Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
yakın bir şekilde
yakın bir şekilde
History
Sentences
Meanings of
"yakın bir şekilde"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
yakın bir şekilde
home
adv.
2
General
yakın bir şekilde
chockablock
adv.
Meanings of
"yakın bir şekilde"
with other terms in English Turkish Dictionary : 27 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
birbirine yakın olacak veya birbiri içine sığacak şekilde yerleştirilmiş bir grup nesne
nest
n.
2
General
yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay
epilog
n.
3
General
yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay
epilogue
n.
4
General
(rotasız bir şekilde) zemine yakın uçmak
mosquito
v.
5
General
yakın bir şekilde sosyalleşmek
sororise [uk]
v.
6
General
yakın bir şekilde sosyalleşmek
sororize [us]
v.
7
General
akla yakın bir şekilde
thinkably
adj.
8
General
cana yakın bir şekilde
companionably
adv.
9
General
cana yakın bir şekilde
forthcomingly
adv.
10
General
cana yakın bir şekilde
charmingly
adv.
11
General
cana yakın bir şekilde
graciously
adv.
12
General
cana yakın bir şekilde
genially
adv.
13
General
cana yakın bir şekilde
amiably
adv.
14
General
cana yakın bir şekilde
affably
adv.
15
General
akla yakın bir şekilde
thinkably
adv.
16
General
cana yakın olmayan bir şekilde
unneighborly
adv.
17
General
cana yakın olmayan bir şekilde
unneighbourly
adv.
18
General
mümkün olduğunca yakın bir şekilde
chuck
adv.
Idioms
19
Idioms
biriyle/bir şeyle yakın ilişkide olmak (uygunsuz şekilde)
be in bed with somebody/something
v.
Marine
20
Marine
iskota yakasını palanga makarasına yakın bir şekilde vira etmek
haul home the sheets of a sail
v.
21
Marine
pupa yelken olarak rüzgara yakın bir şekilde
high
adv.
Optics
22
Optics
iki farklı ancak ilişkili uyarıcının uzay ve/veya zamanda birbirine yakın bir şekilde gösterildiğinde gerçekte olduklarından daha farklı algılanmaları
contrast
n.
Botanic
23
Botanic
bir yaprağın ucuna paralel ve yakın şekilde uzanan
marginal
adj.
Linguistics
24
Linguistics
(ünlü harf) dil damağa yakın bir şekilde söylenen
close
adj.
Music
25
Music
köprüye yakın bir şekilde
ponticello
adv.
Slang
26
Slang
beyzbol topunu tehlikeli bir şekilde vurucunun kafasına yakın atmak
dust off
v.
Modern Slang
27
Modern Slang
birine herhangi bir şekilde yakın olma isteği duyulmasına neden olan
alterous
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yakın bir şekilde
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy