board - Turkish English Dictionary

board

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "board" in Turkish English Dictionary : 136 result(s)

English Turkish
Common Usage
board n. kurul
The board of directors is holding a meeting this afternoon.
Yönetim kurulu bu öğleden sonra bir toplantı gerçekleştirecektir.

More Sentences
board n. pano
Our grades were announced on a board in the hall.
Notlarımız salondaki bir panoda ilan edildi.

More Sentences
board v. binmek
This creates unjustified risks, including for airports in the EU at which passengers board these planes.
Bu durum, yolcuların bu uçaklara bindiği AB'deki havaalanları da dahil olmak üzere haksız riskler yaratmaktadır.

More Sentences
General
board n. kereste
He carried the wooden boards up the ladder.
Keresteleri merdivenden yukarı taşıdı.

More Sentences
board n. yönetim kurulu
In this connection, the Board must have the company's continuity in mind.
Bu bağlamda Yönetim Kurulu şirketin sürekliliğini göz önünde bulundurmalıdır.

More Sentences
board n. kurul
The second meeting of the Fund's board must take place in New York at the end of April.
Fon kurulunun ikinci toplantısı Nisan ayı sonunda New York'ta yapılacaktır.

More Sentences
board n. komisyon
I have just heard now that an audit progress board is going to be set up by the Commission.
Komisyon tarafından bir denetim ilerleme kurulu oluşturulacağını şimdi duydum.

More Sentences
board n. kart
They needed to replace a circuit board on my computer.
Bilgisayarımdaki bir devre kartını değiştirmeleri gerekiyordu.

More Sentences
board n. pano
Miss Europe, dressed in a miniskirt, was the ring girl, holding a board bearing the words 'First round'.
Mini etek giymiş olan Avrupa Güzeli ringin kızıydı ve elinde 'İlk tur' yazılı bir pano tutuyordu.

More Sentences
board n. tahta
How thick is the board?
Tahta ne kadar kalın?

More Sentences
board n. sunum tahtası
She carefully placed the cheese and grapes on a wooden board.
Peynir ve üzümleri dikkatlice ahşap sunum tahtasının üzerine yerleştirdi.

More Sentences
board n. yemek
This rate includes room and board.
Bu ücrete oda ve yemek de dahildir.

More Sentences
board n. (sörf) tahtası
He was so excited that he fell off his surfboard.
O kadar heyecanlıydı ki sörf tahtasından düştü.

More Sentences
board v. binmek (vapura/trene/otobüse/uçağa)
We should be boarding the plane any minute now.
Şu andan itibaren uçağa biniyor olmalıyız.

More Sentences
board v. binmek
Surely this will not be the ark that immigrants are waiting to board?
Göçmenlerin binmek için beklediği gemi kesinlikle bu olmayacak mı?

More Sentences
board v. gemiye binmek
We went on board a ship.
Biz bir gemiye bindik.

More Sentences
board v. yanında kalmak
I boarded with a nice couple when I was in college.
Üniversitedeyken hoş bir çiftin yanında kalmıştım.

More Sentences
board v. yatılı kalmak
He was barely old enough to board when he was sent away to school.
Okula gönderildiğinde yatılı kalabilecek yaşta bile değildi.

More Sentences
Trade/Economic
board n. kurul
Other actors are trying to get seats on that board, so there is some pressure.
Diğer aktörler de o kurulda yer almaya çalışıyor, yani biraz baskı var.

More Sentences
board n. yönetim kurulu
A general agreement has been adopted on the board, the executive structure and so forth.
Yönetim kurulu, icra yapısı ve benzeri konularda genel bir anlaşma kabul edilmiştir.

More Sentences
Law
board n. yönetim kurulu
The Commission says it wants to retain its board seat.
Komisyon, yönetim kurulu koltuğunu korumak istediğini söylüyor.

More Sentences
Politics
board n. kurul
Indeed, our amendments to the common position mean that a board can get fast-track approval in 14 days.
Esasen ortak tutumda yaptığımız değişiklikler, bir kurulun 14 gün içinde hızlı onay alabileceği anlamına gelmektedir.

More Sentences
Technical
board n. pano
Miss Europe, dressed in a miniskirt, was the ring girl, holding a board bearing the words 'First round'.
Mini etek giymiş olan Avrupa Güzeli, elinde 'Birinci Raunt' yazılı bir pano tutan ring kızıydı.

