kadın - Turkish English Dictionary

kadın

Meanings of "kadın" in English Turkish Dictionary : 75 result(s)

Turkish English
Common Usage
kadın woman n.
I therefore endorse the special status of the Women's Lobby and stress that it should be maintained.
Bu nedenle Kadın Lobisinin özel statüsünü destekliyor ve bunun sürdürülmesi gerektiğini vurguluyorum.

More Sentences
General
kadın lady n.
You always seemed like a nice lady behind the crazy and the hate.
Deliliğin ve nefretinin arkasında hep nazik bir kadın var gibiydi.

More Sentences
kadın she n.
The actress portrayed a strong, independent she in the film.
Oyuncu filmde güçlü, bağımsız bir kadını canlandırdı.

More Sentences
kadın wife n.
Fadil's betrayal should make a wife crazy.
Fadıl'ın ihanetinin bir kadın eşi deli etmesi gerekir.

More Sentences
kadın woman n.
They must work closely together on improving women’s representation.
Kadınların temsilinin arttırılması konusunda yakın işbirliği içerisinde çalışmalıdırlar.

More Sentences
kadın lady n.
She's a nice, murdered little old lady.
O hoş, öldürülmüş küçük, yaşlı bir kadın.

More Sentences
kadın her n.
However, a woman's right to have control over her own body ought to be an inalienable right.
Bununla birlikte, bir kadının kendi bedeni üzerinde kontrol sahibi olma hakkı devredilemez bir hak olmalıdır.

More Sentences
kadın feminine n.
Feminine logic is not always logical.
Kadın mantığı her zaman mantıklı değildir.

More Sentences
Common Usage
kadın female n.
General
kadın eve n.
kadın jane n.
kadın dame n.
kadın adult female n.
kadın vrou [south africa] n.
kadın mulier n.
kadın girl n.
kadın heifer n.
kadın runnion n.
kadın pinnace [obsolete] n.
kadın cummer [scotland] n.
kadın female person n.
kadın femininity n.
kadın smock [obsolete] n.
kadın lady's adj.
kadın female adj.
Colloquial
kadın bird n.
kadın broad n.
kadın grouse n.
kadın number n.
kadın pussycat n.
kadın weaker vessel n.
kadın blade n.
kadın wifie [scotland] n.
kadın chook [australia] n.
kadın chapess [uk] n.
Social Sciences
kadın para n.
Archaic
kadın charlie [aus] n.
kadın fair n.
kadın mort n.
kadın distaff n.
kadın peat n.
kadın placket n.
Slang
kadın tomato [us/canadian] n.
kadın twist n.
kadın petticoat n.
kadın gashley (derogatory) n.
kadın bizzle (derogatory) n.
kadın pussy (derogatory) n.
kadın sheila [aus] n.
kadın beezy (derogatory) n.
kadın brizzle (derogatory) n.
kadın frail (frail frame rhyming with dame) n.
kadın twist n.
kadın jane n.
kadın quail n.
kadın mama n.
kadın mamma n.
kadın bitch n.
kadın mary n.
kadın momma n.
kadın mot [ireland] n.
kadın mouse n.
kadın frail (frail frame rhyming with dame) n.
kadın doll n.
kadın donah [uk] n.
kadın shorty n.
kadın shortie n.
kadın squaw n.
British Slang
kadın manashee (derogatory) n.
kadın fish (gay derogatory usage alluding to an unsavoury vaginal smell) n.
kadın doris (derogatory) n.
kadın split arse (derogatory) n.
kadın mare (derogatory) n.
kadın manishee (derogatory) n.
kadın heifer (derogatory) n.

Meanings of "kadın" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
evli kadın married woman n.
Tom continued his relationship with that married woman.
Tom bu evli kadınla ilişkisini sürdürdü.

More Sentences
(kadın) garson waitress n.
Mary works as a waitress at a local cafe.
Mary yerel bir kafede garson olarak çalışıyor.

