kum - Turkish English Dictionary

kum

Meanings of "kum" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
General
kum n. bir iran şehri

Meanings of "kum" in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

Turkish English
Common Usage
kum sand n.
At times it seems it is like an ostrich with its head stuck in the sand trying to ignore all the problems around it.
Zaman zaman devekuşu gibi kafasını kuma sokmuş, etrafındaki tüm sorunları görmezden gelmeye çalışıyor gibi görünüyor.

More Sentences
General
kum sand n.
At times it seems it is like an ostrich with its head stuck in the sand trying to ignore all the problems around it.
Zaman zaman devekuşu gibi kafasını kuma sokmuş, etrafındaki tüm sorunları görmezden gelmeye çalışıyor gibi görünüyor.

More Sentences
kum grit n.
Some might regard Britain as the grit in the oyster that has created the pearl.
Bazıları Britanya'yı inciyi yaratan istiridyenin içindeki kum olarak görebilir.

More Sentences
Technical
kum grit n.
Some might regard Britain as the grit in the oyster that has created the pearl.
Bazıları Britanya'yı inciyi yaratan istiridyenin içindeki kum olarak görebilir.

More Sentences
Mechanic
kum sand n.
At times it seems it is like an ostrich with its head stuck in the sand trying to ignore all the problems around it.
Zaman zaman devekuşu gibi kafasını kuma sokmuş, etrafındaki tüm sorunları görmezden gelmeye çalışıyor gibi görünüyor.

More Sentences
Construction
kum sand n.
At times it seems it is like an ostrich with its head stuck in the sand trying to ignore all the problems around it.
Zaman zaman devekuşu gibi kafasını kuma sokmuş, etrafındaki tüm sorunları görmezden gelmeye çalışıyor gibi görünüyor.

More Sentences
Agriculture
kum sand n.
At times it seems it is like an ostrich with its head stuck in the sand trying to ignore all the problems around it.
Zaman zaman devekuşu gibi kafasını kuma sokmuş, etrafındaki tüm sorunları görmezden gelmeye çalışıyor gibi görünüyor.

More Sentences
Meteorology
kum sand n.
At times it seems it is like an ostrich with its head stuck in the sand trying to ignore all the problems around it.
Zaman zaman devekuşu gibi kafasını kuma sokmuş, etrafındaki tüm sorunları görmezden gelmeye çalışıyor gibi görünüyor.

More Sentences
General
kum gravel n.
kum -lith suf.
Technical
kum dirt n.
kum rocker n.
kum silica n.
Medical
kum gravel n.
Geography
kum qom n.
kum qum n.

Meanings of "kum" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
kum tepeciği dune n.
From the tall dune I could see over the whole island.
Yüksek bir kum tepeciğinden bütün adayı görebildim.

More Sentences
kum fırtınası sandstorm n.
In this area, sandstorms can last up to four days.
Bu bölgede, kum fırtınaları dört güne kadar sürebilir.

More Sentences
kum saati hourglass n.
Mary has an hourglass figure.
Mary'nin kum saati şeklinde vücudu var.

More Sentences
kum havuzu sandbox n.
Tom and Mary played in the sandbox together and made sand castles.
Tom ve Mary kum havuzunda birlikte oynadılar ve kumdan kaleler yaptılar.

More Sentences
kum kapanı sand trap n.
Tom drove his golf cart into a sand trap.
Tom golf arabasını bir kum kapanına sürdü.

More Sentences
kum tepeleri sand dunes n.
Tom and Mary walked around the sand dunes.
Tom ve Mary kum tepelerinin etrafında yürüdüler.

More Sentences
kum tepesi dune n.
From the high dune, I could see the whole island.
Yüksek kum tepesinden tüm adayı görebiliyordum.

More Sentences
kum torbası sandbag n.
Sandbags can be used to erect a temporary wall to protect against floods.
Kum torbaları selden korunmak için geçici bir duvar örmek için kullanılabilir.