More Sentences
board n. tahta
The board is behind the professor.
Tahta profesörün arkasındadır.

More Sentences
Common Usage
board n. heyet
board n. ilan tahtası
board v. tahta döşemek
General
board n. satranç vb oyun tahtası
board n. yiyecek içecek
board n. heyet
board n. levha
board n. iaşe
board n. meclis
board n. kara tahta
board n. yiyecek
board n. tablo
board n. ilan tahtası
board n. sofra
board n. dikme
board n. mukavva
board n. masa
board n. daire
board n. idare
board n. içecek
board n. sörf
board n. pansiyon
board n. çıta
board n. bakanlık
board n. tablo tahtası
board n. skor tahtası
board n. skorbord
board n. resmi toplantıların yapıldığı masa
board n. konsey masası
board n. yemek masası
board n. birlik
board v. yiyecek sağlamak
board v. pansiyoner olmak
board v. tahta kaplamak
board v. pansiyon olarak vermek
board v. binmek (gemiye vb)
board v. tahta döşemek
board v. yolcu almak
board v. yarışmadaki tüm yarışları veya ödülleri kazanmak
board v. birinin evinde geçici olarak konaklayıp yemek yemek
board v. (birine) tahta levhayla vurmak
board adj. açık
board adj. gizli saklı olmayan
Colloquial
board n. borsa
Trade/Economic
board n. borsa menkul kıymetleri ve fiyatlarının gösterildiği pano
board n. hisse senedi veya emtia alım satımına imkan tanıyan organize borsa
Politics
board n. idare heyeti
board n. idare meclisi
Technical
board n. borda
board n. devre kartı
board n. karton
board n. kalas
board n. kereste
board n. mukavva
board n. panel
board n. tablo
board n. ses mikseri
board v. binmek (gemi/tren)
board v. tahta döşemek
board v. tahta kaplamak
Computer
board n. çevrim kartı
board n. devre kartı
Informatics
board n. çevrim kartı
board n. devre kartı
Electric
board n. elektrik dağılım tablosu
board n. elektrik anahtarı ve diğer kontrolleri içeren cihaz
Textile
board n. kumaşları ve örgü kıyafetleri bitirmek için kullanılan çeşitli kalıplar
Construction
board n. taban tahtası
board n. dikdörtgen ince levha
Furniture
board n. ütü masası
Transportation
board v. yolcuları araca almak
Railway
board n. iaşe
board n. trenlerin hareketini yönlendiren sabit sinyal
Marine
board n. borda
board n. gemi bordası
board n. geminin yanı
board n. denge tahtası
board n. salma omurga
board n. geminin rüzgara karşı alındığı sırada kat ettiği yol
board n. gemiyi rüzgara karşı alma rotasındaki bir yol
board n. volta seyrinde geminin bir rotadan diğerine geçerken kat ettiği mesafe
board v. borda etmek
board v. (gemi) yanaşmak
board v. gemiye zorla çıkarak saldırmak
Printing
board n. dikdörtgen şeklinde levhalar haline getirilmiş kağıt hamuru veya kompozit malzemeler
board n. kağıtla aynı bileşime sahip ancak daha kalın malzeme
board n. baskı levhası
Tobacco
board n. sigara poşeti
Sport
board n. sörf tahtası
board n. üzerine basılarak sörf yapılan araç
board n. tramplen
board n. panya levhası
board n. tramplen
board n. rüzgar sörfü tahtası
board v. (rakip hokey oyuncusunu) tahta çerçeveye doğru itmek
board v. kayak tahtası, sörf tahtası kullanmak
Basketball
board n. ribaund
board n. (potada) panya levhası
board v. ribaunt almak
Card
board n. briçte önceden dağıtılan kartların koyulduğu dört bölümlü kutu
board n. turnuva bricinde bir el dizisi
board n. stud poker oyununda tüm oyuncuların açıkta kalan elleri
board n. briçte açıkta kalan sahte el
board n. turnuva bricinde bir el setini oluşturan kart dağıtımı
board n. turnuva bricinde bir el
board n. turnuva bricinde teklif verme ve oynama süreci
board n. turnuva bricinde bir el setini oluşturan kartların oynanması sonucu kazanan tarafın kazandığı puan
board n. tek maç puanı
board n. turnuva bricindeki herhangi bir elde alınabilecek en yüksek maç puanı
Wagering
board n. müşterek bahis hesaplama makinesi
board v. (kumar) tüm kartları veya parayı kazanmak
Bookbindery
board n. kitap dış kapağı kartonu

Meanings of "board" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
General
board of management n. yönetim kurulu
Parliament is not even accorded the right to send two representatives to its Board of Management.
Parlamento'ya Yönetim Kurulu'na iki temsilci gönderme hakkı bile tanınmıyor.

