Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
spin
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"spin"
in Turkish English Dictionary : 64 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
spin
n.
dönme
2
Common Usage
spin
n.
döndürüş
3
Common Usage
spin
v.
döndürmek
General
4
General
spin
n.
beyaz eşya devir hızı
5
General
spin
n.
devir hızı
6
General
spin
n.
devir
7
General
spin
n.
çevirme
8
General
spin
n.
dönüş
9
General
spin
n.
tur
10
General
spin
n.
bilardoda falso
11
General
spin
n.
kendine özgü (özgün) karakter/özellik/stil
12
General
spin
n.
döndürüş
13
General
spin
n.
falso
14
General
spin
n.
hava (olaya, duruma verilen)
15
General
spin
v.
fırıl fırıl çevirmek
16
General
spin
v.
kaybettirmek (seçim, sınav)
17
General
spin
v.
sınavdan çakmak
18
General
spin
v.
uydurmak
19
General
spin
v.
yün eğirmek
20
General
spin
v.
tasarlamak
21
General
spin
v.
fırıl fırıl dönmek
22
General
spin
v.
tornalamak
23
General
spin
v.
kafadan atmak
24
General
spin
v.
örmek (koza, ağ)
25
General
spin
v.
çevirmek
26
General
spin
v.
diklemesine indirmek
27
General
spin
v.
fırlatmak
28
General
spin
v.
koza örmek
29
General
spin
v.
ağ örmek
30
General
spin
v.
bükmek
31
General
spin
v.
dönmek
32
General
spin
v.
eğirmek
33
General
spin
v.
falso vermek
34
General
spin
v.
patinaj çekmek
35
General
spin
v.
(çamaşır) suyunu sıktırmak
36
General
spin
v.
(örümcek) ağ örmek
Irregular Verb
37
Irregular Verb
spin
v.
spun - spun
Technical
38
Technical
spin
n.
burgu
39
Technical
spin
n.
çevirme
40
Technical
spin
n.
döndürme
41
Technical
spin
n.
fırıl
42
Technical
spin
n.
kara aracıyla yapılan kısa gezinti
43
Technical
spin
n.
kayış
44
Technical
spin
n.
viril
45
Technical
spin
v.
bükmek
46
Technical
spin
v.
dönmek
47
Technical
spin
v.
hızlı bir biçimde dönmek
48
Technical
spin
v.
eğirmek
49
Technical
spin
v.
iplik yapmak
50
Technical
spin
v.
iplik veya tire eğirmek
51
Technical
spin
v.
lif eğirerek ipliğe dönüştürmek
Computer
52
Computer
spin
expr.
döndür
Telecom
53
Telecom
spin
n.
bükülme
54
Telecom
spin
n.
burgu
55
Telecom
spin
n.
fırıldak
Construction
56
Construction
spin
n.
dönü
Automotive
57
Automotive
spin
v.
patinaj yapmak
Aeronautic
58
Aeronautic
spin
n.
viril
59
Aeronautic
spin
v.
uçağı diklemesine indirmek
Physics
60
Physics
spin
n.
dönü
Hunting
61
Hunting
spin
n.
yiv ve setin mermi çekirdeğine verdiği ekseni etrafında dönme hareketi
Sport
62
Sport
spin
n.
kesme vuruş
Football
63
Football
spin
n.
falsolu vuruş
Slang
64
Slang
spin
v.
(disk) çalmak
Meanings of
"spin"
with other terms in English Turkish Dictionary : 322 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
isobaric spin
n.
izospin
2
General
short spin
n.
kısa program (çamaşır makinesinde)
3
General
spin glasses
n.
spin camları
4
General
spin-off
n.
ikincil etki
5
General
spin-doctor
n.
kalemşor
6
General
spin-off
n.
yan ürün
7
General
spin-dryer
n.
santrifüjlü çamaşır kurutma makinesi
8
General
spin-doctor
n.
görevi hükümet hakkında olumlu yazılar yazmak olan yandaş gazeteci
9
General
spin-doctor
n.
hükümet yandaşı
10
General
spin the bottle
n.
