baked - Turkish English Dictionary

baked

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "baked" in Turkish English Dictionary : 10 result(s)

English Turkish
General
baked adj. fırınlanmış
I would like steak with a baked potato.
Fırınlanmış patatesle biftek istiyorum.

More Sentences
baked adj. pişmiş
I love the smell of freshly baked bread.
Taze pişmiş ekmek kokusuna bayılırım.

More Sentences
Technical
baked adj. pişirilmiş
A freshly baked cake doesn't cut easily.
Yeni pişirilmiş bir kek kolayca kesilmez.

More Sentences
Gastronomy
baked adj. fırında pişirilmiş
Crackers are baked in an oven, much the same way as bread is.
Krakerler fırında pişirilir, tıpkı ekmek gibi.

More Sentences
General
baked adj. (sıcaktan) yanmış
baked adj. (sıcaktan) kurumuş
Colloquial
baked adj. kafayı bulmuş
baked adj. sarhoş
Gastronomy
baked adj. fırında pişmiş
Slang
baked adj. (marijuana içerek) kafayı bulmuş

Meanings of "baked" with other terms in English Turkish Dictionary : 95 result(s)

English Turkish
General
baked potato n. fırında patates
Tom ate a baked potato.
Tom fırında patates yedi.

More Sentences
baked clay n. pişmiş kil
Such ceramic packaging consists of nothing but baked clay and does not, therefore, contain pollutants of any sort.
Bu tür seramik ambalajlar pişmiş kilden başka bir şey içermez ve bu nedenle herhangi bir kirletici madde içermez.

More Sentences
baked goods n. unlu mamuller
When he's hungry, Marco is capable of stuffing himself with a kilogram of baked goods.
Acıktığında, Marco bir kilo unlu mamulü tıka basa yiyebilir.

More Sentences
Idioms
half-baked adj. yarım yamalak
And I do not mean these half-baked ideas which are envisaged for the tobacco fund.
Tütün fonu için öngörülen bu yarım yamalak fikirleri kastetmiyorum.

More Sentences
General
twice baked bread n. çifte pişirilmiş ekmek
baked potato n. kumpir
baked beans n. fırında pişirilmiş kuru fasulye
baked clay n. pişirilmiş toprak
home-baked bread n. ev ekmeği
freshly-baked bread n. taze ekmek
smell of freshly-baked bread n. taze ekmek kokusu
baked product(s) n. unlu mamül
baked ham n. fırında jambon
baked beans n. fırında fasulye
baked apple n. pişirilmiş elma
baked meat [obsolete] n. fırında pişirilmiş yiyecek
baked meat [obsolete] n. etli turta
be baked v. pişmek
half baked adj. yarı pişmiş
half-baked adj. acemi
half-baked adj. yarı pişmiş
half-baked adj. iyi düşünülmemiş
half-baked adj. düşüncesiz
half-baked adj. aptalca
half-baked adj. deneyimsiz
hard-baked adj. sert/iyi pişmiş
hard-baked adj. sertleşinceye kadar pişmiş
hard-baked adj. sertleşinceye kadar pişirilmiş
dough-baked [dialect] [uk] adj. yarım akıllı
dough-baked [dialect] [uk] adj. aptal
slack-baked adj. tam pişmemiş
slack-baked adj. kötü pişmiş
slack-baked adj. eksik
slack-baked adj. tamamlanmamış
slack-baked adj. bitmemiş
slack-baked adj. kötü yapılmış
Phrases
If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr. geleceğini bilseydim bir kek yapardım
If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr. geleceğini bilseydim börekler açardım sana
If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr. ne güzel sürpriz anlamında, beklenmedik birinin gelişiyle duyulan heyecanı anlatan bir söz
Idioms
half-baked n. ahmak
half-baked adj. aptal
half-baked adj. budala
half-baked adj. iyi hazırlanmamış (plan vb)
half-baked adj. iyi düşünülmemiş
half-baked adj. yeterince düşünülmemiş
half-baked adj. sarhoş
half-baked adj. çakırkeyif
half-baked adj. kafası güzel
If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr. geleceğini bilseydim kek yapardım
If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr. seni gördüğüme çok şaşırdım
If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr. nerden çıktın sen
If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr. a nerden çıktınız siz
Technical
dry and baked compression test n. kuru ve fırınlanmış basınç deneyi
baked core n. pişkin maça
baked core n. pişirilmiş maça
hard-baked adj. sert pişirilmiş
Gastronomy
oven baked quince in thick syrup n. ayva tatlısı
flat baked bread n. bazlama
oven baked stale bread with melted kaşar cheese n. ekmek böreği
baked beans n. fırında kurufasulye
spinach baked in oven n. fırında ıspanak
baked apples n. fırında elma
baked egg n. fırında yumurta
baked potato with truffles n. fırında mantarlı patates
baked rice pudding n. fırın sütlaç
lobster meat baked in the shell n. istakoz thermidor
oven baked pumpkin in syrup n. kabak tatlısı
oven baked shredded pastry with pistachio filling in thick syrup angel’s hair dessert n. kadayıf
baked swordfish n. kılıç fırın
baked beans on toast n. kızarmış ekmek üzerine fırnda kızartılmış fasulye
baked jacket potatoes n. kumpir
baked potato n. kumpir
baked maccaroni n. makarna fırın
baked pudding with molasses n. nevzine
baked potatoes n. patates fırında
twice-baked bread n. peksimet
baked semolina n. revani
baked soft pastry dipped in thick syrup n. şekerpare
shredded dough baked in syrup topped with crushed nuts n. tel kadayıf
bread baked in a pan n. tava ekmeği
baked alaska n. alaska tatlısı
boston baked beans n. boston usulü fırında fasulye
baked egg n. fırında yumurta
baked eel n. fırında yılanbalığı
half-baked adj. az pişmiş
half-baked adj. tam pişmemiş
dough-baked [obsolete] adj. tam pişmemiş
dough-baked [obsolete] adj. hamur kalmış
home-baked adj. ev yapımı
home-baked adj. evde pişirilmiş
baked fish expr. balık fırında
Botanic
baked-apple (rubus chamaemorus) n. turuncu böğürtlen
baked-apple berry (rubus chamaemorus) n. turuncu böğürtlen
British Slang
baked bean (rhyming slang) n. kraliçe
Star Wars
baked cushnips with fral n. fırında fralli cimcik