Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
karşılamak
Meanings of
"karşılamak"
in English Turkish Dictionary : 48 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
karşılamak
meet
v.
General
2
General
karşılamak
counterbalance
v.
3
General
karşılamak
encounter
v.
4
General
karşılamak
counterpose
v.
5
General
karşılamak
provide
v.
6
General
karşılamak
block up
v.
7
General
karşılamak
fulfill
v.
8
General
karşılamak
provision
v.
9
General
karşılamak
offset
v.
10
General
karşılamak
answer
v.
11
General
karşılamak
correspond
v.
12
General
karşılamak
fulfil
v.
13
General
karşılamak
recompense
v.
14
General
karşılamak
counter to
v.
15
General
karşılamak
counterpoise
v.
16
General
karşılamak
take care of
v.
17
General
karşılamak
receive
v.
18
General
karşılamak
countervail
v.
19
General
karşılamak
satisfy
v.
20
General
karşılamak
recoup
v.
21
General
karşılamak
greet
v.
22
General
karşılamak
greet with
v.
23
General
karşılamak
make amends
v.
24
General
karşılamak
take
v.
25
General
karşılamak
supply
v.
26
General
karşılamak
welcome
v.
27
General
karşılamak
face
v.
28
General
karşılamak
confront
v.
29
General
karşılamak
meet
v.
30
General
karşılamak
make up for something
v.
31
General
karşılamak
make something up
v.
32
General
karşılamak
fill
v.
33
General
karşılamak
compensate
v.
34
General
karşılamak
equiponderate
v.
35
General
karşılamak
recoupe
v.
36
General
karşılamak
redress
v.
37
General
karşılamak
entertain [obsolete]
v.
38
General
karşılamak
satisfise [us]
v.
39
General
karşılamak
satisfice [uk]
v.
40
General
karşılamak
present
v.
41
General
karşılamak
subminister
v.
42
General
karşılamak
subministrate
v.
43
General
karşılamak
bear
v.
Phrasals
44
Phrasals
karşılamak
get along
v.
45
Phrasals
karşılamak
marry up
v.
46
Phrasals
karşılamak
come up
v.
Technical
47
Technical
karşılamak
meet
v.
48
Technical
karşılamak
compensate
v.
Meanings of
"karşılamak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
alkışlarla karşılamak
acclaim
v.
2
Common Usage
takdirle karşılamak
appreciate
v.
General
3
General
(genelde konserin/gösterinin masraflarını karşılamak amacıyla) etkinliğin sonunda katılımcılardan toplanan para
retiring collection
n.
4
General
sabit bir talebi karşılamak için kullanılan şey
fodder
n.
5
General
masraflarını karşılamak
reimburse
v.
6
General
ihtiyacını karşılamak
supply with
v.
7
General
hoş karşılamak
welcome
v.
8
General
(masraf vb) karşılamak
cover
v.
9
General
masrafı karşılamak
cover expenses
v.
10
General
hoş karşılamak
look with favour on
v.
11
General
birini soğuk karşılamak
give someone a cold welcome
v.
12
General
masrafları karşılamak
cover expenses
v.
13
General
olumlu karşılamak
receive something favorably
v.
14
General
normal karşılamak
react normally
v.
15
General
hoş karşılamak
connive
v.
16
General
karşılamak (giderleri)
defray
v.
17
General
ihtiyacını karşılamak
fill the bill
v.
18
General
karşılamak (haber vb)
receive
v.
19
General
her ihtiyacını karşılamak
baby
v.
20
General
ihtiyacını karşılamak
cater for
v.
21
General
olumlu karşılamak
welcome something warmly
v.
22
General
ancak masrafını karşılamak
break even
v.
23
General
çalışarak ücretlerini karşılamak (öğrenci okul/üniversite)
work one's way
v.
24
General
ihtiyacı karşılamak
supply
v.
25
General
protestolarla karşılamak
stage a protest
v.
26
General
ihtiyacı karşılamak
satisfy a need
v.
27
General
doğal karşılamak
react in a usual way
v.
28
General
talebi karşılamak
meet the demand
v.
29
General
kuşkuyla karşılamak
be sceptical about
v.
30
General
masrafları karşılamak
defray
v.
31
General
doğal karşılamak
take something naturally
v.
32
General
gereksinimini karşılamak
meet somebody's requirements
v.
33
General
esefle karşılamak
regret
v.
34
General
hoş karşılamak
take kindly to
v.
35
General
doğal karşılamak
react normally
v.
36
General
kuşkuyla karşılamak
be so cynical about something
v.
37
General
normal karşılamak
acquiesce
v.
38
General
anlayışla karşılamak
understand
v.
39
General
ihtiyacı karşılamak
serve the purpose
v.
40
General
normal karşılamak
respond to something normally
v.
41
General
kuşkuyla karşılamak
have misgivings about
v.
42
General
zararı karşılamak
guerdon
v.
43
General
ihtiyacını karşılamak
provide
v.
44
General
karşılamak (birinin ihtiyacını)
supply with
v.
45
General
bir talebi karşılamak
meet a demand
v.
46
General
anlayışla karşılamak
appreciate
v.
47
General
olumlu karşılamak
react positively
v.
48
General
zararını karşılamak
reimburse
v.
49
General
normal karşılamak
accept
v.
