greet - Turkish English Dictionary

greet

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "greet" in Turkish English Dictionary : 20 result(s)

English Turkish
Common Usage
greet v. selamlaşmak
He always bowed when he greeted someone.
Biriyle selamlaştığında hep eğilirdi.

More Sentences
greet v. selam vermek
I greeted Betty, but she ignored me.
Betty'ye selam verdim ama beni görmezden geldi.

More Sentences
General
greet v. selamlaşmak
He was aware of my presence but he did not greet me.
O benim varlığımın farkındaydı fakat benimle selamlaşmadı.

More Sentences
greet v. karşılamak
The people of Iraq were going to greet the troops of the British-American empire as a liberating army.
Irak halkı, İngiliz-Amerikan imparatorluğunun askerlerini özgürleştirici bir ordu olarak karşılayacaktı.

More Sentences
greet v. selam vermek
I met your son yesterday and he politely greeted me.
Dün oğlunuza rastladım ve o bana kibarca selam verdi.

More Sentences
greet v. selamlamak
We would always greet one another.
Her zaman birbirimizi selamlardık.

More Sentences
greet n. selamlama
greet v. çarpmak
greet v. kutlamak
greet v. karşılaşmak
greet v. selam çakmak
greet v. esenlemek
greet v. görünmek
greet v. kendini göstermek
greet v. algılanmak
greet v. dostluk mesajı yollamak
greet v. arkadaşça konuşmak
greet v. arkadaşça yazışmak
Colloquial
greet v. selam çakmak
British Slang
greet v. ağlamak

Meanings of "greet" with other terms in English Turkish Dictionary : 35 result(s)

English Turkish
General
greet with v. karşılamak
Well, I know very well that I will be greeted with smiles and grins everywhere.
Her yerde gülümsemeler ve sırıtışlarla karşılanacağımı çok iyi biliyorum.

More Sentences
meet and greet n. (bir spor turnuvasında ya da ortak çalışılacak bir projede yapılan) tanışma toplantısı
meet and greet n. sanatçıların ve ünlülerin hayranlarıyla buluşup imza dağıttıkları etkinlik
meet-and-greet n. katılımcıların sponsorluk yapan kişi veya grupla resmi olmayan bir ortamda tanışma fırsatını yakaladıkları etkinlik
meet-and-greet n. çevre edinip ilişki ağını genişletme amacıyla yapılan sosyal etkinlik
greet [dialect[ [uk] n. ufalanmış toprak
greet [dialect[ [uk] n. ufalanmış kaya
greet [scotland] n. ağlama
greet [scotland] n. hıçkırarak ağlama
greet the eye v. göze çarpmak
greet each other v. selamlaşmak
greet one another v. merhabalaşmak
greet the guest v. misafir kabul etmek
greet respectfully v. saygı ile selamlamak
greet warmly v. sıcak karşılamak
greet someone v. birini karşılamak
greet a guest v. misafir karşılamak
greet with respect v. saygıyla selamlamak
greet [obsolete] v. yalvararak çağırmak
greet [obsolete] v. öfkeyle çağırmak
greet with a bow v. yayla selamlamak
greet [obsolete] adj. harika
Phrasals
greet with v. belli bir şekilde (sıcak, soğuk vb) karşılamak
greet (someone or something) with (something) v. (birini/bir şeyi) bir şeyle karşılamak
Proverb
friends may meet but mountains never greet dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur
Idioms
greet somebody with open arms v. birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
greet with open arms v. birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
greet (someone or something) with open arms v. (birini/bir şeyi) birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
greet (someone or something) with open arms v. (birini/bir şeyi) kollarını açarak karşılamak
greet (someone or something) with open arms v. (birini/bir şeyi) sevinçle karşılamak
greet (something) with open arms v. (bir şeyi) iyi karşılamak
greet (something) with open arms v. (bir şeyi) mutlulukla karşılamak
greet the day v. güne merhaba demek
greet the day v. güne başlamak
Tourism
meet and greet n. yolcuların geldikleri havaalanı, liman veya terminalde karşılanması hizmetleri