ucunda ışık ve kamera bulunan özel bir alet kullanılır.

More Sentences
Medical
ameliyat surgery n.
Nearly a year later he had another surgery on his feet.
Neredeyse bir yıl sonra ayağından bir ameliyat daha geçirdi.

More Sentences
ameliyat operation n.
Tom may not survive the operation.
Tom ameliyattan sağ çıkamayabilir.

More Sentences
General
ameliyat surgical operation n.
ameliyat operating n.
ameliyat work n.
ameliyat surgical adj.
Medical
ameliyat aciurgy n.
ameliyat operative surgery n.
ameliyat sitting n.
ameliyat surgeonry [obsolete] n.
ameliyat surgical process n.

Meanings of "ameliyat" with other terms in English Turkish Dictionary : 280 result(s)

Turkish English
Common Usage
ameliyat etmek operate v.
The doctors decided to operate on her hand.
Doktorlar elini ameliyat etmeye karar verdiler.

More Sentences
General
ameliyat doktoru surgeon n.
I'm a surgeon.
Ben bir ameliyat doktoruyum.

More Sentences
ameliyat yapmak operate v.
The surgeon operated on her for lung cancer.
Doktor ona akciğer kanseri ameliyatı yaptı.

More Sentences
ameliyat olmak be operated on v.
He chose to be operated on.
Ameliyat olmayı seçti.

More Sentences
ameliyat olmak be operated on v.
He decided to be operated on.
Ameliyat olmaya karar verdi.

More Sentences
ameliyat geçirmek have an operation v.
Tom had an operation last week.
Tom geçen hafta bir ameliyat geçirdi.

More Sentences
ameliyat etmek operate on v.
They're going to operate on Tom.
Tom'u ameliyat edecekler.

More Sentences
ameliyat olmak have an operation v.
This naturally also applies to women who have had an operation as a result of breast cancer.
Bu durum doğal olarak meme kanseri nedeniyle ameliyat olmuş kadınlar için de geçerlidir.

More Sentences
ameliyat geçirmek undergo an operation v.
He had to undergo an operation immediately after his fall.
Düştükten hemen sonra bir ameliyat geçirmesi gerekti.

More Sentences
ameliyat olmak undergo an operation v.
The surgeon persuaded me to undergo an operation.
Cerrah beni ameliyat olmaya ikna etti.

More Sentences
estetik ameliyat olmak have plastic surgery v.
Tom had plastic surgery.
Tom estetik ameliyat oldu.

More Sentences
estetik ameliyat olmak have cosmetic surgery v.
Tom had cosmetic surgery.
Tom estetik ameliyat oldu.

More Sentences
ameliyat olmak undergo surgery v.
Tom underwent surgery.
Tom ameliyat oldu.

More Sentences
birkaç ameliyat geçirmek have several surgeries v.
Dan appears to have had several surgeries in the leg.
Dan bacağından birkaç ameliyat geçirmiş gibi görünüyor.

More Sentences
ameliyat edilemez inoperable adj.
The tumour was deemed inoperable.
Tümörün ameliyat edilemez olduğuna karar verildi.

More Sentences
Technical
estetik ameliyat plastic surgery n.
Tom underwent plastic surgery and changed his identity to evade capture and start a new life.
Tom yakalanmaktan kurtulup yeni bir hayata başlamak için estetik ameliyat olup kimlik değiştirdi.

More Sentences
Medical
ameliyat masası operating table n.
Tom said Mary almost died on the operating table.
Tom, Mary'nin ameliyat masasında neredeyse öldüğünü söyledi.

More Sentences
ameliyat eldiveni surgical glove n.
Tom put on a pair of surgical gloves.
Tom bir çift ameliyat eldiveni giydi.

More Sentences
ameliyat önlüğü scrubs n.
The nurse wore scrubs.
Hemşire ameliyat önlüğü giydi.

More Sentences
estetik ameliyat plastic surgery n.
Tom, an escaped convict, tried to alter his appearance through plastic surgery.
Kaçak bir mahkum olan Tom, estetik ameliyatla görünüşünü değiştirmeye çalıştı.

More Sentences
(ameliyat öncesi) eldiven takmak glove v.
Why aren't you wearing your gloves?
Neden eldivenlerini takmıyorsun?

More Sentences
General
ameliyat odası operating theatre n.
ameliyat bıçağı fleam n.
estetik ameliyat cosmetic surgery n.
ameliyat odası operating room n.
estetik ameliyat job n.
özellikle göz merceğinde gerçekleştirilen bir çeşit ameliyat (tıp) needling n.
ameliyat ile vücuttan aşırı yağların alınması liposuction n.
ameliyat hemşiresi surgical nurse n.
estetik ameliyat face-lifting n.
estetik ameliyat face-lift n.
ameliyat süresi duration of surgery n.
estetik ameliyat aesthetic surgery n.
vücudun belli bir bölgesine yapılan estetik ameliyat job n.
tedavi veya ameliyat yoluyla bir hastalığın veya yaralanmanın gidişatını değiştiren eylem intervention n.
aseptik ameliyat hazırlığı scrub-up n.
ameliyat eder gibi irdeleme surgery n.
keserek ameliyat section n.
ameliyat etmek perform surgery on v.
ameliyat altına almak perform a surgical operation v.
ameliyat geçirmek have a surgical operation v.
ameliyat altına almak operate v.
birini ameliyat etmek operate on someone v.
ameliyat etmek get one's knife into v.
ameliyat uygulamak carry out an operation v.
ameliyat uygulamak perform an operation v.
başarısız bir durumu ameliyat masasına yatırmak hold a postmortem v.
ameliyat masasında ölmek die on the operating table v.
estetik ameliyat yaptırmak have cosmetic surgery v.
estetik ameliyat yaptırmak have plastic surgery v.
ameliyat olmak için hastaneye yatmak go in for an operation v.
ameliyat olmak have a medical operation v.
bir dizi ameliyat geçirmek have a series of surgeries v.
bir dizi ameliyat geçirmek have a series of operations v.
ameliyat doktoru olmak become a surgery doctor v.
ameliyat doktoru olmak become a surgical doctor v.
ameliyat sonrası postoperative adj.
ameliyat edilebilir operable adj.
ameliyat edilebilir operative adj.
ameliyat ile ilgili operative adj.
ameliyat olmuş operated adj.
ameliyat edilebilemeyen nonoperable adj.
ameliyat edilebilemeyen inoperable adj.
ameliyat gerektiren surgical adj.
ameliyat kaynaklı surgical adj.
ameliyat öncesi preoperatively adv.
ameliyat sonrası postoperatively adv.
ameliyat edilebilir bir biçimde operably adv.
ameliyat edilerek operably adv.
ameliyat ile surgically adv.
ameliyat yolu ile surgically adv.
ameliyat ederek surgically adv.
Phrasals
ameliyat etmek operate on someone v.
(hastayı) ameliyat etmek work on someone v.
(birini) ameliyat etmek slice into (someone) v.
(birini) ameliyat etmek open (one) up v.
(birine) açık ameliyat yapmak open (one) up v.
(bir hastayı) uzun süre/saatlerce ameliyat etmek toil over (someone) v.
Colloquial
(sonrasında ciltte fermuar şeklinde iz bırakan kesi ile yapılan) ameliyat zipper job n.
ameliyat sırasında during the surgery expr.
Idioms
acil müdahale olarak savaş alanında yapılan ameliyat meatball surgery n.
ameliyat sırasında kazara hastanın bedeni içerisinde tıbbi alet veya malzeme bırakmak/unutmak bury the hatchet v.
ameliyat etmek open someone up v.
ameliyat masasında ölmek be boxed on the table v.
ameliyat olmak go under the knife v.
bir şeyden (ameliyat vb) sağ salim çıkmak live through something v.
Speaking
ameliyat oldum I had an operation expr.
her gün ameliyat yapıyor musun? do you operate every single day? expr.
Trade/Economic
ameliyat ve sağlık ödemeleri sigortası surgical and medical payments insurance n.
Technical
ameliyat aletleri instruments n.
ameliyat aletleri takımı tweeze n.
ameliyat masalarının güvenliği safety of operating tables n.
Medical