şişe çevirme oyunu
11
General
spin the plate
n.
dönen bir objeyi vaktinde yakalama mantığına dayalı bir oyun
12
General
spin the platter
n.
dönen bir objeyi vaktinde yakalama mantığına dayalı bir oyun
13
General
flat spin
n.
karmaşa
14
General
flat spin
n.
kararsızlık
15
General
flat spin
n.
karışıklık
16
General
flat spin
n.
telaş
17
General
spin out
v.
uzatmak
18
General
spin out
v.
geçirmek
19
General
spin round
v.
fırıldanmak
20
General
spin round
v.
fırıl fırıl dönmek
21
General
spin something round
v.
fırıl fırıl döndürmek
22
General
spin along
v.
hızla gitmek
23
General
spin yarn
v.
iplik eğirmek
24
General
spin out
v.
idare etmek
25
General
spin out
v.
harcamak
26
General
spin something round
v.
fırıldatmak
27
General
spin-dry
v.
kurutma makinesinde kurutmak
28
General
spin off
v.
ayrı bir birim haline getirmek
29
General
spin something out
v.
uzun uzadıya anlatmak
30
General
spin out of control
v.
kontrolden çıkmak
31
General
spin a cocoon
v.
koza örmek
32
General
spin a web
v.
ağ örmek
33
General
spin the wheel
v.
çarkı döndürmek
Phrasals
34
Phrasals
spin around
v.
hızla arkasına dönmek
35
Phrasals
spin around
v.
hızla geriye döndürmek
36
Phrasals
spin around
v.
kendi etrafında dönmek/tur atmak
37
Phrasals
spin around
v.
kendi etrafında döndürmek/tur attırmak
38
Phrasals
spin around
v.
tur atmak
39
Phrasals
spin around
v.
birden geriye/kendi etrafında dönmek
40
Phrasals
spin around
v.
birden geriye/kendi etrafında döndürmek
41
Phrasals
spin around
v.
dönüp durmak
42
Phrasals
spin around
v.
döndürüp durmak
43
Phrasals
spin around
v.
dolaşıp/dolanıp gelmek
44
Phrasals
spin around
v.
gidip gelmek
45
Phrasals
spin around
v.
uğramak
46
Phrasals
spin off
v.
bir şeyden kopup fırlamak
47
Phrasals
spin around
v.
etrafında dönmek
48
Phrasals
spin on
v.
üzerinde dönmek
49
Phrasals
spin something out of something
v.
bir şeyi sıkmak
50
Phrasals
spin something out of something
v.
bir şeyi döndürerek sıkmak
51
Phrasals
spin something out of something
v.
bir şeyi sıkıp suyunu çıkarmak
52
Phrasals
spin something out of something
v.
bir şeyi döndürerek suyunu sıkmak
53
Phrasals
spin something out of something
v.
bir şeyin bir şeyini sıkmak
54
Phrasals
spin something out
v.
bir şeyi sıkmak
55
Phrasals
spin something out
v.
bir şeyi döndürerek sıkmak
56
Phrasals
spin something out
v.
bir şeyi sıkıp suyunu çıkarmak
57
Phrasals
spin something out
v.
bir şeyi döndürerek suyunu sıkmak
58
Phrasals
spin down
v.
(dönerken) yavaşlamak
59
Phrasals
spin down
v.
yavaş dönmeye başlamak
60
Phrasals
spin down
v.
dönüşü yavaşlamak
61
Phrasals
spin down
v.
dönüş hızı düşmek
62
Phrasals
spin down
v.
-e gitmek
63
Phrasals
spin down
v.
-e uğramak
64
Phrasals
spin down
v.
bilgisayar hard diskinin hızını yavaşlatmak
65
Phrasals
spin down
v.
döndürerek/çevirerek ayrıştırmak
66
Phrasals
spin out of
v.
