yakalanmak - Turkish English Dictionary

yakalanmak

Meanings of "yakalanmak" in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

Turkish English
General
yakalanmak come down with v.
She came down with a cold.
Soğuk algınlığına yakalandı.

More Sentences
yakalanmak be caught v.
Tom was caught in a stolen car.
Tom çalıntı bir arabayla yakalandı.

More Sentences
yakalanmak contract v.
The probability of contracting this disease increases from year to year.
Bu hastalığa yakalanma olasılığı yıldan yıla artmaktadır.

More Sentences
yakalanmak be arrested v.
Layla was arrested at her home.
Leyla kendi evinde yakalandı.

More Sentences
yakalanmak attack v.
He was suddenly attacked by a mysterious disease.
Bir anda esrarengiz bir hastalığa yakalandı.

More Sentences
yakalanmak catch v.
Therefore, it protects you from catching cold and flu.
Böylece sizi soğuk algınlığı ve gribe yakalanmaktan korur.

More Sentences
yakalanmak get caught v.
The criminals got caught after they posted pictures of themselves on Facebook with stolen goods and money.
Suçlular, Facebook'ta çalıntı mal ve parayla çekilmiş fotoğraflarını yayınladıktan sonra yakalandılar.

More Sentences
yakalanmak be captured v.
I won't stay and be captured.
Kalmayacağım ve yakalanmayacağım.

More Sentences
Colloquial
yakalanmak be busted v.
But that's not the only reason he was busted.
Fakat yakalanmasının tek sebebi bu değil.

More Sentences
Slang
yakalanmak get busted v.
Tom got busted.
Tom yakalandı.

More Sentences
General
yakalanmak catch an infection v.
yakalanmak be smitten with v.
yakalanmak hitch v.
yakalanmak smite v.
yakalanmak go down with something v.
yakalanmak succumb v.
yakalanmak attaint v.
yakalanmak incur v.
yakalanmak be seized v.
yakalanmak fixate v.
Phrasals
yakalanmak come over v.
Colloquial
yakalanmak get burned (by someone) v.
yakalanmak be busted v.
Idioms
yakalanmak be had up (for something) v.
yakalanmak get burned (by someone) v.
yakalanmak have (one's) collar felt v.

Meanings of "yakalanmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 193 result(s)

Turkish English
General
yakalanmak (hastalığa) get v.
This can reduce your chance of getting a cold, flu, or other illness.
Bu; nezle, grip veya başka hastalıklara yakalanma şansınızı azaltabilir.

More Sentences
suçüstü yakalanmak be caught red-handed v.
Tom was caught red-handed.
Tom suçüstü yakalandı.

More Sentences
bir hastalığa yakalanmak get a disease v.
People wear masks to prevent getting a disease.
İnsanlar bir hastalığa yakalanmayı önlemek için maske takar.

More Sentences
soğuk algınlığına yakalanmak catch a cold v.
Your chances of catching a cold this winter are very high.
Bu kış soğuk algınlığına yakalanma ihtimaliniz çok yüksek.

More Sentences
sıtmaya yakalanmak contract malaria v.
He contracted malaria while living in the jungle.
Ormanda yaşarken sıtmaya yakalandı.

More Sentences
(hastalığa) yakalanmak become infected v.
The outbreak began when an unvaccinated resident became infected while visiting Israel and returned with the disease.
Salgın, aşılanmamış bir vatandaşın İsrail'i ziyaret ederken hastalığa yakalanması ve hastalıkla geri dönmesiyle başladı.

More Sentences
Automotive
hız yaparken yakalanmak get caught speeding v.
Tom got caught speeding.
Tom hız yaparken yakalandı.

More Sentences
Pathology
(hastalığa) yakalanmak develop v.
Smokers are far more likely to develop lung cancer than non-smokers are.
Sigara içenlerin akciğer kanserine yakalanma olasılığı içmeyenlere göre çok daha yüksektir.

