sökmek

Meanings of "sökmek" in English Turkish Dictionary : 77 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	sökmek	dismantle v.
Unfortunately, we couldn't trade them to you without dismantling our whole ship. Ne yazık ki, bütün gemiyi sökmeden onlarla değiş tokuş yapamayız. More Sentences
2	Common Usage	sökmek	disassemble v.
The boy knows how to disassemble the toy. Çocuk oyuncağı nasıl sökeceğini biliyor. More Sentences
3	Common Usage	sökmek	rip off v.
Tom ripped off his bow tie. Tom papyonunu söktü. More Sentences
4	Common Usage	sökmek	remove v.
First of all, it is proposed that national registers be set up of companies suited to the task of removing asbestos. Öncelikle, asbest sökme görevine uygun şirketlerin ulusal kayıtlarının oluşturulması önerilmektedir. More Sentences
General
5	General	sökmek	take apart v.
He instantly regretted taking apart the laptop after realizing how many complex components there were inside. İçinde ne kadar karmaşık parçalar olduğunu farkettikten sonra dizüstünü söktüğüne anında pişman oldu. More Sentences
6	General	sökmek	take v.
Help me take this apart. Şunu sökmeme yardım et. More Sentences
7	General	sökmek	pull out v.
They pulled out the nails. Onlar çivileri söktü. More Sentences
8	General	sökmek	unpick v.
We are suspicious that the larger Member States seek to unpick the seams of the Community fabric. Büyük Üye Devletlerin Topluluk dokusunun dikişlerini sökmeye çalıştıklarından kuşku duyuyoruz. More Sentences
9	General	sökmek	pull up v.
He pulled up the weeds and threw them away. Yabani otları söküp attı. More Sentences
Technical
10	Technical	sökmek	remove v.
His killer removed insulation to make space for his body. Katil adamın cesedine yer açmak için duvardaki yalıtımı sökmüş. More Sentences
11	Technical	sökmek	take out v.
Peter the Great, Czar of Russia, used to take out people's teeth for fun. Rusya Çarı Büyük Petro, eğlenmek için insanların dişlerini sökermiş. More Sentences
12	Technical	sökmek	disconnect v.
Sami disconnected all the cables. Sami tüm kabloları söktü. More Sentences
Military
13	Military	sökmek	dismantle v.
Unfortunately, we couldn't trade them to you without dismantling our whole ship. Ne yazık ki, tüm gemimizi sökmeden bunları sizinle değiş tokuş edemedik. More Sentences
Common Usage
14	Common Usage	sökmek	rip v.
General
15	General	sökmek	uproot v.
16	General	sökmek	take down v.
17	General	sökmek	decipher v.
18	General	sökmek	be effective v.
19	General	sökmek	slit v.
20	General	sökmek	undo v.
21	General	sökmek	take something apart v.
22	General	sökmek	ravel v.
23	General	sökmek	rip v.
24	General	sökmek	knock down v.
25	General	sökmek	unfix v.
26	General	sökmek	detach v.
27	General	sökmek	spell v.
28	General	sökmek	ravel out v.
29	General	sökmek	teardown v.
30	General	sökmek	disjoint v.
31	General	sökmek	unravel v.
32	General	sökmek	disassemble v.
33	General	sökmek	work v.
34	General	sökmek	be able to read v.
35	General	sökmek	tear down v.
36	General	sökmek	dismount v.
37	General	sökmek	break through v.
38	General	sökmek	effective v.
39	General	sökmek	read v.
40	General	sökmek	unstitch v.
41	General	sökmek	cut loose v.
42	General	sökmek	demount v.
43	General	sökmek	extract v.
44	General	sökmek	dismember v.
45	General	sökmek	take to pieces v.
46	General	sökmek	takedown v.
47	General	sökmek	strike v.
48	General	sökmek	remble [obsolete] v.
49	General	sökmek	remue [french] v.
50	General	sökmek	unbuild v.
51	General	sökmek	eloignate [obsolete] v.
52	General	sökmek	eloinate [obsolete] v.
53	General	sökmek	uncreate v.
54	General	sökmek	unfurnish v.
55	General	sökmek	unknit v.
56	General	sökmek	unmantle v.
57	General	sökmek	unroot v.
58	General	sökmek	rogue v.
59	General	sökmek	injoint [obsolete] v.
60	General	sökmek	pluck v.
61	General	sökmek	prescind v.
62	General	sökmek	screed v.
Phrasals
63	Phrasals	sökmek	set off [obsolete] v.
64	Phrasals	sökmek	strip out v.
65	Phrasals	sökmek	yank someone or something out of something v.
66	Phrasals	sökmek	knock down v.
67	Phrasals	sökmek	rip down v.
68	Phrasals	sökmek	get off v.
Idioms
69	Idioms	sökmek	break free v.
Technical
70	Technical	sökmek	demount v.
71	Technical	sökmek	extract v.
72	Technical	sökmek	dismember v.
73	Technical	sökmek	strip v.
Marine
74	Marine	sökmek	unrig v.
75	Marine	sökmek	feaze v.
Botanic
76	Botanic	sökmek	abscise v.
Archaic
77	Archaic	sökmek	unlime v.

Meanings of "sökmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 188 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	kökünden sökmek	uproot v.
