trial - Turkish English Dictionary

trial

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "trial" in Turkish English Dictionary : 58 result(s)

English Turkish
Common Usage
trial n. yargılama
Trials are essential, but Iraqi judges cannot carry the burden alone.
Yargılamalar elzemdir ancak Iraklı yargıçlar bu yükü tek başlarına taşıyamazlar.

More Sentences
trial n. duruşma
There was no trial, no sentence.
Ortada ne bir duruşma ne de bir hüküm vardı.

More Sentences
trial n. deneme
This is a totally different matter to the issue of comparative trials that we are discussing here today.
Bu, bugün burada tartıştığımız karşılaştırmalı denemeler konusundan tamamen farklı bir konudur.

More Sentences
General
trial n. sınav
The European Union was built up over time and through various trials.
Avrupa Birliği zaman içerisinde ve çeşitli sınavlardan geçerek inşa edilmiştir.

More Sentences
trial n. denenme
The sustainable city is currently being trialled as a pilot project.
Sürdürülebilir şehir şu anda bir pilot proje olarak denenmektedir.

More Sentences
trial n. mahkeme
Although tried and acquitted, they are being brought to trial again on 29 October.
Yargılanıp beraat etmelerine rağmen 29 Ekim'de yeniden mahkemeye çıkarılacaklar.

More Sentences
trial n. dava
The trial conducted against 140 citizens in Equatorial Guinea is a sham that the European Union cannot keep quiet about.
Ekvator Ginesi'nde 140 vatandaşa karşı yürütülen dava, Avrupa Birliği'nin sessiz kalamayacağı bir sahtekarlıktır.

More Sentences
trial n. deneme
Crop trials are presently being conducted in Scotland.
Şu anda İskoçya'da mahsul denemeleri yapılmaktadır.

More Sentences
trial n. deney
We must reflect on the need to standardise the procedures that apply to clinical and pre-clinical trials.
Klinik ve klinik öncesi deneyler için geçerli olan prosedürleri standartlaştırma ihtiyacı üzerinde düşünmeliyiz.

More Sentences
trial n. yargılanma
It is evident that neither of the two defendants received a fair trial.
Her iki sanığın da adil bir şekilde yargılanmadığı açıktır.

More Sentences
Law
trial n. duruşma
The trial of 2 February, as other Members have said, was a sham.
2 Şubat'taki duruşma, diğer Üyelerin de söylediği gibi, bir düzmeceydi.

More Sentences
trial n. yargılama
There are reasons to believe that by their very nature these courts do not offer defendants a fair trial.
Bu mahkemelerin, doğaları gereği, sanıklara adil bir yargılama sunmadıklarına inanmak için sebepler vardır.

More Sentences
trial n. yargılama
On a large scale, offenders are given the death penalty after a very brief trial.
Büyük ölçekte, suçlulara çok kısa bir yargılamanın ardından ölüm cezası verilmektedir.

More Sentences
Technical
trial n. deneme
The European Union was built up over time and through various trials.
Avrupa Birliği zaman içerisinde ve çeşitli denemelerden geçerek inşa edilmiştir.

More Sentences
Computer
trial adj. deneme
In addition, they have already been through a first trial, as several colleagues have already pointed out.
Ayrıca, birçok meslektaşımızın belirttiği gibi, zaten bir ilk deneme sürecinden geçmişlerdir.

More Sentences
Construction
trial n. deneme
A second trial contravenes all legal principles.
İkinci bir deneme tüm yasal ilkelere aykırıdır.

More Sentences
Statistics
trial n. deneme
Trials of the equipment to be used will also be of major importance.
Kullanılacak ekipmanların denenmesi de büyük önem taşıyacaktır.

More Sentences
Linguistics
trial n. deneme
If such trials show there are shortcomings in the system, we can always return to the old system.
Bu tür denemeler sistemde eksiklikler olduğunu gösterirse, her zaman eski sisteme geri dönebiliriz.

