uncompromising

HistorySentences

Meanings of "uncompromising" in Turkish English Dictionary : 16 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage

1	Common Usage	uncompromising adj.	uzlaşmaz
Yet again, the European Parliament has adopted an uncompromising stance, which we oppose. Avrupa Parlamentosu bir kez daha, karşı çıktığımız uzlaşmaz bir tutum benimsemiştir. More Sentences
General

2	General	uncompromising adj.	inatçı
A beautiful, uncompromising, hard and nice nurse of men. Yakışıklı, inatçı, sert ve iyi kalpli bir erkek hemşire. More Sentences
3	General	uncompromising adj.	tavizsiz
At that time I certainly thought that democrats should be uncompromising where totalitarian forces were concerned. O dönemde, totaliter güçler söz konusu olduğunda demokratların kesinlikle tavizsiz olması gerektiğini düşünüyordum. More Sentences
4	General	uncompromising adj.	kesin
5	General	uncompromising adj.	anlaşmaz
6	General	uncompromising adj.	eğilmez
7	General	uncompromising adj.	sert
8	General	uncompromising adj.	uyuşmaz
9	General	uncompromising adj.	sözünden dönmez
10	General	uncompromising adj.	ilke veya kararlarından vazgeçmez
11	General	uncompromising adj.	katı
12	General	uncompromising adj.	anlaşmaya yanaşmaz
13	General	uncompromising adj.	kararından dönmez
14	General	uncompromising adj.	uzlaşmacı olmayan
15	General	uncompromising adj.	ödünsüz
16	General	uncompromising adv.	ödün vermeksizin