More Sentences
bulletin board n. pano
Tom put the list on the bulletin board.
Tom listeyi panoya astı.

More Sentences
drawing board n. resim tahtası
Tom went back to the drawing board.
Tom resim tahtasına geri gitti.

More Sentences
drawing board n. çizim tahtası
Tom went back to the drawing board.
Tom çizim tahtasına geri döndü.

More Sentences
governing board n. yönetim kurulu
Our main aim is to clarify the role of the governing board.
Temel amacımız yönetim kurulunun rolünü netleştirmektir.

More Sentences
chess board n. satranç tahtası
Bring your own chess board.
Kendi satranç tahtanı getir.

More Sentences
board member n. kurul üyesi
One of our hospital's board members is coming in as a patient.
Hastanemizin kurul üyelerinden biri hasta olarak geliyor.

More Sentences
diving board n. tramplen
Tom pushed Mary off the diving board.
Tom, Mary'yi tramplenden aşağı itti.

More Sentences
bulletin board n. duyuru panosu
The names of the students who failed in the examination were posted on the bulletin board.
Sınavda başarısız olan öğrencilerin isimleri duyuru panosuna asıldı.

More Sentences
board of directors n. yönetim kurulu
If all this happened, the board of directors would, firstly, refuse to give discharge to the management.
Tüm bunlar gerçekleşirse, yönetim kurulu öncelikle yönetime ibra vermeyi reddeder.

More Sentences
diving board n. atlama tahtası
Tom fell off the diving board.
Tom atlama tahtasından düştü.

More Sentences
ironing board n. ütü masası
There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.
Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.

More Sentences
board game n. masa oyunu
Sami liked board games.
Sami masa oyunlarını severdi.

More Sentences
bulletin board n. ilan panosu
Tom put the list on the bulletin board.
Tom listeyi ilan panosuna astı.

More Sentences
board game n. kutu oyunu
Sami liked board games.
Sami kutu oyunlarını seviyordu.

More Sentences
board the ship v. gemiye binmek
They went on board the ship.
Gemiye bindiler.

More Sentences
board the bus v. otobüse binmek
I boarded the bus.
Otobüse bindim.

More Sentences
board the train v. trene binmek
I boarded the train bound for London.
Ben Londra'ya giden trene bindim.

More Sentences
board the plane v. uçağa binmek
She waved at me before she got on board the plane.
O, uçağa binmeden önce bana el salladı.

More Sentences
on-board adj. uçaktaki
The passengers settled into their on-board cabins.
Yolcular uçak kabinlerindeki yerlerine yerleştiler.

More Sentences
on-board adj. gemideki
Parliament's position is therefore maintained and self-handling has been restricted to on-board personnel.
Bu nedenle Parlamento'nun görüşü muhafaza edilmiş ve kendi kendini idare etme gemideki personelle sınırlandırılmıştır.

More Sentences
on board adv. gemide
There were more than 260 passengers and crew members on board.
Gemide 260'tan fazla yolcu ve mürettebat bulunuyordu.

More Sentences
on board adv. gemiye
We must work to bring the Americans on board at a later date.
Amerikalıları daha sonraki bir tarihte gemiye getirmek için çalışmalıyız.

More Sentences
on-board adv. uçakta
The flight attendant welcomed the passengers on-board.
Uçuş görevlisi, yolcuları uçakta karşıladı.

More Sentences
Colloquial
above board expr. dürüst
It is, therefore, essential for the forthcoming elections to be above board.
Bu nedenle önümüzdeki seçimlerin dürüst bir şekilde yapılması elzemdir.

More Sentences
Idioms
on board expr. hemfikir
Is Parliament really on board, or is it not?
Parlamento gerçekten bu konuda hemfikir mi, değil mi?