And sometimes, one manages to uproot a bad tendency completely. Ve bazen kişi kötü bir eğilimi tamamen kökünden söküp atabilir. More Sentences
2	General	şafak sökmek	dawn v.
Tom didn't arrive home until dawn. Tom şafak sökene kadar eve gelmedi. More Sentences
3	General	vidalarını sökmek	unscrew v.
The mechanic unscrewed the bolts to access the engine. Tamirci motora erişmek için vidaları söktü. More Sentences
4	General	şafak sökmek	break v.
Let's dance till the break of dawn! Şafak sökene kadar dans edelim! More Sentences
5	General	kökünden sökmek	pull v.
Pull the plant up by the roots. Bitkiyi köklerinden sökerek çekiniz. More Sentences
6	General	(motor) sökmek	strip v.
He had to strip down the engine to find the fault. Arızayı bulmak için motoru sökmek zorunda kaldı. More Sentences
Phrasals
7	Phrasals	(yüzeyi) sökmek	rip up v.
Tom ripped up the floorboards with a crowbar. Tom levyeyle döşeme tahtalarını söktü. More Sentences
Technical
8	Technical	vidayı sökmek	unscrew v.
If you want to unscrew these screws, you should use a screwdriver. Bu vidaları sökmek istiyorsan bir tornavida kullanmalısın. More Sentences
