bölünmek - Turkish English Dictionary

bölünmek

Meanings of "bölünmek" in English Turkish Dictionary : 24 result(s)

Turkish English
General
bölünmek split v.
The coffee table split under the weight of my teenage nephew.
Sehpa genç yeğenimin ağırlığı altında ikiye bölündü.

More Sentences
bölünmek be divided v.
His school day is divided into six periods.
Okul günü altı periyoda bölünmüştür.

More Sentences
bölünmek split up v.
bölünmek go to pieces v.
bölünmek reduce v.
bölünmek break up v.
bölünmek disintegrate v.
bölünmek cleave v.
bölünmek part v.
bölünmek fall v.
bölünmek splinter off v.
bölünmek be separated v.
bölünmek divide v.
bölünmek fall into v.
bölünmek tear v.
bölünmek twin [scottish] v.
bölünmek unhinge v.
bölünmek break v.
bölünmek disjoin v.
bölünmek spalt [dialect] v.
Phrasals
bölünmek splinter up v.
Technical
bölünmek branch v.
Physics
bölünmek fission v.
Forestry
bölünmek shake v.

Meanings of "bölünmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 45 result(s)

Turkish English
General
ikiye bölünmek split v.
The school split over the theme of the prom.
Okuldakiler balonun teması konusunda ikiye bölünmüştü.

More Sentences
e/a (bölünmek) into prep.
Five into thirty-five is seven.
Otuz beş, beşe bölünürse yedi eder.

More Sentences
Phrasals
(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında bölünmek split between (two or more people or things) v.
I denounce this war and the ensuing split between victors and vanquished.
Bu savaşı ve ardından gelen galipler ve mağluplar arasındaki bölünmeyi kınıyorum.

More Sentences
General
ağ gibi bölünmek reticulate v.
ufak gruplara bölünmek splinter v.
bin parçaya bölünmek fall apart to pieces v.
bin parçaya bölünmek fly apart v.
ikiye bölünmek be divided into two parts v.
ikiye bölünmek be split into two parts v.
eşit şekilde bölünmek be divided equally v.
uykusu bölünmek interrupt one's sleep v.
uykusu bölünmek disrupt one's sleep v.
uykusu kaçmak/bölünmek lose an hour's sleep v.
tamamına yakını bölünmek shear v.
Phrasals
ayrı bir parçaya bölünmek branch off v.
daha küçük (gruplara/parçalara) ayrılmak/bölünmek separate into (something) v.
(bir şeyden) bölünmek splinter off (from something) v.
parçalara/gruplara bölünmek splinter up v.
arasında bölünmek split between v.
-e bölünmek split in v.
(tam bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak split in (number or fraction) v.
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak split in (number or fraction) v.
(tam bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak split into (number or fraction) v.
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak split into (number or fraction) v.
Idioms
(anlaşamayan taraflar) ikiye bölünmek/ayrılmak split something down the middle v.
iki karşıt gruba ayrılmak/bölünmek split something down the middle v.
birden fazla işe bölünmek wear several hats v.
aynı anda birçok işe bölünmek wear too many hats v.
iki işe bölünmek wear two hats v.
iki (birden fazla) işe bölünmek wear two hats (more than one hat) v.
aynı anda birçok işe bölünmek spread (oneself) thin v.
aynı anda birçok işe bölünmek spread thin v.
aynı anda birçok işe bölünmek spread too thin v.
aynı anda birçok işe bölünmek spread yourself too thin v.
Technical
ayrı yönlere bölünmek branch v.
Aeronautic
bölümlere ayrılmak/dağılmak/bölünmek branch v.
Mining
(kristal) doğal bölünme düzleminde bölünmek cleave v.
Medical
bölünmek üzere olan kan hücresi schistocyte n.
Statistics
piksellerine bölünmek split into pixels v.
piksellerine bölünmek derezz v.
Physics
parçalara bölünmek macerate v.
Biology
indirgenerek bölünmek reduce v.
mitozla bölünmek be divided by mitosis v.
Agriculture
(toprak) tırmıklanarak bölünmek harrow v.
Card
(kart) ikiye bölünmek cut v.