More Sentences
across the board expr. kapsamlı
We shall work towards improvements across the board.
Kapsamlı iyileştirmelere yönelik çalışacağız.

More Sentences
Speaking
welcome on board expr. gemiye hoş geldiniz
Ladies and gentlemen, welcome on board.
Bayanlar ve baylar, gemiye hoş geldiniz.

More Sentences
General
member of board n. yönetim kurulu üyesi
sanitary board n. sağlık müdürlüğü
draining board n. sabit damlalık
municipal board n. belediye encümeni
free market board n. serbest piyasa kurulu
health board n. sağlık müdürlüğü
navy board n. deniz bakanlığı
school board n. okul yönetim kurulu
accreditation board n. akreditasyon kurulu
checker board n. dama tahtası
paper and board n. kağıt ve karton
technical board n. teknik kurul
draining board n. damlalık
board of manager n. yönetim kurulu
skirting board n. sıvadibi
dart board n. nişan tahtası
bulletin board n. bildiri tahtası
white board n. yazı tahtası
board and lodgings n. pansiyon
board of appeals n. temyiz kurulu
notice board n. ilan tahtası
bulletin board n. ilan tahtası
skirting board n. süpürgelik
board of advertisement n. reklam kurulu
wall board n. duvar kaplaması
area board n. bölge sağlık müdürlüğü
board of auditors n. müfettişler heyeti
board of directors of the bank n. banka yönetim kurulu
board of governors n. idare meclisi
score board n. skorbord
ironing board n. ütü sehpası
floor board n. döşeme tahtası
notice board n. duyuru panosu
board of agriculture n. tarım bakanlığı
revenue board n. mal müdürlüğü
notice board n. duyuru tahtası
boogy board n. yarım sörf tahtası
target board n. hedef tahtası
local oscillator board n. yerel osilatör panel
advisory board for handicapped n. özürlüler danışma kurulu.
draft board n. çizim masası
medical board n. sağlık kurulu
draining board n. bulaşık damlalığı
mortar board n. harç teknesi
notice board n. pano
louver board n. panjur tahtası
planning board n. plan tahtası
board of education n. eğitim kurulu
board of settling n. iskan müdürlüğü
training and monitoring board n. eğitim ve izleme kuruluşu
scientific advisory board n. bilimsel danışma kurulu
bed and board n. tam pansiyon
board of auditors n. murakıplar heyeti
energy market board n. enerji piyasası kurulu
technical management board n. teknik yönetim kurulu
dispute adjudication board n. anlaşmazlık çözüm kurulu
audit board n. denetçiler kurulu
board of governors n. il idare kurulu
board of auditors n. denetçiler kurulu
bulletin board service n. duyuru tahtası servisi
emery board n. zımparalı tırnak törpüsü
room and board n. tam pansiyon
board of discipline n. haysiyet divanı
pastry board n. hamur tahtası
executive board n. icra heyeti
drafting board n. çizim tahtası
gear on board n. donanım
bed and board n. pansiyon
valance board n. saçak tahtası
general administrative board n. genel idare kurulu
tax board n. vergi levhası
board of directors n. yönetim kurulu başkanlığı
power board n. enerji panosu
extension board n. dahili santral
board of health n. sağlık bakanlığı
board of health n. sağlık müdürlüğü
board of health n. sağlık idaresi
straw board n. kamış levha
board decision n. yönetim kurulu kararı
vice president of the executive board n. yönetim kurulu başkan vekili
arbitration board n. uzlaştırma kurulu
arbitration board n. hakem kurulu
arbitration board n. hakem heyeti
arbitration board n. tahkim kurulu
spring board n. sıçrama tahtası
spring board n. tramplen
diving board n. sıçrama tahtası
spring board n. atlama tahtası
examining board n. imtihan heyeti
back board n. arka
back board n. arkalık
advertising board n. reklam tabelası
advertising sign board n. reklam tabelası
advertising sign board n. reklam panosu
advertising board n. reklam panosu
destination board n. yön levhası
destination board frame n. istikamet plakası çerçevesi
gauging board n. ölçme teknesi
gauging board n. harç teknesi
half-board n. yarım pansiyon
draught-board n. satranç tahtası
stern-board n. aynalık
guard board n. iskele korkuluğu
board of education and discipline n. talim terbiye kurulu
number board n. vagon numarası
sandwich board n. ilan levhası
step-board n. basamak
step-board n. basamak tahtası
board of property owners n. kat malikleri kurulu
condominium owners board n. kat malikleri kurulu
board of admiralty n. bahriye şurası
railway board n. demiryolu yönetimi
surf board n. sörf tahtası
appreciation board n. teşekkür panosu
cork board n. mantar pano
pin board n. pano
pin board n. mantar pano
toe board n. marşpiye
toe board n. marşpiyel
toe board n. basamak ayaklığı
show board n. pano
show board n. ilan tahtası
board supervision n. heyet gözetimi
tilting board n. tahterevalli
dandle board n. tahterevalli
balance board n. denge tahtası
panel-board n. yağlı boya resim tahtası
advisory board/committee n. danışman kurul
fall-board n. piyano klavyesini koruyan menteşeli kapak
mouse glue board n. tutkallı fare/sıçan tuzağı
mouse glue board n. zamklı fare kapanı
mouse glue board n. (fare/sıçan) tutkallı tuzak
assignment board n. görev tahtası
ouija board n. ruh çağırma tahtası
discussion board n. tartışma tahtası
discussion board n. tartışma panosu
board games n. masa üstü oyunları
synagogue board n. sinagog kurulu
board marker n. tahta kalemi
dry erase board n. kalemle yazılan tahta
board of inquiries n. soruşturma kurulu
board room n. toplantı salonu
chopping board n. et kıyma tahtası
chopping board n. kesme tahtası
control board n. kumanda tablosu
control board n. kontrol paneli
dart board n. dart tahtası
no text on board pledge day n. araba kullanırken cep telefonu ile mesaj göndermemek üzerine ant içme günü
board of visitors n. mütevelli heyeti (üni)
council board n. divan kurulu
corporate board n. yönetim kurulu
board chair n. heyet başkanı
light board n. ışıklı pano
smart board n. akıllı tahta
directors board n. direktörler kurulu
groaning board n. açık büfe
ironing board cloth n. ütü masası bezi
message board n. mesaj panosu
message board n. mesaj tahtası
leader board n. lider tahtası
board rubber n. tahta silgisi
dream board n. hayal panosu
foundation board n. vakıf kurulu
game board n. oyun tahtası
green board n. yeşil tahta
wobble board n. denge tahtası
distribution board n. elektrik panosu
board pen n. tahta kalemi
fire board n. itfaiye kurulu
play board n. oyun tahtası
board pen n. tahta kalemi
tackle board n. iplerin bükülerek tutturulduğu halat yapım yerinin ucundaki çerçeve
notice board n. ilan panosu
call-board n. ilan panosu
backgammon board n. satranç tahtası
tea board n. çay sunum tepsisi
teedle board n. (kuzeydoğu massachusetts) tahterevalli
teedle board n. öne-arkaya, aşağı-yukarı hareket
teedle board n. bir eylem ya da işlemdeki değişiklikler
nassella tussock board n. istilacı nassella tussock bitkisini yok etmek için yeni zelanda'nın farklı bölgelerinde kurulan çeşitli yerel yasal kuruluşlardan her biri
throwing-board n. bumerang
throwing-board n. mızrak veya dart atmak için kullanılan alet
trespass board n. girilmez levhası
trespass board n. girmek yasaktır levhası
trespass board n. girilmez tabelası
trespass board n. girmek yasaktır tabelası
accounting principles board n. muhasebe ilkeleri kurulu
rub board n. döverek çamaşır yıkama tahtası
bbs (bulletin board system) n. ilan tahtası sistemi
bending board n. katlamaya uygun karton
leather board n. suni deri
board [obsolete] n. kenar
board [obsolete] n. köşe
board [obsolete] n. yan
board of selectmen n. (abd'nin new england bölgesinde) seçim kurulu
board rule n. kereste ölçüm aleti
work-board n. el işleri için desteklenmiş bir yüzey sağlayan bir yatay panel
writing board n. kucağa koyulup yazı yazmak için kullanılan, geniş ve hafif bir tahtadan oluşan çalışma yüzeyi
monopoly board n. oyuncuların emlak alıp satıyormuş veya kiralıyormuş gibi yaptıkları masa oyununda kullanılan tahta
mortar-board n. kep
mortar-board n. üniversitelerde özel etkinliklerde takılan üst kısmı kare ve düz olan bir tür şapka
bull board n. (genellikle gemi güvertesinde oynanan) halka oyununa benzer bir oyun
go board n. go oyunu tahtası
chimney board n. şömine kapağı
chimney board n. şömine tahtası
grass board n. ekin biçme makinesinin kesilmemiş otu ayrı tutmaya yarayan kısmı
heck board n. at arabasının altında veya arkasında bulunan yerinden oynamış tahta
crayon board n. pastel boya kartonu
draft board n. zorunlu hizmet için asker seçiminden sorumlu yerel kurum
drawing board n. planlama aşaması
dry-erase board n. kalemle yazılan tahta
dry-erase board n. işaretleme kalemiyle yazılabilen pürüzsüz beyaz yüzey
dry-erase board n. beyaz tahta
council board n. toplantı masası
peg-board® n. abd'de üretilmiş bir delikli pano markası
cooling board [dialect] n. gömülmeye hazırlanılan cesedin üzerine konduğu tahta
shovel board n. shuffleboard oyunu
shovel board n. bir tür disk kaydırma oyunu
sliding board n. kaydırak
smoke board n. şömine teli
smoke board n. şömine siperliği
staggered board of directors n. bazı üyelerinin her yıl seçime gittiği müdürler kurulu
board up v. üstüne tahta çakarak kapamak
go by the board v. kaçmak (fırsat)
go by the board v. iyi şeyler yok olmak
board a flight v. uçağa binmek
go by the board v. gitmek
go by the board v. boşa çıkmak
go by the board v. tasarı vb suya düşmek
go by the board v. bırakılmak
go by the board v. yatmak
go by the board v. vazgeçilmek
work for one's board v. boğaz tokluğuna çalışmak
go by the board v. suya düşmek
go by the board v. fırsat kaçırılmak
let something go by the board v. bir şeyden vazgeçmek
let something go by the board v. fırsatı kaçırmak
come on board the ship v. gemiye çıkmak
go on board the ship v. gemiye çıkmak
go on board the ship v. gemiye binmek
board the ship v. gemiye çıkmak
come on board the ship v. gemiye binmek
board the coach v. otobüse binmek
board the bus v. otobüse atlamak
board the tram v. tramvaya binmek
get on board v. gemiye binmek
take on board v. güvertede almak
put on board v. güverteye koymak
erase the board v. tahtayı silmek
run the idea past the board v. fikri kurulun görüşüne sunmak
clean the board v. tahtayı silmek
teedle board v. tahterevalliye binmek
teedle board v. öne-arkaya, aşağı-yukarı hareket etmek
teedle board v. bir durumdan başka bir duruma dönüşmek
teedle board v. kah öyle kah böyle olmak
board [obsolete] v. yaklaşmak
board [rare] v. (bir kimseye) yaklaşmak
board [rare] v. (bir kimseyle) flört etmek
board [rare] v. (bir kimseye) asılmak
above-board adj. dürüst
above-board adj. hilesiz
on-board adj. üstüne takılı
on-board adj. yerleşik
above board adj. hilesiz
on-board adj. hemfikir olan
on-board adj. destekleyen
on-board adj. ulaşım aracında olan
on-board adj. dahil olan
on-board adj. iştirak eden
poster board adj. fon kağıdına ait
poster board adj. fon kağıdı ile ilgili
poster board adj. fon kağıdından yapılan
poster board adj. mukavvaya ait
poster board adj. mukavva ile ilgili
poster board adj. mukavvadan yapılan
above board adv. dürüstçe
on board ship adv. güvertede
on the governing board adv. yönetim kurulunda
on board ship adv. gemide
on board adv. kişinin gemi veya tekne vb'ye binmiş olması durumu
on board adv. trende
above board adv. açıkça
above-board adv. dürüstçe
above-board adv. açıkça
on board adv. güvertede
on-board adv. taşıtta
on-board adv. gemide
on-board adv. taşıtın içinde
on-board adv. taşıtın içine
on-board adv. dahil olarak
on-board adv. içinde olarak
on board expr. ekibin üyesi
on board expr. kuruluşun üyesi
bod (board of directors) abrev. yönetim kurulu
bw (board of works) abrev. bayındırlık işlerini düzenleyen kuruluş
ssb (social security board) abrev. sosyal güvenlik kurulu
Phrasals
board out v. pansiyona vermek
board out v. (bir köpeği vb. bir arkadaşa) bakması için bırakmak
board out v. çocuğunu, evcil hayvanını bir süreliğine birine/bir yere bırakmak
board out v. çocuğunu, evcil hayvanını birine/bir yere emanet etmek
board (someone or an animal) out v. (birini/bir hayvanı) geçici süreliğine bir yere göndermek
board (someone or an animal) out v. (birini/bir hayvanı) bir süreliğine pansiyona, bakım evine bırakmak
board (someone or an animal) out v. (birini/bir hayvanı) birine/bir yere emanet etmek
board with v. -de kalmak
board with v. ile kalmak
Phrases
on the drawing board expr. taslak aşamasında
on board with expr. ile aynı düşünde
on board with expr. ile uyumlu
on board with expr. -e uygun
Colloquial
draft board n. meyhane
draft board n. içki evi
draft board n. taverna
boogie-board n. yarım sörf tahtası
bed and board n. yatak ve yiyecek
draft board n. meyhane
draft board n. taverna
draft board n. bar
board and lodging n. kalacak/yatacak yer ve yiyecek
boogie-board n. sörf tahtası
boogie-board n. kaykay
gib board [new zealand] n. alçı panel
boogie board v. yarım sörf tahtasıyla sörf yapmak
boogie-board v. yarım sörf tahtasıyla sörf yapmak
above board adj. açık
above board adj. yasal
above board expr. doğru
above board expr. gizlisi saklısı olmayan
above board expr. kanunlara uygun
Idioms
bed and board n. ev bark
bed and board n. eşiyle yaşadığı ev
bed and board n. eşiyle yaşadığı hayat
bed and board n. evlilik hayatı
bulletin board n. telefon ya da uzaktan bilgisayar kullanımı aracılığıyla mesaj bırakmayı sağlayan bilgisayar hizmeti
board the gravy train v. kebap gibi bir işe gelmek
board the gravy train v. az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
board the gravy train v. turnayı gözünden vurmak
board the gravy train v. sağlam yere olta atmak
board the gravy train v. sağlam yere kapak atmak
board the gravy train v. işi iş olmak
board with (someone) v. (başka bir yerde) kalmak
board with (someone) v. (geçici olarak başka bir yerde) konaklamak
board with (someone) v. (birinde) kalmak
board with (someone) v. kiracı olarak kalmak
board with someone v. (başka bir yerde) kalmak
board with someone v. (geçici olarak başka bir yerde) konaklamak
board with someone v. birinde kalmak
board with someone v. kiracı olarak kalmak
get on board v. aynı fikirde olmak
get on board v. birine katılmak
go by the board v. boşa çıkmak
go by the board v. boşa gitmek
go by the board v. bir kenara atılmak
take on board something v. dikkate almak
sweep the board v. çok büyük başarı kazanmak
sweep the board v. her şeyi kazanmak
take something on board v. ele almak
take something on board v. göz önünde bulundurmak
go back to the drawing board v. en başından başlamak
go back to the drawing board v. en başa dönmek
go by the board v. heba olmak
come on board v. kabul edenler arasına katılmak
go by the board v. suya düşmek
go back to the drawing board v. sil baştan başlamak
go by the board v. son bulmak
sweep the board v. silip süpürmek
sweep the board v. tüm ödülleri kazanmak
take (something) on board v. anlayıp kabul etmek
go by the board v. gemi bordası kuvvetiyle ilerlemek
go by the board v. gemi bordası kuvvetiyle sürüklenmek
go by the board v. denize düşmek
go by the board v. denizde sürüklenmek
be (as) stiff as a board v. tahta gibi olmak
be (as) stiff as a board v. çok sert olmak
be (as) stiff as a board v. kazık gibi olmak
be (as) stiff as a board v. kaskatı olmak
be (as) stiff as a board v. kalıp gibi olmak
be (as) stiff as a board v. esnemez/eğilip bükülmez olmak
be above board v. dürüstçe olmak
be above board v. hilesiz olmak
be above board v. yasal olmak
be above board v. kanunlara uygun olmak
buck the board v. demiryollarında kısmi zamanlı çalışmak veya ekstra yapmak
come on board v. bir taşıta binmek
come on board v. bir araca binmek
come on board v. gemi, tren, uçak gibi bir yolcu aracına binmek
