cucumber - Turkish English Dictionary

cucumber

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "cucumber" in Turkish English Dictionary : 7 result(s)

English Turkish
Common Usage
cucumber n. salatalık
Even compared with the standard European cucumber, that is a sensational success!
Standart Avrupa salatalığı ile karşılaştırıldığında bile bu muazzam bir başarıdır!

More Sentences
Gastronomy
cucumber n. salatalık
Chop some lettuce, cucumber, whatever else you might want for your salad.
Salatanız için biraz marul, salatalık ya da başka ne isterseniz doğrayın.

More Sentences
Common Usage
cucumber n. hıyar
Gastronomy
cucumber n. hıyar
Marine Biology
cucumber n. deniz hıyarı
Botanic
cucumber n. salatalık ağacı
cucumber n. hıyar ağacı

Meanings of "cucumber" with other terms in English Turkish Dictionary : 88 result(s)

English Turkish
Gastronomy
cucumber salad n. hıyar salatası
A horse doesn't eat cucumber salad.
Bir at hıyar salatası yemez.

More Sentences
cucumber salad n. salatalık salatası
A horse doesn't eat cucumber salad.
Bir at salatalık salatası yemez.

More Sentences
cucumber pickle n. salatalık turşusu
I like to eat yellow rice with cucumber pickles.
Sarı pirinci salatalık turşusuyla yemeyi severim.

More Sentences
General
sea cucumber n. denizhıyarı
squirting cucumber n. eşekhıyarı
squirting cucumber n. acıdülek
squirting cucumber n. cırtatan
dwarf cucumber n. badem salatalık
slice the cucumber v. salatalığı dilimlemek
slice the cucumber v. salatalık dilimlemek
as cool as cucumber adj. kıl
as cool as cucumber adj. antipatik
as cool as a cucumber adj. serin kanlı
as cool as a cucumber adj. soğuk kanlı
cucumber-shaped adj. salatalığa benzeyen
cucumber-shaped adj. hıyara benzeyen
cucumber-shaped adj. salatalık şekilli
Colloquial
the cucumber has left the salad expr. dükkanın açık kalmış
the cucumber has left the salad expr. fermuarın açık kalmış
Idioms
cool as a cucumber adj. sakin
(as) cool as a cucumber adj. aladağ'dan serin
as cool as a cucumber expr. buz gibi (insan)
as cool as a cucumber expr. kılı kıpırdamaz
as cool as a cucumber expr. kayış gibi
as cool as a cucumber expr. soğukkanlı
as cool as a cucumber expr. soğuk
as cool as a cucumber expr. sakin
Gastronomy
russian cucumber n. acur
white cucumber n. acur
armenian cucumber n. acur
a kind of cold soup made of yogurt and cucumber n. cacık
diced cucumber garlic and mint in yoghurt n. cacık
cucumber-yoghourt n. cacık
tomatoes and cucumber salad n. domates ve salatalık söğüş
pickled cucumber n. hıyar turşusu
cucumber pickle n. hıyar turşusu
cucumber rolls n. salatalık ruloları
sliced tomato and cucumber served with no dressing n. söğüş salata
Marine Biology
sea cucumber n. denizhıyarı
sea cucumber n. deniz hıyarı
Botanic
exploding cucumber n. acı dülek
squirting cucumber n. acı dülek
squirting cucumber n. eşek hıyarı
cucumber (cucumis sativus) n. salatalık
exploding cucumber n. şeytan keleği
squirting cucumber n. şeytan keleği
zombie's cucumber n. tatula
star cucumber (sicyos angulatus) n. itdolanbacı
jamaica cucumber (cucumis anguria) n. dikenli meyve veren bir tür kornişon
maroon cucumber n. dikenli meyve veren bir tür kornişon
squirting cucumber (ecballium elaterium) n. ebu cehil karpuzu
large-leaved cucumber tree (magnolia macrophylla) n. büyük yapraklı manolya
large-leaved cucumber tree (magnolia macrophylla) n. abd'nin güneydoğusunda özgü, çok büyük yaprakları olan alta doğru mora çalan krem rengi çiçekli yaprak dökmeyen büyük bir ağaç
cucumber magnolia (magnolia acuminata) n. hıyar ağacı
cucumber magnolia (magnolia acuminata) n. yeşilimsi sarı büyük yaprakları ve küçük salatalığa benzer meyveleri olan kuzey amerika'nın doğusuna özgü yaprak döken bir manolya ağacı
cucumber tree n. kuzey amerika'nın doğusuna özgü çeşitli manolya ağaçlarına verilen ad
cucumber tree (magnolia acuminata) n. hıyar ağacı
cucumber tree (magnolia acuminata) n. yeşilimsi sarı büyük yaprakları ve küçük salatalığa benzer meyveleri olan kuzey amerika'nın doğusuna özgü yaprak dökmeyen bir manolya ağacı
cucumber tree (averrhoa bilimbi) n. bilimbi ağacı
cucumber tree (averrhoa bilimbi) n. salatalık ağacı
cucumber tree (averrhoa bilimbi) n. ekşi yoncagiller familyasından doğu asya'ya özgü küçük salatalıklara benzer yenilebilir meyveleri olan bir ağaç
large-leaved cucumber tree (magnolia macrophylla) n. büyük yapraklı manolya
large-leaved cucumber tree (magnolia macrophylla) n. abd'nin güneydoğusuna özgü, devasa yaprakları ve dipleri mora çalan büyük krem rengi çiçekleri olan yaprak döken büyük bir ağaç
bitter cucumber n. acı karpuz
bitter cucumber n. acı elma
bitter cucumber (cucumis colocynthis) n. hanzel
wild cucumber n. salatalığa benzer çeşitli sarmaşıklara verilen ad
wild cucumber n. eşek hıyarı
wild cucumber n. kuzey amerika'ya özgü dalları, yeşilimsi beyaz çiçekleri ve dikenli meyveleri olan otsu bir sarmaşık
wild cucumber n. kuzey amerika'ya özgü yeşilimsi dikenli meyvesi olan bir sarmaşık
bur cucumber n. kornişon
bur cucumber n. it dolanbacı
bur cucumber n. it dolanbacı meyvesi
gooseberry cucumber n. güney afrika'ya özgü olup avustralya'da da yaygın yetiştirilen bir sarmaşık
serpent cucumber n. acur
serpent cucumber n. ermeni salatalığı
cucumber mosaic n. hıyar mozaik virüsü hastalığı
cucumber vine n. cucumis cinsi sarmaşık bitkisi
snake cucumber n. acur
snake cucumber n. ermeni salatalığı
Agriculture
cucumber seed n. hıyar tohumu
cucumber seed n. salatalık tohumu
Entomology
cucumber beetle n. hıyar böceği
cucumber beetle n. hıyar ve kabak zararlısı böcek
Slang
be (as) cool as a cucumber v. serinkanlı olmak
be (as) cool as a cucumber v. soğukkanlı olmak
be (as) cool as a cucumber v. sakin olmak
be (as) cool as a cucumber v. kılı kıpırdamamak