bind

Meanings of "bind" in Turkish English Dictionary : 76 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	bind v.	ciltlemek
He knows how to bind books. Kitapları nasıl ciltleyeceğini bilir. More Sentences
2	Common Usage	bind v.	bağlamak
That is the way to bind the Russian Federation to the EU. Rusya Federasyonu'nu AB'ye bağlamanın yolu budur. More Sentences
General
3	General	bind v.	sarmak
The doctor bound my wounds. Doktor yaralarımı sardı. More Sentences
4	General	bind v.	birleştirmek
The people of France, who love you very much, bind these two countries. Sizi çok seven Fransız halkı bu iki ülkeyi birleştiriyor. More Sentences
5	General	bind v.	birbirine bağlamak
We must now, in connection with enlargement, have a solidarity policy, and we must bind Europe together. Şimdi genişlemeyle bağlantılı olarak bir dayanışma politikasına sahip olmalı ve Avrupa'yı birbirine bağlamalıyız. More Sentences
6	General	bind v.	birbirine bağlamak
The third pillar is the one which binds these two together. Üçüncü sütun ise bu ikisini birbirine bağlayan sütundur. More Sentences
Trade/Economic
7	Trade/Economic	bind v.	bağlamak
We cannot bind ourselves politically for the next ten years. Önümüzdeki on yıl için kendimizi siyasi olarak bağlayamayız. More Sentences
Law
8	Law	bind v.	bağlamak
The Lisbon targets bind us to a more flexible labour market than before. Lizbon hedefleri bizi eskisinden daha esnek bir işgücü piyasasına bağlamaktadır. More Sentences
Technical
9	Technical	bind v.	bağlamak
They bound the prisoner's arms and legs. Onlar tutuklunun kollarını ve bacaklarını bağladılar. More Sentences
Telecom
10	Telecom	bind v.	bağlamak
They bound the thief to a tree. Hırsızı bir ağaca bağladılar. More Sentences
Printery
11	Printery	bind v.	ciltlemek
He knows how to bind books. O, kitapları nasıl ciltleyeceğini bilir. More Sentences
General
12	General	bind n.	bağlayan şey
13	General	bind n.	bağlama
14	General	bind n.	bağlanma
15	General	bind v.	sargılamak
16	General	bind v.	fazla sıkmak
17	General	bind v.	dondurmak
18	General	bind v.	sıkışmak
19	General	bind v.	engel olmak
20	General	bind v.	mecbur etmek
21	General	bind v.	kenarını tutturmak
22	General	bind v.	tutmak
23	General	bind v.	kabız vermek
24	General	bind v.	usandırmak
25	General	bind v.	mukayyet etmek
26	General	bind v.	raptetmek
27	General	bind v.	menetmek
28	General	bind v.	donmak
29	General	bind v.	zorunlu bırakmak
30	General	bind v.	bandajlamak
31	General	bind v.	takyit etmek
32	General	bind v.	yasal olarak bağlamak
33	General	bind v.	kabız olmak
34	General	bind v.	kenarlamak
35	General	bind v.	(giysi) rahatsız etmek
36	General	bind v.	(giysi) sıkmak
37	General	bind v.	sıkıca yapışmak
38	General	bind v.	duygusal bağ oluşturmak
39	General	bind v.	sosyal bağ oluşturmak
40	General	bind v.	esir almak
41	General	bind v.	kısıtlamak
42	General	bind v.	alıkoymak
43	General	bind v.	kontrol altında tutmak
44	General	bind v.	(sadakat) bir arada tutmak
45	General	bind v.	(çimento) tutmak
Irregular Verb
46	Irregular Verb	bind v.	bound - bound
Colloquial
47	Colloquial	bind n.	kördüğüm
48	Colloquial	bind n.	çözülmesi zor durum
