in view - Turkish English Dictionary

in view

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "in view" in Turkish English Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
General
in view adj. ortada
in view adv. görünürde
Technical
in view expr. görünür

Meanings of "in view" with other terms in English Turkish Dictionary : 93 result(s)

English Turkish
General
keep in view v. göz önünde tutmak
Without repeating what he said, it is this historical perspective that we must keep in view the whole time.
Söylediklerini tekrarlamadan, bu tarihsel perspektifi her zaman göz önünde tutmamız gerekir.

More Sentences
Phrases
in my view expr. benim açımdan
So it is particularly pleasing, in my view, that this report offers a solution.
Dolayısıyla bu raporun bir çözüm öneriyor olması benim açımdan özellikle sevindirici.

More Sentences
in view of expr. göz önüne alındığında
And this is an operation that is becoming still more necessary in view of the now impending enlargement.
Ve bu, yaklaşan genişleme göz önüne alındığında daha da gerekli hale gelen bir operasyondur.

More Sentences
in view of expr. karşısında
In view of this situation, I am no longer calling for greater involvement in the process.
Bu durum karşısında artık sürece daha fazla katılım çağrısında bulunmuyorum.

More Sentences
in view of expr. ışığında
Within the Union, various scenarios have been discussed in view of the current situation.
Birlik içinde, mevcut durum ışığında çeşitli senaryolar tartışılmıştır.

More Sentences
in view of (something) expr. (bir şey) göz önünde bulundurularak
In view of this it was deemed appropriate to consider the situation further.
Bu durum göz önünde bulundurularak konunun daha ayrıntılı olarak ele alınması uygun görülmüştür.

More Sentences
General
come in view v. ortaya çıkmak
keep in view v. gözden uzak tutmamak
have in view v. planlamak
keep in view v. gözden kaybetmemek
come in view v. görünmek
keep in view v. göz önüne almak
have in view v. niyeti olmak
have in view v. tasavvur etmek
in full view adv. tam göz önünde
in full view adv. görünürde
in full view adv. herkesin önünde
in full view adv. aleni olarak
in the view of such information adv. bu bilgilerin ışığında
in one's view adv. (birine) göre
in view of prep. -den ötürü
in view of the fact that conj. göz önünde bulundurarak
Phrases
in view of v. göz önünde tutarak
in view of prep. eğer
in my point of view expr. benim bakış açıma göre
in view of everyone expr. ele güne karşı
in view of expr. göz önünde tutulursa
in my view expr. fikrimce
in view of expr. göz önüne alınca
in view of expr. göz önüne alınacak olursa
in the long view expr. gelecekte
in view of expr. göre
in view of expr. hesaba katınca
in the long view expr. önümüzdeki dönemde/süreçte
in the long view expr. uzun dönemde
in the long view expr. uzun vadede
in view of expr. -den dolayı
in view of expr. yüzünden
in view of expr. -den dolayı hesaba katınca
in view of expr. göz önüne alınacak olursa
in view of expr. göz önünde tutulursa
in view of expr. düşünerek
in view of expr. dolayısıyla
in the view of (someone) expr. (birinin) görüşüne/fikrine göre
in the view of (someone) expr. (birinin) düşüncesine göre
in view of (something) expr. (bir şeyden) ötürü
in view of (something) expr. (bir şeyi) göz önünde tutarak/bulundurarak
in view of (something) expr. (bir şeyi) göz önüne alınca
in view of (something) expr. (bir şeyi) hesaba katınca
in view of (something) expr. (bir şeyden) dolayı
in view of (something) expr. (bir şey) dolayısıyla
Colloquial
be in view v. görünürde olmak
be in view v. göz önünde olmak
be in view v. görüş alanında olmak
Idioms
end in view n. sonuca odaklanma
end in view n. bitirmeye odaklanma
end in view n. bittiğini hayal etme
end in view n. sonuç odağı
hide (someone or something) in plain view v. (birini/bir şeyi) herkesin görebileceği bir yerde saklamak
hide (someone or something) in plain view v. (birini/bir şeyi) göz önünde bir yere saklamak
hide (someone or something) in plain view v. (birini/bir şeyi) ortalık yerde saklamak/kamufle etmek
hide in plain view v. göz önünde fark edilmemek
hide in plain view v. göz önünde olup/olmasına rağmen görülmemek
hide in plain view v. apaçık ortada olup/olmasına rağmen fark edilmemek
hide in plain view v. herkesin görebileceği bir yerde olup/olmasına rağmen görülmemek
hide in plain view v. herkesin görebileceği bir yerde/ortalık yerde kamufle olmak
hide in plain view v. apaçık ortada olmasına rağmen tepki çekmeden ve değişmeden kalmak
hide in plain view v. nasıl geldiyse öyle gitmek
hide in plain view v. apaçık ortada olmasına rağmen alışıldığı için görünmez olmak
heave in view v. ufukta belirmek
heave in view v. görünür hale gelmek
hidden in plain view adj. göz önünde fark edilmeyen
hidden in plain view adj. göz önünde olup/olmasına rağmen görülmeyen
hidden in plain view adj. apaçık ortada olup/olmasına rağmen fark edilmeyen
hidden in plain view adj. herkesin görebileceği bir yerde olup/olmasına rağmen görülmeyen
hidden in plain view adj. herkesin görebileceği bir yerde kamufle olan
a look in the rear-view mirror expr. geçmişe bir bakış
in plain view expr. apaçık bir şekilde
in plain view expr. her şeyi ortada
in plain view expr. görünür şekilde
in plain view expr. göstere göstere
in plain view expr. alenen
in (someone's) view expr. (birinin) fikrine/görüşüne göre
in (someone's) view expr. (biri) açısından
in (someone's) view expr. (birinin) bakış açısına/düşüncesine göre
in full view (of someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) tam gözünün önünde
in full view (of someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) alenen görebileceği yerde
in full view (of someone or something) expr. kabak gibi (birinin/bir şeyin) gözünün önünde
Chat Usage
impov (in my point of view) abrev. bence
impov (in my point of view) abrev. bana göre
impov (in my point of view) abrev. bana sorarsan
Computer
include in view n. görünüm kapsamı
view in browser expr. tarayıcıda görüntüle