substantiate

Meanings of "substantiate" in Turkish English Dictionary : 16 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	substantiate v.	kanıtlamak
We need to find an objective basis to substantiate that reduction. Bu azaltımı kanıtlamak için nesnel bir temel bulmalıyız. More Sentences
2	General	substantiate v.	doğrulamak
Neither do the findings substantiate the American accusation of European corruption. Bulgular, Amerika'nın Avrupa'ya yönelik yolsuzluk suçlamasını da doğrulamıyor. More Sentences
3	General	substantiate v.	desteklemek
We have a number of reasons to substantiate this view. Bu görüşümüzü destekleyecek bir dizi nedenimiz var. More Sentences
Common Usage
4	Common Usage	substantiate v.	doğruluğunu ispat etmek
General
5	General	substantiate v.	gerçekleştirmek
6	General	substantiate v.	tahkik etmek
7	General	substantiate v.	tasdik etmek
8	General	substantiate v.	ispat etmek
9	General	substantiate v.	gerçeklemek
10	General	substantiate v.	gerçekleşmek
11	General	substantiate v.	neden göstermek
Trade/Economic
12	Trade/Economic	substantiate v.	doğrulamak
13	Trade/Economic	substantiate v.	doğruluğunu kanıtlamak
Law
14	Law	substantiate v.	belgelemek
15	Law	substantiate v.	doğrulamak
16	Law	substantiate v.	gerçeği kanıtlamak

Meanings of "substantiate" with other terms in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	English	Turkish
Law
1	Law	substantiate the claim v.	iddianın doğruluğunu kanıtlamak