50
General
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
welcome someone with open arms
v.
51
General
karşılamak (masrafı)
absorb
v.
52
General
olumlu karşılamak
respond positively
v.
53
General
normal karşılamak
take it normally
v.
54
General
kuşkuyla karşılamak
get suspicious about
v.
55
General
dengiyle karşılamak
retaliate
v.
56
General
hoş karşılamak
approve
v.
57
General
birini nezaket ve içtenlikle karşılamak
give someone a warm welcome
v.
58
General
ihtiyacı karşılamak
be adequate
v.
59
General
memnuniyetle karşılamak
take kindly to
v.
60
General
maliyetini karşılamak (radyo/televizyon programının veya bir sanat faaliyetinin)
sponsor
v.
61
General
nezaketle karşılamak (misafiri)
welcome
v.
62
General
ihtiyacı karşılamak
meet a need
v.
63
General
bir şeyin yok edilmesini hoş karşılamak
regard something as good riddance
v.
64
General
topu karşılamak
return
v.
65
General
yeni yılı karşılamak
see in the new year
v.
66
General
ihtiyacını karşılamak
cater
v.
67
General
ihtiyacı karşılamak
answer the purpose
v.
68
General
birinin ihtiyacını karşılamak
cater to
v.
69
General
birinin masraflarını karşılamak
reimburse someone for
v.
70
General
anlayışla karşılamak
comprehend
v.
71
General
beklentileri karşılamak
meet the expectations
v.
72
General
beklentileri karşılamak
cover the expectations
v.
73
General
hasarı karşılamak
compensate for the damage
v.
74
General
hasarı karşılamak
pay for the damage
v.
75
General
hasarı karşılamak
cover the damage
v.
76
General
ihtiyaç karşılamak
meet one's need
v.
77
General
masraf karşılamak
cover expenses
v.
78
General
olumlu karşılamak
have a favourable opinion
v.
79
General
olumlu karşılamak
give a favourable opinion
v.
80
General
kriterleri karşılamak
meet the criteria
v.
81
General
kriterleri karşılamak
fulfil the criteria
v.
82
General
kriterleri karşılamak
satisfy the criteria
v.
83
General
talebi karşılamak
satisfy the demand
v.
84
General
üzüntü ile karşılamak
accept with sorrow
v.
85
General
üzüntüyle karşılamak
accept with sorrow
v.
86
General
masrafını karşılamak
bear the expense
v.
87
General
masrafını karşılamak
meet the expense
v.
88
General
masrafını karşılamak
cover the expense
v.
89
General
garip karşılamak
find something strange
v.
90
General
tuhaf karşılamak
think something strange
v.
91
General
garip karşılamak
regard something as strange
v.
92
General
garip karşılamak
consider something strange
v.
93
General
tuhaf karşılamak
regard something as strange
v.
94
General
tuhaf karşılamak
consider something strange
v.
95
General
tuhaf karşılamak
find something bizarre
v.
96
General
garip karşılamak
find something bizarre
v.
97
General
tuhaf karşılamak
find something strange
v.
98
General
garip karşılamak
think something strange
v.
99
General
giderleri karşılamak
meet the expenses
v.
100
General
giderleri karşılamak
bear the expenses
v.
101
General
giderleri karşılamak
cover the expenses
v.
102
General
ihtiyaçları karşılamak
meet the needs
v.
103
General
ihtiyaç karşılamak
address the need
v.
104
General
ihtiyaç karşılamak
fulfil the need
v.
105
General
ihtiyaçları karşılamak
address the needs
v.
106
General
ihtiyaçları karşılamak
satisfy the needs
v.
107
General
şartları karşılamak
fulfil the conditions
v.
108
General
ihtiyaçları karşılamak
fulfil the needs
v.
109
General
şartları karşılamak
meet the conditions
v.
110
General
şartları karşılamak
satisfy the conditions
v.
111
General
ihtiyaç karşılamak
meet the need
v.
112
General
standartları karşılamak
meet the standards
v.
113
General
standartları karşılamak
meet standards
v.
114
General
birini karşılamak
greet someone
v.
115
General
sıcak karşılamak
welcome warmly
v.
116
General
kalpten karşılamak
welcome heartily
v.
117
General
sıcak karşılamak
greet warmly
v.
118
General
birini karşılamak
welcome someone
v.
119
General
talep karşılamak
meet the demand
v.
120
General
talep karşılamak
cover the demand
v.
121
General
ihtiyaç karşılamak
satisfy the need
v.
122
General
talepleri karşılamak
satisfy the demands
v.
123
General
talepleri karşılamak
meet the demands
v.
124
General
ihtiyaçlarını karşılamak
satisfy one's needs
v.
125
General
ihtiyaçlarını karşılamak
fulfil one's needs
v.
126
General
ihtiyaçlarını karşılamak
address one's needs
v.
127
General
ihtiyaçlarını karşılamak
meet one's needs
v.
128
General
ihtiyacı karşılamak
meet the requirement
v.
129
General
gereksinimi karşılamak
meet the requirement
v.
130
General
gereksinim karşılamak
address a need
v.
131
General
gereksinim karşılamak
fulfil a need
v.
132
General
gereksinim karşılamak
fulfil a requirement
v.
133
General
gereksinim karşılamak
meet a need
v.
134
General
gereksinim karşılamak
meet a requirement
v.
135
General
cesaretle karşılamak
brave
v.
136
General
gereksinim karşılamak
fulfill the requirement
v.
137
General
kriteri karşılamak
meet the criteria
v.
138
General
denk ağırlıkla karşılamak
counterbalance
v.
139
General
en kötüsüyle karşılamak
get the worst of
v.
140
General
dengiyle karşılamak
get back at
v.
141
General
istekleri karşılamak
meet the requests
v.
142
General
masraflarını karşılamak
support
v.
143
General
ihtiyaçlarını karşılamak
one's needs requirements
v.
144
General
içtenlikle karşılamak
welcome
v.
145
General
uygun karşılamak
receive favorably
v.
146
General
beklentiyi karşılamak
meet the expectation
v.
147
General
kahraman gibi karşılamak
give someone a hero welcome
v.
148
General
beklentiyi karşılamak
satisfy the expectation
v.
149
General
masrafları karşılamak
defray the cost
v.
150
General
ücreti karşılamak
cover the fee
v.
151
General
ücreti karşılamak
afford the charge
v.
152
General
ücreti karşılamak
cover the charge
v.
153
General
ücreti karşılamak
afford the fee
v.
154
General
makul karşılamak
consider something reasonable
v.
155
General
makul karşılamak
find reasonable
v.
156
General
makul karşılamak
regard something as considerable
v.
157
General
temel ihtiyaçları karşılamak
meet basic needs
v.
158
General
beklentilerini karşılamak
meet one's expectations
v.
159
General
tepkiyle karşılamak
react against
v.
160
General
tepkiyle karşılamak
react
v.
161
General
birini kapıda karşılamak
meet someone at the door
v.
162
General
maliyeti karşılamak
bear the cost
v.
163
General
masrafı karşılamak
bear the cost
v.
164
General
misafir karşılamak
welcome a guest
v.
165
General
misafir karşılamak
greet a guest
v.
166
General
müşteri beklentilerini karşılamak
meet the customers' expectations
v.
167
General
karşılamak (parasal olarak)
afford
v.
168
General
kendi ihtiyacını karşılamak
meet one's own needs
v.
169
General
kendi cebinden karşılamak
pay from one's own pocket
v.
170
General
beklentileri karşılamak
satisfy the expectations
v.
171
General
para çekimlerini karşılamak
meet withdrawals
v.
172
General
yaşam ve sağlık masraflarını karşılamak
pay one’s living and medical expenses
v.
173
General
tedavi masraflarını karşılamak
cover the medical costs
v.
174
General
maliyeti gidermek/kurtarmak/karşılamak
set off the cost
v.
175
General
ihtiyaç karşılamak
supply the needs of
v.
176
General
ihtiyaç karşılamak
provide for
v.
177
General
nikah masraflarını karşılamak
pay for the wedding
v.
178
General
düğün masraflarını karşılamak
pay for the wedding
v.
179
General
kuşkuyla karşılamak
have doubts about
v.
180
General
beklentileri karşılamak
fulfill expectations
v.
181
General
onarım/tamirat masraflarını karşılamak
pay reparation
v.
182
General
birini sıcak ve samimi biçimde karşılamak
give someone a warm welcome
v.
183
General
hayretle karşılamak
be stunned
v.
184
General
hayretle karşılamak
be astonished
v.
185
General
hayretle karşılamak
receive with astonishment
v.
186
General
beklenti karşılamak
meet an expectation
v.
187
General
istifhamla bakmak/karşılamak
look askance
v.
188
General
zarar karşılamak
compensate
v.
189
General
zararı karşılamak
cover the loss
v.
190
General
zararı karşılamak
compensate
v.
191
General
zarar karşılamak
cover the loss
v.
192
General
zarar karşılamak
recompense
v.
193
General
zararı karşılamak
recompense
v.
194
General
harcamaları karşılamak
cover the expenses
v.
195
General
ilgiyle karşılamak
welcome warmly
v.
196
General
yolcu karşılamak
welcome a passenger
v.
197
General
yolcu karşılamak
meet passenger
v.
198
General
masrafları karşılamak
meet the expenses
v.
199
General
bizzat karşılamak
meet in person
v.
200
General
ihtiyacı karşılamak
meet the need
v.
201
General
ihtiyacı karşılamak
satisfy the need
v.
202
General
siparişi karşılamak
fulfil the order
v.
203
General
bağırarak karşılamak
acclaim
v.
204
General
askeri törenle karşılamak
welcome with military honors
v.
205
General
gereksinimi karşılamak
supply
v.
206
General
şart karşılamak
meet a condition
v.
207
General
ihtiyaç karşılamak
fulfill the need
v.
208
General
yeniden karşılamak
reanswer
v.
209
General
doğal karşılamak
naturalise
v.
210
General
doğal karşılamak
naturalize
v.
211
General
nezaketle karşılamak
bid welcome
v.
212
General
bütün ihtiyacı karşılamak
fill the ranks
v.
213
General
belirli bir süreci tüm riskleriyle karşılamak
run the chances
v.
214
General
masraflarını karşılamak
quit cost
v.
215
General
zararını karşılamak
quit cost
v.
216
General
zararın tamamını karşılamak
equal [obsolete]
v.
217
General
hoş karşılamak
appreciate
v.
218
General
(kendi kendine) izin olmadan ihtiyacını karşılamak
help
v.
219
General
olgun karşılamak
react maturely
v.
220
General
olgun karşılamak
respond maturely
v.
221
General
(birini) sıcak karşılamak
glad hand
v.
222
General
bir ihtiyacı karşılamak için sunmak
offer
v.
223
General
bir gerekliliği karşılamak için sunmak
offer
v.
224
General
fazlasıyla karşılamak
overbalance
v.
225
General
coşkuyla karşılamak
drool
v.
226
General
misafir karşılamak
fang [obsolete]
v.
227
General
öterek karşılamak
crow (up)
v.
228
General
(gerekeni) karşılamak
feed
v.
229
General
tuz ihtiyacını karşılamak
salt
v.
230
General
gerekleri karşılamak
satisfice [uk]
v.
231
General
talebi karşılamak
saturate
v.
232
General
beklentiyi karşılamak
saturate
v.
233
General
beklentiyi karşılamak
preconform
v.
234
General
(masraf vb.) karşılamak
absorb
v.
235
General
takdirle karşılamak
regard
v.
236
General
(miktarı) karşılamak
match
v.
237
General
karşılamak anlamı veren ön ek
en-
pref.
Phrasals
238
Phrasals
zil sesiyle karşılamak
ring in
v.
239
Phrasals
ihtiyaçlarını karşılamak
get along
v.
240
Phrasals
eleştirileri ya da hakaretleri sert bir şekilde karşılamak
clap back
v.
241
Phrasals
belli bir şekilde (sıcak, soğuk vb) karşılamak
greet with
v.
242
Phrasals
beklentilerini karşılamak
live up to
v.
243
Phrasals
geçimini sağlamak/karşılamak
provide for
v.
244
Phrasals
gereksinimi karşılamak
cater to
v.
245
Phrasals
ihtiyacı karşılamak
cater to
v.
246
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeyle) karşılamak
balance (something) with (something else)
v.
247
Phrasals
(birinin) beklentilerini karşılamak
live up to (someone's) expectations
v.
248
Phrasals
bir şeyi birinden/bir şeyden karşılamak
recoup something from someone or something
v.
249
Phrasals
-i cesaretle karşılamak
face up to
v.
250
Phrasals
(bir şeyin/birinin bir şeyini) karşılamak
furnish (someone or something) with (something)
v.
251
Phrasals
(bir şey yaparak) bir ihtiyacı karşılamak
satisfy (someone, something, or oneself) by (doing something)
v.
252
Phrasals
bir gerekliliği bir şekilde karşılamak/yerine getirmek
satisfy something by something
v.
253
Phrasals
bir ihtiyacı bir şekilde karşılamak
satisfy something by something
v.
254
Phrasals
bir gerekliliği bir şekilde karşılamak/yerine getirmek
satisfy something with something
v.
255
Phrasals
bir ihtiyacı bir şekilde karşılamak
satisfy something with something
v.
256
Phrasals
(rütbesi üstün birini resmi bir jest ile) karşılamak/selamlamak
salute (one) with (something)
v.
257
Phrasals
(birini belli bir şekilde) selamlamak/karşılamak
salute (one) with (something)
v.
258
Phrasals
(birin bir jest ile) karşılamak/selamlamak
salute (one) with (something)
v.
259
Phrasals
birini resmi bir el hareketiyle selamlamak/karşılamak
salute someone with something
v.
260
Phrasals
birini silah atışıyla/uçak gösterisiyle veya geçidiyle karşılamak
salute someone with something
v.
261
Phrasals
(birinin/bir şeyin/kendinin) ihtiyacını (bir şeyle) karşılamak
satisfy (someone, something, or oneself) with (something)
v.
262
Phrasals
başka bir şekilde zararını karşılamak
take out
v.
263
Phrasals
istenen kriteri karşılamak
measure up
v.
264
Phrasals
(birinin) ihtiyacını karşılamak
accommodate (one) with (something)
v.
265
Phrasals
bir şeyin zararını karşılamak
atone for something
v.
266
Phrasals
birinin/bir şeyin ihtiyaçlarını karşılamak
attend to someone or something
v.
267
Phrasals
birini bir yerin/şeyin girişinde karşılamak
welcome someone to something
v.
268
Phrasals
cesaretle karşılamak
brave out
v.
269
Phrasals
(birinin/bir şeyin) ihtiyacını karşılamak
cater to (someone or something)
v.
270
Phrasals
(birinin/bir şeyin) gereksinimini karşılamak
cater to (someone or something)
v.
271
Phrasals
(bir şeyi) karşılamak
come across with (something)
v.
272
Phrasals
birinin bir şeyinin bedelini karşılamak
compensate someone for something
v.
273
Phrasals
(bir şeyin) zararını karşılamak
compensate for (something)
v.
274
Phrasals
(bir şeyin) masraflarını karşılamak
compensate for (something)
v.
275
Phrasals
(birini/bir şeyi) olumlu karşılamak
cotton onto (someone or something)
v.
276
Phrasals
(birini/bir şeyi) olumlu karşılamak
cotton to (someone or something)
v.
277
Phrasals
olumlu karşılamak
cotton up
v.
278
Phrasals
geri sayımla karşılamak
count in
v.
279
Phrasals
bir şeyin bir şey ihtiyacını karşılamak
furnish something for something
v.
280
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir şey) ihtiyacını karşılamak
furnish (something) for (someone or something)
v.
281
Phrasals
(bir şeyi) iyi/hoş karşılamak
go for (something)
v.
282
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir şeyle karşılamak
greet (someone or something) with (something)
v.
283
Phrasals
(beklentiyi) karşılamak
live up to (something)
v.
284
Phrasals
(birinin) her türlü ihtiyacını karşılamak
look after (someone)
v.
285
Phrasals
(birinin/bir şeyin) beklentisini karşılamak
measure up (to someone or something)
v.
286
Phrasals
(birinin/bir şeyin) isteklerini karşılamak
measure up (to someone or something)
v.
287
Phrasals
(birinin/bir şeyin) istediği kriterleri karşılamak
measure up (to someone or something)
v.
288
Phrasals
bir şeyi karşılamak
pass for something
v.
289
Phrasals
(birinin/bir şeyin) ihtiyaçlarını karşılamak
provide for (someone or something)
v.
290
Phrasals
(birinin/bir şeyin) temel masraflarını karşılamak
provide for (someone or something)
v.
291
Phrasals
(birinin) okul masraflarını karşılamak
put (someone) through (something)
v.
292
Phrasals
(birini/bir şeyi) tepkiyle karşılamak
react against (someone or something)
v.
293
Phrasals
(bir şey) olarak karşılamak
receive as (something)
v.
294
Phrasals
(bir şeyden/bir yerden) karşılamak
receive from (something)
v.
295
Phrasals
bir yerden karşılamak
receive from some place
v.
296
Phrasals
(bir şeyi) karşılamak/ödemek
recompense for (something)
v.
297
Phrasals
(birinin masraflarını) karşılamak
reimburse (one) for (something)
v.
298
Phrasals
(birinin masraflarını) karşılamak
reimburse (something) to (one)
v.
299
Phrasals
(masraflarını) karşılamak
reimburse for
v.
300
Phrasals
-in (masraflarını) karşılamak
reimburse to
v.
301
Phrasals
(birinin masrafını/kaybını) karşılamak
remunerate (one) for (something)
v.
302
Phrasals
ile karşılamak/selamlamak
salute with
v.
303
Phrasals
belli bir şekilde selamlamak/karşılamak
salute with
v.
304
Phrasals
resmi bir el hareketiyle selamlamak/karşılamak
salute with
v.
305
Phrasals
-erek bir ihtiyacı karşılamak
satisfy by
v.
306
Phrasals
bir ihtiyacı bir şekilde karşılamak/yerine getirmek
satisfy with
v.
307
Phrasals
-i karşılamak
spring for
v.
308
Phrasals
(birinin belirli bir süre) ihtiyacını karşılamak
stand (one) for (something)
v.
309
Phrasals
(birinin bir şeyini) karşılamak
stand (one) to (something)
v.
310
Phrasals
(birinin) ihtiyacını karşılamak
suffice for (someone)
v.
311
Phrasals
(birini bir şeye/bir yere) geldiğinde/girişinde karşılamak
welcome (one) into (something or some place)
v.
312
Phrasals
(birini/bir şeyi bir tepkiyle) karşılamak
welcome (someone or something) with (something)
v.
313
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şekilde) karşılamak
welcome (someone or something) with (something)
v.
314
Phrasals
(birini bir şeyle) karşılamak
welcome (someone) with (something)
v.
315
Phrasals
(bir şeyi) hevesle karşılamak
welcome (something) with open arms
v.
316
Phrasals
(bir şeyi) mutlulukla/sevinçle karşılamak
welcome (something) with open arms
v.
317
Phrasals
(bir şeyi) hoşnutlukla/memnuniyetle karşılamak
welcome (something) with open arms
v.
318
Phrasals
geldiğinde/girişinde karşılamak
welcome in
v.
319
Phrasals
(bir şeye/bir yere) geldiğinde/girişinde karşılamak
welcome to (something or some place)
v.
320
Phrasals
ile karşılamak
welcome with
v.
Colloquial
321
Colloquial
tehlikeyi/zorluğu cesaretle karşılamak
brave it out
v.
322
Colloquial
gereken özellikleri karşılamak
fill the bill
v.
323
Colloquial
gereken özellikleri karşılamak
fit the bill
v.
324
Colloquial
sakinlikle karşılamak
have a stiff upper lip
v.
325
Colloquial
bir şeyi karşılamak
get it
v.
326
Colloquial
bir şeyi birinin yerine karşılamak
get it
v.
327
Colloquial
(birinin) ihtiyaçlarını karşılamak
do for (someone)
v.
328
Colloquial
(birinin) ihtiyacını karşılamak
be good enough for (one)
v.
329
Colloquial
beklentiyi karşılamak
cut it
v.
330
Colloquial
beklentileri karşılamak
live up to the hype
v.
Idioms
331
Idioms
ihtiyaçlarını karşılamak
see to one's needs
v.
332
Idioms
fakirlerin ihtiyaçlarını karşılamak
serve tables
v.
333
Idioms
törenle karşılamak
stand on compliment
v.