More Sentences
Common Usage
(hastalığa) yakalanmak contract v.
General
pamukçuğa yakalanmak canker v.
hastalığa yakalanmak fall ill v.
hastalığa yakalanmak catch an illness v.
hastalığa yakalanmak come down with v.
yakalanmak (suçlu) be busted v.
fırtınaya yakalanmak be caught in a storm v.
hazırlıksız yakalanmak be caught off one's guard v.
hazırlıksız yakalanmak be blindsided v.
iş üstünde yakalanmak be caught in the act v.
gribe yakalanmak catch flu v.
hırsızlık yaparken yakalanmak be caught in the act of burglary v.
uygunsuz vaziyette yakalanmak (cinsel ilişki vb) be caught in flagrante v.
yakalanmak (bir hastalığa) catch v.
yağmura yakalanmak be caught in the rain v.
hazırlıksız yakalanmak be caught unprepared v.
(hastalık) yakalanmak catch v.
kameralara yakalanmak be caught on camera v.
kameraya yakalanmak be caught on camera v.
hastalığa yakalanmak get sick v.
hastalığa yakalanmak get ill v.
ciddi bir hastalığa yakalanmak contract a serious illness v.
ciddi bir hastalığa yakalanmak contract a serious disease v.
zatürreeye yakalanmak contract pneumonia v.
zatürreeye yakalanmak develop pneumonia v.
zatürreeye yakalanmak catch pneumonia v.
hastalığa yakalanmak become sick v.
hazırlıksız yakalanmak be taken unawares v.
(hastalığa) yakalanmak get v.
kıskıvrak yakalanmak be caught in an impossible-to-escape situation v.
yağmura yakalanmak be rained on v.
bir hastalığa yakalanmak be stricken with an ailment v.
bir hastalığa yakalanmak be infected with a disease v.
bir hastalığa yakalanmak catch a disease v.
bir hastalığa yakalanmak contract a disease v.
radara yakalanmak get caught by a speed gun v.
radara yakalanmak get caught by a radar gun v.
radara yakalanmak be caught by the radar v.
hastalığa yakalanmak catch disease v.
prostat kanserine yakalanmak develop prostate cancer v.
prostat kanserine yakalanmak contract prostate cancer v.
prostat kanserine yakalanmak get prostate cancer v.
kızamığa yakalanmak contract measles v.
kızamığa yakalanmak get measles v.
kızamığa yakalanmak catch measles v.
fırtınaya yakalanmak be caught by the storm v.
güvenlik kamerasına yakalanmak be spotted on a security camera v.
bir silahla yakalanmak get caught with a gun v.
kansere yakalanmak get cancer v.
kansere yakalanmak contract cancer v.
krek çekerken yakalanmak be caught smoking crack pipe v.
taş kokain çekerken yakalanmak be caught smoking crack pipe v.
bir hastalığa yakalanmak develop a disease v.
hız sınırını aşarak (polis tarafından) yakalanmak get done for speeding v.
yatakta sigara içerken yakalanmak be caught smoking in bed v.
sele yakalanmak get caught in a flash flood v.
kabakulağa yakalanmak contract mumps v.
hastalığa yakalanmak contract an illness v.
hastalığa yakalanmak contract a disease v.
suçiçeği hastalığına yakalanmak catch chickenpox v.
çiçek hastalığına yakalanmak contract smallpox v.
birisine yakalanmak get caught by someone v.
birine yakalanmak get caught by someone v.
suçüstü yakalanmak be taken in the manner v.
sarılığa yakalanmak jaundice v.
soğuk algınlığına yakalanmak enrheum [obsolete] v.
ağa yakalanmak web v.
(ağlara) yakalanmak mesh v.
ağlara takılmışçasına yakalanmak mesh v.
tedbirsiz yakalanmak feel v.
hazırlıksız yakalanmak snap v.
Phrasals
hazırlıksız yakalanmak catch out v.
hastalığa yakalanmak be down with v.
(ağlara vb) yakalanmak be entangled in v.
birden bir hastalığa yakalanmak strike (someone or something) with (something) v.
-e yakalanmak strike with v.
(bir hastalığa) yakalanmak come down with (something) v.
uçakla (bir hava durumuna) yakalanmak/girmek fly into (something or some place) v.
uçakta bir hava koşuluna/durumuna yakalanmak fly into (something or some place) v.
uçakta bir hava koşuluna/durumuna yakalanmak fly into something v.
Phrases
uygunsuz durumda yakalanmak be caught in a compromising position expr.
uygunsuz pozisyonda yakalanmak be caught in a compromising position expr.
Colloquial
bakışını yakalanmak catch someone's eye v.
öldürücü derecede soğuk algınlığına yakalanmak catch one's death (of cold) v.
suç işleyip yakalanmak fall v.
suçüstü yakalanmak be busted v.
hazırlıksız yakalanmak be caught flat-footed v.
habersiz yakalanmak be caught flat-footed v.
(nezleye, hastalığa) yakalanmak be down with (something) v.
ölümcül bir hastalığa yakalanmak be dying of (something) v.
uyurken yakalanmak be caught napping v.
Idioms
bir hastalığa yakalanmak be down with (something) v.
umulmadık bir anda yakalanmak be caught flat-footed v.
beklenmedik bir anda yakalanmak be caught flat-footed v.
hazırlıksız yakalanmak be caught flat-footed v.
habersiz yakalanmak be caught flat-footed v.
(bir hastalığa) yakalanmak down with v.
eli darda yakalanmak be caught in the crunch v.
(paraca) sıkışık durumda yakalanmak be caught in the crunch v.