More Sentences
temizlikçi kadın housekeeper n.
Every Tuesday morning the housekeeper vacuums.
Temizlikçi kadın her salı sabahı elektrik süpürgesiyle temizlik yapar.

More Sentences
çalışan kadın working woman n.
In addition, one of the main headaches for the working woman is combining family with work.
Buna ek olarak, çalışan kadın için en büyük sıkıntılardan biri aile ile işi bir arada yürütmektir.

More Sentences
General
kadın düşmanı misogynist n.
Tom is a misogynist.
Tom bir kadın düşmanı.

More Sentences
terzi (kadın) seamstress n.
Mary is a seamstress.
Mary bir terzi.

More Sentences
sarışın kadın blonde n.
Why do men find blonde women so attractive?
Erkekler sarışın kadınları neden bu kadar çekici buluyor?

More Sentences
kadın kuaförü hairdresser n.
Some women tell their hairdressers about all their problems.
Bazı kadınlar kuaförlerine bütün dertlerini anlatır.

More Sentences
kadın savaşçı amazon n.
Mary's character was a busty amazon.
Mary'nin karakteri büyük memeli bir kadın savaşçıydı.

More Sentences
kadın öğretmenler women teachers n.
The women teachers looked at each other, astonished.
Kadın öğretmenler şaşkınlıkla birbirlerine baktılar.

More Sentences
baştan çıkaran kadın temptress n.
She was a seductive temptress who knew how to make men feel desired.
Erkeklere arzu edildiklerini hissettirmeyi bilen cezbedici baştan çıkaran bir kadındı.

More Sentences
kadın avcısı womanizer n.
Tom is a womanizer.
Tom bir kadın avcısı.

More Sentences
kadın oyuncu actress n.
Mary is a good actress.
Mary iyi bir kadın oyuncu.

More Sentences
kadın polis policewoman n.
The policewoman directed traffic.
Kadın polis trafiği yönlendirdi.

More Sentences
kadın düşmanlığı misogyny n.
In Europe also, there is a deeply ingrained misogyny in our society.
Avrupa'da da toplumumuzda kökleşmiş bir kadın düşmanlığı vardır.

More Sentences
kadın kahraman heroine n.
In many old movies the heroine is always the one to die.
Birçok eski filmde ölen hep kadın kahraman olur.

More Sentences
kadın hareketi women's movement n.
The women's movement can only be strengthened by such a decision.
Kadın hareketi ancak böyle bir kararla güçlenebilir.

More Sentences
kadın hakları women's rights n.
We are debating two very important reports on women's rights today.
Bugün kadın hakları konusunda çok önemli iki raporu görüşüyoruz.

More Sentences
yaşlı kadın dame n.
Who is this old dame?
Kim bu yaşlı kadın?

More Sentences
baştan çıkaran kadın femme fatale n.
Mary is a femme fatale.
Mary bir baştan çıkaran kadın.

More Sentences
kadın hareketi women’s movement n.
Dividing resources is of no use whatsoever, except to weaken the women’s movement.
Kaynakları bölmenin kadın hareketini zayıflatmaktan başka bir yararı yoktur.

More Sentences
kadın düşmanı woman hater n.
He is a woman hater.
O, bir kadın düşmanıdır.

More Sentences
dul kadın widow n.
In Italy, for example, there are widows with four children.
Örneğin İtalya'da dört çocuklu dul kadınlar var.

More Sentences
kadın gazeteciler women journalists n.
I have no doubt that women journalists are also under pressure in the written media.
Kadın gazetecilerin yazılı basında da baskı altında olduğundan hiç şüphem yok.

More Sentences
afrikalı kadın african woman n.
It is not solely a problem for African women.
Sadece Afrikalı kadınların sorunu değildir.

More Sentences
kadın kahramanlar heroines n.
We also have heroes and heroines of peace and compassion.
Barış ve merhamet kahramanlarımız ve kadın kahramanlarımız da var.

More Sentences
kadın özgürlüğü women's liberation n.
She was an activist in the Women's Liberation Movement.
Kadın Özgürlük Hareketi'nde bir aktivistti.

More Sentences
kadın özgürlüğü women's lib n.
She played a part in the women's lib movement.
Kadın özgürlüğü hareketinde yer almıştır.

More Sentences
Common Usage
sultan (kadın) sultana n.
kadın öğretmen mistress n.
zina yapan kadın adulteress n.
evli olmayan kadın miss n.
büyücü kadın witch n.
kişinin kendini kadın ve erkeğin dinamik akışkan bir karışımı olarak hissetmesi gender-fluid adj.
General
evli kadın feme covert n.
çekici kadın cookie n.
aile reisi sayılan kadın matriarch n.
yaşlı kadın gammer n.
kanun yapan kadın legislatrix n.
latin amerikalı kadın latina n.
kadın kaçakçılığı woman trafficking n.
kadın müşteri patroness n.
10 kez doğum yapmış olan kadın decipara n.
şirret kadın beldam n.
çamaşırcı kadın washwoman n.
dul kadın divorcee n.
kadın diktatör dictatress n.
kadın destekleyici patroness n.
görmüş geçirmiş kadın a woman of the world n.
hamile kadın expectant mother n.
genç kadın lass n.
hizmetçi kadın maidservant n.
beyaz kadın ticareti white slave trade n.
çocuğa evde ders veren kadın governess n.
bir hastane gibi kurumun başkanı olan kadın matron n.
huysuz kadın shrew n.
çalışan kadın workingwoman n.
güzel ve ince (kız/kadın) sylphlike n.
kadın terzi tailoress n.
kadın külotu panties n.
yurt yöneten kadın housemother n.
kadın kuruluşları women's institutes n.
hademe (kadın) char n.
kadın savunucu druidess n.
bilgiç kadın bluestocking n.
aydın kadın bluestocking n.
kadın bekçi watchwoman n.
çamaşırcı kadın washerwoman n.
kadın bağı sanitary pad n.
gündelikçi kadın charwoman n.
aksesuar (kadın giysisini bütünleyen) accessory n.
ayartıcı kadın seductress n.
kadın hareketi feminism n.
güvenilmez kadın demimondaine n.
ana kadın matron n.
kadın ayakkabısında ince ve sivri uçlu ökçe stiletto heel n.
askı (kadın elbisesini omuza tutturan) strap n.
kabile reisi kadın matriarch n.
kadın kat görevlisi vale n.
hırpani kadın slattern n.
paçalı kadın donu knicker n.
büyücü kadın witch n.
kadın sığınma evi place of refuge for women n.
kadın hastalıkları gynaecological diseases n.
büyücü kadın hag n.
kadın baron baroness n.
genç kıza eşlik eden yaşlı kadın chaperon n.
kadın teşhirciliği female exhibitionism n.
seyşelli kadın seychelloises n.
cadaloz kadın witch n.
rahibe olmayan kadın laywoman n.
yarı kadın yarı kuş canavar harpy n.
dul yaşlı kadın dowager n.
kadın şairler women poets n.
yaşlı ve muhterem evli kadın matron n.
başroldeki kadın leading lady n.
evlenmemiş kadın maiden n.
kadın peygamber druidess n.
evli kadın senora n.
iç çamaşırları (kadın) undies n.
kızılderili kadın squaw n.
kadın avcısı masher n.
huysuz kadın vixen n.
kadın terzisi modiste n.
ahlaksız kadın hussy n.
kadın iç gömleği camisole n.
kadın yazar authoress n.
kötü kadın prostitute n.
özel oda kadın bower n.
evli kadın matron n.
ingiliz kadın english woman n.
şato kahyası kadın chatelaine n.
evlenmemiş olma (kadın) spinsterhood n.
büyüleyici kadın siren n.
hoppa kadın floozy n.
hafifmeşrep kadın loose woman n.