More Sentences
General
trial n. çile
trial n. örnek
trial n. dert
trial n. sınama
trial n. bakma
trial n. muhakeme
trial n. baş belası
trial n. imtihan
trial n. girişim
trial n. tecrübe
trial n. dert/tasa
trial n. sıkıntı
trial n. denek
trial n. test
trial v. deneme yapmak
trial adj. geçici
trial adj. test amaçlı
trial adj. test ile elde edilen
trial adj. numunelik
Trade/Economic
trial n. mahkemede duruşma
trial n. prova
trial n. tecrübe
trial adj. deneme niteliğinde
Law
trial n. kovuşturma
trial n. muhakeme
trial adj. davadan
trial adj. davayla ilgili
trial adj. davada kullanılan
Technical
trial adj. deneyerek yapılan
Computer
trial adj. deneme amaçlı
Mechanic
trial n. ürün kalitesini ya da mekanik işlemin etkinliğini kanıtlamak için kullanılan numune
Dyeing
trial n. tutmayan bir rengi test etmek için yapılan damga
Automotive
trial n. trayıl
Linguistics
trial n. bazı dillerde, üçlü bir gruba atıf yapan kelimeleri ifade eden gramatik sayı
trial adj. üçlü grup ifade eden (zamir, isim)
Religious
trial n. presbiteryen kilisesinin papaz adaylarına yaptığı seçme
Sport
trial n. sürücülerin becerilerinin zorlu zeminlerde test edildiği motosiklet müsabakası
trial n. eleme maçı
trial n. asıl yarışmadan önce daha az nitelikli adayları elemek için yapılan yarışma
trial n. köpeklerin doğrudan rekabet ettiği saha yarışı

Meanings of "trial" with other terms in English Turkish Dictionary : 478 result(s)

English Turkish
General
fair trial n. adil yargılama
These death sentences must not be allowed to be carried out; the verdicts must be reviewed on the basis of a fair trial.
Bu idam cezalarının uygulanmasına izin verilmemeli; kararlar adil yargılama temelinde gözden geçirilmelidir.

More Sentences
trial and error n. deneme ve yanılma
Trial and error is essential to progress.
Deneme ve yanılma ilerleme için çok önemlidir.

More Sentences
trial period n. deneme süresi
There too we proposed first to have a trial period.
Bu konuda da ilk olarak bir deneme süresi önerdik.

More Sentences
trial lawyer n. dava avukatı
Tom is a trial lawyer.
Tom bir dava avukatı.

More Sentences
trial lawyer n. duruşma avukatı
Tom is a trial lawyer.
Tom bir duruşma avukatı.

More Sentences
clinical trial n. klinik deney
We support this clinical trials project wholeheartedly.
Bu klinik deneyler projesini tüm kalbimizle destekliyoruz.

More Sentences
stand trial v. yargılanmak
Dan stood trial for the first degree murder of Linda Smith.
Dan, Lind Smith hakkında birinci derecede cinayetten yargılandı.

More Sentences
go on trial v. mahkemelik olmak
She went on trial charged with murdering her husband.
O, kocasını öldürmekle suçlandığı için mahkemelik oldu.

More Sentences
be on trial v. yargılanmak
Tom is on trial for murder.
Tom cinayetten yargılanıyor.

More Sentences
Trade/Economic
trial and error n. deneme yanılma
Trial and error is essential to progress.
Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir.

More Sentences
trial period n. deneme süresi
You may evaluate the software before the trial period expires in 30 days.
Deneme süresi 30 gün içinde dolmadan önce yazılımı değerlendirebilirsiniz.

More Sentences
Law
trial separation n. ayrılık denemesi
Tom and Mary agreed on a trial separation.
Tom ve Mary ayrılığı denemek konusunda anlaştılar.

More Sentences
fair trial n. adil yargılama
These death sentences must not be allowed to be carried out; the verdicts must be reviewed on the basis of a fair trial.
Bu ölüm cezalarının uygulanmasına izin verilmemeli; kararlar adil yargılama temelinde gözden geçirilmelidir.