More Sentences
kum havuzu sandpit n.
That child dug a tunnel in the sandpit.
O çocuk, kum havuzunda bir tünel kazdı.

More Sentences
(özellikle kedinin) kum kabı litter box n.
Make sure you clean the litter box twice a day.
Kum kabını günde iki kez temizlediğinden emin ol.

More Sentences
kum taneleri grains of sand n.
A grain of sand fell into my eye.
Gözüme kum tanesi kaçtı.

More Sentences
(siper olarak) kum torbası sandbag n.
The volunteers stacked sandbags along the river to prevent flooding.
Gönüllüler sel baskınlarını önlemek için nehir boyunca kum torbaları yığdı.

More Sentences
(siper olarak) kum torbaları ile çevirmek sandbag v.
They had to sandbag their homes as the river water levels rose.
Nehrin su seviyesi yükseldikçe evlerinin çevresini kum torbaları ile çevirdiler.

More Sentences
Technical
kum torbası sandbag n.
Sandbags can be used to erect a temporary wall to protect against floods.
Kum torbaları selden korunmak için geçici bir duvar örmek için kullanılabilir.

More Sentences
kum tepeciği dune n.
From the tall dune I could see over the whole island.
Yüksek bir kum tepeciğinden bütün adayı görebildim.

More Sentences
kum kapanı sand trap n.
Tom drove his golf cart into a sand trap.
Tom golf arabasını bir kum kapanına sürdü.

More Sentences
kum ve çakıl sand and gravel n.
The long coastline of the city contains sand and gravel.
Şehrin uzun sahil şeridi kum ve çakıl içeriyor.

