self - Turkish English Dictionary

self

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "self" in Turkish English Dictionary : 65 result(s)

English Turkish
General
self n. kimlik
He doesn't seem to know his real self.
Gerçek kimliğini bilmiyor gibi görünüyor.

More Sentences
Common Usage
self n. öz
self pron. kendi
General
self n. hususiyet
self n. çıkar
self n. karakter
self n. kişilik
self n. ben kavramı
self n. özbenlik
self n. şahsi çıkar
self n. özellik
self n. şahsiyet
self n. kişi
self n. zat
self n. nefis
self n. kendilik
self n. şahıs
self n. nefs
self n. gerçek kişilik
self n. gerçek benlik
self n. öznel bir deneyime ilişkin bütüncüllük
self n. sosyal adaptasyon ve kişisel gelişim kaynağı
self n. bireyin özü
self n. sosyal deneyimler sonucu kazanılan davranışsal kimlik
self v. (aynı ırktan kimseleri) kendi içinde çiftleştirmek
self v. akraba ile çiftleştirmek
self v. kendi kendine döllenmek
self adj. zati
self adj. aynı
self adj. düz renkli (çiçek)
self adj. kişinin kendisine ait olan
self adj. birinin
self adj. birine ait olan
self adj. sabit
self adj. tutarlı
self adj. tekdüze
self adj. tek renkli
self adj. katışıksız
self adj. sade
self adj. doğal renkli
self adj. kendi renginde olan
self adj. sade renkli
self adj. (ok) tek parça odundan yapılmış
self pron. kendi
Technical
self n. kişi
self n. öz
self adj. kendi
self pref. oto
Psychology
self n. benlik
Biology
self n. organizmada düzenleyici iç sistem
self n. öz döllenme ile meydana gelen birey
self n. özünü koruyan canlı
self n. tek renkli canlı
self n. bir organizmanın parçası olan bölüm
Botanic
self n. (kendi kendine tozlaşarak meydana gelen) fide
self n. kendine döllek fide
self v. kendi kendine tozlaştırmak
self v. aynı çiçek poleni ile tozlaştırmak
self v. aynı bitki poleni ile tozlaştırmak
self v. kendine döllemek
Religious
self n. ruh
self n. ebedi benlik
self n. benlik temelini oluşturan olgulara ait dinamik kümelenme
Philosophy
self n. mutlak öz
self n. mutlak bilinç

Meanings of "self" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
General
self preservation n. kendini koruma
My sense of self preservation keeps me from jumping out of perfectly good airplanes.
Kendimi koruma duygum beni mükemmel uçaklardan atlamaktan alıkoyuyor.

More Sentences
self-defense n. savunma
Tom took a self-defense class.
Tom savunma dersi aldı.

More Sentences
self-government n. özerklik
It is my belief that the European Charter for Local Self-Government has many merits.
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın birçok faydası olduğuna inanıyorum.

More Sentences
self-respect n. öz saygı
The poor do not wish to beg for life; they value their self-respect and dignity in the same way as we do.
Yoksullar yaşamak için dilenmek istemezler; onlar da bizim gibi öz saygılarına ve haysiyetlerine değer verirler.

More Sentences
self-improvement n. kendini geliştirme
It is both a way of achieving self-improvement and of enhancing one's job prospects.
Bu hem kişinin kendini geliştirmesinin hem de iş olanaklarını arttırmasının bir yoludur.

More Sentences
self-preservation n. kendini koruma
First liberalisation, then regulation again, and the heading for this scenario is self-preservation.
Önce serbestleştirme, sonra tekrar düzenleme ve bu senaryonun başlığı kendini koruma.

More Sentences
self-government n. özyönetim
These peoples can only be protected by a large degree of self-government or by secession.
Bu halklar ancak geniş bir özyönetim ya da ayrılma yoluyla korunabilir.

More Sentences
self-examination n. kendi kendini inceleme
We are not content with self-examination.
Kendi kendimizi incelemekle yetinmiyoruz.