(ameliyat öncesi, esnası veya sonrasında) ölüm catastrophe n.
(ameliyat öncesi, esnası veya sonrasında) masada kalma catastrophe n.
sinir anatomisi alanında ameliyat yapan cerrah neurotomist n.
ameliyat sırasında vücudun parçalarını tutmaya veya çekmeye yarayan cerrahi alet tenaculum n.
ameliyat hemşiresi theatre nurse n.
kalp dış zarını çıkarmak için yapılan ameliyat pericardectomy n.
ameliyat lambası surgical operating light n.
ameliyat sonrası analjezi postoperative analgesia n.
ameliyat sonrası post-surgical n.
ameliyat sonrası histopatolojik inceleme sonuçları postoperative histopathologic examination results n.
ameliyat öncesi preoperatively n.
ameliyat odası or (operating room) n.
ameliyat seti surgery set n.
ameliyat sonrası titreme postoperative shivering n.
ameliyat sonrası kan transfüzyonu ihtiyacı need for postoperative blood transfusion n.
ameliyat seti surgical kit n.
ameliyat endikasyonları operation indications n.
ameliyat öncesi anksiyete preoperative anxiety n.
ameliyat sonrası alınan kan örneklerinde hemoglobin ve hematokrit değerlerinin ortalamaları average hemoglobin and hematocrit values of blood samples taken postoperatively n.
ameliyat öncesi alınan kan örneklerinde hemoglobin ve hematokrit değerlerinin ortalamaları average hemoglobin and hematocrit values of blood samples taken preoperatively n.
ameliyat öncesi alınan kan örnekleri blood samples taken preoperatively n.
ameliyat listesi operation list n.
ameliyat öncesi görüntüleme sonuçları preoperative imaging results n.
ameliyat sahası operative field n.
ameliyat seti surgery kit n.
ameliyat gereçleri surgical instruments n.
ameliyat bonesi surgical cap n.
ameliyat hemşiresi scrub nurse n.
ameliyat masası operation table n.
ameliyat teknisyeni surgical technician n.
ameliyat sonrası postoperative n.
ameliyat sonrası mikrop kapması postoperative infection n.
ameliyat sonrası alınan kan örnekleri blood samples taken postoperatively n.
ameliyat oncesi tanı preoperative diagnosis n.
ameliyat seti surgical set n.
aciliyeti olmayan ve sonuçları bir hastanın ölümüyle sonuçlanmayacak hasta isteğine bağlı ameliyat elective surgery n.
alın ve yüzdeki kırışıkları gidermek amacıyla yapılan estetik ameliyat rhytidectomy n.
ameliyat dikişi suture n.
ameliyat giysisi surgical scrubs n.
ameliyat ipliği catgut n.
ameliyat iyileşmesinde gecikme delayed surgical recovery n.
ameliyat izi surgery scar n.
ameliyat izi scar n.
ameliyat izi surgical scar n.
ameliyat izi operation scar n.
ameliyat izi tedavisi surgery scar treatment n.
ameliyat öncesi bazal değerler preoperative basal measurements n.
ameliyat öncesi görme keskinliği preoperative visual acuity n.
ameliyat önlüğü gown n.
ameliyat önlüğü surgical drop-off apron n.
ameliyat önlüğü surgical gown n.
ameliyat önlüğü surgical apron n.
ameliyat raporu surgical operation report n.
ameliyat sonrası ağrı post-op pain n.
ameliyat sonrası ağrı post-operative pain n.
ameliyat sonrası ağrı post-surgical pain n.
ameliyat sonrası bakım post operative care n.
ameliyat sonrası görme keskinliği postoperative visual acuity n.
ameliyat sonrası klinik durumlar post-operative clinic outlooks n.
ameliyat sonrasında görülen komplikasyonlar postoperative complications n.
ameliyat sonrasında yaşanan ağrı post surgical pain n.
canlı hayvanı deneysel amaçla ameliyat etme vivisection n.
cerrahi ameliyat surgical procedure n.
doğrudan elektrik akımı kullanılarak yapılan ameliyat galvanosurgery n.
