unease - Turkish English Dictionary

unease

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "unease" in Turkish English Dictionary : 32 result(s)

English Turkish
General
unease n. huzursuzluk
They aim to stir unease in societies.
Toplumlarda huzursuzluk yaratmayı amaçlıyorlar.

More Sentences
unease n. tedirginlik
Of course it will generate unease if there is talk of banning GMOs in the EU.
AB'de GDO'ların yasaklanmasının konuşulması elbette tedirginlik yaratacaktır.

More Sentences
unease n. rahatsızlık
Of course it will generate unease if there is talk of banning GMOs in the EU.
AB'de GDO'ların yasaklanmasından bahsedilmesi elbette rahatsızlık yaratacaktır.

More Sentences
unease n. fiziksel rahatsızlık
unease n. hafif hastalık
unease n. depresyon
unease n. hoşnutsuzluk
unease n. içi rahat olmama
unease n. sıkıntılı olma
unease n. endişeli olma
unease n. kaygılı olma
unease n. sıkıntı
unease n. endişe
unease n. kaygı
unease n. üzüntü
unease n. gerginlik
unease n. utangaçlık
unease n. mahcubiyet
unease n. rahat olmama
unease n. utangaç olma
unease adj. korkan
unease adj. endişeli
unease adj. kaygılı
unease adj. huzursuz
unease adj. tedirgin
unease adj. tuhaf davranan
unease adj. doğal davranmayan
unease adj. tuhaf davranmaya yol açan
unease adj. doğal davranmamaya yol açan
unease adj. tedirgin eden
unease adj. dinlendirmeyen
unease adj. dinlenmeye olanak sağlamayan

Meanings of "unease" with other terms in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
General
cause unease v. sıkıntıya sokmak
Medical
complaint of unease and groaning n. huzursuzluk ve inleme şikayeti