More Sentences
self-interest n. kişisel çıkar
Could other elements be at play, such as self-interest and looking after the group's supporters?
Kişisel çıkar ve grubun destekçilerini kollamak gibi başka unsurlar da söz konusu olabilir mi?

More Sentences
self-expression n. kendini ifade etme
Art therapy provides a creative outlet for individuals to engage in self-expression.
Sanat terapisi, bireylerin kendilerini ifade etmeleri konusunda yaratıcı bir çıkış noktası oluşturmaktadır.

More Sentences
self-confidence n. kendine güven
Before the First World War, our continent was characterised by optimism, self-confidence and faith in the future.
Birinci Dünya Savaşı'ndan önce kıtamız iyimserlik, kendine güven ve geleceğe olan inançla karakterize ediliyordu.

More Sentences
self-interest n. çıkar
The very narrow-minded French national self-interest makes the implementation of agricultural reforms impossible .
Çok dar görüşlü Fransız ulusal çıkarları, tarım reformlarının uygulanmasını imkansız hale getirmektedir.

More Sentences
self-assessment n. öz değerlendirme
The employee conducted a self-assessment of his performance.
Çalışan, kendi performansına ilişkin bir öz değerlendirme yaptı.

More Sentences
self-defense n. meşru müdafaa
The police established that Dan acted within the bounds of self-defense.
Polis, Dan'in meşru müdafaa sınırları içinde hareket ettiğini tespit etti.

More Sentences
self-control n. kendini kontrol etme
No one said that self-control was easy.
Kendini kontrol etmek kolaydır diyen olmadı.

More Sentences
self-help n. kişisel gelişim
She relied on self-help books to improve her confidence.
Özgüvenini geliştirmek için kişisel gelişim kitaplarına bel bağlıyordu.

More Sentences
self-confidence n. özgüven
There was a sense of great self-confidence and harmony between the institutions.
Kurumlar arasında büyük bir özgüven ve uyum duygusu vardı.

More Sentences
self-help n. kendi kendine yardım
We realise that aid has to act as an incentive and help bridge the way to self-help.
Yardımın bir teşvik unsuru olması ve kendi kendine yardıma giden yolda köprü vazifesi görmesi gerektiğinin farkındayız.

More Sentences
self-importance n. kibir
The pompous professor was full of his own self-importance.
Kendini beğenmiş profesör kibirle doluydu.

More Sentences
self-esteem n. özsaygı
Tom has low self-esteem.
Tom'un özsaygısı az.

More Sentences
self-service n. self servis
The cafeteria was self-service.
Kafeterya self servis idi.

More Sentences
self-pity n. kendine acıma
Tom didn't have time for self-pity.
Tom'un kendine acımak için zamanı yoktu.

More Sentences
self-publishing n. kişisel yayıncılık
Self-publishing may be an attractive option.
Kişisel yayıncılık çekici bir seçenek olabilir.

More Sentences
self-defence n. meşru müdafaa
The destruction of these cultural treasures has nothing to do with security and self-defence.
Bu kültürel hazinelerin yok edilmesinin güvenlik ve meşru müdafaa ile hiçbir ilgisi yoktur.

More Sentences
self-reliance n. kendine güven
The great thing about trade is that it brings self-reliance; trade brings opportunities for jobs and for investments.
Ticaretin en güzel yanı kendine güven getirmesidir; ticaret iş ve yatırım fırsatları getirir.

More Sentences
self-centeredness n. benmerkezcilik
One of the greatest dangers in your human relations is self-centeredness.
İnsan ilişkilerinizdeki en büyük tehlikelerden biri benmerkezciliktir.

More Sentences
self-criticism n. özeleştiri
No, I do believe there must be a certain amount of self-criticism.
Hayır, belli bir miktar özeleştiri yapılması gerektiğine inanıyorum.