dudaklar üzerinde gerçekleştirilen plastik ameliyat cheiloplasty n.
dura mater'e uygulanan plastik ameliyat duraplasty n.
elektrokoterizasyonla yapılan ameliyat electrosurgery n.
estetik ameliyat anaplasty n.
elektrikli ameliyat electrosurgery n.
erken ve geç dönem ameliyat komplikasyonları early and late surgical complications n.
estetik ameliyat reconstructive surgery n.
gereksiz ameliyat yapma arzusu tomomania n.
göz kapakları üzerinde yapılan estetik ameliyat blepharoplasty n.
günübirlik ameliyat day case surgery n.
göğüs boşluğuna kaburgalar arası açılarak girilen ameliyat thoracotomy n.
göz akına kesi yapmaya yarayan ameliyat aleti sclerotome n.
hassas dokularda kullanılan ameliyat makası mosquito clamp n.
hastaların ameliyat öncesi tanıları preoperative diagnoses of the patients n.
jinekolojik ameliyat gynecologic surgery n.
ışınlı ameliyat radiosurgery n.
iriste yapılan plastik ameliyat iridocystectomy n.
kansız ameliyat bloodless surgery n.
kiriş üzerinde yapılan estetik ameliyat tendoplasty n.
kıkırdağa yapılan estetik ameliyat chondroplasty n.
meme koruyucu ameliyat breast-conserving surgery n.
mide kanseri tanısıyla ameliyat edilen hasta patient operated with the diagnosis of gastric carcinoma n.
mikroskopla ameliyat microsurgery n.
memeler üzerinde gerçekleştirilen plastik ameliyat mammaplasty n.
mesane dışından reflü önleyici ameliyat extravesical antireflux surgery n.
nevralji tedavisi için yapılan bir ameliyat neurotomy n.
ortopedik ameliyat orthopedic surgery n.
ortopedik ameliyat orthopaedic surgery n.
ortopedik ameliyat aletleri orthopedic surgery instrumentation n.
plastik ameliyat plastic surgery n.
penis ucuna yapılan estetik ameliyat balanoplasty n.
tekrar ameliyat etme reoperation n.
ufak bir yarık yoluyla yapılan ameliyat keyhole surgery n.
yaşlanma izlerini kapatmak amaçlı yüze uygulanan estetik ameliyat face lifting n.
yabancı dokulu ameliyat heteroplasty n.
yaşlanma izlerini kapatmak amaçlı yüze uygulanan estetik ameliyat face lift n.
yaşlanma izlerini kapatmak amaçlı yüze uygulanan estetik ameliyat facelift n.
yeniden ameliyat reoperation n.
yüksek oranda ameliyat sonrası komplikasyon oranı a high postoperative complication rate n.
ameliyat ve yara temizliğinde antiseptik madde kullanılan cerrahi teknik antiseptic surgery n.
kemiği çıkarmak için yapılan ameliyat antrectomy n.
kendi kendini ameliyat etme autotomy n.
anestezi veya solunum desteği gerektiren cerrahi ameliyat major surgery n.
ameliyat hemşireliği surgical nursing n.
ameliyat hemşiresi surgical nurse n.
ameliyat hemşiresi perioperative nurse n.
tümük iltihabını boşaltmak için yapılan ameliyat mastoid n.
vücut boşluğuna erişmek için minimum kesi ile yapılan ameliyat minimal access surgery n.
vücut boşluğuna erişmek için minimum kesi ile yapılan ameliyat minimal access surgery n.
ölüm riski düşük ameliyat minor surgery n.
ameliyat sonrası dönemde hastanın kalça ve uyluklarının sıcak suya saldırıldığı bir tür tedavi edici banyo hip bath n.
ameliyat veya tedavi sonrasında görülen komplikasyon morbidity n.
ameliyat sırasında kası parçalara ayırmaya yarayan bıçak myotome n.
ameliyat mikroskobu operating microscope n.
göz ve uzantılarına yapılan estetik ameliyat ophthalmoplasty n.
(ameliyat sonrası) hastanın giydiği sırtlık, sırt desteği backboard n.
kafatasında delik açmaya yarayan ameliyat aleti craniotome n.