49	Colloquial	bind n.	pürüz
50	Colloquial	bind n.	sorun
51	Colloquial	bind n.	problem
52	Colloquial	bind n.	sıkıntı
Law
53	Law	bind v.	borç altına sokmak
54	Law	bind v.	ilzam etmek
55	Law	bind v.	taahhüt etmek
56	Law	bind v.	vecibe yüklemek
Technical
57	Technical	bind v.	tutturmak
58	Technical	bind v.	tutukluk yapmak (makine parçası)
Computer
59	Computer	bind n.	bir alan adı sunucusu
60	Computer	bind expr.	bağla
Textile
61	Textile	bind v.	biyeli çalışmak
Mining
62	Mining	bind n.	kömür katmanları arasındaki kil
Gastronomy
63	Gastronomy	bind v.	kuru malzemeleri bağlamak için yumurta, eritilmiş yağ veya krema eklemek
64	Gastronomy	bind v.	koyulaştırmak
Logic
65	Logic	bind v.	(değişken) uygun bir niceleyicinin kapsamına getirmek
Chemistry
66	Chemistry	bind v.	kimyasal olarak birleştirmek
67	Chemistry	bind v.	kimyasal bağ oluşturmak
Botanic
68	Botanic	bind n.	(bitki) tırmanıcı gövde
69	Botanic	bind n.	tırmanıcı gövdeli bitki
Fishery
70	Fishery	bind n.	somon ve yılan balığı için kullanılan bir ölçüm birimi
Sport
71	Sport	bind n.	(eskrim) ligman
72	Sport	bind v.	(eskrim) baskı uygulayarak rakibin kılıcını bir çizgiden diğerine hareket ettirmek
73	Sport	bind v.	(doğancılık) havada yakalamak
Chess
74	Chess	bind n.	satrançta bir piyon düzeni
Music
75	Music	bind n.	nota birleşimi
Slang
76	Slang	bind v.	şikayet etmek

Meanings of "bind" with other terms in English Turkish Dictionary : 130 result(s)

	Category	English	Turkish
Phrasals
1	Phrasals	bind (someone or something) together v.	birbirine bağlamak
There they bind together the approaches necessary for a single market to emerge. Burada tek bir pazarın ortaya çıkması için gerekli yaklaşımları birbirine bağlamaktadırlar. More Sentences
Trade/Economic
2	Trade/Economic	bind book v.	kitap ciltlemek
Their job is to bind books. Onların işi kitapları ciltlemek. More Sentences
General
3	General	represent and bind n.	temsil ve ilzam
4	General	double bind n.	çifte açmaz
5	General	double bind n.	çözümsüz çelişki
6	General	bind [scotland] n.	içme kapasitesi
7	General	bind someone to a specific or a certain requirement v.	şartına bağlamak
8	General	bind someone to a specific or a certain condition v.	şarta bağlamak
9	General	bind someone to a specific or a certain requirement v.	şarta bağlamak
10	General	bind someone to a specific or a certain condition v.	şartına bağlamak
11	General	bind with a promise to wed v.	söz takmak
12	General	bind with a promise to wed v.	sözlenmek
13	General	bind with a promise to wed v.	söz kesmek
14	General	bind legally v.	yasal olarak bağlamak
15	General	bind together v.	bir arada bağlamak
16	General	bind with a promise to wed v.	söz yüzüğü takmak
17	General	bind up v.	bandajla sarmak
Phrasals
18	Phrasals	bind over v.	sözleşmeyle (hakim karşısına çıkmak, sulhu bozmamak gibi) bir işi yapmaya mecbur tutmak
19	Phrasals	bind to v.	sözleşme yapmak
20	Phrasals	bind up in v.	tüm ilgisini vermek
21	Phrasals	bind up in v.	tüm dikkatini vermek
22	Phrasals	bind to v.	yasal olarak bağlanmak
23	Phrasals	bind up v.	birini ya da bir şeyi bir maddeyle kaplamak
24	Phrasals	bind up v.	sarmak
25	Phrasals	bind up v.	sargılamak