More Sentences
self-employment n. serbest meslek
Another important point in the outcome is a strong definition of self-employment.
Sonuçtaki bir diğer önemli nokta da serbest meslek kavramının güçlü bir şekilde tanımlanmasıdır.

More Sentences
self-respect n. kendine saygı
Don't you have any self-respect?
Sizin hiç kendinize saygınız yok mu?

More Sentences
Common Usage
self-seeker n. çıkarcı
self sacrifice n. fedakarlık
self-esteem n. izzetinefis
self-seeking n. çıkarcılık
self-givenness n. öz verilmişlik
self-givenness n. ayırt edici özellik
self-givenness n. karakteristik
self-seeking adj. çıkarcı
self-contained adj. müstakil
self-sacrificing adj. fedakar
General
self respect n. onur
self concern n. kaygı
self importance n. kendini yüksek görme
self in children n. çocuklarda benlik kavramı
self psychology n. benlik psikolojisi
self expression n. kendini ifade etme
self starter n. sendeleme
self indulgence n. kendine düşkünlük
self betterment n. kendi kendini düzeltme
self improvement n. kendi kendini geliştirme
self inquisition n. kişisel engizasyon
self sufficiency n. olgunluk
self regulation n. kendinden ayarlama
self deceit n. kendi kendini aldatma
self criticism n. özeleştiri
self despair n. düşüncesizlik
self sacrifice n. özveri
self abasement n. kendini alçaltma
self condemnation n. kendi kendini kınama
self accusation n. kendi kendini suçlama
mirror self n. ayna benlik
self possession n. temkin
self complementing code n. kendini tümleyen kod
self appointment n. kendi kendini tayin etme
self pollination n. kendi kendine döllenme
self respect n. özsaygı
self reliance n. yiğitlik
self evaluation n. öz değerlendirme
self protection n. kendini koruma
self indulgence n. kendi kendini şımartma
self complacency n. kendini beğenme
self defense n. savunma
self adaptive system n. özuyarlanan sistem
self justification n. kendini haklı çıkarma
self determination n. otonomi
self punishment n. kendini cezalandırma
self abasement n. alçalma
self reliance n. kendine güvenme
self devotion n. fedakarlık
self reliance n. özgüven
self esteem n. kendine saygı
self presentation n. öz sunu
self abandonment n. fedakarlık
self portrait n. otoportre
self government n. kendi kendini idare etme
self reference n. kendine başvurma
self denial n. feragat
self esteem n. kendini beğenme
self direction n. kendi kendini yönetme
self torment n. kendine işkence
self-possession n. vakar
self doubt n. kendinden şüphe etme
self indulgence n. vurdumduymazlık
self interest n. bencillik
self regard n. özsaygı
self praise n. kendini yüceltme/övme
self verification n. kendi kendini doğrulayan
self realization n. kendi kendine gerçekleştirme
self assertion n. kendi kendini savunma
self grooming n. kendi kendini temizleme
self deception n. kendi kendini aldatma
self determination n. özerklik
self discipline n. kendini tutma
self relation n. kendi kendini ifade etme
self destructing program n. kendini yok eden program
self assessment n. kendi kendini değerlendirme
self denial n. özveri
self indulgence n. rahatına düşkünlük
self destruction n. kendi kendine zarar verme
self identity n. öz kimlik
self worship n. kendini beğenme
self consciousness n. kendi halini düşünme
self organization n. kendini örgütleme
self defence n. savunma
self help techniques n. kendi kendine yardım teknikleri
self reliance n. tamlık
self made man n. kendi kendini yetiştirmiş adam
self torture n. kendine işkence
self pollination n. kendi kendini tozlama
self testing n. oto test
split self in literature n. edebiyatta bölünmüş kişilik
transmit self test n. verici öz testi
