konsey - Turkish English Dictionary

konsey

Meanings of "konsey" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
Common Usage
konsey council n.
It would be sheer folly to believe a Council of 25 members could ever reach unanimous agreement.
Yirmi beş üyeden oluşan bir Konsey'in oybirliğiyle bir anlaşmaya varabileceğine inanmak tam anlamıyla ahmaklık olur.

More Sentences
General
konsey council n.
Mr President-in-Office of the Council, what do you talk about in the Councils?
Sayın Konsey Dönem Başkanı, Konseylerde ne hakkında konuşuyorsunuz?

More Sentences
Law
konsey council n.
That has cost the Council money.
Bu Konsey'e pahalıya mal oldu.

More Sentences
Politics
konsey council n.
I still do not understand why the Council was not able to come closer to this amendment.
Konsey'in bu değişikliğe neden yaklaşamadığını hala anlamış değilim.

More Sentences
General
konsey camara n.
konsey consistory n.
konsey state [obsolete] n.
Law
konsey conseil n.
Politics
konsey junta n.

Meanings of "konsey" with other terms in English Turkish Dictionary : 91 result(s)

Turkish English
Politics
bölgesel konsey regional council n.
A worrying trend is that concerning the deployment of elected regional councils.
Endişe verici bir eğilim de seçilmiş bölgesel konseylerin konuşlandırılmasıyla ilgilidir.

More Sentences
genel konsey general council n.
Two documents, which were tabled on 26 September by Stuart Harbison, the Chairman of the WTO General Council.
DTÖ Genel Konseyi Başkanı Stuart Harbison tarafından 26 Eylül'de masaya yatırılan iki belge.

More Sentences
konsey direktifi council directive n.
The European Council directive claims to grant additional rights to the workers of European companies.
Avrupa Konseyi direktifi, Avrupa şirketlerinin çalışanlarına ek haklar sağladığını iddia etmektedir.

More Sentences
konsey ortak tutumu council common position n.
The Council common position will unravel, and collapse.
Konsey'in ortak tutumu çözülecek ve çökecektir.

More Sentences
konsey tüzüğü council regulation n.
Mr Turco refers in his report to Council Regulation No 1049/2001.
Sayın Turco raporunda 1049/2001 sayılı Konsey Tüzüğüne atıfta bulunmaktadır.

More Sentences
konsey üyesi council member n.
There it seems to me, in deference to the Council member present, you must try harder.
Bana öyle geliyor ki, burada bulunan Konsey üyesine saygısızlık etmek istemem ama daha fazla çaba göstermelisiniz.

More Sentences
konsey çerçeve kararı council framework decision n.
The present report deals with a Commission proposal with a view to the adoption of a Council framework decision.
Mevcut rapor, Konsey çerçeve kararının kabul edilmesine yönelik bir Komisyon önerisini ele almaktadır.