General
9	General	direğini sökmek	dismast n.
10	General	gemi techizatını sökmek	dismantle v.
11	General	menteşelerini sökmek	unhinge v.
12	General	şafak sökmek	spring v.
13	General	belleyerek sökmek	grub up v.
14	General	kökünden sökmek	extirpate v.
15	General	kökünden sökmek	eradicate v.
16	General	gizli dinleme aygıtını sökmek	debug v.
17	General	kökünden sökmek	root out v.
18	General	çevirerek sökmek	wrest v.
19	General	kökünden sökmek	root up v.
20	General	boynuzlarını sökmek	dehorn v.
21	General	lehimini sökmek	unsolder v.
22	General	kökünden sökmek	disroot v.
23	General	kökünden sökmek	pluck up by the root v.
24	General	kökleri kazarak sökmek (bir yerdeki)	grub up v.
25	General	kökünden sökmek	tear up v.
26	General	köküyle sökmek	extirpate v.
27	General	kökünden sökmek	displant v.
28	General	kökünden sökmek (ağaç)	stub v.
29	General	kireç sökmek (çamaşır makinesi vb)	descale v.
30	General	sökmek (okumayı)	be able to read v.
31	General	kökünden sökmek	root away v.
32	General	kazarak sökmek	grub up v.
33	General	sökmek (şafak)	spring v.
34	General	kökünden sökmek (bitkiyi)	pull up v.
35	General	sökmek (makine vb)	take down v.
36	General	kökünden sökmek	avulse v.
37	General	dikişlerini sökmek	unstitch v.
38	General	dikişlerini sökmek	take out stitches v.
39	General	çivi sökmek	uproot the nail(s) v.
40	General	çivi sökmek	take out the nail(s) v.
41	General	çivi sökmek	pull up the nail(s) v.
42	General	çivi sökmek	pull out the nail(s) v.
43	General	yerinden sökmek	displace v.
44	General	vidayı sökmek	screw off v.
45	General	yerinden sökmek	uproot v.
46	General	vida sökmek	screw off v.
47	General	ağaç sökmek	uproot a tree v.
48	General	yerinden sökmek	remove from v.
49	General	yerinden sökmek	take out v.
50	General	yerinden sökmek	pull out v.
51	General	kök sökmek	grub v.
52	General	patlayıcı fitilini sökmek	defuse v.
53	General	iskeleyi sökmek	strike down scaffolding v.
54	General	cıvatasını sökmek	unbolt v.
55	General	çadırı sökmek	dismantle a tent v.
56	General	çadırı sökmek	take down a tent v.
57	General	silahı sökmek	disassemble the weapon v.
58	General	birinin kolunu sökmek/koparmak	tear one’s arm off v.
59	General	emniyet kemerini sökmek	unbuckle seat belt v.
60	General	emniyet kemerini sökmek	unfasten the seat belt v.
61	General	lastik sökmek	dismount a tire v.
62	General	patlayıcı fitilini sökmek	defuze v.
63	General	kilidi sökmeK	take the lock off v.
64	General	(kalıp) sökmek	strike v.
65	General	konuşmayı sökmek	learn to talk v.
66	General	dişlerini sökmek/çıkarmak	defang v.
67	General	etiketi sökmek	take the label off v.
68	General	kuyruğunu sökmek	tail v.
69	General	arma kalkanındaki amblemin bir kısmını sökmek	rebate v.
70	General	daha önceden tavanı desteklemek bırakılmış mineral sütunlarını sökmek	work the goaf v.
71	General	kökünden sökmek	arace [obsolete] v.
72	General	(örgü) sökmek	unknit v.
73	General	kökünden sökmek	averruncate [obsolete] v.
74	General	çerçevesini sökmek	unframe v.
75	General	kökünden sökmek	unroot v.
76	General	yerinden sökmek	unroot v.
77	General	(bir şeyi başka bir şeyden) sökmek	untack v.
78	General	kökünden sökmek	uppluck v.
79	General	(hayvanın) pençesini sökmek	law v.
80	General	sarsarak sökmek	hoick [dialect] v.
81	General	(ağaç kökünü) sökmek	moot [dialect] [uk] v.
82	General	istenmeyen otları sökmek	louk v.
83	General	ekipmanları sökmek	derig v.
84	General	çadırı sökmek	rise [obsolete] v.
85	General	kökünden sökmek	ruin [obsolete] v.
86	General	boynuzlarını sökmek	dishorn v.
87	General	şafak sökmek	daw [scotland] v.
88	General	kökünden sökmek	outroot v.
89	General	kökünden sökmek	outweed v.
90	General	kökünden sökmek	root v.
91	General	boynuzlarını sökmek	snub [dialect] v.
92	General	(örgü vb.) sökmek	unravel v.
Phrasals
93	Phrasals	yerinden sökmek	tear out v.
94	Phrasals	kökünden sökmek	pluck up v.
95	Phrasals	vidasını sökmek	screw out v.
96	Phrasals	(çiçeği/bitkiyi) -den sökmek	uproot something from some place v.
97	Phrasals	kaplamasını/üst tabakasını sökmek	peel off v.
98	Phrasals	ince bir kısmını/tabakasını sökmek	peel off v.
99	Phrasals	(birinden/bir şeyden) sökmek	tear from (someone or something) v.
100	Phrasals	bir şeyden yırtmak/sökmek	tear something from something v.
101	Phrasals	bir bitkiyi kökünden sökmek	uproot (someone or something) from (something or some place) v.
102	Phrasals	bir bitkiyi (bir yerden) sökmek	uproot (someone or something) from (something or some place) v.
103	Phrasals	yerinden sökmek	dig up v.
104	Phrasals	(bir şeyi bir şeyden) sökmek	disengage from (someone or something) v.
105	Phrasals	bir şeyi bir şeyden sökmek	disengage something from something v.
106	Phrasals	pıt/çıt diye yerinden sökmek	snap off v.
107	Phrasals	buharla sökmek	steam off v.
108	Phrasals	buhar yardımıyla sökmek	steam off v.
109	Phrasals	bir şeyi bir şeyden zorla sökmek	wrest something off (of) something v.
110	Phrasals	bir şeyi bir şeyden zorla sökmek	wrest something off v.
111	Phrasals	bir şeyi bir şeyle yırtmak/sökmek	tear something on something v.
112	Phrasals	bir şeyi bir şeye takıp yırtmak/sökmek	tear something on something v.
113	Phrasals	bir şeyi sivri, keskin, dişli, pürüzlü bir şeye takıp yırtmak/sökmek	tear something on something v.
114	Phrasals	yerinden sökmek	hulk off v.
115	Phrasals	gagalayarak yerinden çıkarmak/sökmek	peck out v.
116	Phrasals	yüzeyinden sökmek	peel back v.
117	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden) sökmek	rip (someone or something) out of (something) v.