self esteem n. onur
self despair n. umutsuzluk
self betterment n. kendi kendini iyileştirme
self hatred n. kendinden nefret etme
self sufficiency n. kimseye muhtaç olmama
self possession n. soğukkanlılık
self sacrifice n. özveride bulunma
self preservation n. nefsini koruma
self government n. özerklik
self discipline n. iç/öz disiplin
self disgust n. kendinden nefret etme
self mortification n. kendini küçük düşürme
self directed group work n. kendine dönük grup çalışması
self abuse n. suistimal
self parking disk drive n. otomatik park özellikli disk sürücü
care for the self n. benlik kaygısı
self education n. kendi kendini yetiştirme
self defence n. meşru müdafaa
self discovery n. keşif
self devotion n. özveri
self interest n. kişisel çıkar
self seeker n. egoist
self management n. özyönetim
self assurance n. kendini güvenceye alma
self control n. kendini kontrol etme
self starter n. otomatik starter
self incrimination n. kendi kendini suçlama
self distrust n. kendine güvenmeyiş
self examining n. kendi vicdanını tetkik
self sacrifice n. fedakarlık etme
self supervision n. kendinin gözetimi
self perception n. kendini algılama
self starter n. marş
self realization n. kendini gerçekleştirme
self storage n. kiralık depo
self interest n. kendi çıkarı
self check n. öz sağlama
self healing n. kendi kendini iyileştirme
self abasement n. bayağılaşma
self abasement n. kendini rezil etme
self abasement n. küçülme
self control n. kendine hakim olma
self control n. irade
self knowledge n. kendini tanıma
self consciousness n. özbilinçlilik
self learning n. kendi kendine öğrenme
self learning n. kendiliğinden öğrenme
self esteem n. özsaygı
self determination n. kendi kaderini tayin etme
self identification n. kendini kimliklendirme
self identification n. kendini idrak etme
a self-governing state n. özerk bir devlet
lack of self-respect n. haysiyetsizlik
insuranced self-employed institution n. bağ-kur
self-importance n. kurum
self-care n. kişisel bakım
self-stimulation n. kendi kendini uyaran
self-instruction n. öz eğitim
self-revelation n. kendini ifşa etme
self-determination n. self determinasyon
self-abasement n. alçalma
self-interest n. bencillik
self-advancement n. kendi kendini geliştirme
self-consciousness n. kendini bilme
self-admiration n. hayranlık duyma
self-regard n. özsaygı
self-respect n. özsaygı
self-control n. kendine hakimiyet
self-determination n. kendi kaderini tayin hakkı
self-identity n. öz kimlik
self-determination n. selfdeterminasyon
self-realizing n. kendini gerçekleştirme
social self-sacrifice n. sosyal fedakarlık
self-absorption n. kendini meşgul etme
self-revelation n. kendi hakkında bilgi verme
self-test n. kendi kendini kontrol
self-selection n. kendi kendini seçme
self-esteem n. onur
self-actualisation n. özgerçekleştirim
self-sufficiency n. öz yeterlilik
self-respect n. onur
self-employed person n. serbest meslek sahibi
self-gratification n. kendi zevklerinin esiri olma
self-help n. kendi kendine yetme
self-realization in old age n. yaşlılarda öz gerçekleştirim
self-indictment n. kişinin kendi kendini itham etmesi
self-sacrifice n. esirgemezlik
self-respect n. izzetinefis
self-indulgence n. kendi isteklerini frenlememe
self-image n. kişinin kendini tanıması
self-performance n. öz-performans
self-defensive deception n. takkiye
self-admiration n. kendi kendini beğenme
self-worth n. kendini beğenme
self-portrait n. otoportre
self-employed women n. serbest çalışan kadınlar
self-determination n. otonomi
self-love n. özsevgi
self-sufficiency n. kimseye muhtaç olmama
self-pollination n. kendi kendini tozlama
self-awareness n. özfarkındalık
self-gratification n. kendi arzularının esiri olma
self-conductivity n. öz iletkenlik
self-satisfaction n. kendi kendini memnun etme
self-perception n. öz algılama
verbal self-defense n. sözlü savunma
self-possessed n. itidal sahibi
self-destruction n. özyıkım
self-respect n. izzet-i nefis
self-betterment n. kendi kendini iyileştirme
self-command n. kendi kendine telkin
self-denial n. feragat
self-scrutiny n. özirdeleme
self-awakening n. kendi kendine uyanış
self-deprecation n. bireyin kendisiyle dalga geçmesi
self-possession n. temkin
self-will n. inatçılık
self-depreciation n. kendini değersiz hissetme
self-efficacy n. kendi kendine yapabilir
self-governance n. öz yönetim
self-directed group work n. kendine dönük grup çalışması
self-annealing n. kendi kendine sertlik verme
self-perceiving n. öz algılama
self-seeker n. menfaatçi
self-organization n. kendi kendini organize etme
self-criticism n. otokritik
self-esteem in children n. çocuklarda öz saygı
self-respect n. haysiyet
self-consciousness n. özbilinç
self-defensive deception n. takiye
self-pollination n. kendi kendine döllenme
self-referentiality n. özgöndergelilik
self-abnegation n. özveri
self-realization n. kendini gerçekleştirme
self-attribution n. kendine yükleme
self-revelation n. kendini açma
self-decomposition n. kendiliğinden bozunma
self-governance n. kendi kendini yönetme
self-satisfaction n. kendinden memnun olma
self-advertisement n. kendi kendinin reklamını yapma
self-worth n. onur
self-education n. özöğrenim
self-worth n. kendine saygı
self-devotion n. fedakarlık
self-abuse n. bir kimsenin kendi kabiliyetlerinin kasti olarak yanlış kullanması
self-efficacy n. öz-yeterlik
self-accusation n. kendi kendini suçlama
self-perceiving n. kendi kendine algılayış
self-praise n. övünme
self-deception n. kendini aldatma
self-defence n. savunma
self-reflectivity n. özdüşünümsellik
self-test n. öz sınama
self-authentication n. kendi kendini onaylama
self-perceiving n. kendi kendine algılama
self-reflexivity n. özdüşünümsellik
self-commitment n. kendini adama
self-possession n. soğukkanlılık
national self-determination n. ulusal self-determinasyon
self-support n. kendini geçindirme
self-contentment n. kendi kendinden memnun olma
self-assurance n. kendine güven
self-possession n. itidal
self-destruction n. kendi kendine zarar verme
self-management-direction n. öz yönetim
self-management n. öz yönetim
self-awakening n. kendiliğinden uyanma
self-fulfillment n. kendi kendini gerçekleştirme
self-respect n. benlik saygısı
self-possession n. sakinlik
self-complacency n. halinden memnunluk
self-absorption n. öz soğurma
self-absorption n. sadece kendisiyle ilgilenme
self-hypnosis n. kendi kendini hipnoz etme
self-worship n. kendi kendine tapma
self-approbation n. kendi kendini onaylama
self-organizing systems n. benlik organize sistemleri
self-regression model n. içsel kaynaklı azalım modeli
self-abuse n. mastürbasyon
self-restraint n. kendini tutma
self-perceiving n. öz algılayış
self-fulfillment n. kendini gerçekleştirme
self-indictment n. kabahati kendinde görme
self-respect n. benlik
self-proclaimed expert n. alanında uzman
self-determination n. özerklik
self-understanding n. kendini anlama
self-effacement n. geri plana çekilme
self-actualization n. öz-gerçekleştirme
self-control n. kendini ayarlama
self-help n. kendi başına yapabilme
self-contradiction n. kendisiyle çelişme
self-rule n. özerklik
self-reliance n. özgüven
self-denial n. kendini tutma
self-perpetuation n. kendi kendini yenileme
self-transcendence n. kendini aşmışlık
self-consciousness n. kendi halini düşünme
self-destruction n. kendi kendini yok etme
self-development n. kendini geliştirme
self-affirming n. öz-olumlama
self-perceiving n. öz algı
self-assessment n. kendi kendini denetleme
self-ignition n. otomatik ateşleme
self-acceptance in adolescence n. ergenlikte kendini kabul
self-determination n. self-determinasyon
self-regulation n. kendi kendini düzenleyen
self-betterment n. kendi kendini düzeltme
self-denial n. riyazet
self-stick interlocking fastener n. iç içe geçmeli yapışkan bant
self-annihilation n. intihar
self-control n. kendine hakim olma
self-rating of n. özbeğeni
self-restraint n. cebrinefs
self-leadership n. kendi kendini yönlendirebilme
self-consciousness n. kendinin farkında olma
self-guided learning tools n. kendine kılavuzluk eden öğrenme araçları
self-indulgence n. rahatına düşkünlük
self-rule n. otonomi
self-pity n. kendini zavallı hissetme
self-will n. ölmez
self-despair n. umutsuzluk
self-aggrandizement n. kendi kendine abartma
self-handicapping n. kendini engelleme
self-government n. muhtariyet
self-sufficiency n. öz yeterlik
self-seekingness n. menfaatperestlik
self-will n. benlikçilik
self-reference n. öz-imleme
self-approbation n. kendi kendini övme
self-actualization n. öz yapabilirlik
self-contradiction n. kendisiyle çatışma
self-destruction n. intihar
self-sufficiency n. kendine yetme
self-assessment n. kendi kendini değerlendirme
self-improvement n. kişisel gelişim
self-defeating behavior n. başarısızlığa neden olan davranış
self-analysis n. kendi kendini analiz etme
self-portrait n. bir ressamın çizdiği kendi portresi
self-guided improvement n. bireyin kendi kendini geliştirmesi
self-seeking n. çıkar
self indulgence n. zevk-ü safa
self-sacrifice n. özveri
self-starter n. son derece enerjik kimse
self-acceptance n. kendini kabul etme
self-censor n. otosansür
self-reporting n. kendiliğinden bildirme
self-determination n. kendi geleceğini saptama
self-evaluation n. öz değerlendirme
self presentation n. öz-sunum
self-interest n. çıkarcılık
self-accusation n. kendi kendini cezalandırma
self-command n. kendi kendine hakimiyet
self-control n. öz denetim
self-possession n. kendine hakim olma
social self-altruism n. sosyal fedakarlık
self-reproach n. kendini suçlama
self-abnegation n. fedakarlık
self-acceptance n. kendini kabul
self-control n. kendini tutma
self-discovery n. kendini bulma
self-service machine n. öz hizmet makinesi
self-possession n. denge
self-assertion n. benlik davası
self-determination n. hür irade
self-change n. kendini değiştirme
self-denial n. özveri
self-devotion n. özveri
self-determination n. kendi kaderini tayin hakkı
self-restraint n. kendine hakim olma
self-affection n. öz-etkilenim
self-denial n. kendini inkar etme
self-righting n. alabora olması halinde otomatik olarak düzgün duruma gelen küçük bot
self-love n. kendini sevme
self-actualization n. özgerçekleştirim
self-suggestion n. kendi kendini telkin
self-sacrifice n. fedakarlık
self-concept n. kendini algılama
self-sacrifice n. feragat
self-appointment n. kendi kendini tayin etme
self-destruction n. kendini baltalama
self-respect n. şeref
self-pity n. kendi kendine acıma
self destruct n. kendi kendini yok etme
self stick interlocking fastener n. iç içe geçmeli yapışkan bant
(a) relationship based on self-interest n. çıkar ilişkisi
self-educated performer n. alaylı oyuncu
self checking n. otomatik kontrollü
self made man n. kendi kendini yetiştirmiş insan
self-questioning n. kendini sorgulama
self mutilation n. kendi kendini sakatlama
self denial n. nefsinden feragat
self denial n. kendinden verme
self denial n. nefsine hakim olma
relational self narrative n. ilişkisel öz-anlatı
self-assertiveness n. iddiacılık
self-recrimination n. özeleştiri
self-recrimination n. otokritik
self-recrimination n. kendini suçlama
self-negation n. kendini inkar
self-negation n. kendi ihtiyaçlarını görmezden gelme
self-perpetuating n. belirsiz bir süre için devam etme özelliğine sahip
sense of self n. benlik algısı
self-validating n. kendi kendine doğrulama
self-awakening n. kişisel aydınlanma
sense of self n. benlik bilinci
self-efficacy n. öz yeterlik
self-conceit n. kendini beğenmişlik
self-significance n. öz önem
self-significance n. öz anlam
self-tanning lotion n. güneşsiz bronzlaştırıcı losyon
self dramatization n. kişinin kendini acındırması
self dramatisation n. kişinin kendini acındırması
self-love n. kendini beğenme
self-abuse n. istimna
self-abuse n. kendini aşağılama
self defense n. meşru müdafaa
self-improvement n. şahsi tekamül
self-discipline n. şahsi disiplin
self-improvement n. kendi kendini geliştirme
self-certificating n. kendi kendine belgelendirme
self-certification n. kendi kendine belgelendirme
self-expression skill n. kendini ifade etme kabiliyeti
ability of self-expression n. kendini ifade etme becerisi
ability of self-expression n. kendini ifade etme kabiliyeti
self-expression skill n. kendini ifade etme becerisi
self-report n. kendi kendine rapor etme
sense of self n. benlik duygusu
academic self-concept n. akademik benlik kavramı
self-fulfillment n. kendini gerçekleme
self-enhancement n. kendini geliştirme
self-enhancement n. kendini yükseltme
self-righteousness n. kendini üstün görme
self-righteousness n. ben bilirimcilik
self-invited guest n. davetsiz misafir
self-invited guest n. davetsiz gelen misafir
self-refuting idea n. kendini çürüten fikir
self-regarding n. kendini önemseme
self-regarding n. özsaygı
self-competence n. öz yetkinlik
self-immolation n. canına kıyma
self-immolation n. kendini feda etme
self-immolation n. intihar
self-stick note n. yapışkanlı not kağıdı
self-stick note pad n. yapışkanlı not kağıdı
self service store n. tezgahtarsız mağaza
self-dependence n. bağımsızlık
self-fulfilling prophecy n. kendi kendini gerçekleştiren kehanet
self-fulfilling prophecy n. kendini doğrulayan kehanet
self-fulfilling prophecy n. olması beklenildiği için bir olayın vuku bulması
self-exposure n. kendini ifşa etme
self-exposure n. kendini açığa çıkarma
self-worth n. kendilik değeri
self image n. benlik saygısı
lower-self and higher-self n. alt benlik ve üst benlik
self-actualization needs n. kendini tamamlama ihtiyaçları
self-actualization needs n. kendini gerçekleştirme ihtiyaçları
self-loathing n. kendinden nefret etme
self-hatred n. kendinden nefret etme
self-fulfillment n. içindeki potansiyelini iyi kullanmaktan doğan memnuniyet
self-fulfillment n. kişisel tatmin
self-satisfaction n. kişisel tatmin
self-abandonment n. kendine hakim olamama
self-abandonment n. dürtülere teslim olma
self-delusion n. kendi kendini kandırma
self-criticism n. öz eleştiri
self-approval n. kendi kendini onaylama
self-confidence n. kendine güven duygusu
self respect/regard n. benlik saygısı
self-employment income n. serbest meslek kazancı
self-employed income n. serbest meslek kazancı
income from self-employment n. serbest meslek kazancı
self-justifier n. kendini haklı çıkaran
self-justifier n. kendini haklı çıkarıcı
self-construal n. özbenlik kurgusu
self care n. kişisel bakım
self care n. kendine bakım
self care n. öz bakım
self-application n. öz uygulama