-den çıkmak
67
Phrasals
spin up
v.
uygulamayı programlamak
68
Phrasals
spin up
v.
uygulamanın kodunu yazmak
69
Phrasals
spin up
v.
bilgisayar hard diskinin hızını artırmak
Colloquial
70
Colloquial
spin doctor
n.
basın danışmanı
71
Colloquial
spin-doctor
n.
basın danışmanı
72
Colloquial
rough spin [new zealand]
n.
sert muamele
73
Colloquial
rough spin [new zealand]
n.
haksız davranış
74
Colloquial
go into a spin
v.
eski yaşam dengesini yitirmek
75
Colloquial
go into a spin
v.
(uçak vb) kontrolden çıkmak
Idioms
76
Idioms
in a spin
n.
kafası/aklı karışık
77
Idioms
spin machine
n.
kitlesel çalışan grup
78
Idioms
spin machine
n.
birlikte çalışan grup
79
Idioms
spin machine
n.
kitlesel hareket
80
Idioms
spin machine
n.
bir haberi/bilgiyi alıp kendi yararına çeviren kitlesel grup hareketi
81
Idioms
spin street yarn
v.
orada burada dedikodu yapmak
82
Idioms
spin street yarn
v.
aylak aylak dedikodu yapmak
83
Idioms
spin yarn
v.
abartılı ve çok konuşmak
84
Idioms
spin yarn
v.
bol keseden atmak
85
Idioms
spin one's wheels
v.
boşa kürek çekmek
86
Idioms
spin a yarn
v.
bol keseden atmak
87
Idioms
make someone's head spin
v.
birinin kafasını karıştırmak
88
Idioms
spin one's wheels
v.
boşa çaba harcamak
89
Idioms
make someone's head spin
v.
birinin başını döndürmek
90
Idioms
make someone's head spin
v.
birinin kafasını bulandırmak
91
Idioms
make someone's head spin
v.
birinin kafasını allak bullak etmek
92
Idioms
put a spin on
v.
bir hikayeyi işine yarayacak şekilde değiştirmek
93
Idioms
be in a flat spin
v.
çılgına dönmek
94
Idioms
put a spin on
v.
çarpıtmak
95
Idioms
spin one's wheels
v.
havanda su dövmek
96
Idioms
spin a yarn
v.
hikaye anlatmak
97
Idioms
spin a yarn
v.
hikaye uydurup anlatmak
98
Idioms
spin one's wheels
v.
haybeye kürek çekmek
99
Idioms
spin somebody a line
v.
ikna etmeye çalışmak
100
Idioms
spin one's wheels
v.
nafile uğraşmak
101
Idioms
spin a yarn
v.
martaval okumak
102
Idioms
spin a yarn
v.
martaval atmak
103
Idioms
spin a yarn
v.
masal okumak
104
Idioms
spin a yarn
v.
kıtır atmak
105
Idioms
spin in somebody's grave
v.
mezarında kemikleri sızlamak
106
Idioms
get into a spin
v.
karışıklık/bunalım içine girmek
107
Idioms
spin in one's grave
v.
mezarında kemikleri sızlamak
108
Idioms
spin a yarn
v.
maval okumak
109
Idioms
spin a yarn
v.
palavra atmak
110
Idioms
get into a spin
v.
panik durumuna gelmek
111
Idioms
spin somebody a line
v.
(bir şeyin) doğruluğuna inandırmaya çalışmak
112
Idioms
go for a spin
v.
(bisikletle/arabayla) gezintiye çıkmak
113
Idioms
spin somebody a line
v.
yalan atmak/uydurmak
114
Idioms
go out for a spin
v.
(bisikletle/arabayla) çıkıp gezmek
115
Idioms
go out for a spin
v.
(bisikletle/arabayla) gezmeye çıkmak
116
Idioms
go for a spin
v.