More Sentences
General
ekonomik ve sosyal konsey economic and social council n.
konsey üyesi councilor n.
akademik konsey academic council n.
birleşmiş milletler-ekonomik ve sosyal konsey un-economic and social council n.
konsey üyesi councillor n.
(kuzey afrika veya güneybatı asya'da) meclis, konsey veya mahkeme mejlis n.
(kuzey afrika veya güneybatı asya'da) meclis, konsey veya mahkeme majles n.
(kuzey afrika veya güneybatı asya'da) meclis, konsey veya mahkeme mejliss n.
konsey masası board n.
mafya ailesinin anlaşmazlıklarını halleden ve ailenin faaliyetlerini düzenleyen yönetici konsey commission n.
kuzey amerika kızılderililerinin konsey sırasında yaktığı tören ateşi council fire n.
konsey üyesi councilist n.
kadın konsey üyesi councilwoman n.
(mormon kilisesi'nde) yargı yetkisine sahip üç kişilik konsey presidency n.
britanya'nın kültür ve eğitimini dünyaya yayma amaçlı kurulmuş bir konsey tarafından verilen modern bir onur ödülü freedom of the city n.
konsey ile ilgili conciliar adj.
konsey ile ilgili conciliary [obsolete] adj.
konsey ile ilgili olarak conciliarly adv.
Formal
ingiliz yönetiminden önce güney afrika'nın kırsal bölgelerinde yerel boer hakimine yardım eden konsey heemraad n.
Trade/Economic
ekonomik konsey economic council n.
ekonomik ve sosyal konsey economic and social council n.
iktisadi ve sosyal konsey economic and social council n.
Law
taraflardan sadece birinin olduğu konsey ex parte council n.
konsey tepesi mute-hill [scotland] n.
Politics
gizli konsey chamber council n.
avrupa topluluklarına tek bir konsey ve tek bir komisyon kurulmasına dair antlaşma treaty establishing a single council and a single of the european communities n.
birleşmiş milletler ekonomik ve sosyal konsey united nations economic and social council n.
geçici ulusal konsey national transitional council n.
genel konsey kararı general council's decision n.
genel konsey kararı the decision of the general council n.
konsey üyeliği councilorship n.
konsey düzenlemesi order in council n.
konsey düzenlenmesi council regulation n.
konsey yönetmeliği council directive n.
konsey tasarrufları acts of the council n.
konsey komünizmi council communism n.
konsey çalışma grubu council working group n.
konsey üyesi councilor n.
konsey tavsiye kararı council recommendation n.
konsey seçimleri council elections n.
konsey/kurul başkanı president of the council n.
konsey üyesi councillor n.
konsey işlemi acts of the council n.
konsey üyeliği councillorship n.
milli konsey national council n.
nordik konsey nordic council n.
ulusal konsey national council n.
ulusal geçici konsey national transitional council n.
yüksek konsey high council n.
farklı milletlerden temsilcilerin bulunduğu konsey world council n.
(eski alman imparatorluğu'nda) devlet hükümetlerini temsil eden konsey bundesrat n.
(özellikle eski alman imparatorluğu'nda) federal konsey bundesrath n.
konsey düzenlemesi order-in-council n.
konsey dönem başkanı president-in-office n.
konsey işlemlerinin hukuka uygunluğunu denetlemek review the legality of acts of the council v.
konsey tasarruflarının hukuka uygunluğunun denetlemek review the legality of acts of the council v.
konsey üyelerine ait councilmanic [us] adj.
konsey üyeleriyle ilgili councilmanic [us] adj.
Institutes
konsey çalışma grubu council working group n.
Social Sciences
kuzey amerika yerlilerine ait büyük bir konsey long house n.
kuzey amerika yerlilerine ait büyük bir konsey longhouse n.
Education
akademiler arası konsey interacademy council n.
History
çarlık rusyası'nda bölge yönetiminden sorumlu olması için seçilen konsey zemstvo n.
seçkin siyasi konsey great council n.
1567 ile 1574 yılları arasında ispanya'da dini ve siyasi ayaklanmaların bastırılması için toplanan bir konsey council of blood n.
(orta çağ ingilteresinde) az kişiden oluşan bir çeşit daimi konsey curia regis n.
Religious
isa mesih'in iki iradesi olduğunu açıklayan, tüm kiliselerin kabul ettiği altıncı konsey third council of constantinople n.
isa mesih'in iki iradesi olduğunu açıklayan, tüm kiliselerin kabul ettiği altıncı konsey constantinople n.
(roma) en önemli dini yapıyı oluşturan konsey üyesi pontifex n.
(roma) en önemli dini yapıyı oluşturan konsey üyeleri pontifices n.
sınırlı yetki alanına sahip küçük konsey toplantısı council n.
Environment
konsey direktifi council directive n.
Geography
iskoçya'da tarım, balıkçılık ve turizme dayalı konsey bölgesi north ayrshire n.
iskoçya'da bir konsey bölgesi north lanarkshire n.
orta iskoçya'da tarım alanları ve ağır sanayi tesisleri bulunan bir konsey alanı falkirk n.
Star Wars
konsey helisi atriyumu council spire atrium n.
konsey kuleleri council towers n.
kara konsey odası (dromund kaas) dark council chamber (dromund kaas) n.
kara konsey odaları dark council chambers n.
büyük konsey salonu grand council hall n.
yüksek konsey binası high council building n.
yüksek konsey odası high council chamber n.
yüksek konsey odası (tython) high council chamber (tython) n.
yüksek konsey kulesi high council tower n.