manzara - Turkish English Dictionary

manzara

Meanings of "manzara" in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

Turkish English
Common Usage
manzara landscape n.
The rural landscape unfolded before them.
Kır manzarası önlerinde uzanmaktaydı.

More Sentences
manzara scene n.
That is the scene confronting us.
İşte karşımızdaki manzara bu.

More Sentences
manzara scenery n.
The scenery is magnificent, but we noticed that the canal is underused for goods transport.
Manzara muhteşem ancak kanalın mal taşımacılığı için yeterince kullanılmadığını fark ettik.

More Sentences
manzara view n.
My house has a breathtaking view of the mountains.
Evimin nefes kesici bir dağ manzarası var.

More Sentences
General
manzara view n.
We climbed up the hill to get a view of the village.
Köyün manzarasını görmek için tepeye tırmandık.

More Sentences
manzara spectacle n.
I am quite overcome by the spectacle unfolding before us.
Önümüzde cereyan eden manzara beni oldukça etkiledi.

More Sentences
manzara sight n.
Wind turbines are a common sight in this region.
Rüzgar türbinleri bu bölgede yaygın bir manzaradır.

More Sentences
manzara vista n.
The proliferation of nuclear weapons in east Asia opens up an appalling vista.
Doğu Asya'da nükleer silahların yayılması dehşet verici bir manzara ortaya çıkarmaktadır.

More Sentences
manzara picture n.
It remains to be seen what kind of picture we will be faced with in the end.
Bakalım sonunda nasıl bir manzara ile karşı karşıya kalacağız.

More Sentences
manzara prospect n.
The prospect from the hilltop was breathtaking.
Tepeden görünen manzara nefes kesiciydi.

More Sentences
manzara scenic adj.
Japan is famous for its scenic landscapes.
Japonya, doğal manzaraları ile ünlüdür.

More Sentences
Trade/Economic
manzara prospect n.
The hotel has a good prospect.
Otelin güzel bir manzarası var.

More Sentences
General
manzara lookout n.
manzara panorama n.
manzara raree show n.
manzara outlook n.
manzara paysage n.
manzara land view n.
manzara tableau n.
manzara seet [dialect] n.
manzara survey n.
Printing
manzara orientation n.
Archaic
manzara landskip [dialect] n.

Meanings of "manzara" with other terms in English Turkish Dictionary : 93 result(s)

Turkish English
General
çok değişen manzara kaleidoscope n.
The vibrant marketplace was a kaleidoscope of colours and sounds.
Hareketli pazar yeri, renklerin ve seslerin sürekli değiştiği bir manzara gibiydi.

More Sentences
manzara resmi landscape n.
He often paints landscapes.
O, sıklıkla manzara resmi yapar.

More Sentences
manzara değişikliği change of scenery n.
A change of scenery would provide comfort.
Manzara değişikliği rahatlık sağlayacaktır.

More Sentences
güzel manzara beautiful scenery n.
This district is known for its beautiful scenery.
Bu bölge, güzel manzarasıyla tanınır.

More Sentences
güzel manzara nice view n.
I'd like to have a room with a nice view.
Güzel manzaraya sahip bir oda isterim.

More Sentences
manzara ressamı landscape painter n.
The landscape painter made some touch-ups to the painting.
Manzara ressamı tabloda bazı rötuşlar yaptı.

More Sentences
manzara (biçim) landscape n.
She tried shooting in landscape orientation.
Manzara biçiminde çekim yapmayı denemişti.

More Sentences
olağanüstü manzara spectacular n.
uzaklık duygusu veren manzara resmi perspective n.
görmeye değer manzara scenic area n.
doğal manzara scenery n.
gülünç bir manzara spectacle n.
manzara bahçesi landscape garden n.
özellikle ağaçlar arasından uzun ve dar manzara vista n.
geniş manzara prospect n.
manzara resmi landscape picture n.
manzara resmi scenery photograph n.
tanıdık manzara familiar landscape n.
bildik manzara familiar landscape n.
güzel manzara lovely view n.
güzel manzara beautiful view n.
güzel manzara nice scenery n.
etkileyici manzara stunning scenery; stunning view n.
harika manzara tableau n.
yaygın rustik yaşamdan korkunç manzara temsili bambocciade n.
manzara fotoğrafı landscape photo n.
manzara fotoğrafı landscape photo n.
manzara fotoğrafçılığı landscape photography n.
havadan görülen manzara airscape n.
büyük zarar ve acıyı gözler önüne seren manzara charnel house n.
büyük zarar ve acıyı gözler önüne seren manzara charnel-house n.
çarpıcı manzara track [scottish] n.
birçok ağaçtan oluşan manzara treescape n.
manzara ressamı landscapist n.
kesintisiz manzara eyeful n.
muhteşem veya olağandışı manzara wonderland n.
geniş manzara lookout n.
geniş manzara look-out n.
neşeli manzara rosiness n.
kırsal manzara rurality n.
ilginç manzara gapeseed n.
panoramik manzara sunan bina panorama n.
sürekli değişen manzara phantasmagoria n.
sürekli değişen sahne veya manzara phantasmagory n.
bina çatılarından oluşan manzara roofscape n.
güzel manzara scape n.
manzara resmi scenery n.
manzara resminde tüm öğeler staffage n.
manzara resminde dekor unsurlarının tümü staffage n.
irkilmek (korkunç bir manzara karşısında veya acıyla) wince v.
nazır olmak (manzara) overlook v.
biraz geri çekilmek (korkunç bir manzara karşısında) wince v.
manzara seyretmek enjoy a scenery v.
manzara izlemek enjoy a scenery v.
manzara sunmak scene v.
manzara katmak scene v.
panoramik (manzara) sweeping adj.
(çiçek ve manzara tasarımlı) japon vernikli metal eşyalara ait veya ilgili pontypool adj.
(metal eşyalar) çiçek ve manzara tasarımlı ve japon vernikli olan pontypool adj.
(manzara) kartpostala benzeyen postcardlike adj.
(manzara) güneşin vurduğu sunstruck adj.
manzara anlamını veren bir son ek -scape suf.
Colloquial
manzara değişikliği a change of scenery n.
Idioms
kuş bakışı manzara a bird's eye shot n.
olağanüstü bir görüntü/manzara a marvel to behold n.
manzara ne olduğunu anlatıyor every picture tells a story expr.
Speaking
manzara harika the view is amazing expr.
ne manzara what a view expr.
Law
manzara irtifakı view n.
Technical
kuş bakışı manzara bird's-eye view n.
Computer
manzara örneği landscape sample n.
manzara modu landscape mode n.
Textile
üzerine manzara resmi basılmış genellikle açık renkli kumaş toile de jouy n.
üzerine manzara resmi basılmış genellikle açık renkli kumaş jouy print n.
Architecture
(manzara) arkada retrospective adj.
Psychology
zihni manzara mindscape n.
Astronomy
(ay yüzeyine benzer) pütürlü ve çorak manzara lunarscape n.
Literature
manzara sunumu scene/scenic presentation n.
Environment
bir su kütlesine bakan doğal manzara aquascape n.
Geography
nehirdeki manzara riverscape n.
nehrin çevresindeki manzara riverscape n.
Military
manzara krokisi panoramic sketch n.
Art
(tiyatro sahnesinin) gerçekçi şekilde resmedilmiş arka planla kaynaşabilmesi için yontulmuş figürlerin ve sahici detayların minyatür şeklinde sergilendiği manzara içeren tasarım diorama n.
manzara tasviri impressionism n.
fransa'da 1840'larda faal olan bir grup manzara ressamı barbizon school n.
manzara içeren alanlarda uzmanlaşan sanatçı scenic artist n.
Painting
manzara ressamı scene painter n.
(özellikle antik yunan'da) manzara resmi scenography n.
Theatre
harika manzara tableau vivant n.
Cinema
manzara penceresi picture window n.
Photography
dış mekan görüntüsü (manzara vb.) nature n.
figürden ziyade manzara öğeleri içeren fotoğraf scenic n.
manzara fotoğrafı scenic n.