come on board v. ekibe gelmek/katılmak
come on board v. gruba gelmek/katılmak
come on board v. şirkete girmek/katılmak
above board adj. alnı açık
(as) stiff as a board adj. sabit
(as) stiff as a board adj. dimdik
(as) stiff as a board adj. yere/yerine çakılmış gibi
(as) stiff as a board adj. çakılıp kalmış gibi
on board adj. katılmaya hazır
on board adj. dahil edilmeye hazır
on board adj. anlaşmaya hazır
flat as a board adj. yamyassı
flat as a board adj. tahta gibi dümdüz
flat as a board adj. dümdüz
flat as a board adj. küçük memeli
flat as a board adj. tahta göğüslü
all over the board adv. her yanda
all over the board adv. her tarafta
all over the board adv. dört bir yanda
all over the board adv. çok sayıda
all over the board adv. çok çeşitli
all over the board adv. karman çorman
all over the board adv. dağınık
all over the board adv. darmadağın
all over the board adv. geniş bir alana yayılmış
all over the board adv. bir sürü/bir dolu/dünya kadar/çok sayıda
all over the board adv. çeşit çeşit/türlü türlü/muhtelif
all over the board adv. kapsamlı
all over the board adv. kafası bir dünya
all over the board adv. aklı karman çorman
all over the board adv. geniş bir alana yayılmış
all over the board adv. bir sürü/dünya kadar/çok sayıda
all over the board adv. çeşit çeşit/türlü türlü/muhtelif
all over the board adv. kapsamlı
all over the board adv. kafası bir dünya
all over the board adv. aklı karman çorman
across the board adv. dört bir tarafında
as flat as a board expr. dümdüz
across-the-board expr. her şeyi kapsayan
across the board expr. herkesi kapsayan
across the board expr. herkesi ilgilendiren
across-the-board expr. geniş kapsamlı
across the board expr. herkese eşit
across the board expr. geniş kapsamlı
across the board expr. her yerinde
as stiff as a board expr. kazık gibi sert
across-the-board expr. kapsamlı
back to the drawing board expr. sil baştan
as flat as a board expr. tahta gibi dümdüz
across the board expr. tüm toplumu kapsayan
across the board expr. tüm üyeleri kapsayan
as flat as a board expr. yamyassı
room and board expr. yiyecek ve yatak
room and board expr. yemek ve yatak
all over the board expr. kafası dağınık
all over the board expr. karman çorman
by the board expr. ziyan olmuş
by the board expr. heder olmuş
by the board expr. boşa gitmiş
by the board expr. çöpe gitmiş
by the board expr. son bulmuş
by the board expr. sona ermiş
by the board expr. başarısız olmuş
Speaking
baby on board expr. arabada bebek var
everyone look at the board expr. herkes tahtaya baksın
the teacher erased the board expr. öğretmen tahtayı sildi
can you clean the board please? expr. lütfen tahtayı siler misin?
can you clean the board please? expr. tahtayı siler misin lütfen?
come to the board expr. tahtaya gel
keep the board clean expr. tahtayı temiz tutun
look at the board expr. tahtaya bak
keep the board clean expr. tahtayı temiz tutunuz
keep the board clean expr. tahtayı temiz tut
welcome on board expr. uçağa hoş geldiniz
Trade/Economic
advisory board n. planlama dairesi
trade board n. (geçmişte) ingiltere'deki yetkili ticaret şurası
board of creditors n. alacaklılar heyeti
board of governors of the federal reserve system n. abd'de federal rezerv sistemini yönetmekle görevli üyeleri başkan tarafından atanan sekiz kişilik kurul
big-board market n. aktif hisselerin işlem gördüğü pazar
independent monitoring board n. bağımsız izleme kurulu
independent member of the board of directors n. bağımsız yönetim kurulu üyesi
independent board members n. bağımsız yönetim kurulu üyeleri
blue print board n. bina dışı reklam panosu
off board n. borsaya kayıtlı olmayan hisse senetleri ticareti
personal pension advisory board n. bireysel emeklilik danışma kurulu
off board n. borsa dışı hisse senedi alım satımı
off board transactions n. borsa dışı hisse senedi alım satım işlemleri