26	Phrasals	bind up v.	sarıp sarmalamak
27	Phrasals	bind off v.	örgüde düğüm atmak
28	Phrasals	bind someone or something up (in something) v.	birini ya da bir nesneyi bir şeyle sarmak
29	Phrasals	bind someone or something up (in something) v.	birini ya da bir nesneyi bir şeyle bağlamak
30	Phrasals	bind people together v.	(birbirlerine) kaynaştırmak
31	Phrasals	bind someone or something down v.	birini veya bir şeyi sağlam şekilde bir yere bağlamak
32	Phrasals	bind someone or something down v.	birini veya bir şeyi bir yere sabitlemek
33	Phrasals	bind up with (something) v.	(bir şeyle) sarmak
34	Phrasals	bind up with (something) v.	(bir şeyle) kaplamak
35	Phrasals	bind up with (something) v.	(bir şeyle) sarıp sarmalamak
36	Phrasals	bind up with (something) v.	(bir şeyle) sarmalamak
37	Phrasals	bind up with (something) v.	(bir şeyle) sargılamak
38	Phrasals	bind up with (something) v.	(bir şeyle) birlikte bağlamak/sarmak
39	Phrasals	bind up with (something) v.	bir araya getirip (bir şeyle) sarmak/bağlamak
40	Phrasals	bind up with (something) v.	(bir şeyle) birbirine bağlamak
41	Phrasals	bind off v.	son sırayı bitirmek
42	Phrasals	bind someone or something together v.	(birilerini/bir şeyleri) bir arada bağlamak
43	Phrasals	bind someone or something together v.	(birilerini/bir şeyleri) birlikte bağlamak
44	Phrasals	bind something together v.	bir şeyin parçalarını bir araya getirip bağlamak
45	Phrasals	bind someone over (to someone or something) v.	birini (hakim/adli makam) karşısına çıkarmak
46	Phrasals	bind someone over (to someone or something) v.	birini (hakime/adli makama) teslim etmek
47	Phrasals	bind (someone or something) together v.	bir arada bağlamak
48	Phrasals	bind (someone or something) together v.	birlikte bağlamak
49	Phrasals	bind over v.	suçluyu adli makamın karşısına çıkarmak
50	Phrasals	bind over v.	suçluyu yasal merciye teslim etmek
Colloquial
51	Colloquial	put in a bind v.	çıkmaza sokmak
Idioms
52	Idioms	double bind n.	iki arada bir derede kalma
53	Idioms	a double bind n.	çıkmaz
54	Idioms	a double bind n.	açmaz
55	Idioms	a double bind n.	aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık
56	Idioms	a double bind n.	iki ucu boklu değnek
57	Idioms	get in a bind v.	başı belada olmak
58	Idioms	be in a bind v.	başı belada olmak
59	Idioms	be in a bind v.	çıkmaza düşmek
60	Idioms	get into a bind v.	darda olmak
61	Idioms	get in a bind v.	çıkmaza girmek
62	Idioms	get in a bind v.	dar boğaza girmek
63	Idioms	get into a bind v.	dar boğaza girmek
64	Idioms	get into a bind v.	dara düşmek
65	Idioms	be in a bind v.	çıkmaza girmek
66	Idioms	get in a bind v.	çıkmaza düşmek
67	Idioms	find oneself in a bind v.	dara düşmek
68	Idioms	be in a bind v.	dar boğazda olmak
69	Idioms	be in a bind v.	dara düşmek
70	Idioms	get in a bind v.	dara düşmek
71	Idioms	be in a bind v.	darda olmak
72	Idioms	find oneself in a bind v.	darda olmak
73	Idioms	get in a bind v.	darda olmak
74	Idioms	find oneself in a double bind v.	kendisini iki arada bir derede bulmak
75	Idioms	be in a bind v.	sıkışık durumda olmak
76	Idioms	find oneself in a bind v.	parasız kalmak
77	Idioms	be in a bind v.	sıkıntıda olmak