More Sentences
General
kum kırlangıcı sand martin n.
kum çulluğu dunlin n.
kum faresi sand rat n.
kum kuşu phalarope n.
kum kriketi sand cricket n.
küçük kum kuşu little stint n.
ince kum birikintisi fine sand spit n.
kum yığını sandpile n.
iri kum grit n.
kum saati mide hourglass stomach n.
kum yılanı sand snake n.
kum tepeciği dene n.
hareketli kum quicksand n.
kum taneleri sands n.
kum hastalığı gravel n.
kum kertenkelesi sand lizard n.
akdeniz kum engerek yılanı sand viper n.
kum tanesi grit n.
kum fırtınası dust storm n.
kum püskürtme sandblast n.
iri kum gravel n.
kum satan çocuk sandboy n.
su içindeki kum seti bar n.
kum meşesi sand oak n.
kum tanesi gibi taş parçacığı grit n.
kum sinekleri sand flies n.
kum tepecikli kumsal spit n.
bir nesne veya kişinin içinde batabileceği ıslak ve gevşek kum quicksand n.
kum tanesi sand n.
kum balığı sand eel n.
tahta yaya kaldırımı (kum/bataklık vb üzerindeki) boardwalk n.
çakıllı kum aggregate n.
kum dök sand cast n.
genç erkek kum satıcısı sandboy n.
kireçsütü kum tutucu milk of lime grit separator n.
deniz veya akarsu içinde sığlık oluşturan kum yığını sandbank n.
ince kum silt n.
kum kaplanı sand tiger n.
kum ve taş parçası detritus n.
kum banyosu sand bath n.
kum vb yapı malzemelerini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75cm olan küp ölçek hold n.
kum seti sand bar n.
kum takozu sand wedge n.
kum engereği sand viper n.
kum kalıbı sand bar n.
kayan kum quicksand n.
kum filtresi sand filter n.
kum sinekleri punkies n.
kum piresi sandhopper n.
bir tür kum kertenkelesi scincus n.
orta kum medium sand n.
kum ve çürümüş bitkisel maddelerden oluşan toprak loam n.
siperlik kum torbası sandbag n.
düşük basınçlı kum taşların sondajı drilling depleted sands n.
çökelme sonucu oluşan çamur ve kum tabakası silt n.
kum midyesi carpet shell n.
killi kum argillaceous sand n.
sudan'da görülen şiddetli kum fırtınası haboob n.
çakıllı kum gravel n.
kum taşı sandstone n.
kum dökümü sand casting n.
kum böcekleri tiger beetles n.
tek boy iri taneli kum open sand n.
kum yığını bank n.
temiz kum clean sand n.
yanık kum dead sand n.
pis kum dirty sand n.
kum kekliği see-see partridge n.
iri taneli kum grit n.
killi kum-çakıl hoggin n.
doğal kum natural sand n.
killi kum loamy sand n.
tınlı kum loamy sand n.
kum saati sandglass n.
yatakta kum birikmesi sanding n.
kum torbası sand bag n.
kum tepeciği sand dune n.
kum havuzu sand pit n.
(özellikle kedinin) kum kabı sand box n.
(özellikle kedinin) kum kabı litter pan n.
(özellikle kedinin) kum kabı sandbox n.
(özellikle kedinin) kum kabı catbox n.
(özellikle kedinin) kum kabı litter tray n.
(özellikle kedinin) kum kabı cat box n.
kum adam sand man n.
rüzgarla oluşan kum tepeciği dune n.
kum ocağı sand quarry n.
kendi kendine şekillenen/şekil alan kum self-sculpting sand n.
şövalye eğitiminde kullanılan bir tarafında düz bir tahta diğer tarafında kum torbası bulunan direk quintain n.
ıslak kum rengi wet sand color n.
kum saati şekli hourglass shape n.
kum kapanı sand bunker n.
kum perisi the sand fairy n.
kum plajlar sandy beaches n.
kum tepesi sand dune n.
yumurta haşlamada kullanılan küçük bir kum saati egg-glass n.
su altındaki bir çamur, çakıl veya kum yükseltisi bank n.
ev kedilerinin tuvalet için kullandığı kum kitty litter n.
kıyıdaki kum veya çakıl taşları beach n.
seramik eşyaları fırınlama sırasında kum ve kille kaplayan çömlekçi bedder n.
kum yığını windrow n.
seyir jurnalinde kullanılan 14 veya 28 saniyelik kum saati hand glass n.
deniz veya akarsu içinde sığlık oluşturan kum yığını meal [uk] n.
kum saati minute glass n.
boksa antrenmanında kum torbasını yumruklarken kullanılan koruyucu eldiven mit n.
ince kum bull dust [australia] n.
ince kum bulldust [australia] n.
kum saatini veya yarım saatlik kum saatini boşaltmak için gereken zaman glass n.
(tahıl, kum ve benzeri) eleyen kimse riddler n.
kum tanesinden iri, çakıl taşından küçük taş veya mineral parçası granule n.
taş, kum (böbrek) gravel-stone n.
yola kum serpme gritting n.
iri taneli kum rough-sand n.
kum çölü sand desert n.
kum zambağı pancratium n.
kum taşı rengi pebble n.
kum tutmaya yarayan demir tava sand bath n.
siperlik kum torbası kullanan kimse sandbagger n.
kurbanlarını kum torbası ile sersemleten soyguncu sandbagger n.
kum taşıyan şiddetli rüzgar sandblast n.
sıvı mürekkebin üzerine kum serpmeye yarayan kap sandbox n.
kum yığını sandheap n.
kum işçisi sandman n.
kum yığınından oluşan oyuncak sandpile n.
kum pompası sandpump n.
ıslak kum pompalayan araç sandpump n.
kum zeminde giyilen ayakkabı sandshoe n.
hazne veya deponun dibinde bulunup suyu filtrelemek için kullanılan kum veya çakıl tabakası filter bed n.
katmanlı kum ve çakıldan oluşan uzun bir sırt os n.
katmanlı kum ve çakıldan oluşan uzun bir sırt osar n.
gevşek kum slither n.
pürüzlü, dekoratif ve dayanıklı yüzeyler oluşturmak için kullanılan boyalı kum smalt n.
4x4 araçlarla çölde kum tepelerinde yapılan gezinti dune bashing n.
oyunlarda kullanılan fırlatmalık kum torbası beanbag n.
kum torbası fırlatmaca oyunu beanbag n.
(kum dökümünde) kalıp şablonu strickle n.
(kum dökümünde) kalıp çıkarma şablonu strickle n.
(kum dökümünde) kalıp şablonu strickler n.
(kum dökümünde) kalıp çıkarma şablonu strickler n.
kum yapmak sand v.
kum püskürterek temizlemek sandblast v.
kum ve çamurla doldurmak silt up v.
saplanıp kalmak (çamur kum vb'ne) stick with in v.
kum püskürtmek sandblast v.
sıva haline getirmek (kil ve kum) puddle v.
kum serpmek sand v.
kum torbasıyla korumak sandbag v.
kum torbaları ile çevirmek (siper) sandbag v.
kum ve çamurla dolmak silt up v.
kum elemek sift sand v.
dürbünün içine kum girmek get sand in the binoculars v.
kum torbasını dövmek fight at barriers v.
kum atmak bepepper v.
(toprak, kum altın veya değerli metal bulmak için konteynerde yıkamak pan v.
(kir, kum ağır partiküllerden arındırmak için konteynerde yıkamak pan v.
kum katarak değerini düşürmek sand v.
kum katarak saflığını bozmak sand v.
(dökümü) kum kalıba metal dökerek oluşturmak sand-cast v.
kum rengi sandy adj.
kum ile karıştırılmış sanded adj.
kum gibi sandy adj.
kum kertenkelesine benzeyen scincoid adj.
kum rengi sand-colored adj.
kum ile karıştırılmamış unsanded adj.
kum veya çakıldan oluşan geniş ve hafifçe eğimli bir alana sahip (kıyı) beachlike adj.
yola kum serpen gritting adj.
(çamur, kum, kil nedeniyle) ilerlemesi zor heavy adj.
kum renginde olan sanded [obsolete] adj.
kum gibi sandish adj.
kum içermeyen sandless adj.
gençlerin amatör spor etkinlikleri için toplandığı kum sahalara ait veya ilişkili sandlot adj.
kum anlamı veren ön ek amm- pref.
kum anlamı veren ön ek ammo- pref.
Phrasals
bir şeyi ezip toz, kum, küçük parçacıklar haline getirmek grind something into something v.
bir şeyi öğütüp toz, kum, küçük parçacıklar haline getirmek grind something into something v.
bir şeyi ufalayıp toz, kum, küçük parçacıklar haline getirmek grind something into something v.
gemiyi tüm yelkenlerini açarak sığ bir yerden/kum yığını üzerinden geçirmeye çalışmak forge over [obsolete] v.
Phrases
kum gibi to burn adv.
Colloquial
abd'de kum tepelerinin yoğun olduğu iki bölgeden birinde yaşayan kimse sandhiller n.
Idioms
ayakkabının altındaki taş/kum a burr under (one's) saddle n.
ayakkabının altındaki taş/kum a burr under your saddle [us] n.
ayakkabının altındaki taş/kum a burr in your saddle [us] n.
ayakkabının altındaki taş/kum a burr under your saddle n.
ayakkabının altındaki taş/kum a burr in your saddle n.
ayakkabının içine kaçan taş/kum a burr in (one's) saddle v.
yürürken ayakkabıya giren taş/kum a burr in (one's) saddle v.
denizde kum onda para/zaman have (something) to burn v.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak have (something) to burn v.
denizde kum onda para/zaman have something to burn v.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak have something to burn v.
kum üzerine yazı yazmak build on sand v.
kum üzerine yazı yazmak build (something) on sand v.
denizde kum onda para/zaman have to burn v.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak have to burn v.
denizde kum gibi sixpenny expr.
denizde kum gibi tuppeny expr.
denizde kum gibi twopenny expr.
denizde kum gibi twopenny-halfpenny expr.
denizde kum gibi threepenny expr.
Speaking
denizde kum onda para he has pots of money expr.
denizde kum onda para he is rolling in it expr.
Trade/Economic
endüstriyel kum industrial sand n.
kum üreticisi sand manufacturer n.
kum imalatçısı sand manufacturer n.
Politics
kum maymunu sand-monkey n.
Tourism
deniz güneş kum sea sand sun n.
Technical
ağır metal cevherleri içeren kum birikintileri placer n.
açık kum kalıp open sand moulding n.
açık yüzlü kum kalıba döküm open sand casting n.
açılı kum angular sand n.
akıcı kum running sand n.
akıcı kum quicksand n.
akıcı kum quick sand n.
altın içerikli kum banket n.
altın zerreli kum placer n.
aluminalı kum fat sand n.
ateşe dayanır kum fire sand n.
batık kum submerged sand n.
batık kum immersed sand n.
basınçlı hava ile kum püskürtülmesi yöntemi grit blasted n.
beton yapımında kullanılan kum ve çakıl taşı aggregate n.
çakıllı kum gravelous sand n.
çimentolanmış kum cemented sand n.
çakıllı kum gravelly sand n.
çok ince kum very fine sand n.
değişik derecelendirilmiş kum sand of varying grading n.
demirli kum iron sand n.
düşey kum akacı sand pile n.
dökme kum placed sand n.
doygun kum saturated sand n.
dökme kum dumped sand n.
doğal kum natural sand n.
düşey kum dreni sand pile n.
dikey kum dreni vertical sand drain n.
düşey kum dreni vertical sand drain n.
dişli kum angular sand n.
dişli kum bank sand n.
doğal bağlı kum natural bonded sand n.
düşey kum dreni sandpile n.
dökme de kum sarması burnt-in-sand n.
elden geçirilmiş kum reconditioned sand n.
filtre kum filter sand n.
furanlı fırınlanmaz kum kalıplar furan no-bake sand moulds n.
fırında kurutulmuş kum kiln-dried sand n.
gradasyonlu kum graded sand n.
gevşek haldeki kum sand in a loose state n.
gevşek kum loose sand n.
glokonitli kum glauconite sand n.
glokonili kum glauconite sand n.
gevşek olarak yığılmış kum loose sand n.
hareketli kum running sand n.
havada sertleşen kum air-set sand n.
her boyda taneli kum close sand n.
hızlı kum filtresi rapid sand filter n.
havalandırmalı kum tutucu aerated grit chamber n.
ıslak veya kuru kum wet and dry sand n.
iri taneli kum grit n.
iri kum coarse sand n.
ince kum sludge collector n.
ince kum git n.
ince kum fine sand n.
iyi gradasyonlu kum well-graded sand n.
ıslak kum püskürtme wet sand blasting n.
ince kum parting sand n.
kaba kum coarse sand n.