yasamacı kadın legislatress n.
büyüleyici kadın dazzler n.
zengin dul kadın dowager n.
şuh kadın vamp n.
çok zeki kadın minerva n.
ihtiyar kadın granny n.
sokakta tanışılmış kadın pickup n.
pasaklı kadın slattern n.
kadın bekçi wardress n.
başrol oyuncusu kadın leading lady n.
dul kadın grass widow n.
falcı kadın sibyl n.
lekeli kadın demirep n.
belediye başkanı kadın mayoress n.
döpiyes (kadın için) suit n.
kötü kadın streetwalker n.
konuk eden kadın hostess n.
akraba kadın kinswoman n.
kadın giysisinde askı shoulder strap n.
çok sade bir çeşit kadın elbisesi shift n.
baştan çıkarıcı kadın siren n.
ingiliz kadın şairleri english women poets n.
temizlikçi kadın cleaning woman n.
kadın pedi sanitary pad n.
büyücü kadın enchantress n.
çekici kadın killer n.
kadın yenilikçi druidess n.
fransız kadın frenchwoman n.
şımarık kadın baggage n.
evlenmemiş kadın unmarried woman n.
şirret kadın vixen n.
avcı kadın huntress n.
çamaşırcı kadın laundress n.
güzel kadın beauty n.
kadın komedyen comedienne n.
kadın iç çamaşırı ve gecelik lingerie n.
balıkçı kadın fishwife n.
rüküş yaşlı kadın frump n.
küçük kadın ladykin n.
kadın misafirhanesi women’s shelter n.
kadın hukukçular women lawyers n.
yaşlı kadın crone n.
amerikalı kadın yazarlar american women authors n.
kadın tüccarı pimp n.
düşmüş kadın fallen woman n.
alman kadın yazarlar german women authors n.
genç kadın judy n.
gallerli kadın welshwoman n.
işgüzar ve dedikoducu kadın yenta n.
kadın eşcinsel sapphist n.
kadın avcısı wolf n.
hizmetçi kadın maid n.
şirret kadın dragon n.
kadın cinsi womankind n.
tüm eşyasını bir torbada taşıyıp sokaklarda yaşayan kadın bag lady n.
emir veren kadın dictatress n.
dikişçi kadın sempstress n.
gebe kadın expectant mother n.
büyüleyici kadın enchantress n.
en kalın kadın sesi contralto n.
kadın tüccarlar women merchants n.
kılıksız kadın frump n.
kadın berberi olan erkek coiffeur n.
kadın berberi beautician n.
hizmetçi kadın doll n.
işçibaşı kadın forelady n.
demode giyimli kadın frump n.
kilisenin hayır işleriyle görevlendirdiği kadın deaconess n.
kadın elbisesi frock n.
kadın hizmetçi maid n.
erişkin kadın vücudu adult female body n.
kadın ve sosyal hizmetler müsteşarlığı office for women’s social problems n.
kolsuz kadın paltosu dolman jacket n.
kadın öldürme femicide n.
köylü kadın countrywoman n.
kadın şapkaları millinery n.
işveli kadın fluff n.
rahibe olmayan kadın laywomen n.
kadın şeytan demoness n.
hafifmeşrep kadın jade n.
çamaşırcı kadın laundrywoman n.
kadın milleti women n.
kadın masajcı masseuse n.
kadın soyu womankind n.
kadın gibilik womanliness n.
kadın balık satıcısı fishwife n.
üstsüz güneşlenen kadın sunbather n.
kadın amir matron n.
kadın diyakoz deaconess n.
kadın suçlular female offenders n.
kadın öğretmen schoolmistress n.
genç evlenmemiş kadın demoiselle n.
pasaklı kadın slut n.
güzel kadın trick n.
kenarsız kadın şapkası toque n.
kadın yazarlar women authors n.
kadın roman yazarları women novelists n.
kadın seyyar satıcı basket woman n.
mirasçı kadın heiress n.
şirret kadın hellcat n.
büyücü kadın sorceress n.
geveze kadın hen n.
kadın muhafız wardress n.
hizmetçi kadın char n.
erkeklere cilve yapmayı seven kadın flirt n.
pasaklı kadın drab n.
pasaklı kadın dowdy n.
şirret kadın virago n.
alagarson kesimli kadın saçı shingle n.
pis kadın slut n.
kadın peygamber prophetess n.
ingiliz kadın yazarlar english women authors n.
kadın elbisesinin üst kısmı waist n.
kahin kadın sibyl n.
kinci kadın cat n.
kadın mirasçı heiress n.
baş kalfa kadın forewoman n.
temizlikçi kadın charlady n.
acayip kadın fancy woman n.
seksi kadın crumpet n.
temizlikçi kadın maid n.
fettan kadın coquette n.
kadın iç gömleği chemise n.
deli kadın madwoman n.
kadın doktoru gynaecologist n.
uzun etekli kadın elbisesi gown n.
sevilen kadın lady n.
kadın terzi seamstress n.
kadın iç gömleği shift n.
modern kadın ticareti global trafficking of women n.
herkesi azarlayan şirret kadın scold n.
dinsel kadın topluluğu üyesi canoness n.
hademe (kadın) charlady n.
evi idare eden kadın lady of the house n.
erkek gömleği biçiminde kadın bluzu shirtwaist n.
hizmetçi kadın charlady n.
kadın hakları savunucusu feminist n.
aptal kadın foolish woman n.
aldatan kadın adulteress n.
ufak tefek kadın petite n.
minyon kadın petite n.
kahya kadın housekeeper n.
esmer kadın brunette n.
kadın bar görevlisi barmaid n.
çirkin ve korkunç kadın gorgon n.
kadın düşmanlığı misogynism n.
kısa saç (kadın) shingle n.
kadın düşkünü olma lickerishness n.
işçi kadın workwoman n.
kadın doğumcu gynecologist n.
neşeli kadın gay woman n.
dev gibi kadın giantess n.
kadın elbisesi dress n.
kadın sığınma evi women’s shelter n.
garson kadın hostess n.
yaşlı çirkin kadın hag n.
kadın şarkıcı songstress n.
kadın arkadaşlar female friendship n.
cadı kadın scold n.
dul kadın widow woman n.
gündelikçi kadın charlady n.
okumuş kadın bluestocking n.
pasaklı kadın untidy woman n.
kadın belediye başkanı mayoress n.
kazak (kadın için) jumper n.
kadın polisler policewomen n.
güzel kadın belle n.
aile reisi kadın materfamilias n.
bir okulda çocukların sağlığına ve üstlerine başlarına bakan kadın matron n.
kadın işi distaff n.
en kalın kadın sesi alto n.
kadın başkan chairwoman n.
belli bir ücretle ev işlerini yapmak için tutulan kadın servant n.
küresel kadın ticareti global trafficking of women n.
kanun yapan kadın legislatress n.
kadın katil murderess n.
kadın külotu knickers n.
beyaz kadın white woman n.
intizamsız kadın slovenly woman n.
kadın yönetici (hapishanede/yetimhanede) matron n.
kadın moda tasarımcıları women fashion designers n.
kadın iç gömleği lingerie n.
hint kadın elbisesi saree n.
avusturyalı kadın yazarlar austrian women authors n.
zalim kadın harpy n.
evlenmemiş yaşlı kadın old maid n.
kadın hakları woman’s rights n.
hayırsever kadın benefactress n.
ayyaş kadın bacchante n.
boşanmış kadın divorcee n.
kötü kadın jezebel n.
aşık olunan kadın inamorata n.
kadın berberi hairdresser n.
gecelik kadın giysisi nightgown n.
büyücü kadın sibyl n.
seks objesi kadın twat n.
kadın milleti womankind n.
kocası geçici olarak bir yere gitmiş olan kadın grass widow n.
(eşini) aldatan kadın adulteress n.
kadın fistanı kirtle n.
eli maşalı kadın virago n.
boşanmış veya kocasından ayrı yaşayan kadın grass widow n.