(bisikletle/arabayla) çıkıp gezmek
117
Idioms
spin a yarn
v.
bahaneler sıralamak
118
Idioms
spin on (one's) heels
v.
birden dönüp gitmek
119
Idioms
spin on (one's) heels
v.
aniden çıkıp gitmek
120
Idioms
turn/spin on your heel
v.
birden dönüp gitmek
121
Idioms
turn/spin on your heel
v.
aniden çıkıp gitmek
122
Idioms
turn/spin on your heel
v.
bir hışımla dönüp gitmek
123
Idioms
spin (one) a story
v.
(birine) bir hikaye uydurmak
124
Idioms
spin (one) a story
v.
(birine) bir yalan uydurmak/atmak
125
Idioms
spin (one) a story
v.
(birine) yalan bir hikaye anlatmak
126
Idioms
spin (one) a story
v.
kıvırmak
127
Idioms
spin (one) a story
v.
martaval okumak
128
Idioms
spin (one) a story
v.
palavra atmak
129
Idioms
spin (one) a story
v.
maval okumak
130
Idioms
spin (one) a tale
v.
(birine) bir hikaye uydurmak
131
Idioms
spin (one) a tale
v.
(birine) bir yalan uydurmak/atmak
132
Idioms
spin (one) a tale
v.
(birine) yalan bir hikaye anlatmak
133
Idioms
spin (one) a tale
v.
kıvırmak
134
Idioms
spin (one) a tale
v.
martaval okumak
135
Idioms
spin (one) a tale
v.
palavra atmak
136
Idioms
spin (one) a tale
v.
maval okumak
137
Idioms
spin (somebody) a yarn
v.
(birine) bir hikaye uydurmak
138
Idioms
spin (somebody) a yarn
v.
(birine) bir yalan uydurmak/atmak
139
Idioms
spin (somebody) a yarn
v.
(birine) yalan bir hikaye anlatmak
140
Idioms
spin (somebody) a yarn
v.
kıvırmak
141
Idioms
spin (somebody) a yarn
v.
martaval okumak
142
Idioms
spin (somebody) a yarn
v.
palavra atmak
143
Idioms
spin (somebody) a yarn
v.
maval okumak
144
Idioms
spin (somebody) a tale
v.
(birine) bir hikaye uydurmak
145
Idioms
spin (somebody) a tale
v.
(birine) bir yalan uydurmak/atmak
146
Idioms
spin (somebody) a tale
v.
(birine) yalan bir hikaye anlatmak
147
Idioms
spin (somebody) a tale
v.
kıvırmak
148
Idioms
spin (somebody) a tale
v.
martaval okumak
149
Idioms
spin (somebody) a tale
v.
palavra atmak
150
Idioms
spin (somebody) a tale
v.
maval okumak
151
Idioms
take a spin (to some place)
v.
araçla öylesine (bir yere) gitmek
152
Idioms
take a spin (to some place)
v.
araçla (bir yere) gidip gelmek
153
Idioms
take a spin (to some place)
v.
araçla dolaşmak
154
Idioms
take a spin (to some place)
v.
araçla aylak aylak dolaşmak
155
Idioms
take a spin (to some place)
v.
araçla aylak aylak (bir yere) gitmek
156
Idioms
take a spin (to some place)
v.
araçla öylesine dolaşmak/gezinmek
157
Idioms
take a spin (to some place)
v.
araçla gezintiye çıkmak
158
Idioms
be in a spin
v.
paçaları tutuşmak
159
Idioms
be in a spin
v.
telaş yapmak
160
Idioms
go for a spin (to some place)
v.
bisikletle/arabayla (bir yere) kadar gitmek
161
Idioms
go for a spin (to some place)
v.
bisikletle/arabayla çıkıp gezmek
162
Idioms
go for a spin (to some place)
v.
bisikletle/arabayla (yakın bir yere) gitmek/gidip gelmek
163
Idioms
go out for a spin (to some place)
v.
bisikletle/arabayla (bir yere) kadar gitmek
164
Idioms
go out for a spin (to some place)
v.
bisikletle/arabayla çıkıp gezmek
165
Idioms
go out for a spin (to some place)
v.
bisikletle/arabayla (yakın bir yere) gitmek/gidip gelmek
166
Idioms
make (one's) head spin
v.
(birinin) başını döndürmek
167
Idioms
make (one's) head spin
v.
(birinin) kafasını bulandırmak
168
Idioms
make (one's) head spin
v.
(birinin) kafasını allak bullak etmek
169
Idioms
make (one's) head spin
v.
(birine) ne olduğunu şaşırtmak
170
Idioms
make (one's) head spin
v.
(birinin) kafasını karıştırmak
171
Idioms
make (one's) head spin
v.
(birine) kim olduğunu şaşırtmak
172
Idioms
make (one's) head spin
v.
(birini) sersem etmek
173
Idioms
put a spin on (something)
v.
(bir hikayeyi) işine geldiği şekilde değiştirmek
174
Idioms
put a spin on (something)
v.
(bir şeyi) çarpıtmak
175
Idioms
spin (one) a yarn
v.
kıvırmak
176
Idioms
spin (one) a yarn
v.
yalan söylemek
177
Idioms
spin (one) a yarn
v.
martaval okumak
178
Idioms
spin (one) a yarn
v.
palavra atmak
179
Idioms
spin (one) a yarn
v.
bahaneler sıralamak
180
Idioms
spin (one) a yarn
v.
hikaye uydurmak
181
Idioms
spin your wheels [us]
v.
boşa çaba harcamak
182
Idioms
spin your wheels [us]
v.
boşa kürek çekmek
183
Idioms
spin your wheels [us]
v.
haybeye kürek çekmek
184
Idioms
spin your wheels [us]
v.
havanda su dövmek
185
Idioms
spin your wheels [us]
v.
nafile uğraşmak
186
Idioms
take (something) for a spin
v.
(bir şeyle) gezintiye çıkmak
187
Idioms
take (something) for a spin
v.
(bir araçla) kısa bir sürüşe çıkmak
188
Idioms
take (something) for a spin
v.
(bir aracı) biraz sürmek
189
Idioms
for a spin
expr.
araba gezintisine
190
Idioms
for a spin
expr.
arabayla gezmeye
191
Idioms
for a spin
expr.
(arabayla) kısa bir gezintiye
192
Idioms
in a flat spin
expr.
sıkıntıya girmiş
193
Idioms
in a flat spin
expr.
sallantıya/çalkantıya girmiş
194
Idioms
into a flat spin
expr.
kontrolden çıkmaya
195
Idioms
into a flat spin
expr.
panik haline
196
Idioms
into a flat spin
expr.
karışıklık/bunalım içine
197
Idioms
into a flat spin
expr.
galeyana
198
Idioms
into a flat spin
expr.
gözü dönmeye
199
Idioms
into a spin
expr.
kontrolden çıkmaya
200
Idioms
into a spin
expr.
panik haline
201
Idioms
into a spin
expr.
karışıklık/bunalım içine
202
Idioms
into a spin
expr.
galeyana
203
Idioms
into a spin
expr.
gözü dönmeye
Trade/Economic
204
Trade/Economic
spin-off
n.
bir şirketin daha küçük bir bölümünün ayrılmasıyla ile kurulan yeni şirketler
205
Trade/Economic
spin-off
n.
bir üniversitenin bilgi ve becerilerini ticarileştirmek amacıyla kurulan şirket
206
Trade/Economic
spin-off
n.
kısmi yeniden yapılandırma
207
Trade/Economic
spin-off
n.
sahipliği bölüştürme
208
Trade/Economic
spin-off agreement/contract
n.
şirket bölünmesi
209
Trade/Economic
spin-off
n.
şirketin bölünüp parçalanması biçimindeki yeniden yapılanması
Media
210
Media
spin-off
n.
çok tutan bir dizinin farklı içerikte çekilen devamı
211
Media
spin-doctoring
n.
haber yönlendirme
212
Media
spin-doctor
n.
haber yönlendirme uzmanı
213
Media
spin-off
n.
uyarlama (tv dizisi vb)
214
Media
spin-control
n.
yorum yönlendirme
215
Media
spin-off
n.
yan dizi
Technical
216
Technical
coupling spin-orbit
n.
bağlama spin yörüngesi
217
Technical
nuclear spin
n.
çekirdeksel fırıl
218
Technical
nuclear spin
n.
çekirdeksel firil
219
Technical
dip-spin coating
n.
daldırmalı-döndürmeli kaplama
220
Technical
spin speed
n.
devir hızı
221
Technical
spin polorized low-energy electron microscopy
n.
dönü ucaylanmış düşük erkli elektron mikroskopisi
222
Technical
spin table
n.
döner masa
223
Technical
spin-down
n.
dönüş hızındaki yavaşlama
224
Technical
spin hardening
n.
döngülü sertleştirme
225
Technical
flat spin
n.
düz viril
226
Technical
spin-flow coating
n.
döndürmeli-akıtmalı kaplama
227
Technical
spin coater
n.
döndürmeli kaplama cihazı
228
Technical
spin-based electronic
n.
dönüş elektroniği
229
Technical
spin welding
n.
döndürmeli kaynaklama
230
Technical
spin coating
n.
döndürmeli kaplama
231
Technical
spin-based electronic
n.
dönüş tabanlı elektronik
232
Technical
electron spin resonance
n.
elektron spin rezonansı
233
Technical
electron spin resonance
n.
elektron döngü rezonansı
234
Technical
electron spin resonance spectrum
n.
elektron spin rezonans spektrumu
235
Technical
electron spin
n.
elektron dönüsü
236
Technical
angle of spin
n.
fırıl açısı
237
Technical
spin stabilization
n.
fırıl kararlılığı
238
Technical
tail spin
n.
kuyruk kayışı
239
Technical
tail spin
n.
kuyruk virili
240
Technical
spin-dryer
n.
santrifüjlü kurutucu
241
Technical
spin dryer
n.
santrifüjlü çamaşır kurutma makinesi
242
Technical
spin-dryer
n.
savurmalı kurutucu
243
Technical
coating spin
n.
savurmalı kaplama
244
Technical
cold spin testing
n.
soğuk savurma denemesi
245
Technical
spin cycle
n.
sıkma devri
246
Technical
spin-based electronic
n.
spintronik
247
Technical
isotopic spin
n.
yerdeş döngüsü
248
Technical
yo-yo de spin
n.
roketlerin dönüşünü yavaşlatan bir teknik
249
Technical
spin its cocoon
v.
kozasını örmek
Computer
250
Computer
quarter spin
n.
çeyrek dönüş
251
Computer
nuclear spin
n.
çekirdeksel fırıl
252
Computer
spin button
n.
değer değişimi düğmesi
253
Computer
spin style
n.
dönüş stili
254
Computer
spin box
n.
döndürme kutusu
255
Computer
spin box
n.
fırıldak kutusu
256
Computer
spin button
n.
kaydırma düğmesi
257
Computer
spin control
n.
kaydırma düğmesi
258
Computer
nuclear spin
n.
nükleer fırıl
259
Computer
full spin
n.
tam dönüş
260
Computer
half spin
n.
yarım dönüş
Informatics
261
Informatics
spin stabilization
n.
fırıl kararlılığı
262
Informatics
spin stabilization
n.
jiroskopik kararlılık
Telecom
263
Telecom
spin stabilization
n.
dönme dengelemesi
Textile
264
Textile
continuous spin-draw of synthetic filament yarns
n.
sentetik filament ipliklerin sürekli eğirme çekme işlemi
265
Textile
spin into yarn
v.
bükmek
Automotive
266
Automotive
coupling spin orbit
n.
bağlama spin yörüngesi
267
Automotive
spin galvanizing
n.
