anti - Turkish English Dictionary

anti

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "anti" in Turkish English Dictionary : 9 result(s)

English Turkish
General
anti adj. karşıt
I have no sympathy for anti-Americanism or anti-anyone-else-ism, for that matter.
Amerikan karşıtlığı ya da başka bir şey karşıtlığına sempati duymuyorum.

More Sentences
anti n. muhalif
anti n. karşı
anti adj. ters
anti adj. zıt
anti adj. aksi
anti pref. aykırı
anti pref. karşı
Medical
anti pref. anti

Meanings of "anti" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Medical
anti anti pref.

Meanings of "anti" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
General
anti-semite n. yahudi düşmanı
Tom is not an anti-Semite!
Tom Yahudi düşmanı biri değil.

More Sentences
anti-aging n. yaşlanmayı geciktirici
Many moisturizing creams claim to have an anti-aging effect.
Birçok nemlendirici krem yaşlanmayı geciktirici etkisi olduğunu iddia eder.

More Sentences
anti-war demonstration n. savaş karşıtı gösteri
Hundreds of thousands of people have gathered for anti-war demonstrations across the European Union.
Avrupa Birliği genelinde yüz binlerce insan savaş karşıtı gösteriler için bir araya geldi.

More Sentences
anti-racist adj. ırkçılık karşıtı
Members should all acknowledge the campaign by the anti-racist movement throughout Europe.
Tüm üyeler, Avrupa çapında ırkçılık karşıtı hareketin yürüttüğü kampanyayı takdir etmelidir.

More Sentences
anti-smoking adj. sigara karşıtı
On the contrary, we need to engage in an anti-smoking campaign.
Aksine sigara karşıtı bir kampanya yürütmemiz gerekiyor.

More Sentences
anti-western adj. batı karşıtı
The latter in fact deals wholesale in the most fantastic anti-Israeli and anti-Western stories and/or accusations.
Sonuncusu aslında en fantastik İsrail ve Batı karşıtı hikayeler ve/veya suçlamalarla toptan ilgilenmektedir.

More Sentences
Trade/Economic
anti- pref. önleyici
Remember that anti-lock braking systems fitted as standard will be part of this package.
Standart olarak takılan kilitlenmeyi önleyici fren sistemlerinin bu paketin bir parçası olacağını unutmayın.

More Sentences
Law
anti-corruption adj. yolsuzluğa karşı
The Turkish legal system does not contain general legislation on anti-corruption measures.
Türk hukuk sistemi, yolsuzluğa karşı tedbirler konusunda genel mevzuat içermez.

More Sentences
Politics
anti-discrimination n. ayrımcılıkla mücadele
We must push our demand for majority decision-making when it comes to anti-discrimination.
Ayrımcılıkla mücadele konusunda çoğunluğun karar almasına yönelik talebimizi zorlamalıyız.

More Sentences
anti-semitism n. antisemitizm
This has absolutely nothing to do with anti-Semitism.
Bunun antisemitizmle kesinlikle hiçbir ilgisi yoktur.

More Sentences
anti-american adj. amerikan karşıtı
I do not think that anybody accuses them of being anti-American.
Kimsenin onları Amerikan karşıtı olmakla suçladığını sanmıyorum.

More Sentences
anti-poverty programme yoksullukla mücadele programı
I regret that the financial provision for anti-poverty programmes is still inadequate.
Yoksullukla mücadele programları için ayrılan mali kaynağın hala yetersiz olmasından üzüntü duyuyorum.

More Sentences
Computer
anti-virus software n. anti-virüs yazılımı
Apparently my anti-virus software is not up to snuff.
Görünüşe göre anti-virüs yazılımım yeterli değil.