göz irisi üzerinde yapılan bir tür ameliyat iridencleisis n.
ameliyat sırasında kanamayı durdurmak için kullanılan cihaz clip n.
ameliyat pozisyonu position n.
vücutta ameliyat sonucu kalan boşluk dead space n.
ameliyat öncesi tedavi uygulayan klinik preop n.
ameliyat öncesi tedavi uygulayan klinik pre-op n.
ameliyat öncesi hazırlık uygulaması pre-op n.
ameliyat öncesi hazırlık için kullanılan ilaç pre-op n.
ameliyat hazırlık odası scrub room n.
ameliyat masası slab [uk] n.
üzengi kemiğinin çıkarılarak yerine protezin yerleştirildiği ameliyat stapedectomy n.
ameliyat merkezi surgicenter n.
ameliyat ile sıvı boşaltmak tap v.
ameliyat sonrası erken dönemde ölmek die in the early postoperative period v.
kendi kendini ameliyat etmek autotomize v.
(organı ameliyat için) karından çıkarmak exteriorize v.
(organı ameliyat için) karından çıkarmak exteriorise v.
(organları) ameliyat için vücudun dışına çıkarmak exteriorize v.
(organları) ameliyat için vücudun dışına çıkarmak bring outside v.
(organ veya vücut bölümüne) ameliyat ile yeniden kan akışı sağlamak revascularize v.
(organ veya vücut bölümüne) ameliyat ile yeniden kan akışı sağlamak revascularise v.
(gerekmediği halde) ameliyat uygulamak overoperate v.
gereksizce ameliyat etmek overoperate v.
(ameliyat öncesi) elleri ve ön kolu dezenfekte etmek scrub v.
(ameliyat ile) kısa kanal oluşturmak short-circuit v.
radikal (ameliyat,tedavi) radical adj.
ameliyat öncesi neoadjuvant adj.
ameliyat öncesi pre-surgical adj.
ameliyat sonrası postop adj.
ameliyat öncesi preoperative adj.
ameliyat edilmesi mümkün olmayan inoperable adj.
ameliyat esnasında olan intraoperative adj.
ameliyat sırasında kullanılan intraoperative adj.
havasız yapılan (ameliyat) apneumatic adj.
vücudun çok küçük veya hassas kısımlarında uygulanan ameliyat teknikleri ile ilişkili microsurgery adj.
laparoskopik cerrahi, lazer tedavisi gibi teknikler sayesinde minimum kesi içeren (ameliyat) minimally invasive adj.
(ameliyat) açık open adj.
ameliyat sonucunda oluşan operative adj.
ameliyat kaynaklı operative adj.
ameliyat sonucunda oluşan operatory adj.
ameliyat kaynaklı operatory adj.
ameliyat sırasında çalışan interoperative adj.
ameliyat esnasında gerçekleşen interoperative adj.
ameliyat sonrası post-op adj.
ameliyat sonrası postsurgical adj.
ameliyat öncesi pre-op adj.
transeksüel bireye ameliyat öncesi hazırlıkta verilen ilaca ait veya ilişkin pre-op adj.
ameliyat öncesi preoperational adj.
ameliyat öncesine ait presurgery adj.
ameliyat esnasında intraoperatively adv.
ameliyat öncesinde pre-op adv.
ameliyat edilmez inop (inoperable) abrev.
Psychology
ameliyat korkusu tomophobia n.
ameliyat yapma korkusu ergasiophobia n.
(cerrah açısından) ameliyat korkusu ergasiophobia n.
Pharmaceutics
ameliyat sonrası kas gevşeticilerin etkilerini tersine çevirmede kullanılan bir ilaç neostigmine n.
Dermatology
yüze veya vücuda dövme yapılmasını içeren bir estetik ameliyat türü dermography n.
Veterinary
(atın ameliyat edilecek bölgesindeki kan damarını) kesip bağlamak bar v.
(hayvanı) ameliyat etmek operate v.
ameliyat etmek cut v.
Astrology
ameliyat yeri belirleme election n.
ameliyat yöntemi seçme election n.
Environment
ameliyat eldiveni surgical gloves n.
Slang
ameliyat sırasında ölmek box on the table v.
ameliyat masasında ölmüş boxed on the table expr.
Modern Slang
rektum bölgesine yapılan estetik ameliyat analplasty n.
Star Wars
fx-9 ameliyat asistanı fx-9 surgical assistant n.