More Sentences
fair trial n. adil yargılama
I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.
Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm.

More Sentences
stand trial v. yargılanmak
Dan stood trial for the first degree murder of Linda Smith.
Dan, Linda Smith'i birinci dereceden öldürmekten yargılandı.

More Sentences
Technical
trial and error n. deneme-yanılma yöntemi
The best solution can only be found by a process of trial and error.
En iyi çözüm yolu sadece, deneme-yanılma yöntemi ile bulunabilir.

More Sentences
Telecom
trial period n. deneme süresi
I'm here on a trial period.
Deneme süresi için buradayım.

More Sentences
General
trial balloon n. halkın tepkisini öğrenmek için bir plan hakkında verilen ön haber
tokyo trial n. tokyo davası
trial practice n. yargı uygulamaları
trial and error n. deneme yanılma yöntemi
trial marriage n. deneme evliliği
trial and error n. sınama ve yanılma
trial and error n. çeşitli yolları deneme
trial court n. deneme alanı
trial judge n. duruşma hakimi
trial attorney n. dava vekili
trial order n. deneme siparişi
trial pit n. deneme kuyusu
open trial n. açık duruşma
trial jury n. jüri
trial and error learning n. deneme yanılma öğrenmesi
speed trial n. hız denemesi
trial broadcast n. deneme yayını
adjournment of the trial n. davanın ertelenmesi
trial day n. duruşma günü
trial day n. mahkeme günü
trial version n. deneme sürümü
trial-and-error n. deneme-yanılma
trial and error n. deneme-yanılma
trial and error method n. sınama ve yanılma yöntemi
decision regarding a new trial n. muhakemenin iadesi hakkında karar
trial attorney n. duruşma avukatı
awaiting-trial prisoner n. yargılanmayı bekleyen mahkum
adjourned trial n. ertelenmiş dava
field trial n. yeni bir ürünün kullanım koşullarındaki performansını ölçen test
sheepdog trial n. çoban köpekleri arasında yapılan yarışma
trial expenses n. mahkeme masrafları
be on trial v. denenmek
learn by trial and error v. deneme yanılmayla öğrenmek
go on trial v. hakim karşısına çıkmak
join a trial v. duruşmaya katılmak
make a trial v. tecrübe yapmak
order on trial v. deneme siparişi vermek
make a trial v. denemek
be put on trial v. yargılanmak
await trial in prison v. ceza evinde yargılanmayı beklemek
face trial v. yargılanmak
inter-trial adj. bilimsel denemeler arası
by trial and error adv. deneme yanılma yoluyla
for trial purposes adv. deneme amaçlı
by way of trial adv. deneme suretiyle
by trial and error adv. deneme yanılma yolu ile
on trial adv. inceleme aşamasında
on trial adv. deneme sürecinde
Phrases
on a trial basis expr. deneme olarak
Colloquial
during the course of the trial expr. dava süresince
Idioms
trial by television n. televizyonda/medyada yargılanma
trial by television n. medya tarafından yargılanma
trial by the media n. bir dava veya anlaşmazlık hakkında televizyonda, medyada veya sosyal medyada bir kişiye karşı suçlama veya suçlama iması içerecek şekilde yapılan tartışma
trial by the media n. televizyonda/medyada yargılanma
trial by the media n. medya tarafından yargılanma
a trial run n. deneme sürümü
a trial run n. deneme çalıştırması
a trial run n. deneme turu
a trial run n. deneme işletmesi
a trial run n. deneme çalışması
a trial run n. test sürüşü
a trial run n. ilk deneme
a trial run n. önceden test etme
trial by fire n. zorlu sınavdan geçirme
trial by fire n. zorlu bir deneme sürecinden geçirme
trial by fire n. birinin aşırı stres ve baskı altındaki tepkisini görmek için deneme
be on trial v. deneme sürecinde olmak
bring someone to trial v. hakim önüne çıkarmak
send up a trial balloon v. nabız yoklamak
go to trial v. mahkeme önüne çıkmak
send up a trial balloon v. zemin yoklamak
go to trial v. yargılanmak
go to trial v. (dava) görülmek
float a trial balloon v. fikir almak için önermek
float a trial balloon v. nabız yoklamak
float a trial balloon v. düşünce veya eğilimi öğrenmek için önden araştırma yapmak
float a trial balloon v. balon uçurmak
bring (someone or something) to trial v. (birini/bir şeyi) mahkemeye vermek
bring (someone or something) to trial v. (birini/bir şeyi) mahkemeye götürmek
bring (someone or something) to trial v. (birini/bir şeyi) mahkemeye taşımak
bring (someone or something) to trial v. (birini/bir şeyi) mahkemeye/hakim önüne çıkarmak
on trial expr. deneme aşamasında
on trial expr. deneme için
on trial expr. duruşmada
on trial expr. deneme
on trial expr. muhakeme halinde
on trial expr. sanık koltuğunda
on trial expr. yargılanmakta
on a trial expr. deneme sürecine
Trade/Economic
tb (trial balance) n. muvakkat mizan
tb (trial balance) n. geçici bilanço
adjusted trial balance n. ayarlamalar sonrası mizan
trial balance n. büyük defterdeki borç ve alacakların birbirini tutup tutmadığını denetleme
trial balance n. büyük mizan
time of trial n. deneme süresi
trial period n. deneme devresi
trial report n. dava raporu
trial period n. deneme dönemi
distribution trial n. dağıtım denemesi
working trial balance n. devre sonu envanter kayıtlarının ayrı bir sütunda gösterildiği mizan tablosu
trial order n. deneme siparişi
trial rate n. deneme ücreti
trial sending n. deneme sevkıyatı
sale on trial n. deneme şartıyla satış
trial production n. deneme üretimi
trial report n. deneme/taslak raporu
trial record n. duruşma tutanağı
classified trial balance n. düzenlenmiş muvakkat mizan
trial balance of totals n. geçici toplamlar mizanı
trial balance n. geçici bilanço
trial balance n. geçici mizan
trial balance of trials n. geçici bakiyeler mizanı
preclosing trial balance n. geçici mizan
general trial balance n. genel geçici mizan
general trial balance n. genel mizan
general ledger post closing trial balance n. genel kesin mizan
general ledger trial balance n. genel geçici mizan
general ledger trial balance n. genel hesaplar mizanı
waiver of jury trial n. jüri duruşmasından feragat
trial rate n. işe başlayanlara verilen geçici ücret
post closing trial balance n. kapanış sonrası kesin mizan
closing trial balance n. kapanış maddesi
post-closing trial balance n. kapanış sonrası kesin mizan
after classing trial balance n. kapanıştan sonraki mizan
post closing trial balance n. kapanış sonrası mizanı
after closing trial balance n. kapanış mizanı
closing trial balance n. kapanma mizanı
closing trial balance n. kapanış mizanı
closing trial balance n. kesin mizan
postclosing trial balance n. kat'i mizan
adjusted trial balance n. kat'i mizan
adjusted trial balance n. kesin mizan
post closing trial balance n. kesin mizan
adjusted trial balance n. kati mizan
closing trial balance n. kati mizan
after classing trial balance n. kesin mizan
postclosing trial balance n. kesin mizan
trial balance n. muvakkat bilanço
trial balance n. mizan
goods sent on trial n. muhayyer olarak gönderilen mal
trial balance n. muvakkat mizan
trial balance book n. mizan defteri
preclosing trial balance n. muvakkat mizan
sale on trial n. muhayyer satış
purchase trial n. muhayyer satın alış
trial sending n. numune sevkiyatı
trial sending n. örnek gönderim
trial balance n. sağlama
risk trial n. risk tecrübesi
trial trip n. tecrübe seferi
classified trial balance n. tasnifli muvakkat mizan
classified trial balance n. tanzim edilmiş muvakkat mizan
subsidiary trial balance n. yardımcı defter mizanı
trial-by-fire n. zorlu sınavdan geçirme
order on trial v. deneme siparişi yapmak
buy on trial v. muhayyer satın almak
order on trial v. tecrübe siparişi yapmak
on trial expr. muhayyer
Law
trial by certificate n. birinin şahitliğine dayanarak açılan dava
trial by duel n. düello ile yargılanma
trial by inspection n. davanın hakimin bireysel gözlemlerine dayanarak görüldüğü yargılama şekli
trial by record n. mahkeme kayıtlarının incelenmesine dayalı yargılama şekli
trial at nisi prius n. mahkeme ilamını müteakip davanın yargıçlarca yürütülmesi
trial at nisi prius n. hakim veya jüri huzurunda yargılanma
trial by the country n. bölgeden seçilen bir jüri huzurunda yapılan yargılama
trial examiner n. mahkeme müfettişi
trial examiner n. mahkemeye tavsiyelerde bulunarak davayı araştırıp bulguları bildirmekle görevlendirilmiş kimse
open trial n. aleni muhakeme
trial of non military person n. asker olmayanın muhakemesi
fair trial principle n. adil yargılama ilkesi
public trial n. açık yargılama
trial of military person n. askeri şahsın muhakemesi
speedy trial n. acele yargılama
public trial n. aleni muhakeme
speedy trial n. acele muhakeme
open trial n. açık yargılama
open trial n. açık duruşma
public trial n. açık duruşma
right to fair trial n. adil yargılanma hakkı
right to a fair trial n. adil yargılanma hakkı
trial court n. bidayet mahkemesi
murder trial n. cinayet davası
criminal trial n. ceza davası (cinayet, gasp, hırsızlık gibi)
competence to stand trial n. ceza ehliyeti
trial lawyer n. dava avukatı
adjournment of the trial n. davanın ertelenmesi
trial chamber n. dava dairesi
trial separation n. deneme ayrılık
trial cost n. dava tutarı
rescission of trial n. davanın kapatılması
trial procedure n. duruşma usulü
trial observation n. duruşma gözlemi
summary trial n. duruşmasız yargılama
conclusive force of trial record n. duruşma tutanağının ispat kuvveti
record of trial n. duruşma zaptı
publicity of trial n. duruşmanın aleniyeti
record of trial n. duruşma tutanağı
end of trial n. duruşmanın hitamı
trial record n. duruşma tutanağı
trial judge n. duruşma hakimi
evidence to be read in trial n. duruşmada okunacak deliller
trial record n. duruşma zaptı
discipline of trial n. duruşmanın inzibatı
trial judge n. duruşma hakimi
offense committed during the trial n. duruşma sırasında işlenen suç
trial jury n. duruşma jürisi
contents of record of trial n. duruşma tutanağının muhtevası
trial lawyer n. duruşma avukatı
date of trial n. duruşma günü
commencement of trial n. duruşmanın başlaması
trial balance n. geçici mizan
proof trial balance n. geçici mizanla ıskat
trial of absentees n. gaiplerin muhakemesi
trial in camera n. gizli yargılama
trial in camera n. gizli oturum
secret trial n. gizli duruşma
general trial court n. genel alt derece mahkeme
secret trial n. gizli yargılama
trial in absentia n. gıyabi yargılama
show trial n. göstermelik duruşma
trial in camera n. gizli duruşma
public trial n. halka açık duruşma
special procedures of trial n. hususi muhakeme usulleri
civil trial n. hukuki dava (tazminat vb)
open trial n. halka açık duruşma
inconclusive trial n. hükümsüz yargılama
erroneous trial n. hatalı yargılama
summary trial n. jürisiz yargılama
trial by jury n. jüri huzurundaki dava
bill for a new trial n. iade-i muhakeme talebi
non-jury trial n. jüri heyeti olmadan yapılan yargılama
trial court n. ilk derece mahkemesi
bench trial n. jürisiz yargılama
bench trial n. jürisiz duruşma
administrative trial procedure n. idari yargılama usulü
trial per pais n. jüri tarafından yargılama
trial by jury n. jüri yargılaması
adversary trial process n. ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi
non-jury trial n. jürisiz duruşma
trial by jury n. jüri tarafından muhakeme edilme
trial courts n. ilk derece mahkemeleri
jury trial n. jürili yargılama
trial in-camera n. kapalı duruşma
commencement of trial n. kovuşturmanın başlangıcı
trial of battle n. mahkeme huzurundaki düello
trial by the court n. mahkeme tarafından yapılan yargılama
trial at bar n. mahkemede duruşma
trial expenses n. masarifi muhakeme
trial balance n. küçük mizan
bench trial n. kürsü duruşması
decision regarding a new trial n. muhakemenin iadesi hakkında karar
case on trial n. muhakemesi devam eden dava
delay of trial n. muhakemenin gecikmesi
trial balance n. mizan
administration of trial n. muhakemenin idaresi
request for new trial n. muhakemenin iadesi talebi
new trial n. muhakemenin iadesi
trial balance n. muvakkat mizan
pre-trial chamber n. ön soruşturma dairesi
pre-trial chamber n. ön yargılama dairesi
pre-trial n. ön duruşma
trial at bar n. ön mahkeme
pre-trial chamber n. ön dava dairesi
mock trial n. sahte duruşma
trial by wager of law n. sanığın onbir komşusunun yeminli beyanıyla suçlamaları reddetmesine dayanan bir yargılama usulü
trial by wager of battle n. sanığın suçlayanla düello yaptırılması
accelerated procedure of trial n. seri usulü muhakeme
abortive trial n. sonuçsuz kalan dava
trial of offence n. suçun yargılaması
trial of offense n. suçun yargılaması
trial by ordeal n. suçluya işkence ederek uygulanan eski bir yargılama usulü
record of trial n. tutanak
pre-trial detention n. tutuklu yargılanma
release pending trial n. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılma
trial record n. tutanak
public trial n. umuma açık duruşma
adversary trial process n. vakaların ve bunları ispat eden delillerin taraflarca getirilmesi ilkesi
open trial n. umuma açık duruşma
new trial n. yeni duruşma
motion for new trial n. yeniden yargılama talebi
independence of trial n. yargının bağımsızlığı
re-trial n. yeniden yargılama
new trial n. yargılamanın yenilenmesi
place of trial n. yargılama yeri
erroneous trial n. yanlış yargılama
trial at bar n. yeterli çoğunluk öncesi yapılan mahkeme
trial brief n. dava özeti
right to speedy and public trial by jury n. abd anayasası'nın 6. maddesiyle tanınan hızlı ve açık yargılama hakkı
trial expenses n. mahkeme masrafları
mock trial n. farazi dava
state trial n. siyasal suça karşı açılmış dava
state trial n. anayasa veya uluslararası hukukun sorgulandığı dava
trial by battle v. dövüşerek yargılanmak
rescind the trial v. davayı kapatmak
trial by battle v. düello ile yargılanmak
announce ready for trial v. davaya hazır olduğunu bildirmek
trial by combat v. dövüşerek yargılanmak
trial by combat v. düello ile yargılanmak
stand trial v. hakim karşısına çıkmak
stand trial v. mahkeme olmak
stand trial v. mahkeme edilmek
bring to trial v. mahkemeye götürmek
bring to trial v. mahkemeye taşımak
stand trial v. mahkemeye çıkmak
bring to trial v. mahkemeye vermek
be released on bail of (...) by the vacation court pending his trial v. nöbetçi mahkemece (...) kefalet karşılığı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak
be released by the court pending a trial v. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak
be jailed pending trial v. tutuklu olarak yargılanmak
hold for trial v. tutuklu olarak tutmak
be released by the court pending a trial v. tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmek
be released on conditions of trial without arrest v. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak
be jailed pending trial v. tutuklu yargılanmak
pre-trial adj. hazırlık
pre-trial adj. ön duruşma ile ilgili
on trial adj. yargı sürecinde (dava)
pre-trial adj. duruşma öncesi var olan
pre-trial adj. duruşma öncesi meydana gelen
trial in camera expr. gizli celse
before commencement of trial expr. koğuşturma başlamadan önce
jt (jury trial) abrev. jürili yargılama
jt (jury trial) abrev. jüri duruşması
Politics
military trial n. askeri mahkeme
abortive trial n. davanın sonuçsuz kalması
trial of the pyx n. madeni paranın muayene edilmesi
party closure trial n. parti kapatma davası
Institutes
office of the chief legal counsellor and directorate general of trial n. başhukuk müşavirliği ve muhakemat genel müdürlüğü
Technical
trial piece n. deneme amaçlı basılan madeni para
abridged trial load method n. basitleştirilmiş tatonman metodu
one-phase trial n. bir aşamalı deneme
one-phase trial n. bir aşamalı deneme
trial run n. deneme çalıştırması
trial material n. deneme materyali
trial pit n. deneme çukuru
sea trial n. deneme seferi
trial balloon n. deneme balonu
trial run period n. deneme işletmesi süresi
trial run n. deneme işletmesi
trial installation n. deneme tesisi
trial case n. deneme kutusu
trial operation n. deneme işletmesi
trial pile n. deneme kazığı
trial order n. deneme siparişi
trial run n. deneme çalışması
trial circle n. deneme dairesi
trial boring n. deneme sondajı
trial compaction n. deneme sıkıştırması
trial pit n. deney çukuru
trial test n. deneme testi
acceptance trial n. kabul denemesi
field trial n. saha denemesi/deneyi
cold trial n. soğuk deneme çalıştırması
trial pile n. test kazığı
trial compaction n. test kompaksiyonu
trial pit n. test çukuru
trial circle n. test dairesi
trial loading n. test yüklemesi
trial borings n. tecrübe sondajları
vibration trial n. titreşim deneyi veya tecrübesi
abridged trial load method n. yalınlaştırılmış deneme-yanılma yöntemi
road trial yol denemesi
Computer
trial programs n. deneme programları
trial watermarks documents n. deneme sürümü baskısı
trial version n. deneme sürümü
30 day trial n. otuz günlük deneme
trial software n. test yazılımı
use the trial version v. deneme sürümünü kullanmak
run a trial version v. deneme sürümü çalıştırmak
use a trial version v. deneme sürümü kullanmak
the trial time is expired expr. deneme süresi sona erdi
free trial expr. ücretsiz deneme
your free trial has expired expr. ücretsiz deneme sürümünüz sona ermiştir
30 day trial expr. 30 günlük deneme
Informatics
trial-and-error search n. deneme yanılmayla arama
trial-and-error n. deneme yanılma
trial-and-error method n. deneme yanılma yöntemi
trial-and-error n. sınama-yanılma
Telecom
european broadband interconnection trial n. avrupa genişbantlı arabağlantı denemesi
independent trial n. bağımsız deneme
trial-band n. deneme bandı
acceptance trial n. kabul denemesi
Construction
trial pit n. araştırma deliği
trial hole n. araştırma kuyusu
trial pit n. deneme çukuru
trial pit n. deneme kuyusu
trial batch n. deneme harmanı
trial concrete mix n. deneme betonu karışımı
trial mix n. deneme karışımı
trial hole n. deneme kuyusu
Dyeing
color trial n. tutmayan bir rengi test etmek için yapılan damga
trial color proof n. tutmayan bir rengi test etmek için yapılan damga
Aeronautic
trial flight n. deneme uçuşu
Marine
trial trip n. deneme yolculuğu
sea trial n. deniz tecrübesi
trial tank n. deney tankı
trial function n. deneme fonksiyonu
sea trial n. seyir tecrübesi