118	Phrasals	-den sökmek	rip out of v.
119	Phrasals	ile yırtmak/sökmek	tear on v.
120	Phrasals	-e takıp yırtmak/sökmek	tear on v.
121	Phrasals	-den sökmek (bitkiyi)	uproot from v.
122	Phrasals	bir yerden sökmek (bitkiyi)	uproot from some place v.
123	Phrasals	'-den sökmek	yank out of v.
Colloquial
124	Colloquial	sökmek/anlamak	figure out v.
125	Colloquial	güç uygulayarak sökmek	prize out v.
126	Colloquial	kerpetenle sökmek	prize out v.
127	Colloquial	manivela gibi bir şeyle yerinden kaldırmak/sökmek	jemmy up v.
Idioms
128	Idioms	ciğerini sökmek (birinin)	wreak one's spite v.
129	Idioms	çivi çiviyi sökmek	bite the dog that bit you v.
130	Idioms	(bir şeyi) bir şeyden koparmak/sökmek	break something free (from something) v.
131	Idioms	birini/bir şeyi bir şeyden sökmek	cut someone or something loose from something v.
132	Idioms	bir şeyi bir şeyden sökmek	break something loose from something v.
133	Idioms	(bir şeyin) dibini sökmek	knock the bottom out v.
Technical
134	Technical	buji veya uzun cıvata sökmek ve takmak için kullanılan uzun lokma anahtarı	deep socket n.
135	Technical	civatasını sökmek	unbolt v.
136	Technical	cıvatayı sökmek	unbolt v.
137	Technical	haşıl sökmek	desize v.
138	Technical	kireç veya taş tabakasını sökmek	descale v.
139	Technical	sökmek yerinden çıkartmak	demount v.
140	Technical	pençesini sökmek	declaw v.
141	Technical	sökmek ayırmak	uncouple v.
142	Technical	taş tabakasını sökmek	de-scale v.
143	Technical	yuvasından sökmek	remove from its socket v.
144	Technical	vidasını sökmek	unscrew v.
145	Technical	(şeker pancarı fidanı) kazmayla sökmek	block v.
146	Technical	(fıçıyı) sökmek	shake v.
Textile
147	Textile	haşıl sökmek	desize v.
148	Textile	(ters örerek) örgüyü sökmek	unknit v.
149	Textile	(dikişi) sökmek	decrease v.
Construction
150	Construction	kalıp sökmek	strike formwork n.
151	Construction	çatıdaki hasar görmüş taşları sökmek için kullanılan çentikli uzun çubuk	ripper n.
152	Construction	çatıdaki hasar görmüş taşları sökmek için kullanılan çentikli ince çelik bıçak	ripper n.
153	Construction	(bir yerdeki) çiti sökmek	unfence v.
154	Construction	fayansları sökmek	untile v.
155	Construction	karoları sökmek	untile v.
156	Construction	çinileri sökmek	untile v.
157	Construction	kiremitleri sökmek	untile v.
158	Construction	karo mozaikleri sökmek	untile v.
159	Construction	karo seramikleri sökmek	untile v.
160	Construction	(kaba zeminden) taşları sökmek	ripe [scotland] v.
Marine
161	Marine	direklerini sabitlemek veya sökmek için bir aparat ile donatılmış eski gemi	shear hulk n.
162	Marine	camadan halatını sökmek	shake out a reef v.
163	Marine	gemilerin teknesine dikilen ve tüm güvertelerin içinden dik olarak yukarı çıkan yüksek direği sökmek	unmast v.
Medical
164	Medical	bağırsaklardaki kabızlığı sökmek	loosen v.
Botanic
165	Botanic	kökünden sökmek	extirp v.
166	Botanic	köküyle sökmek	extirp v.
167	Botanic	(bitkileri) sökmek	deplant v.
168	Botanic	(yeni yerine dikilecek fideleri) eski yerlerinden sökmek	draw v.
169	Botanic	(ağaç kütüğü) patlatarak sökmek	shoot v.
Agriculture
170	Agriculture	eskiden şerbetçiotu direklerini yerden sökmek için kullanılan uzun bir alet	hopdog n.
171	Agriculture	bitki kökü sökmek için kullanılan saban benzeri bir alet	grub breaker n.
172	Agriculture	bitki kökü sökmek için kullanılan saban benzeri bir alet	grub hook n.
173	Agriculture	çimleri sökmek	unturf v.
Geology
174	Geology	(taşı) sökmek	erode v.
Military
175	Military	çadır sökmek	break camp v.
176	Military	çadır sökmek	strike camp v.
177	Military	fitilini sökmek (patlayıcı)	defuse v.
178	Military	fitilini sökmek (patlayıcı)	defuze v.
179	Military	silahı sökmek	field strip v.
180	Military	(silahı) sökmek	field-strip v.
181	Military	rütbe sökmek	bust [us/canada] v.
182	Military	(artık gerekli olmayan nükleer reaktör, silah, gemi gibi bir şeyi) sökmek veya kullanımdan kaldırmak	decommission v.
183	Military	(silahı) temizleme, onarma veya inceleme amaçlı sökmek	fieldstrip v.
184	Military	(silahı) temizleme, onarma veya inceleme amaçlı sökmek	field-strip v.
Archaic
185	Archaic	çevirerek sökmek	overwrest v.
186	Archaic	süslerini sökmek	disadorn v.
187	Archaic	şafak sökmek	shine v.
188	Archaic	kökünden sökmek	stock v.