virulent - Turkish English Dictionary

virulent

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "virulent" in Turkish English Dictionary : 20 result(s)

English Turkish
General
virulent adj. şiddetli
One can't discount a global disaster like a virulent plague.
Şiddetli bir veba salgını gibi küresel bir felaket de göz ardı edilemez.

More Sentences
virulent adj. kuvvetli
virulent adj. öldürücü
virulent adj. düşmanca
virulent adj. zehirli
virulent adj. kin dolu
virulent adj. çok büyük (nefret/düşmanlık)
virulent adj. kötücül
virulent adj. öldürücü (mikrop/zehir vb)
virulent adj. çok tehlikeli
virulent adj. hasta eden
virulent adj. hastalığa neden olan
virulent adj. vücudun bağışıklığını düşüren
virulent adj. aşırı sert
Technical
virulent adj. tehlikeli
Medical
virulent adj. çok zehirli
virulent adj. öldürücü
virulent adj. kötücül
virulent adj. virulan
virulent adj. virülant

Meanings of "virulent" with other terms in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
Trade/Economic
virulent inflation n. şiddetli enflasyon
Medical
virulent disease n. öldürücü hastalık
virulent organism n. virulan organizma