tedirginlik - Turkish English Dictionary

tedirginlik

Meanings of "tedirginlik" in English Turkish Dictionary : 27 result(s)

Turkish English
Common Usage
tedirginlik uneasiness n.
This uneasiness is, in all likelihood, about the possible consequences within the governing party, too.
Bu tedirginlik, büyük olasılıkla, iktidar partisi içindeki olası sonuçlarla da ilgilidir.

More Sentences
General
tedirginlik unease n.
Of course it will generate unease if there is talk of banning GMOs in the EU.
AB'de GDO'ların yasaklanmasının konuşulması elbette tedirginlik yaratacaktır.

More Sentences
tedirginlik nervousness n.
Of course, I understand Israel's nervousness about taking the first steps.
Elbette İsrail'in ilk adımları atma konusundaki tedirginliğini anlıyorum.

More Sentences
tedirginlik perturbation n.
tedirginlik restlessness n.
tedirginlik edginess n.
tedirginlik chafe n.
tedirginlik discontent n.
tedirginlik unrest n.
tedirginlik bedevilment n.
tedirginlik doubtfulness n.
tedirginlik snit n.
tedirginlik ill ease n.
tedirginlik unquietude n.
tedirginlik unrestfulness n.
tedirginlik unsettlement n.
tedirginlik misease n.
tedirginlik diseasement n.
tedirginlik dismayedness n.
tedirginlik disquietness n.
tedirginlik disquiettude n.
tedirginlik fikery n.
Colloquial
tedirginlik agita n.
tedirginlik whim-whams [us] n.
Idioms
tedirginlik cold feet n.
Astronomy
tedirginlik perturbation n.
tedirginlik perturbation n.

Meanings of "tedirginlik" with other terms in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

Turkish English
General
manyetik tedirginlik magnetic disturbance n.
toplumsal tedirginlik social unrest n.
tedirginlik veren kimse terrorist n.
bakması tedirginlik yaratan içerik horror show n.
isteksizlik ve tedirginlik dread n.
aşırı tedirginlik screaming meemies n.
tedirginlik yaratmak disquiet v.
tedirginlik yaratmak startle v.
tedirginlik duymak be full of apprehension v.
tedirginlik duymak feel apprehension v.
tedirginlik duymak be filled with apprehension v.
tedirginlik vermek get under one's skin v.
tedirginlik yaratmak inquiet [obsolete] v.
tedirginlik veren terroristic adj.
yoğun tedirginlik yaşayabilen convulsible adj.
Phrases
huzursuzluk/tedirginlik artıyor there's storm brewing expr.
Colloquial
aşırı derecede tedirginlik howling fantods n.
aşırı derecede tedirginlik screaming fantods n.
Idioms
alttan alttan huzursuzluk/tedirginlik vermek give (someone) the shakes v.
tedirginlik içinde bir şeyin olmasını/gelmesini/geçmesini beklemek marinate v.
heyecan/tedirginlik içinde in a twitter expr.
Astronomy
manyetik tedirginlik magnetic disturbance n.