kararsız kum unstable sand n.
kara manyetik kum menachite n.
kara kum black sand n.
kalkeri kum calcareous sand n.
karbon ikioksit kum süreci carbon dioxide sand process n.
kaba kum gravel sand n.
kalın taneli kum coarse sand n.
kireçsütü kum tutucu milk-of-lime grit separator n.
kırma kum crushed sand n.
killi kum clayey sand n.
keskin köşeli kum sharp sand n.
katranlı kum tar sand n.
killi kum fat sand n.
killi kum-çakıl hoggin n.
kum unu flour of sand n.
kum püskürtme nozulu sandblast nozzle n.
kum perdahı grind n.
kum püskürterek temizleme sandblasting n.
kum tokmağı sand hammer n.
kum sanatı sand art n.
kum düşmesi sand inclusions n.
kum püskürtme sand blasting n.
kum tabakalanması sand streaking n.
kum püskürtme sand blast n.
kum raspası bead blasting n.
kum eleme makinesi sand sieving machine n.
kum karıştırıcı sand mixer n.
kum döşek (kalıp) pig bed n.
kum püskürtme sandblasting n.
kum kalıntılar sand inclusions n.
kum taşıma kapasitesi sand-carrying capacity n.
kuru kum maça dry sand core n.
kum deposu sand stratum n.
kum mikseri pug mill n.
kum sandığı sandbox n.
kum ve döküm kumu püskürtmesi sand and grit blasting n.
kum muhtevası sand content n.
kum raspalama bead blasting n.
kum köşeliliği sand angularity n.
kum raspalama sandblasting n.
kum deneyi sand test n.
kum maçalı kokil kalıp semipermanent mould n.
kum altlık sand cushion n.
kum eşdeğeri deneyi sand equivalent test n.
kum kurutma sand drying n.
kum yığılması accumulation of sand n.
kum yıkama beşiği rocker n.
kum maçalar sand cores n.
kum yıkama makinesi sand washing machine n.
kum tozu sand dust n.
kum raspası sandblasting n.
kum kaynaması boiling of sand n.
kum dökümü sand-cast n.
kum ocağı sandpit n.
kuru kum kalıba döküm dry sand casting n.
kum birikmesi accumulation of sand n.
kum bacası sand tunnel n.
kum torbası koruma sandbag revetment n.
kum püskürtme grit blasted n.
kum sıvıda özütlemesi sand leaching n.
kum yunaklı fırın sand bath furnace n.
kum genleşmesi sand expansion n.
kum tutucu sand arrester n.
kum dövme ramming n.
kum dağıtıcı sand spreader n.
kum torbası ballast n.
kum izleri sand marks n.
kum serpeci sand slinger n.
kum karıştırma makinesi muller n.
kum kurutucu sand dryer n.
kum püskürtme bead blasting n.
kum eleği sand sieve n.
kum püskürtme bead-blasting n.
kum kazığı vertical sand drain n.
kum-kaba agrega oranı sand-coarse aggregate ratio n.
kurutulmuş kum dried sand n.
kum katmanı streaking sand n.
kum püskürterek temizleme sand blasting n.
kum asfaltı sand asphalt n.
kum eşdeğeri testi sand equivalent test n.
kum yatağı sand bed n.
kum taneleri sand grains n.
kum püskürtme deneyi grit blasting test n.
kum tutucular sand arresters n.
kum tabakası sand stratum n.
kum ilavesi addition of sand n.
kumlamadan çıkan kum spent grinding sand n.
kum giderme sand removal n.
kum hareketi sand movement n.
kum-kireç tuğlası sand-lime brick n.
kum-çakıl ölçeği aggregate batcher n.
kum banyolu fırın sand bath furnace n.
kum tozu flour of sand n.
kum üfleme makinesi sandblast machine n.
kum dalgası sand wave n.
kum granülometrisi sand gradation n.
kum serpme borusu sanding pipe n.
kum dövme tokmağı sand rammer n.
kum inceliği sayısı sand fineness number n.
kum denetimi sand control n.
kumlamadan çıkan kum tozu spent grinding sand n.
kum filtresi gravel filter n.
kum döküm sand casting n.
kum kazığı sand pile n.
kum dökümler sand castings n.
kum kırıcı sand crusher n.
kuru kum püskürtme işlemi dry abrasive blasting n.
kum saati sandglass n.
kum deliği sand hole n.
kum tabakası sand deposit n.
kum ağırlık dry weight n.
kum cebi pocket of sand n.
kum tutucu grit arrester n.
kum döşek equalizing bed n.
kum filtresi sand filter n.
kum ve çakıl kapanı sand and gravel trap n.
kum denemesi sand testing n.
kuru kum kalıp dry sand mould n.
kum püskürtme grit blasting n.
kum yoğurma sand mulling n.
kum dökme yeri sand-dumping site n.
kum numunesi sand specimen n.
kum pompası sand pump n.
kum ayrışma dry segregation n.
kum kömür karışımı black sand n.
kum tutucu sand trap n.
kum ocağı sand pit n.
kum engel riffle n.
kum deneyi sonuçları sand test results n.
kum ayırıcı desander n.
kum keskinliği sand angularity n.
kum yatağı gravel bed n.
kum kurutucu sand drier n.
kum kazığı sandpile n.
kum boyutu sand size n.
kum karıştırma sand mixing n.
kum fraksiyonu sand fraction n.
kum ocağı barrow pit of sand n.
kum filtre sand filter n.
kum püskürteci sand ejector n.
kum kalıp sand mould n.
kum eleği sınıflandırması sand sieve grading n.
kum bağlayıcı ve sıvı karıştırma mulling and tempering n.
kum ara bandı sand inclusion n.
kum serpme sand surfacing n.
kum değirmeni sand crusher n.
kum-çakıl karışımı sand-gravel mixture n.
kum bandı layer of sand n.
kum genleşme izi rattail n.
kum kalıp dayancı sand mould strength n.
kum konisi yöntemi sand cone method n.
kum gözenekliliği sand porosity n.
kum duvar sand wall n.
kum eşdeğeri tayini testi sand equivalent test n.
kum püskürtme memesi sand-blowing nozzle n.
kum kalıplama sand moulding n.
kum yayıcı kepçe sand spreader bucket n.
kum yıkama tesisi sand washing plant n.
kum unu sand dust n.
kötü derecelenmiş kum poorly graded sand n.
kum torbası yığması sand bag piling n.
kum hazırlama sand preparation n.
kum taşıma bandı sand belt conveyor n.
kum yakması sand burning n.
kum püskürtücü aygıt sandblaster n.
kum geri kazanımı sand reclamation n.
kum kutusu sand box n.
kum püskürtme cihazı sandblaster n.
kum raspası sand blasting n.
kum temizleyicisi scrubber n.
kum yayıcı sand spreader n.
kum kalıp ve kum maça üretimi production of sand moulds and sand cores n.
kum şişmesi bulking of sand n.
kurutulmuş kum stoved sand n.
kum safra sand ballast n.
kum inceliği sand fineness n.
kum düşüğü drop n.
kum tabakası layer of sand n.
kum harmanlama sand mulling n.
kum kazığı compacted sand column n.
kum deneyi verileri sand test data n.
kum dolu dren kuyusu sand drainage well n.
kum konisi metodu sand cone method n.
kum bağlayıcılar sand binders n.
kum serpme makinesi sand blower n.
kum tutucu grit chamber n.
kum-çakıl akış çizgesi aggregate flow diagram n.
kum yunağı sand bath n.
kum örtme tabakası sand seal n.
kum püskürtücü sand blaster n.
kum eşdeğeri sand equivalent n.
kum numune alıcısı sand sampler n.
kum kabarması bulking of sand n.
kum-çakıl boşlukları aggregate voids n.
kum savurma süreci sand spun process n.
kum pürüzlülüğü sand roughness n.
kum dolgu sand embankment n.
kum tutucu sand catcher n.
kum süzgeç sand filter n.
kum kalıp eşi sand match n.
kum numunesi sand sample n.
kum ve döküm kumu püskürtülmesi sand and grit blasting n.
kum kalıbı sand mould n.
kum püskürtme cihazının hortumu sandblast hose n.
kum cebi sand inclusion n.
kum raspalama sand blasting n.
kum kalıp sand mold n.
kum sabanı sand plow n.
kum dolgu sand backfill n.
kum dağıtacı sand distributor n.
kum kırıntılama sand fitting n.
kum slingeri sand slinger n.
kum eleği sand screen n.
kuru kum dried sand n.
nemli kum moist sand n.
orta boy kum medium coarse sand n.
orta sıkı kum medium dense sand n.
oynak kum unstable sand n.