döndürerek galvanizleme
268
Automotive
power induced spin
n.
güce bağlı kayma
269
Automotive
spin out
n.
spin atma
270
Automotive
wheel spin
n.
tekerleğin kayması
271
Automotive
wheel spin
n.
tekerlek patinajı
272
Automotive
bearing spin
n.
yatak sarma
Aeronautic
273
Aeronautic
flat spin
n.
düz viril
274
Aeronautic
precision spin
n.
hassas viril
275
Aeronautic
tail spin
n.
kuyruk virili
276
Aeronautic
inverted spin
n.
ters viril
277
Aeronautic
de-spin
n.
viril hızının azaltması
278
Aeronautic
anti-spin parachute
n.
virilden çıkış paraşütü
279
Aeronautic
flat spin
n.
yaprak virili
Food Engineering
280
Food Engineering
electron spin resonance spectroscopy
n.
elektron spin rezonans spektroskopisi
Physics
281
Physics
nuclear spin
n.
çekirdek döngüsü
282
Physics
spin-spin interaction
n.
dönü-dönü etkileşimi
283
Physics
spin-orbit interaction
n.
dönü yörünge etkileşimi
284
Physics
isobaric spin
n.
eşspin
285
Physics
isotopic spin
n.
eşspin
286
Physics
electron spin resonance
n.
elektron spin rezonansı
287
Physics
isobaric spin
n.
izospin
288
Physics
isotopic spin
n.
izotop spini
289
Physics
isotopic spin
n.
izospin
290
Physics
nuclear spin
n.
nükleer spin
291
Physics
spin quantum number
n.
spin kuantum sayısı
292
Physics
antiparallel spin pairing
n.
zıt dönü çiftlenmesi
293
Physics
antiparallel spin
n.
zıt dönü
Chemistry
294
Chemistry
spin trapping
n.
spin tuzaklama
295
Chemistry
spin labelling
n.
spin etiketleme
296
Chemistry
spin moment
n.
spin momenti
Biochemistry
297
Biochemistry
antiparallel spin
n.
karşıt dönüş
298
Biochemistry
parallel spin
n.
yöndeş dönü
Marine Biology
299
Marine Biology
antiparallel spin
n.
karşıt dönü
Military
300
Military
spin rocket
n.
burgu roketi
301
Military
spin rocket
n.
cayrolu roket
302
Military
spin stabilization
n.
dönme ile istikrar
303
Military
spin hay
v.
halata dönüştürmek için samanı bükmek
Hunting
304
Hunting
spin drift
n.
dönüş sapması
Sport
305
Sport
aeroplane spin
n.
amerikan güreşinde bir teknik
306
Sport
upright spin
n.
ayakta dönüş
307
Sport
upright spin
n.
ayakta spin
308
Sport
flying sit spin
n.
çömelip zıplayarak dönüş
309
Sport
sit spin
n.
çömelerek dönüş
310
Sport
flying sit spin
n.
çömelip zıplayarak spin
311
Sport
sit spin
n.
çömelerek spin
312
Sport
upright spin
n.
dik dönüş
313
Sport
camel spin
n.
paralel dönüş
314
Sport
camel spin
n.
paralel spin
315
Sport
flying camel spin
n.
zıplayarak paralel dönüş
316
Sport
flying camel spin
n.
zıplayarak paralel spin
317
Sport
side spin
n.
(snooker ve bilardoda) yan falso
Basketball
318
Basketball
spin move
v.
dripling esnasında aniden 360 derecelik dönüş yaparak karşıdaki savunmacıyı ekarte etmek
Abbreviation
319
Abbreviation
esr (electron spin resonance)
n.
elektron spin rezonansı
Slang
320
Slang
a quick spin
n.
hızlı bir el
321
Slang
spin doctor
n.
kamuoyu yaratan
British Slang
322
British Slang
spin someone's drum (police use)
v.
birinin evini aramak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of spin
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy