dilek - Turkish English Dictionary

dilek

Meanings of "dilek" in English Turkish Dictionary : 20 result(s)

Turkish English
Common Usage
dilek wish n.
Thank you very much for your kind wishes.
Nazik dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

More Sentences
General
dilek wish n.
Lastly, I would like to end with a wish.
Son olarak, bir dilekle sözlerime son vermek istiyorum.

More Sentences
dilek wishing n.
I join others in wishing Portugal every good wish for a successful presidency.
Portekiz'e başarılı bir dönem başkanlığı için tüm iyi dileklerimi sunarak diğerlerine katılıyorum.

More Sentences
dilek request n.
dilek desire n.
dilek adjuration n.
dilek desiderative n.
dilek will n.
dilek entreaty n.
dilek demand n.
dilek treaty [obsolete] n.
dilek entreatment [obsolete] n.
dilek vote n.
dilek optation n.
dilek option [obsolete] n.
dilek prays n.
dilek precation [rare] n.
Trade/Economic
dilek petition n.
Law
dilek resolution n.
Politics
dilek motion n.

Meanings of "dilek" with other terms in English Turkish Dictionary : 70 result(s)

Turkish English
General
dilek kipi subjunctive n.
Today, we are going to unravel the mystery of the English subjunctive.
Bugün, İngilizce dilek kipinin gizemini çözeceğiz.

More Sentences
dilek listesi wish list n.
However, it is still a wish list.
Ancak yine de bu bir dilek listesidir.

More Sentences
dilek perisi fay n.
The fay granted the young girl three wishes.
Dilek perisi, genç kızın üç dileğini yerine getirdi.

More Sentences
dilek dilemek make a wish v.
Tom closed his eyes and made a wish.
Tom gözlerini kapattı ve bir dilek diledi.

More Sentences
dilek tutmak make a wish v.
It's an American tradition to make a wish on your birthday.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.

More Sentences
Speaking
bir dilek tut make a wish expr.
Tom closed his eyes and made a wish.
Tom gözlerini kapadı ve bir dilek tuttu.

More Sentences
Trade/Economic
dilek şikayet kutusu suggestion box n.
Have you checked the suggestions box today?
Bugün dilek şikayet kutusunu kontrol ettin mi?

More Sentences
General
dilek kipi subjunctive mood n.
dilek kipi optative n.
dilek ve temennilerimiz wishes and requests n.
dilek ve temennilerimiz best wishes and kind regards n.
iyi dilek greeting n.
içinden dilek çıkan uzak doğu kurabiyesi fortune-cookie n.
dilek perisi wish fairy n.
çirkin bir dilek an ugly wish n.
dilek mumu prayer candle n.
dilek mumu votive candle n.
dilek çeşmesi wishing well fountain n.
dilek kuyusu wishing well n.
dilek havuzu wishing well pond n.
dilek havuzu wishing well n.
dilek balonu sky lantern n.
uçan dilek feneri sky lantern n.
dilek feneri sky lantern n.
uçan dilek balonu sky lantern n.
dilek ağacı wish-fulfilling tree n.
dilek ağacı wish tree n.
yanlış dilek miswanting n.
iyi dilek regard n.
dilek dileyen kimse wisher n.
koşullu dilek would n.
(dekoratif amaçla kese kağıdına koyulan) dilek mumu luminaria n.
(dekoratif amaçla kese kağıdına koyulan) dilek mumu farolito n.
dilek mumu cierge n.
dilek feneri fire balloon n.
vecize, önerme veya nükte olarak ifade edilen duygusal fikir veya dilek sentiment n.
dilek ve şikayet kutusu suggestions box n.
dilek sunmak submit a claim v.
dilek ve temennilerini sunmak express one's wishes and desires v.
dilek ve temennilerini bildirmek express one's wishes and desires v.
büyülü bir dilek dilemek make a magical wish v.
yıldız kayarken dilek tutmak wish on a shooting star v.
yıldız kayarken dilek tutmak wish on a falling star v.
dilek kipi ile ilgili subjunctive adj.
dilek kipi desiderative adj.
dilenen (dilek) wished adj.
dilek belirten desiderative adj.
istek/dilek bildiren eylem formuna ait precative adj.
istek/dilek bildiren eylem formu ile ilgili precative adj.
istek/dilek bildiren eylem formunu oluşturan precative adj.
Phrasals
(birinden/bir şeyden) bir dilek dilemek wish on (someone or something) v.
(biri/bir şey) üzerinden bir dilek tutmak wish on (someone or something) v.
-den bir dilek dilemek wish upon v.
(biri/bir şey) üzerinden bir dilek tutmak wish upon v.
Phrases
eksik dilek dileme (be) careful what you wish for(, (because) you just might get it) expr.
dikkatli dilek dile (bakarsın gerçek olur) (be) careful what you wish for(, (because) you just might get it) expr.
Colloquial
eksik dilek dileme be careful what you wish for(, it might (just) come true expr.
dikkatli dilek dile (bakarsın gerçek olur) be careful what you wish for(, it might (just) come true expr.
eksik dilek dileme watch what you wish for(, (because) you just might get it) expr.
dikkatli dilek dile (bakarsın gerçek olur) watch what you wish for(, (because) you just might get it) expr.
Idioms
iyi dilek a shout n.
Trade/Economic
dilek şikayet kutusu request box n.
Linguistics
dilek-koşul kipi desiderative n.
dilek kipi subjunctive n.
dilek kipi subjunctive mood n.
dilek koşul desiderative n.
dilek bildiren eylem precative n.
dilek kipi içeren optative adj.
Religious
inançla yapılan dilek apprecation [obsolete] n.
Geography
dilek yarımadası mycale n.