duran trafiğe yakalanmak hit a parking lot on v.
hazırlıksız yakalanmak be caught napping v.
hazırlıksız yakalanmak be caught with one's trousers down v.
hazırlıksız yakalanmak be caught with one's pants down v.
hazırlıksız yakalanmak be asleep at the switch v.
hazırlıksız yakalanmak off one's guard v.
suçüstü yakalanmak be caught with one's fingers in the cookie jar v.
savunmasız yakalanmak be caught with one's pants down v.
suçüstü yakalanmak be caught with one's hand in the cookie jar v.
rezil bir durumda yakalanmak be caught with one's pants down v.
rezil bir durumda yakalanmak be caught with one's trousers down v.
savunmasız yakalanmak be caught with one's trousers down v.
tuzağa yakalanmak fall into a trap v.
yağmura yakalanmak get rained out v.
uygunsuz durumda (seks yaparken) yakalanmak be caught in a compromising position v.
hastalığa yakalanmak drop like ninepins v.
kitleler halinde bir şeye yakalanmak die like flies v.
aradan sıyrılırken yakalanmak be caught in the middle v.
hazırlıksız yakalanmak be thrown off balance v.
(bir şeyden, suçtan, hatadan) dolayı yakalanmak get done for (something) v.
(bir şeyden, suçtan, hatadan) yakalanmak get done for (something) v.
(bir şey, suç, hata yaptığı/işlediği) için yakalanmak get done for (something) v.
(bir şey yapmaktan) yakalanmak get done for (something) v.
hazırlıksız yakalanmak be caught on the hop v.
habersiz yakalanmak be caught on the hop v.
umulmadık bir anda yakalanmak be caught on the hop v.
beklenmedik bir anda yakalanmak be caught on the hop v.
hazırlıksız yakalanmak be caught on the wrong foot v.
habersiz yakalanmak be caught on the wrong foot v.
umulmadık bir anda yakalanmak be caught on the wrong foot v.
beklenmedik bir anda yakalanmak be caught on the wrong foot v.
ölümcül bir hastalığa yakalanmak be on the danger list v.
savunmasız yakalanmak be caught off (one's) guard v.
dikkatsiz/savunmasız bir anında yakalanmak be caught off (one's) guard v.
beklenmedik bir anda yakalanmak be caught off (one's) guard v.
savunmasız yakalanmak be caught with your pants down v.
hazırlıksız yakalanmak be caught with your pants down v.
rezil bir durumda yakalanmak be caught with your pants down v.
yatakta yakalanmak/basılmak be caught with your pants down v.
uygunsuz bir halde yakalanmak/basılmak be caught with your pants down v.
savunmasız yakalanmak be caught with your trousers down [uk] v.
hazırlıksız yakalanmak be caught with your trousers down [uk] v.
rezil bir durumda yakalanmak be caught with your trousers down [uk] v.
yatakta yakalanmak/basılmak be caught with your trousers down [uk] v.
uygunsuz bir halde yakalanmak/basılmak be caught with your trousers down [uk] v.
hazırlıksız yakalanmak be off your guard v.
hazırlıksız yakalanmak be taken by surprise v.
savunmasız yakalanmak be taken by surprise v.
hastalığa yakalanmak catch death v.
hastalığa yakalanmak catch (one's) death v.
öldürücü derecede soğuk algınlığına yakalanmak catch one's death (of a cold) v.
ölümcül derecede soğuk algınlığına yakalanmak catch your death v.
ölümcül derecede soğuk algınlığına yakalanmak catch your death (of cold) v.
donsuz yakalanmak be caught with one's pants down v.
savunmasız yakalanmak be caught with one's pants down v.
rezil bir durumda/halde yakalanmak be caught with one's pants down v.
utanç verici bir halde yakalanmak be caught with one's pants down v.
uygunsuz bir biçimde yakalanmak be caught with one's pants down v.
kötü yakalanmak be caught with one's pants down v.
iş üstünde yakalamak/yakalanmak have dead to rights v.
suçüstü yakalamak/yakalanmak have dead to rights v.
yakalanmak/ele geçirilmek üzere within grasp expr.
Law
cürmü meşhut halinde yakalanmak be caught red-handed v.
suç üstünde yakalanmak be caught on the very act v.
Traffic
trafiğe yakalanmak be stuck in traffic jam v.
trafiğe yakalanmak get caught in traffic jam v.
trafiğe yakalanmak be caught in a traffic jam v.
Medical
apopleksiye yakalanmak apoplex v.
Pathology
tüberküloza yakalanmak tuberculize v.
tüberküloza yakalanmak tuberculise v.
Botanic
pamukçuğa yakalanmak canker v.
pas hastalığına yakalanmak rust v.
genç filizleri öldüren gövde hastalığına yakalanmak dieback v.
Fishery
balık ağına yakalanmak gill v.
Military
polisle karşı karşıyayken yakalanmak istemeyen birinin kalkan olarak kullandığı kimse human shield n.
Football
ofsayta yakalanmak be offside v.
Slang
gazetecilere yakalanmak be papped v.
gazetecilere yakalanmak get papped v.
mastürbasyon yaparken yakalanmak be caught masturbating v.
on kilo ile yakalanmak get busted with ten kilos v.
paparazzilere yakalanmak be papped v.
suçüstü yakalanmak sprung v.
paparazzilere yakalanmak get papped v.
polis tarafından yakalanmak drop v.
hazırlıksız yakalanmak be caught short v.
suç üstü yakalanmak get caught in 4k v.