Medical
open trial n. açık çalışma
open label trial n. açık çalışma
trial of labor n. doğum denemesi
phase clinical trial n. faz klinik deneme
drug trial n. ilaç denemesi
clinical trial materials n. klinik çalışma materyalleri
clinical trial coordinator n. klinik çalışma koordinatörü
clinical trial n. klinik deneme
clinical trial formula n. klinik deneme formülü
controlled comparative data trial n. kontrollü veri karşılaştırma çalışması
placebo-controlled trial n. plasebo kontrollü çalışma
randomized controlled trial n. randomize kontrollü çalışma
rct (randomized controlled trial) n. randomize kontrollü çalışma
randomized controlled trial n. randomize kontrollü araştırma
prospective clinical trial n. prospektif klinik çalışma
recipe and trial management n. reçete ve deneme yönetimi
phase i clinical trial n. faz i klinik araştırma
phase i clinical trial n. faz i klinik deney
phase i clinical trial n. yeni bir ilaç veya tıbbi cihaz güvenliğinin belirlenmesi için az sayıda kişinin dahil olduğu klinik çalışma
phase ii clinical trial n. faz ii klinik deneme
phase ii clinical trial n. faz ii klinik araştırma
phase ii clinical trial n. bir tedavi yöntemine ait etkililiğin değerlendirilmesi için gerçekleştirilen klinik çalışma
phase iii clinical trial n. faz iii klinik deney
phase iii clinical trial n. bir tedavi veya ilaca ait etkinliğin kanıtlanması amacıyla gerçekleştirilen büyük ölçekli klinik çalışma
phase iv clinical trial n. faz iv klinik çalışma
phase iv clinical trial n. faz iv klinik araştırma
phase iv clinical trial n. bir ilacın farklı hasta gruplarında denendiği klinik çalışma evresi
preclinical trial n. klinik öncesi deney
preclinical trial n. (ilaç veya tıbbi cihaz için) hayvanlar üzerinde deney yapılan aşama
Psychology
trial and error method n. deneme ve yanılma yöntemi
trial-and-error learning n. deneme-yanılmayla öğrenme
vicarious trial and error n. temsili deneme yanılma
ascending trial n. yükselen deneme
Pathology
failed trial of labour n. başarısız doğum denemesi
Math
trial and error n. sınama yanılma
Statistics
changeover trial n. değiştirmeli deneme
uniformity trial n. tekdüzelik denemesi
Biology
clinical trial report n. klinik deneme raporu
History
monkey trial n. 1925'te tennessee'li öğretmen john scopes'un darwin'in evrim teorisini öğrettiği için para cezasına çarptırıldığı bir dava
witch trial n. cadı mahkemesi
scopes trial n. scopes davası
Military
trial counsel n. askeri savcı
trial judge advocate n. askeri savcı
trial shot correction n. deneme atımı düzeltmesi
trial fire n. deneme ateşi
trial shot point n. deneme atımı kontrol noktası
trial shot n. deneme atımı
joint trial observation flight n. karşılıklı deneme gözlem uçuşu
trial fire n. kontrol ateşi
trial shot point n. kontrol atımı noktası
trial shot correction n. kontrol atımı düzeltmesi
trial shot n. kontrol atımı
trial elevation n. sıra ateşi mesafesi
trial elevation n. sıra ateşi yüksekliği
Sport
time trial n. bisiklet gibi sporlarda zamana karşı yarış
trial horse n. antrenman veya hazırlık yarışında şampiyonun karşısına çıkarılan at
trial put n. deneme atışı
trial throw n. deneme atışı
trial jump n. deneme atlayışı
trial heat n. tecrübe koşusu
Art
trial piece n. (antik dönemde) sanatçının yeteneğini ölçmeye yarayan örnek heykelcik
Printery
trial impression n. deneme baskısı
trial color proof n. belirli bir rengin kullanımını test etmek üzere yapılan bir damganın prova baskısı
color trial n. belirli bir rengin kullanımını test etmek üzere yapılan bir damganın prova baskısı
Star Wars
trial-born n. duruşma doğumlu