damlamak - Turkish English Dictionary

damlamak

Meanings of "damlamak" in English Turkish Dictionary : 34 result(s)

Turkish English
Common Usage
damlamak drip v.
The faucet in the kitchen is dripping.
Mutfaktaki musluk damlıyor.

More Sentences
General
damlamak drip v.
You can hear the water dripping from the pipe.
Borudan damlayan suyu duyabilirsiniz.

More Sentences
damlamak trickle v.
Blood trickled from his wound.
Yarasından kan damladı.

More Sentences
damlamak drop v.
Drop by drop, the lake fills.
Damlaya damlaya göl olur.

More Sentences
Meteorology
damlamak drip v.
The dripping ice cream dirtied his pants.
Damlayan dondurma pantolonunu kirletti.

More Sentences
Common Usage
damlamak dribble v.
General
damlamak pop in v.
damlamak fall off v.
damlamak distil v.
damlamak drop in v.
damlamak turn up v.
damlamak drop around v.
damlamak blow in v.
damlamak come in suddenly v.
damlamak weep v.
damlamak blob v.
damlamak happen in v.
damlamak drop off v.
damlamak distill v.
damlamak drap [dialect] v.
damlamak drill [obsolete] v.
damlamak sicker v.
damlamak sigger v.
damlamak still [obsolete] v.
Phrasals
damlamak blow in v.
damlamak blow into v.
damlamak blow in v.
damlamak trickle down v.
Idioms
damlamak darken someone's door v.
Technical
damlamak distill v.
damlamak distil v.
damlamak drib v.
damlamak drop off v.
Archaic
damlamak drivel v.

Meanings of "damlamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
General
ağzından bal damlamak talk sweetly v.
ağzından bal damlamak talk gently v.
kaleminden kan damlamak write effectively v.
yanağından kan damlamak be rosy cheeked and healthy v.
yanağından kan damlamak be in radiant health v.
yanaklarından kan damlamak look in the pink v.
gürültülü bir şekilde damlamak flump v.
üstüne damlamak bedribble v.
üzerine damlamak bedrop v.
hızla damlamak dripple v.
her tarafından su damlamak dripple v.
Phrasals
bir yerden damlamak trickle through (something) v.
bir yere damlamak pop down v.
bir şeyin dışına damlamak trickle out (of something) v.
bir şeyin içeriye damlamak trickle in (to something) v.
bir şeye damlamak trickle down (to something) v.
selamsız sabahsız damlamak blow in v.
(bir şeyin içine) damlamak drip in (something) v.
(bir şeyin içine) damlamak drip into (something) v.
her tarafından (su/bir sıvı) damlamak drip with (something) v.
her tarafından su/bir sıvı damlamak drip with something v.
bir şeyden damlamak ooze from v.
(bir şeye/yere) damlamak stumble into (something or some place) v.
-e damlamak drip into v.
her tarafından (su/bir sıvı) damlamak drip with v.
(birine) damlamak drop in on (someone) v.
(birine/bir şeye) damlamak fly to (someone or something) v.
içeri damlamak trickle in v.
dışarı damlamak trickle out (of something) v.
(bir şeyden/bir yerden) dışarı damlamak trickle out (of something or some place) v.
'-den damlamak trickle through v.
Idioms
ağzından bal damlamak have kissed the blarney stone v.
kaleminden zehir damlamak dip the pen in gall v.
kaleminden zehir damlamak dip one's pen in gall v.
kaleminden kan damlamak write effectively and movingly v.
kaleminden kan damlamak write things that bring tears to the eyes v.
(birinin) evine damlamak darken (one's) door v.
evine damlamak darken door v.
kaleminden zehir damlamak dip your pen in gall v.
ağzından bal damlamak kiss the blarney stone v.