derive

Meanings of "derive" in Turkish English Dictionary : 30 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	derive v.	almak
The Chinese population will derive little pleasure from the Games. Çin halkı oyunlardan çok az keyif alacaktır. More Sentences
2	General	derive v.	kaynaklanmak
Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines. Bunun gibi kirliliğe sebep olan maddeler, esas olarak araba motorlarındaki yakıtın yanmasından kaynaklanır. More Sentences
3	General	derive v.	gelmek
You should take a look at these words derived from German. Almancadan gelen bu kelimelere bir göz atmalısınız. More Sentences
4	General	derive v.	elde etmek
The antibodies the doctor gave me were derived from human blood. Doktorun bana verdiği antikorlar insan kanından elde edilmişti. More Sentences
5	General	derive v.	bulmak
We should try to derive some peace from this vacation. Bu tatilde biraz huzur bulmaya çalışmalıyız. More Sentences
Law
6	Law	derive v.	almak
The Chinese population will derive little pleasure from the Games. Çin halkı oyunlardan çok az keyif alacaktır. More Sentences
7	Law	derive v.	elde etmek
The antibodies the doctor gave me were derived from human blood. Doktorun bana verdiği antikorlar insan kanından elde edilmişti. More Sentences
Technical
8	Technical	derive v.	elde etmek
The antibodies the doctor gave me were derived from human blood. Doktorun bana verdiği antikorlar insan kanından elde edilmişti. More Sentences
Common Usage
9	Common Usage	derive v.	türemek
10	Common Usage	derive v.	-den elde etmek
General
11	General	derive v.	yola çıkmak
12	General	derive v.	sağlamak
13	General	derive v.	türetmek
14	General	derive v.	çıkarsamak
15	General	derive v.	çıkarmak
Law
16	Law	derive v.	hasıl olmak
Chemistry
17	Chemistry	derive v.	(başka bir ana maddeden) madde almak
18	Chemistry	derive v.	(kimyasal yollar ile) türemek
Biochemistry
19	Biochemistry	derive v.	türetmek
Linguistics
20	Linguistics	derive v.	(sözcük veya ifade) yapım ekini bulmak
21	Linguistics	derive v.	türetme ekini bulmak
Archaic
22	Archaic	derive v.	iletmek
23	Archaic	derive v.	vermek
24	Archaic	derive v.	ulaştırmak
25	Archaic	derive v.	aktarmak
26	Archaic	derive v.	getirmek
27	Archaic	derive v.	gelmesini sağlamak
28	Archaic	derive v.	kaynağından saptırmak
29	Archaic	derive v.	yolundan saptırmak
30	Archaic	derive v.	yolundan çıkarmak

Meanings of "derive" with other terms in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	derive from v.	türemek
Some English words derive from Japanese. Bazı İngilizce kelimeler Japonca'dan türemiştir. More Sentences
2	General	derive from v.	türetmek
My name is Savary, as derived from the words 'safe' and 'save'. Benim adım, "güvenli" ve "kurtarmak" kelimelerinden türeyen Savary'dir. More Sentences
3	General	derive from v.	sağlamak
More than half of the revenues on which the country survives are now derived from foreign aid. Ülkenin geçimini sağlayan gelirlerin yarısından fazlası artık dış yardımlardan elde ediliyor. More Sentences
4	General	derive pleasure v.	zevk almak
Some people derive pleasure from watching horror movies. Bazı insanlar korku filmlerini izlemekten zevk alırlar. More Sentences
5	General	derive from v.	almak
6	General	derive from something v.	gelmek
7	General	derive from v.	bir şeyden türemek
8	General	derive personal benefits v.	kişisel çıkar elde etmek
9	General	derive personal benefits v.	kişisel çıkar sağlamak
10	General	derive inspiration v.	esin almak
11	General	derive benefit v.	fayda elde etmek
12	General	derive pleasure v.	zevk duymak
13	General	derive from v.	-den elde etmek
14	General	derive a profit v.	kazanç sağlamak
15	General	derive a profit v.	kazanç elde etmek
16	General	derive lessons from mistakes v.	hatalarından ders çıkarmak
17	General	derive from v.	-den kaynaklanmak
18	General	derive an improper personal benefit v.	haksız kazanç sağlamak
19	General	derive from v.	köken almak
Phrasals
20	Phrasals	derive something from something v.	bir şeyden bir şey türetmek
21	Phrasals	derive (something) from (someone or something) v.	(bir şeyi birinden/bir şeyden) almak
22	Phrasals	derive (something) from (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir şey) almak
23	Phrasals	derive (something) from (something) v.	(bir şeyden) türemek
24	Phrasals	derive (something) from (something) v.	(kökenini bir şeyden) almak
25	Phrasals	derive (something) from (something) v.	(bir şeyden bir şey) türetmek
26	Phrasals	derive (something) from (something) v.	(bir şeyden bir şey) elde etmek
Trade/Economic
27	Trade/Economic	derive benefits from v.	çıkar temin etmek
28	Trade/Economic	derive benefits from v.	çıkar sağlamak
29	Trade/Economic	derive profit v.	kar elde etmek