More Sentences
General
anti piercing n. piercing karşıtı
anti-terrorism law n. terörle mücadele yasası
anti odor n. koku giderici
anti-lime n. kireç çözücü
anti-communist movements n. komünizm karşıtı hareketler
anti-christ n. deccal
anti-catholicism n. anti-katoliklik
anti-hero n. olumsuz nitelikleri olan baş kahraman
anti-climax n. kötü sonuç
anti-histamine n. anti histamin
anti-climax n. düş kırıklığı
anti-climax n. zayıf biçimde sonuçlandırma
anti-hygienic n. antihijyenik
anti-insect n. böceksavar
anti-aircraft gun n. uçaksavar
anti-terror law n. terörle mücadele kanunu
anti-americanism n. anti-amerikancılık
anti-moth n. güve önleyici
anti-leakage n. sızıntı önleyici
anti-climax n. kötü sonuçlanma
anti-sorption n. emilim engelleyici
anti-limestone n. kireç çözücü
anti-scale n. kireç çözücü
anti-catholicism in literature n. edebiyatta anti-katoliklik
anti-limescale n. kireç çözücü
anti-aircraft n. uçaksavar
anti-semitism n. yahudi düşmanlığı
anti-mold n. küf giderici
anti-interference n. antiparazit
anti-race n. antiırk
anti-natal politics n. anti-natalist politikalar
anti heroic n. olumsuz nitelikleri olan baş kahraman
anti-war demonstration n. savaşa hayır gösterisi
pro and anti n. yanlılar ve karşıtlar
anti-smoking legislation n. sigara karşıtı yasa
densifying anti-wrinkle cream n. kırışıklık giderici yumuşatıcı krem
anti-utopia n. karşı ütopya
anti semite n. yahudi aleyhtarı
anti fascist n. antifaşist kimse
anti-baby pill n. doğum kontrol hapı
anti friction n. sürtünme önleyici
anti friction n. antifriksiyon
anti helminthic n. kurt ilacı
anti allergy pills n. anti alerji haplar
anti asthma spray n. anti astım sprey
anti-semitic comments n. yahudi aleyhtarı yorumlar
(anti-riot) water cannon vehicle n. toma
anti-sociality n. asosyallik
anti-ager n. yaşlanma geciktirici ürün
anti-vaxxer n. aşı karşıtı
anti-intellectual n. gerici kimse
anti-intellectual n. bağnaz kimse
anti-intellectual n. cahil kimse
anti-intellectual n. entelektüel görüşlere karşı olan kimse
anti-semite n. yahudi düşmanı kimse
anti–authority n. otorite karşıtı kimse
anti-embolism stockings n. anti-embolizm çorapları
shout anti-government slogans v. hükümet aleyhine slogan atmak
have anti-aging effect v. yaşlanmayı geciktirmek
have anti-aging effect v. yaşlanmayı geciktirici etkisi olmak
anti racist adj. ırkçı karşıtı
anti semitic adj. yahudi aleyhtarı
anti racist adj. ırkçılık karşıtı
anti-aging adj. yaşlanmayı geciktiren
anti-skinning adj. soyulma engelleyici
anti-dandruff adj. kepek önleyici
anti-ageing adj. yaşlanmayı geciktiren
anti-ageing adj. yaşlanma etkilerini geciktiren
anti-sexual adj. anti-cinsel
anti-heroic adj. olumsuz nitelikleri olan baş kahraman
anti-ageing adj. yaşlanma önleyici
anti-racist adj. ırkçı karşıtı
anti-interference adj. parazit giderici
anti-theft adj. hırsızlığı önleyici
anti-aging adj. yaşlanma etkilerini geciktiren
anti-dandruff adj. kepeğe karşı etkili
anti-vandal adj. vandalizm önleyici
anti-tampering adj. hileyi önleyici
anti-sex adj. anti-cinsel
anti-piercing adj. piercing karşıtı
anti-odor adj. koku giderici
anti-vandal adj. vandalist karşıtı
anti-human adj. insanlık düşmanı
anti-human adj. insanlık karşıtı
anti-high-culture adj. üst kültür karşıtı
anti-quote adj. alıntı yapılamaz
anti dim adj. ışığı önleyen
anti union adj. sendika karşıtı
anti-skid adj. patinaj önleyici
anti allergy adj. anti alerji
anti-personnel adj. insan öldürmeye yönelik
anti-tank adj. tanksavar
anti-rust adj. pas önleyici
anti asthma adj. anti astım
anti-skid adj. kaymayı önleyici
anti-personnel adj. insan yaralayıcı
anti dim adj. ışığı kesen
anti-trust adj. tekelcilik karşıtı
anti-rust adj. paslanmayı önleyici
anti union adj. sendika aleyhtarı
anti-sodomy adj. homoseksüellik karşıtı
anti-homosexuality adj. homoseksüellik karşıtı
anti-bribery adj. rüşvet karşıtı
anti frost adj. donmayı önleyici
anti-establishment adj. düzen karşıtı
anti-piracy adj. korsana karşı
anti-piracy adj. korsan karşıtı
anti-piracy adj. korsanlık karşıtı
anti-immigrant adj. göçmen karşıtı
anti-bourgeois adj. antiburjuva
anti-allergic adj. alerji yapmayan
anti-allergic adj. alerjiyi engelleyen
anti-poaching adj. kaçak avlanma karşıtı
anti-poaching adj. izinsiz avlanma karşıtı
anti-poaching adj. kaçak avlanmaya karşı
anti-poaching adj. izinsiz avlanmaya karşı
anti-poaching adj. kaçak avlanmayı engelleyici
anti-poaching adj. izinsiz avlanmayı engelleyici
anti-science adj. bilim karşıtı
anti-intellectual adj. entelektüel karşıtı
anti-intellectual adj. entelektüel görüşlere karşı olan
anti-intellectual adj. kültürsüz
anti-intellectual adj. cahil ve zevksiz
anti-speciesist adj. türcülük karşıtı
anti-speciesist adj. türcü olmayan
anti-speciesist adj. türcülük yapmayan
anti-speciesist adj. türcülük içermeyen
anti-aging adj. yaşlanma karşıtı
anti- pref. karşı
Colloquial
anti-vax n. aşı uygulamalarına karşı kimse
anti-vax n. aşı karşıtı
Idioms
anti-ice valve n. buz önleyici vana
anti-vax adj. aşı karşıtı
Trade/Economic
anti-dumping tariff n. antidamping gümrük tarifesi
anti-dumping code n. anti-damping ko
anti-dumping duties n. anti-damping vergileri
anti-boycott laws n. anti boykot kanunları
anti smuggling and organized crime department of police office of ankara n. ankara emniyet müdürlüğü kaçakçılık ve organize suçlarla şube müdürlüğü
anti-thesis n. anti tez
anti-dumping duty n. antidamping gümrük vergisi
anti dumping duty n. antidamping vergi
anti-dumping tax n. anti-damping vergisi
anti-inflationary n. anti-enflasyonist
ultra-anti-trade-biased growth n. aşırı ticareti azaltıcı yönlü büyüme
anti-dumping tax n. başkasının piyasasında damping yaparak haksız rekabette bulunan ülkenin mallarına karşı konulan vergi
anti-boycott laws n. boykot karşıtı kanunlar
anti-dumping duty n. dampinge karşı konan gümrük vergisi
anti-takeover measures n. devralınma önlemleri
anti-dumping code n. gatt'ın tokyo görüşmeleri sırasında kabul edilen ve damping yapan üyelere karşı nasıl bir anti-damping vergisi konulacağını belirten temel yasa
anti-thesis n. karşıt tez
anti-thesis n. karşıt görüş
anti-pirating agreement n. korsanlığa karşı anlaşma
anti-union practices n. sendika karşıtı uygulamalar
anti-monopoly policies n. tekel önleyici politikalar
anti-trade production effect n. ticarete karşı üretim etkisi
anti-trust suit n. tröste karşı açılan dava
anti-trade consumption effect n. ticarete karşı tüketim etkisi
anti-trade growth n. ticarete karşı büyüme
anti-trade-biased growth n. ticarete karşıt yönlü büyüme
anti-evasion measures n. vergi kaçakçılığını önlemeye yönelik önlemler
anti-takeover defense n. şirketin kendi iradesi dışında dışarıdan yönetilmesine karşı yapılan savunma
anti-trust adj. tröste karşı
anti-tax adj. vergi karşıtı
anti-inflationary adj. enflasyonla mücadele eden
anti-inflationary adj. enflasyonla mücadele tedbirlerine ait veya ilgili
anti-inflation adj. enflasyonla mücadele eden
anti-inflation adj. enflasyonla mücadele tedbirlerine ait veya ilgili
anti- pref. aykırı
anti- pref. giderici
anti- pref. -e karşı
anti- pref. zıt
Law
department of anti-smuggling and organized crime n. kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü
anti-social behaviour order (asbo) n. antisosyal davranışlar göstererek toplum düzenini bozan kimselere verilen ceza
anti-trust law n. anti tröst yasası
anti-trust legislation n. anti tröst yasası
anti-constitutional crimes investigation bureau n. anayasal düzene karşı işlenen suçlar soruşturma bürosu
anti dumping tax n. anti damping vergisi
anti-cartel n. anti kartel
anti cartel n. anti kartel
anti-trust n. anti tröst
anti-forensics n. delil karartma
anti-computer forensics n. delil karartma
anti-dumping n. dampinge karşı
anti-fraud law n. dolandırıcılıkla mücadele kanunu
anti-squatting law n. gecekondu kanunu
anti-squat law n. gecekondu kanunu
anti-suit injunction n. farklı bir bölgede başka bir dava açmama emri
anti-money laundering n. kara paranın aklanmasının önlenmesi
anti-money laundering n. kara para aklamayı önleme
directorate of anti-smuggling and organized crime branch n. kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü
anti-smuggling law n. kaçakçılıkla mücadele kanunu
anti-organized crime police n. organize suçlarla mücadele polisi
anti-mercenary law n. paralı asker karşıtı yasa
anti-bribery law n. rüşvetle mücadele yasası
anti-fraud law n. sahtekarlıkla mücadele kanunu
anti-sprawl law n. şehirlerin merkezden banliyölere ve ötesine doğru genişlemelerini önleyici yasa
anti-terror law n. terörle mücadele kanunu (tmk)
anti-stalking legislation n. takipçi tacizci yasası
anti-terror police n. terörle mücadele polisi
anti-trust laws n. tekelcilik karşıtı kanunlar
anti-stalking code n. takipçi tacizci yasası
anti-drug abuse act n. uyuşturucu i̇stismarına karşıtlık yasası
anti-drug abuse act n. uyuşturucunun kötüye kullanımının önlenmesi yasası
anti-corruption law n. yolsuzlukla mücadele kanunu
anti-corruption law n. yolsuzlukla mücadele yasası
anti-corruption office n. yolsuzlukla mücadele ofisi
anti-drug law n. uyuşturucu karşıtı yasa
anti-racketeering law n. sert yaptırım ve cezalar vasıtasıyla organize suçla mücadeleyi amaçlayan yasa
anti-fraud coordination unit n. dolandırıcılığı engellemeye yönelik koordinasyon birimi
anti-cartel adj. kartele karşı
anti-corruption adj. yolsuzluk karşıtı
Politics
anti-terrorism law n. anti-terör yasası
anti balistic missile system n. anti balistik füze sistemi
anti-apartheid activity n. anti-apartheid hareketi
anti-doping convention n. anti doping sözleşmesi
anti-discrimination n. ayrımcılığın önlenmesi
anti-imperialist n. anti emperyalist
anti-europeanism n. anti-avrupacılık
anti-imperialist front n. anti-emperyalist cephe
anti-federalism n. antifederalizm
anti comintern pact n. antikomintern paktı
anti-communist movements n. anti-komünist hareketler
anti-semitism n. antisemitistlik
anti-Semitism n. anti-semitizm
anti-politics n. anti-siyaset
anti-utopia n. anti-ütopya
european anti-fraud office (olaf) n. avrupa dolandırıcılıkla mücadele bürosu
anti-europeanism n. avrupalılaşma karşıtlığı
anti-discrimination commission n. ayrımcılıkla mücadele komisyonu
anti-statism n. devletçilik karşıtlığı
anti-statist n. devletçilik karşıtı
anti-statism n. devletçilik aleyhtarlığı
anti-religious propaganda n. din karşıtı propaganda
international anti-corruption day n. dünya yolsuzlukla mücadele günü
wto committee on anti-dumping practices n. dtö antidamping uygulamaları komitesi
anti-system party n. düzen karşıtı parti
g20 anti-corruption action plan n. g20 yolsuzlukla mücadele eylem planı
g20 anti-corruption working group n. g20 yolsuzlukla mücadele çalışma grubu
anti ballistic missiles n. füzesavar füze
anti-migration group n. göç karşıtı grup
anti-apartheid activity n. güney afrika'da ırkçılığa karşı hareket
anti-immigrant n. göç karşıtı
anti government n. hükümet karşıtı
anti-government n. hükümet karşıtı
anti-government riot n. hükümet karşıtı ayaklanma
anti-government demonstrations n. hükümet karşıtı gösteriler
anti-isis coalition n. işid'e karşı koalisyon
anti-defemation league (adl) n. iftira ve inkarla mücadele birliği
anti-human trafficking law n. insan kaçakçılığını önleme yasası
gendarmerie intelligence and anti- terror unit n. jandarma istihbarat ve terörle mücadele
gendarmerie intelligence and anti- terror unit n. jitem
anti-incumbent vote n. iktidar karşıtı oy
gendarmerie intelligence and anti-terror unit n. jitem
anti-incumbency n. iktidar karşıtı oy
anti-money laundering and combating the financing of terrorism (aml/cft) n. kara para aklama ve terörizmin finanse edilmesiyle mücadele
anti-money laundering (aml) n. kara paranın aklanmasının önlenmesi
anti-money laundering high-risk sectors n. kara paranın aklanmasının önlenmesinde yüksek riskli sektörler
anti-smuggling data bank n. kaçakçılık bilgi bankası
anti-crisis plan n. kriz önleme planı
anti-globalization protesters n. küreselleşme karşıtı protestocular
oecd anti-bribery convention n. oecd rüşvetle mücadele sözleşmesi
oecd anti-bribery convention n. oecd uluslararası ticari işlemlerde yabancı kamu görevlilerine verilen rüşvetin önlenmesi sözleşmesi
anti-freedom n. özgürlük aleyhtarı
anti-party group n. parti karşıtı grup
anti-fraud office n. sahtecilikle mücadele ofisi
anti-authoritarian n. sıkı yönetim karşıtı
anti-colonist discourse n. sömürgecilik karşıtı söylem
anti-harassment policy n. taciz karşıtı politika
anti-harassment policy n. taciz önleyici politika
anti-terror branch n. terörle mücadele şubesi
anti-terror law n. terörle mücadele yasası
anti-turkish activities n. türkiye aleyhinde faaliyetler
anti-semitism n. yahudi düşmanlığı
anti semitism n. yahudi aleyhtarlığı
anti semitism n. yahudi karşıtlığı
anti-corn law league n. (ingiltere'de kurulmuş) buğday vergilerine karşı birlik
anti-fraud office n. yolsuzlukla mücadele ofisi
anti-corruption authorities n. yolsuzlukla mücadele mercileri
anti-corruption collective actions n. yolsuzlukla mücadele ortak eylemleri
anti-american n. amerika karşıtı kimse
anti-bolshevik n. bolşevikliğe muhalefet eden kimse
anti-communist n. komünizm karşıtı kimse
anti-european n. avrupa birliği karşıtı kimse
anti-globalisation n. küreselleşme karşıtlığı
anti-globalizer n. küreselleşme karşıtı aktivist
anti-globaliser n. küreselleşme karşıtı aktivist
anti-hitlerism n. hitler faşizmini ortadan kaldırmaya yönelik ilke ve uygulamalar
anti-imperialism n. emperyalizm karşıtlığı
anti-imperialist n. emperyalizm karşıtı kimse
anti-imperialist international brigade n. japon kızıl ordusu
anti-imperialist international brigade n. japon hükümetini ve monarşiyi devirmek için 1970 yılında kurulan bir terör örgütü
anti-jacobinism n. jakoben karşıtlığı
anti-klanism n. ku klux klan'ın fikir ve faaliyetlerine karşı olma
anti-masonic party n. 1825 yılında masonluğa karşı abd'de kurulan eski bir siyasi parti
anti-nazi n. nazi karşıtı kimse
anti-zionist n. siyonizm karşıtı kimse
anti-zionism n. israil devleti karşıtlığı
world anti-slavery convention n. dünya kölelikle mücadele sözleşmesi
become a focus of anti-secular activities v. laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak
become a focus for anti-sharia activities v. şeriat karşıtı eylemlerin odağı olmak
become a focus of anti-sharia activities v. şeriat karşıtı eylemlerin odağı olmak
anti-arab adj. arap düşmanı
anti-dumping adj. anti damping
anti-imperialist adj. antiemperyalist
anti-arab adj. arap karşıtı
anti-democratic adj. demokrasi karşıtı
anti-statist adj. devletçilik aleyhtarı
anti-authoritarian adj. otorite karşıtı
anti-defamation adj. lekeleme karşıtı
anti-globalization adj. küreselleşme karşıtı
anti-defamation adj. karalama karşıtı
anti-freedom adj. özgürlük karşıtı
anti-turkey adj. türkiye aleyhtarı
anti-turkey adj. türkiye karşıtı
anti-turkey adj. türkiye aleyhine
anti-turkish adj. türkiye aleyhine
anti-turkish adj. türkiye karşıtı
anti-turkey adj. türkiye alehtarı
anti-american adj. amerika karşıtı
anti-apartheid adj. güney afrika cumhuriyeti'nde beyaz olmayan ırklar arasında yasal ayrım politikasına karşı olan
anti-authority adj. otoriteyi reddeden
anti-bolshevik adj. bolşeviklik karşıtı
anti-british adj. ingiliz karşıtı
anti-communist adj. komünizm karşıtı
anti-european adj. avrupa birliği karşıtı
anti-gallican adj. galya karşıtı
anti-gallican adj. fransız karşıtı
anti-gallicanism adj. fransız karşıtlığı
anti-nazi adj. nazi ideolojisine karşı olan
anti-zionist adj. siyonizm karşıtı
anti-regime adj. rejim karşıtı
Institutes
anti ballistic missile treaty n. anti balistik füze antlaşması
european anti-fraud office n. avrupa yolsuzlukla mücadele bürosu
department of anti-smuggling and organised crime n. kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairesi
department of anti-smuggling and organized crime n. kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairesi başkanlığı
department of anti-smuggling and organised crime n. kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairesi başkanlığı
department of anti-smuggling and organised crime n. kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele daire başkanlığı
department of anti-smuggling and organized crime n. kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairesi
department of anti-smuggling n. kaçakçılıkla mücadele dairesi başkanlığı
department of anti-smuggling and organized crime n. kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele daire başkanlığı
department of anti-smuggling and organized crime n. kom başkanlığı
department of anti-smuggling and organised crime n. kom başkanlığı
department of anti-smuggling of commercial commodities n. ticari eşya kaçakçılığıyla mücadele dairesi
Technical
anti-oxidant additives n. antioksidan katkı maddeleri
anti-alkaline n. antialkali
rear wheel anti-lock n. arka abs
anti-freeze solution n. antifriz çözeltileri
anti-structure n. anti yapı
anti-wear properties n. aşınma önleme özellikleri
anti-actinic glass n. antiaktinik cam
anti radar n. antiradar
anti-stokes lines n. anti-stokes çizgileri
anti-skid control n. anti patinaj kontrol
anti stokes line n. anti stokes çizgisi
anti-friction n. antifriksiyon
anti-freeze n. antifriz
anti catalyst n. antikatalist
anti commutation n. antikomütasyon
anti-logarithm n. antilogaritma
anti-rotation n. anti-rotasyon
anti-shock n. anti-şok
anti acid coat n. asitlere dayanıklı örtü
anti-acid coat n. asitlere dayanıklı örtü
anti-pivot pin n. belden kırma emniyet kilit pimi
coherent anti-stokes raman microscopy n. bağdaşık stokes-raman karşıtı mikroskobi
anti-icing n. buzlanmayı önleme
anti-vapor liquid n. buhar önleyici sıvı
anti-icer n. buzlanmaz
anti dim n. camlan buhara karşı koruyan sıvı
anti-crack reinforcement n. çatlak önleyici teçhizat
anti-collision system n. çarpışma önler sistem
anti-crack steel n. çatlak önleyici teçhizat
anti-collision beacon n. çarpışma önleyici uyarı ışığı
anti roll bar n. denge çubuğu
anti-icer n. dondurmaz
anti-siphon trap n. emmesiz sifon
anti-aliasing n. ekrandaki cisimlerin kenarlarındaki kırıklıkların giderilmesi
anti-ager n. eskimeyi önleyici madde
anti-glare system n. göz kamaşmasını önleyici sistem
anti-siphon valve n. geri tepme vanası
anti-theft gasket n. hırsızlık önleme contası
anti-theft cassette n. hırsızlık önleme kaseti
anti-theft alarm kit n. hırsızlığa karşı alarm kiti
anti-wear properties of hydraulic fluids n. hidrolik akışkanların aşınma önleme özellikleri
anti glare n. ışık yansımasını önleyici kaplama
anti-actinic glass n. ısıemer cam
anti-incrustant n. kazantaşı önleyici
anti commutation n. karşıt yerdeğişimlik
anti-slip device n. kayma önleyici tertibat
anti-seize compound n. kaydırıcı bileşim
anti-slip strips n. kaymaya karşı şeritler
anti-friction clip n. kızak parçası
anti-slip tape n. kaydırmaz bant
anti-limescale ball n. kireç önleyici yıkama topu
anti-foams n. köpürme önleyici
anti-corrosion oils n. korozyon/aşınma önleyici yağlar
anti-corrosion oil n. korozyon/aşınma önleyici yağ
anti-ribboning device n. kuşak bozma donanımı
anti-foaming agents n. köpürme önleyici maddeler
anti-foam n. köpük kesici
anti-alias fiter n. örtüşme önler süzgeç
anti-rust oil n. paslanma önleyici yağ
anti blocker system n. panik fren anında tekerleklerin kilitlenmesini önleyen elektronik sistem
anti interference condenser n. parazit önleyici kondansatör
anti-rust cover n. pas önleyici kaplama
anti-glare shield n. parlamaya karşı kalkan
anti-corrosion warranty n. paslanmaya karşı garanti
anti-rust agent n. pas önleyici madde
anti-interference capacitor n. parazit giderici kondansatör
anti-corrosion agent n. paslanma önleyici madde
anti interference n. parazit giderici
anti-dazzle glass n. parlamaz cam
anti-dote n. panzehir
anti-corrosion warranty n. paslanmazlık garantisi
anti-spray device n. püskürme önleyici tertibat
radiator anti-rust n. radyatör pas önleyicisi
anti- scatter grid n. saçılma engelleyici ızgaralara
anti-aliasing n. resmin farklı tonda piksellere sahip bölgelerin kenarlarında ara tonlara sahip pikseller oluşturma
anti-friction lining n. sürtünmesiz tabaka
anti-friction metal n. sürtünmeyi azaltan yatak metali
anti-friction bearing n. sürtünmesiz yatak
anti-stokes raman scattering n. stokes karşıtı raman saçılımı
anti parallel n. terskoşut
anti dust n. toz tutmayan
anti-vibration mounting n. titreşim azaltıcı montaj
anti parallel n. tersparalel
anti-flooding device n. taşkın önleme cihazı
anti-flooding device n. taşkın önleyici cihaz
anti-scale compound n. tufalsavar bileşik
anti-skid brake n. tekerlekleri kazıklatmadan ve kaydırmadan hızını düşüren fren
anti-caking agent n. topaklanmayı önleyici
anti-vibration mount n. vibrasyon takozu
anti-roll bar n. viraj demiri
anti roll bar n. viraj demiri
anti-friction lining n. yatak
anti-reflection plate n. yansıtmayan plaka
anti-burn gloves n. yanmaz eldiven
anti-gravity suit n. yer çekimine dayanaklı elbise
anti-condensing heater n. yoğuşma önleyici ısıtıcı
anti-condensation heater n. yoğuşma önleyici ısıtıcı
load anti-slip device n. yük kayması önleyici aygıt
anti-friction wheels n. küçük millere bağlı serbestçe dönen çarklar
anti-gravity adj. yer çekimine karşı
anti-damp adj. nem karşıtı
anti-damp adj. nemlenmeyi önleyici
anti-damp adj. nem önleyici
anti-inflammatory adj. alevlenmeyi önleyen
anti-logs adj. antilalgoritma
anti-fray adj. aşınma önleyici
anti freezing adj. dondurmayan
anti drop adj. damlamayı önleyen
anti-drop adj. damlama engelleyici
anti sun adj. güneş önleyen
anti-squak adj. gıcırtı önleyeci
anti-tampering adj. kurcalama önleyici
anti-oxidant adj. oksitlenmeye karsı
anti-rodent adj. kemirgenlere karşı
anti-foam adj. köpük önleyici
anti-rodent adj. kemirgen yaklaştırmayan
anti-rodent adj. kemirgenden etkilenmeyen
anti slip adj. kayma önleyen
anti-slide adj. kaymaz
anti-skid adj. kaymayı önleyen
anti-oxidizing adj. oksitlenme önleyici
anti-foam adj. köpük giderici
anti-skid adj. kaymaya karşı
anti-leak adj. sızıntı önleyen
anti-clockwise adj. saatin ters yönünde
anti-leak adj. sızıntı önleyici
anti-rust adj. pas engelleyici
anti-friction adj. sürtünmesiz
anti-friction adj. sürtünme önleyici
anti-clockwise adj. saat aksi yönü
anti-corrosive adj. paslanmaya karşı korunmuş
anti-dust adj. toz önleyici
anti-coagulant adj. topaklanma önleyici
anti-dust adj. toz tutmayan
anti-dust adj. toz önleyici
anti-dazzling adj. yansıma önleyici
anti-fouling adj. yosun oluşmasını önleyen
anti-glare adj. yansıma engelleyici
Computer
anti-virus program n. anti virüs programı
anti-overshoot n. aşma-önler
anti-jamming n. boğma-önler
anti-spam n. istenmeyen e-posta engelleyicisi
anti-piracy measures n. korsan karşıtı önlemler
anti-aliasing n. örtüşme-önler