cadı kadın shrew n.
kadın satıcısı procurer n.
kadın için kazak ve hırka takımı twin set n.
vamp kadın vamp n.
kadın düşkünü womanizer n.
kadın göğsü female chest n.
yasamacı kadın legislatrix n.
evini kiraya veren mal sahibi kadın landlady n.
kabin görevlisi (kadın) stewardess n.
kadın olma hali ladyhood n.
platin saçlı kadın platinum blonde n.
genelev işleten kadın madam n.
tombul kadın butterball n.
masajcı kadın masseuse n.
küresel kadın ticareti modern woman trade n.
sadomazohist baskın kadın dominatrix n.
büyük memelere sahip kadın busty n.
falcı kadın pythoness n.
pasaklı kadın draggletail n.
modern kadın ticareti modern woman trade n.
zina eden kadın fornicatress n.
büyüleyici güzellikte bir kadın siren n.
orta yaşlı evli kadın (özellikle çocuğu olan) matron n.
kadın gardiyan wardress n.
kadın hademe janitress n.
şirret kadın shrew n.
hispanik kadın latina n.
temizlikçi kadın charwoman n.
binici kadın horsewoman n.
kısa kadın ceketi eton jacket n.
dedikoducu kadın cat n.
vasiyet hükümlerini gerçekleştiren kadın executrix n.
erişkin kadın adult female n.
kadın gibilik womanishness n.
sarışın (kadın) blonde n.
pasaklı kadın trollop n.
kadın yöneticiler women executives n.
kadın terzisi couturier n.
kadın külotu panty n.
hijyenik kadın bağı sanitary napkin n.
kadınların seçme hakkını savunan kadın suffragette n.
kadın mayosu swimming costume n.
boşanmış kadın divorced woman n.
kadın orkestra şefi conductress n.
kadın vücudu female body n.
sırdaş kadın confidante n.
ev işlerini yapan kadın housekeeper n.
seks düşkünü kadın nymphomaniac n.
baskın kadın dominatrix n.
şirret kadın beldame n.
meslekten olmayan kadın laywomen n.
kadın misafirhanesi place of refuge for women n.
yahudi kadın jewess n.
özgür kadın freewoman n.
meslekten olmayan kadın laywoman n.
elçi (kadın) ambassadress n.
pansiyoncu kadın landlady n.
evlenmemiş kadın spinster n.
afrikalı amerikalılar kadın hakları çalışanları african american women civil rights workers n.
yaşlı kadın goody n.
kadın milleti womenfolk n.
önüne gelenle yatan ahlaksız kadın skank n.
terzi (kadın) sempstress n.
işveli/fingirdek kadın coquette n.
pardösü (kadın) surcoat n.
kadın hakları savunucusu women's rightist n.
kadın sevgisi woman worship n.
terzi kadın seamstress n.
soylu kadın noblewoman n.
evlenmemiş kadın demoiselle n.
kadın satıcısı kadın procuress n.
kadın heykeltıraş sculptresses n.
kadın falcı seeresses n.
kadın kahin seeress n.
kadın peygamber seeress n.
kışkırtan kadın seductresses n.
temizlikçi kadın scrubwoman n.
kadın kahin seeresses n.
kadın peygamber seeresses n.
kadın terzi seamstresses n.
kadın falcı seeress n.
kadın haciz memuru sequestratrix n.
gösteride dans eden kadın dansçı showgirl n.
askerlik yapan kadın servicewoman n.
kadın çoban shepherdesses n.
altı defa doğum yapan kadın sextipara n.
şehirli kadın townswoman n.
henüz yahudi olmamış kadın ya da kız shiksa n.
kadın heykeltıraş sculptress n.
sepetli kadın basket woman n.
kadın terzisi dressmaker n.
kadın şapkacısı milliner n.
kadın yönetici manageress n.
kadın varis heiress n.
kadın şapkacılığı millinery n.
kadın işçi workwoman n.
ustabaşı (kadın) forewoman n.
yat sahibi (kadın) yachtswoman n.
müslüman kadın muslimah n.
kadın vatan haini traitress n.
kadın vatan haini traitoress n.
dikişçi kadın needlewoman n.
kadın görüşmeci negotiatrix n.
kadın arabulucu negotiatrix n.
kadın arabulucu negotiatress n.
kadın görüşmeci negotiatress n.
kadın haberci newswoman n.
kadın geceliği nighty n.
kadın gazete yazarı newspaperwoman n.
kadın geceliği nightgown n.
gazete sahibi kadın newspaperwoman n.
kadın gazeteci newspaperwoman n.
kadın geceliği nightie n.
hiç gebe kalmamış kadın nulligravida n.
hiç çocuk doğurmamış kadın nullipara n.
hastalık şeklinde cinsel ilişki arzusu duyan kadın nympho n.
görgüsüz (kadın) bunter n.
kadın konuşmacı interlocutrice n.
kadın konuşmacı interlocutress n.
kadın konuşmacı female conversationalist n.
kadın çalışmaları women' s studies n.
kadın besteciler women composers n.
kadın sanatçılar women artists n.
kadın hakları women' s rights n.
kadın siyasal mahkumlar women political prisoners n.
kadın şarkıcılar women singers n.
kadın giysi tasarımcıları women costume designers n.
kadın azınlıklar minority women n.
kadın ressamlar women painters n.
kadın tüketiciler women consumer n.
kadın okul müdürleri women school superintendents n.
kadın işçiler women employees n.
kadın banka çalışanları women bank employees n.
kadın eğitimciler women educators n.
kadın mahkumlar women prisoners n.
kadın komünistler women communists n.
kadın yüksek okul öğretmenleri women college teachers n.
kadın misyonerler women missionaries n.
kadın fotoğrafçılar women photographers n.
kadın kamu yöneticileri women government executives n.
kadın filozoflar women philosophers n.
kadın müzisyenler women musicians n.
kadın güzelliği feminine beauty n.
kadın dergileri women's periodicals n.
kadın dayanışma vakfı foundation of women's solidarity n.
kadın dergisi women's magazine n.
esnaf kadın tradeswoman n.
kadın savaşçı virago n.
kadın kovboy cowgirl n.
tapılası kadın adorable woman n.
kadın düşmanlığı mysogyny n.
kadın kolları women's branch n.
kadın örgütleri women's associations n.
kadın örgütleri woman organizations n.
kadın erkek eşitliği equality of women and men n.
kadın peşinden koşan erkek ladies' man n.
kadın peşinden koşan erkek womanizer n.
kadın peşinden koşan erkek philanderer n.
kadın peşinden koşan erkek gallivanter n.
kadın kolu women's branch n.
(kadın) hademe charwoman n.
hizmetçi kadın charwoman n.
hayırsever kadın lady bountiful n.
kendini adamış olan kadın votaress n.
kendini adayan (kadın) votaress n.
kendini adamış (kadın) votaress n.
erkekleri tahrik edebilen kadın ballbreaker n.
kontrolcü kadın ballbreaker n.
erkekleri kontrol edebilen kadın ballbreaker n.
dizginleri elinde tutan (kadın) ballbreaker n.
ipleri elinde tutan (kadın) ballbreaker n.
şerefe diyen kadın toastmistress n.
hoş görünümlü kadın tootsy n.
yorgun kadın tired woman n.
siyah kadın black woman n.
kadın çoban herdswoman n.
acımasız kadın harpy n.
kadın mayosu bathing suit n.
kadın botu bootee n.
(kadın) göğüs çevresi ölçüsü bust n.
temizlikçi kadın char n.
kadın sorunu woman problem n.