334
Idioms
hayretle karşılamak
make strange [dialect]
v.
335
Idioms
beklentileri karşılamak
live up to someone's expectations
v.
336
Idioms
(birisinin) taleplerini karşılamak
bow to (one's) demands
v.
337
Idioms
sakince karşılamak
take (something) on the chin
v.
338
Idioms
krallar gibi karşılamak
put out the red carpet (for someone)
v.
339
Idioms
coşkuyla karşılamak
put out the red carpet (for someone)
v.
340
Idioms
aynı görüşte/fikirde olmamayı olgunca karşılamak
agree to differ
v.
341
Idioms
aynı görüşte/fikirde olmamayı olgunca karşılamak
agree to disagree
v.
342
Idioms
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
greet somebody with open arms
v.
343
Idioms
beklentilerini karşılamak
come up to someone's expectations
v.
344
Idioms
birini sıcak karşılamak
give someone the glad hand
v.
345
Idioms
birini dostça karşılamak
make someone welcome
v.
346
Idioms
birini dostça karşılamak
receive someone with open arms
v.
347
Idioms
birini dostça karşılamak
welcome someone with open arms
v.
348
Idioms
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
welcome somebody with open arms
v.
349
Idioms
birinin geliş veya gidiş masrafını karşılamak
pay someone's way
v.
350
Idioms
beklentileri karşılamak
come up to someone's expectations
v.
351
Idioms
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
greet with open arms
v.
352
Idioms
doğal karşılamak
take something in stride
v.
353
Idioms
doğal karşılamak
take something in one's stride
v.
354
Idioms
cesaretle karşılamak
face it out
v.
355
Idioms
cesaretle karşılamak
put a brave front on something
v.
356
Idioms
doğal karşılamak
take in stride
v.
357
Idioms
cesaretle karşılamak
put a brave face on something
v.
358
Idioms
gereksinimlerini karşılamak
cater for
v.
359
Idioms
hoşnutsuzlukla karşılamak
look askance at
v.
360
Idioms
ihtiyaçlarını karşılamak
cater for
v.
361
Idioms
iyi biçimde karşılamak
kill the fatted calf
v.
362
Idioms
maddi/finansal olarak karşılamak
put money up (for something)
v.
363
Idioms
kendi cebinden karşılamak
dig into one's pocket
v.
364
Idioms
kuşku ile karşılamak
take something with a grain of salt
v.
365
Idioms
kuşku ile karşılamak
take something with a pinch of salt
v.
366
Idioms
olumsuz karşılamak
look askance at
v.
367
Idioms
normal karşılamak
take something in stride
v.
368
Idioms
normal karşılamak
take something in one's stride
v.
369
Idioms
metanetle karşılamak
face up to
v.
370
Idioms
kendi cebinden karşılamak
dip into one's pocket
v.
371
Idioms
kuşkuyla karşılamak
look askance at
v.
372
Idioms
normal karşılamak
take in stride
v.
373
Idioms
standartları karşılamak
come up to someone's standards
v.
374
Idioms
standartlarını karşılamak
come up to someone's standards
v.
375
Idioms
sükunetle karşılamak
keep a stiff upper lip
v.
376
Idioms
sıcak karşılamak
give the glad hand
v.
377
Idioms
tüm ihtiyaçları/gereksinimleri karşılamak
tick all the boxes
v.
378
Idioms
(makine vb.) masrafını karşılamak
pay its way
v.
379
Idioms
yenilgiyi gülerek karşılamak
come up smiling
v.
380
Idioms
sıcak karşılamak
lay out the welcome mat (for one)
v.
381
Idioms
sıcak karşılamak
lay out the welcome mat (for somebody)
v.
382
Idioms
sıcak karşılamak
put out the welcome mat (for somebody)
v.
383
Idioms
sıcak karşılamak
roll out the welcome mat (for somebody)
v.
384
Idioms
çalışarak okul masraflarını karşılamak
work (one's) way through (school)
v.
385
Idioms
çalışarak okul masraflarını karşılamak
work (one's) way through (school)
v.
386
Idioms
(birini/bir şeyi) hoş/iyi karşılamak
think greatly of (someone or something)
v.
387
Idioms
(birini/bir şeyi) hoşnutsuzlukla karşılamak
look askance upon (someone or something)
v.
388
Idioms
(bir şeyi) soğukkanlılıkla karşılamak
take (something) on the nose
v.
389
Idioms
(bir şeyi) ağırbaşlılıkla karşılamak
take (something) on the nose
v.
390
Idioms
(bir şeyi) normal karşılamak
take (something) on the nose
v.
391
Idioms
geçen yılı uğurlayıp yeni yılı karşılamak/kutlamak
ring out the old and ring in the new
v.
392
Idioms
beklentiyi karşılamak
be up to the mark
v.
393
Idioms
talepleri/istekleri karşılamak
bow to demands
v.
394
Idioms
sıkıntılı bir durumu olumlu karşılamak
put on a brave face
v.
395
Idioms
(birinin) beklentilerini karşılamak
come up to (one's) expectations
v.
396
Idioms
beklentileri karşılamak
come up to expectations
v.
397
Idioms
standartları karşılamak
come up to standards
v.
398
Idioms
gereklilikleri karşılamak
come up to standards
v.
399
Idioms
kendi cebinden karşılamak/ödemek
dip into your pocket
v.
400
Idioms
kendi cebinden karşılamak/ödemek
dig into your pocket
v.
401
Idioms
(birinin) reçetesini karşılamak
fill (one's) prescription
v.
402
Idioms
(bir şeyin) bedelini/masrafını karşılamak
foot the bill (for something)
v.
403
Idioms
(birini) sıcak karşılamak
give (one) the glad hand
v.
404
Idioms
(birini/bir şeyi) birini çok sıcak bir şekilde karşılamak
greet (someone or something) with open arms
v.
405
Idioms
(birini/bir şeyi) kollarını açarak karşılamak
greet (someone or something) with open arms
v.
406
Idioms
(birini/bir şeyi) sevinçle karşılamak
greet (someone or something) with open arms
v.
407
Idioms
(bir şeyi) iyi karşılamak
greet (something) with open arms
v.
408
Idioms
(bir şeyi) mutlulukla karşılamak
greet (something) with open arms
v.
409
Idioms
(birini) sıcak karşılamak
lay out the welcome mat (for somebody) [us]
v.
410
Idioms
(birini) sıcak karşılamak
put out the welcome mat (for somebody) [us]
v.
411
Idioms
(birini) sıcak karşılamak
roll out the welcome mat (for somebody) [us]
v.
412
Idioms
(birini/bir şeyi) hoşnutsuzlukla karşılamak
look askance at (someone or something)
v.
413
Idioms
(birini/bir şeyi) olumsuz karşılamak
look askance at (someone or something)
v.
414
Idioms
(birini/bir şeyi) kuşkuyla karşılamak
look askance at (someone or something)
v.
415
Idioms
(birini/bir şeyi) hoşnutsuzlukla karşılamak
look sideways at (someone or something)
v.
416
Idioms
(birini/bir şeyi) olumsuz karşılamak
look sideways at (someone or something)
v.
417
Idioms
(birini/bir şeyi) kuşkuyla karşılamak
look sideways at (someone or something)
v.
418
Idioms
(bir zararı) ödemek/karşılamak
make good (something)
v.
419
Idioms
bir zararı ödemek/karşılamak
make good something
v.
420
Idioms
(birinin) beklentilerini karşılamak
measure up to (someone's) expectations
v.
421
Idioms
(birinin) beklediği kriterleri karşılamak
measure up to (someone's) expectations
v.
422
Idioms
(birinin) beklentilerini karşılamak
meet (someone's) expectations
v.
423
Idioms
(birinin) beklediği kriterleri karşılamak
meet (someone's) expectations
v.
424
Idioms
(kendinin veya birinin) masraflarını ödemek/karşılamak
pay (one's) way
v.
425
Idioms
(kendi) masraflarını ödemek/karşılamak
pay own way
v.
426
Idioms
yaşam giderlerini karşılamak
pay the bills
v.
427
Idioms
maliyetini/masraflarını karşılamak
pay the freight
v.
428
Idioms
masraflarını ödemek/karşılamak
pay way
v.
429
Idioms
(kendi) masraflarını ödemek/karşılamak
pay your way
v.
430
Idioms
kendi masraflarını/giderlerini kendi karşılamak
pay your way
v.
431
Idioms
maddi/finansal olarak karşılamak
put money up
v.
432
Idioms
(bir şeyi için) gereken sermayeyi karşılamak/sağlamak
put the money up (for something)
v.
433
Idioms
(bir şeyi için) gereken sermayeyi karşılamak/sağlamak
put up the money (for something)
v.
434
Idioms
(birini) kollarını açarak karşılamak
receive (someone) with open arms
v.
435
Idioms
(bir şeyi) sıcak karşılamak
receive (something) with open arms
v.
436
Idioms
(bir şeyi) mutlulukla/memnuniyetle karşılamak
receive (something) with open arms
v.
437
Idioms
(bir şeyi) coşkuyla/hevesle karşılamak
receive (something) with open arms
v.
438
Idioms
(bir şeyi) erkek gibi karşılamak
take (something) like a man
v.
439
Idioms
durumu doğal karşılamak
take it in stride
v.
440
Idioms
durumu normal/sakin karşılamak
take it in stride
v.
441
Idioms
bir şeyi doğal karşılamak
take something in your stride [uk]
v.
442
Idioms
bir şeyi normal/sakin karşılamak
take something in your stride [uk]
v.
443
Idioms
bir şeyi doğal karşılamak
take something in stride [us]
v.
444
Idioms
bir şeyi normal/sakin karşılamak
take something in stride [us]
v.
445
Idioms
kuşku ile karşılamak
take with a pinch of salt
v.
446
Idioms
tüm ihtiyaçları/gereksinimleri karşılamak
tick all the (right) boxes [uk]
v.
447
Idioms
beklentiyi karşılamak
come up to scratch
v.
448
Idioms
beklentiyi karşılamak
be up to scratch
v.
449
Idioms
her ihtiyacını karşılamak
wait on hand and foot
v.
450
Idioms
çalışarak okul masraflarını karşılamak
work (one's) way through (something)
v.
451
Idioms
çalışarak okul masraflarını karşılamak
work your way through college
v.
452
Idioms
beklentiyi karşılamak
cut the buck
v.
453
Idioms
gerekleri karşılamak
fit the bill
v.
Speaking
454
Speaking
hoş karşılamak
be cool with it
v.
Trade/Economic
455
Trade/Economic
zararı karşılamak üzere ödenen tazminat
actual damages
n.
456
Trade/Economic
giderleri karşılamak için oluşturulan nakit hesabı
imprest cash
n.
457
Trade/Economic
mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanımından elde edilen haz
utility
n.
458
Trade/Economic
net kardan firmanın diğer finansman gereksinimlerini karşılamak amacıyla tekrar işe yatırılan miktar
retained earnings
n.
459
Trade/Economic
olması muhtemel zararları karşılamak için ayrılmış fon
contingency reserve fund
n.
460
Trade/Economic
talepleri karşılamak üzere bankanın bulundurduğu efektif para
till-money
n.
461
Trade/Economic
talebi karşılamak üzere yetersiz miktardaki malların tahsisi
demarketing
n.
462
Trade/Economic
ufak bir yerleşim alanındaki halkın ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulmuş mağazalar kümesi
strip location
n.
463
Trade/Economic
zararı karşılamak üzere ödenen tazminat
compensatory damages
n.
464
Trade/Economic
1980-1996 arasında küçük şirketlerin ihtiyaçlarını karşılamak için londra borsası tarafından kurulmuş menkul kıymetler borsası
unlisted securities market
n.
465
Trade/Economic
bir ülkenin zenginleştikçe artan ihtiyaçları karşılamak için daha fazla doğal kaynak kullanması
affluence trap
n.
466
Trade/Economic
(eskiden) perakendecilikteki küçük zararları karşılamak için bazı mallarda sağlanan ödenek
cloff
n.
467
Trade/Economic
muhtemel zararı karşılamak amacıyla birtakım ihtiyatları saklamak suretiyle yapılan kendi kendini sağlama alma eylemi
self insurance
n.
468
Trade/Economic
açığı karşılamak
finance the deficit
v.
469
Trade/Economic
birinin zararını karşılamak
retrieve one's losses
v.
470
Trade/Economic
doğal karşılamak
take for granted
v.
471
Trade/Economic
fazlasıyla karşılamak
overcompensate
v.
472
Trade/Economic
masrafları karşılamak
defray the cost
v.
473
Trade/Economic
masrafları karşılamak
cover the cost
v.
474
Trade/Economic
masraf karşılamak
meet the expense
v.
475
Trade/Economic
kotayı karşılamak
meet quota
v.
476
Trade/Economic
masrafı karşılamak
defray
v.
477
Trade/Economic
masrafları karşılamak
cover the costs
v.
478
Trade/Economic
talebi karşılamak
satisfy demand
v.
479
Trade/Economic
talebini karşılamak
meet the demand
v.
480
Trade/Economic
ancak kendi masraflarını karşılamak
wash its face
v.
481
Trade/Economic
mali yükümlülüğü karşılamak
satisfy
v.
482
Trade/Economic
(kamu borcu) faiz ve itfa fonu ödemelerini karşılamak
service
v.
Law
483
Law
zararı karşılamak üzere ödenen tazminat
general damages
n.
484
Law
boşanma davası masraflarını karşılamak için eşin kocasından talep edebileceği para
suit money
n.
485
Law
bankanın geri ödenmeyen borcu karşılamak için yatırılan paralara el koyma hakkı
right of offset
n.
486
Law
memnuniyetle karşılamak
welcome
v.
487
Law
şartı karşılamak
meet a requirement
v.
Politics
488
Politics
iyi dileklerle karşılamak
welcome
v.
Industry
489
Industry
müşterinin taleplerini karşılamak için farklı derecelerde yağları karıştıran rafineri işçisi
compounder
n.
490
Industry
laboratuvarın teknik özelliklerini karşılamak için farklı derecelerde yağları karıştıran rafineri işçisi
compounder
n.
491
Industry
siparişleri karşılamak için gereken miktar veya malzemelere göre üretim programı hazırlayan demir/çelik işçisi
provider
n.
Insurance
492
Insurance
topluluğun özel yardım kurumu ihtiyacını karşılamak üzere bireysel abonelerden toplanan genel fon
community chest
n.
493
Insurance
topluluğun özel yardım kurumu ihtiyacını karşılamak üzere bireysel abonelerden toplanan genel fon
community fund
n.
494
Insurance
sigortayla karşılamak
cover by insurance
v.
Tourism
495
Tourism
kendi özel merak veya hobilerini karşılamak isteyenlere yönelik tatil
special-interest holiday
n.
Aeronautic
496
Aeronautic
önceden tahmin edilemeyen bir talebi karşılamak üzere mevcut programa eklenen uçuş
ad hoc charter
n.
Math
497
Math
değişme özelliğini karşılamak
commute
v.
498
Math
şartlarını karşılamak
satisfy
v.
History
499
History
kiracının kendi evinin ve müştemilatın ısınma ihtiyacını karşılamak için yaşadığı bölgedeki odunlardan makul miktarda toplama hakkı
firebote
n.
Military
500
Military
savaş nedeniyle ortaya çıkan gereksinimleri karşılamak amacıyla bir şehir veya topluluktan toplanan para
war chest
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of karşılamak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy