sosyete

Meanings of "sosyete" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	sosyete	high society n.
Sami grew up in North Carolina high society. Sami Kuzey Carolina sosyetesinde büyüdü. More Sentences
2	General	sosyete	socialite n.
A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment. Sosyete, sosyetede iyi tanınan, sosyal aktivitelere ve eğlenceye düşkün kişiye denir. More Sentences
3	General	sosyete	society n.
I'm interested in the society page of that newspaper. O gazetenin sosyete sayfasıyla ilgileniyorum. More Sentences
4	General	sosyete	set n.
The jet-set likes to spend the winter in Aspen. Jet sosyete kışı Aspen'de geçirmeyi seviyor. More Sentences
Biology
5	Biology	sosyete	society n.
Tom, one of the notable faces of Boston society, also attended the event. Boston sosyetesinin önemli simalarından biri olan Tom da etkinliğe katıldı. More Sentences
General
6	General	sosyete	society man n.
7	General	sosyete	society woman n.
8	General	sosyete	gesellschaft n.
9	General	sosyete	ton n.
10	General	sosyete	smart set n.
11	General	sosyete	beau monde n.
Phrases
12	Phrases	sosyete	the smart set n.
Archaic
13	Archaic	sosyete	town n.
Slang
14	Slang	sosyete	sosh n.

Meanings of "sosyete" with other terms in English Turkish Dictionary : 47 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	yüksek sosyete	high society n.
Tom is one of the most eligible bachelors of Boston high society. Tom Boston yüksek sosyetesinin en gözde bekârlarından. More Sentences
2	General	sosyete hayatı yaşayan kimse	vanity fair n.
3	General	sosyete sütunu	society gossip column n.
4	General	jet sosyete	jet set n.
5	General	yüksek sosyete	upper crust n.
6	General	jet sosyete	the jet set n.
7	General	jet sosyete mensubu kimse	jetsetter n.
8	General	jet sosyete mensubu kimse	jet-setter n.
9	General	sosyete pazarı	high-end flea market n.
10	General	yüksek sosyete(nin bir parçası olma)	jet-setting n.
11	General	sosyete fahişesi	courtezan n.
12	General	burjuva/sosyete kadını	sloane n.
13	General	dalkavukluk ederek sosyete meclislerinde yer edinen kimse	tuft-hunter n.
14	General	sosyete meclislerinde dalkavukluk etme	tuft-hunting n.
15	General	seyahat eden zenginlerin oluşturduğu uluslararası sosyete	jet-setting n.
16	General	yüksek sosyete	bon ton n.
17	General	sosyete fahişesi	bona roba n.
18	General	sosyete fahişesi	bona-roba n.
19	General	şık sosyete	haut monde n.
20	General	yüksek sosyete	haut monde n.
21	General	sosyete bireyin kendi sosyal çevresindeki şık veya modaya uygun bir grup insan	monde n.
22	General	yüksek sosyete	gratin n.
23	General	yüksek sosyete	smart set n.
24	General	yüksek sosyete	beau monde n.
25	General	sosyete dili	societyese n.
26	General	yüksek sosyete tarafından kullanılan dil	societyese n.
27	General	sosyete alemleri	beaux mondes n.
28	General	sosyete fahişesi	stallion [obsolete] n.
29	General	sosyete anlamına gelen ön ek	socio- pref.
Colloquial
30	Colloquial	sosyete erkeği	corinthian n.
Idioms
31	Idioms	sosyete öpücüğü vermek	air kiss n.
32	Idioms	sosyete öpücüğü	air kiss n.
33	Idioms	jet sosyete	jet-set n.
34	Idioms	sosyete erkeği	man about town n.
35	Idioms	tüm sosyete	all the world and his wife n.
36	Idioms	yüksek sosyete	upper-crust n.
37	Idioms	yüksek sosyete	cream of the society n.
38	Idioms	yüksek sosyete	the beau monde n.
39	Idioms	sosyete erkeği	a man about town n.
40	Idioms	sosyete erkeği	the man about town n.
41	Idioms	jet sosyete mensubu kimseler	jet-setters n.
42	Idioms	jet sosyete mensubu kimseler	jet-set n.
Trade/Economic
43	Trade/Economic	kooperatif sosyete	cooperative society n.
Botanic
44	Botanic	sosyete sarımsağı	society garlic (tulbaghia violacea) n.
Geography
45	Geography	sosyete adaları	society islands n.
Slang
46	Slang	sosyete orospusu	courtesan n.
47	Slang	sosyete orospusu	cocotte n.