78	Idioms	be in a bind v.	parasız kalmak
79	Idioms	get into a bind v.	parasız kalmak
80	Idioms	find oneself in a bind v.	(parasal) sıkıntıya düşmek
81	Idioms	get in a bind v.	zor duruma düşmek
82	Idioms	get into a bind v.	(parasal) sıkıntıya düşmek
83	Idioms	get into a bind v.	zor duruma düşmek
84	Idioms	bind up wounds v.	yaraları sarmak
85	Idioms	be in a bind v.	zorda olmak
86	Idioms	be in a bind v.	zor durumda olmak
87	Idioms	be in a bind v.	(parasal) sıkıntıya düşmek
88	Idioms	bind (one) hand and foot v.	(birinin) elini ayağını bağlamak
89	Idioms	bind (one) hand and foot v.	(birini) köşeye sıkışmış hissettirmek
90	Idioms	bind (one) hand and foot v.	(birine) eli ayağı bağlanmış gibi hissettirmek
91	Idioms	bind (one) hand and foot v.	(birine) kapana kısılmış gibi hissettirmek
92	Idioms	bind (one) hand and foot v.	(birini) köşeye sıkıştırmak
93	Idioms	bind (one) hand and foot v.	(birini) kapana kıstırmak
94	Idioms	bind someone hand and foot v.	birinin elini ayağını bağlamak
95	Idioms	bind someone hand and foot v.	birini köşeye sıkışmış hissettirmek
96	Idioms	bind someone hand and foot v.	birine eli ayağı bağlanmış gibi hissettirmek
97	Idioms	bind someone hand and foot v.	birine kapana kısılmış gibi hissettirmek
98	Idioms	bind someone hand and foot v.	birini köşeye sıkıştırmak
99	Idioms	bind someone hand and foot v.	birini kapana kıstırmak
100	Idioms	in a bind expr.	darda
101	Idioms	in a tough bind expr.	güç/zor durumda
102	Idioms	in a bind expr.	sıkıntıda
103	Idioms	in a bind expr.	zorda
104	Idioms	in a double bind expr.	iki arada bir derede
105	Idioms	in a double bind expr.	çözümsüz bir çelişkide
106	Idioms	in a double bind expr.	çifte açmazda
Trade/Economic
107	Trade/Economic	authorized to bind the company adj.	firmayı takyit etmekle yetkilendirilmiş
108	Trade/Economic	empowered to bind the company adj.	firmayı takyit etmekle yetkilendirilmiş
Law
109	Law	authority to represent and bind n.	temsil ve ilzam yetkisi
110	Law	bind over v.	göz hapsine mahkum etmek
111	Law	bind over v.	mali kefaletle bağlamak
112	Law	bind down v.	mali kefaletle bağlamak
113	Law	bind down v.	senetle bir işi yapmaya mecbur tutmak
114	Law	bind over v.	senetle bir işi yapmaya mecbur tutmak
115	Law	be bind v.	tekeffül etmek
Computer
116	Computer	dynamic bind (sql) n.	dinamik bağlama
117	Computer	dynamic bind sql n.	dinamik bağlama
118	Computer	automatic bind n.	otomatik bağlama
119	Computer	ldap bind time n.	ldap bağ süresi
120	Computer	automatic bind n.	otomatik bağlama
121	Computer	right bind n.	sağdan cilt
122	Computer	left bind n.	soldan cilt
123	Computer	windows sockets bind error n.	windows sockets bind hatası
124	Computer	bind failed expr.	bağ başarısız oldu
Construction
125	Construction	thorough-bind v.	düşey derz ile birleştirmek
Automotive
126	Automotive	coil bind n.	yay kapanması
Medical
127	Medical	set and bind up a broken bone v.	kırık sarmak
128	Medical	bind to plasma proteins v.	plazma proteinlerine bağlanmak
Psychology
129	Psychology	double bind n.	yetki sahiplerinde çelişkili talepler alınması sonucu oluşan ikilem
Star Wars
130	Star Wars	do not bind his hands n.	ellerini bağlamayın